bugün

Romanı az önce bitirdim ve tam olarak ne anlattı diye düşündürüyor beni. Bir kürt-türk kardeşliği mesajı olduğu kesin. Hakikatin görünmeyende olduğunu anlattığı da kesin. Bunun dışında net bir mesaj algılayamadım. Ayrıca akıcı bir kitap. Eksi yönüyse kopuk, tamamlanmamış bir tarafı olması ve hakikatin kitabının yazıldığı bölümdeki saçmalıklar. Hiç de insani ve doğruyu anlatan dörtlükler-beşlikler yer almamış bu bölümde.
farklı türleri bir araya getirip karıştırma işi.
var diye şarkıları var. e isimleri har. peki nar?

Kudreti tam içimizde
Mühürü tam kalbimizde
Her dem yanar durur orda
Hakkın alevi gönlümüzde

Bu değirmen rüzgarsız olmaz
Dönmezse kalbimiz huzur bulmaz
Acı elem pişirir bizi
Hakkın alevi gönlümüzde

https://www.youtube.com/watch?v=KnikhaCVejg
Murat Uyurkulak bu romanında adeta kanatlanmış ve uçmuş, çok çok çok başarılı. Tol'da çok iyiydi bu da süper.
'insanın ruhuna erişeceksen, deliğinden değil yarasından gireceksin.`
--spoiler--
-Mesela, güzel güzel diyosun da, nasıl güzel bu Güzel, hele onu anlat...
-Güzel abi işte...
-Kör mü topal mı, uzun mu kısa mı, etli mi butlu mu?
-Abi, ayıp oluyo ama...
-Tamam, peki , onu geçelim... Bari şunu söyle, esmer mi Güzel?
-Bilmiyorum abi...
-Nasıl bilmezsin ...
-Sevmekten dikkat etmemişim abi..
--spoiler--

Murat Uyurkulak
-- alıntı --
çünkü hakikat boş bi kağıttan ibarettir. yanıverir.
-- alıntı --
bir murat uyurkulak şahaseri. anlatımına, metaforlarına hayran olmamak elde değil. her şeyden önce o kadar akıcı, coşkulu bir üslubu var ki pek çok polisiyeden daha sürükleyici bu haliyle. son cümlesiyle gözlerimi doldurmuştur;

--spoiler--
olsun dedi tefail yine de kardeştirler.
--spoiler--
--- alıntı --
bu ülke, ki netamiye derler adına, ulu bir ejderhanın mide fesadından doğdu. biz oradaydık, gördük her şeyi. kıyametin yarım boy küçüğü bir alamet gündü. yalan elbet, ulu falan değildi ejderha. kanatlarından irin saçan, pespaye bir yaratıktı aslında. hastaydı, uçarken kusuyordu sürekli. şöyle son bir kez titredi, süzülürken ağzını açtı ve macunumsu fokurdak bir sıvıyı, uzun ince kilimler misali, kadim suyun ortasına seriverdi. ejderha olgun bir armut gibi yere düşerken, macunkilim de hızla katılaştı, kabarcıklarından dağlar vadiler denizler hasıl oldu, bu ülke böyle vücut buldu.
üzerinden her daim ekşi kokulu dumanlar tütmesi ondandır.
-- alıntı ---
kimden duydum hatirlamiyorum ama; "murat uyurkulak'la tanismanin kitabi 'tol'dur." demisti birileri zamaninda.

evet tol gercekten ince düsünülmüs bir kitapti belki, sair olsun, ahmet olsun, hatta ada olsun cok farkli kahramanlara sahipti belki ama muhtesem baslayan kitap, ayni güzellikte bir bitiris yapamiyordu bana kalirsa.

"onu anlamanin kitabi da 'har'dir." diyorum ben simdi.

cünkü bambaska bir sey olmus har. bambaska bir dünya, bambaska bir evren olmus. numune'siyle, onücleri'yle, hatta kumrali'yla...

bölümlere isimlerini veren anadolu agitlariyla, her yerde karsiniza cikan ihsan oktay anar tarzi cümleleri ile...

___

tanim gerekiyor degil mi illa ki?

kurgudan basi döndürmese de, alip uzaklara götüren ve bir müddet orada birakan bir kitaptir har.

sonrasinda da tekrar tekrar okunacak, kitaplikta en güzel yerlerden birini alacak, anadilde okunabildigi icin insanin kendini sansli hissetmesini saglayacak, sonsuza götürülecek bir kitaptir...

gökten üc elma düser sonunda;

biri rosie'nin basina, digeri murat'in basina. son elmayi da iki onüc paylasirlar aralarinda...
turgut uyar'dan yapılmış alıntı, "yokuşyola" isimli şiirdendir. ithaflarla ve diğer alıntılarla birlikte, şiirin tamamı okunursa, daha da anlamlı hale gelir o alıntı.
kitabın son 2 3 cümlesi metrelerce yüksekten kafanıza düşen bir tuğla etkisi yapıyor. Aslında ilk defa duyduğumuz şeyler yazmıyor kitabın sonunda ama murat uyurkulak nasıl yapmışsa yapmış işte. hala anlayamadım nasıl bu kadar etkili olduğunu ama tuğlayı yedim kafama.
elfçe. güney.

(bkz: rhun)
(bkz: for)
(bkz: numen)
murat uyurkulak'ın inanılmaz bir üslup kullandığı güzel roman. harika diyaloglar, akıcı bir dil, müthiş göndermeler ve ince espriler. 200 küsür sayfalık romanın tamamı sanki bir manzum eser gibi okunuyor ve hemen de bitiyor.
Murat uyurkulak'ın ikinci romanı. ama ne roman! türlü garipliklere sahip sayısız karakter, birbirinin içine girmiş onlarca mizah dolu olay, ve bizzat tanrı ile meleklerin dahil olduğu büyük bir komplo! ne var ki tüm bu mizah ve hızlı kurguya rağmen son derece acı bir ağıt aynı zamanda. güneydoğu'da uzun yıllar önce yanan bir ateşin ardında bıraktığı külleri gözümüze gözümüze sokuyor uyurkulak. ayrıca ilk romanın aksine son derece rahat, hatta yer yer ihsan oktay anar'a benzer bir dil kullanılıyor bu romanda (yazar, i.o.a.'nın büyük bir hayranıdır). kısacası, muhteşem...
allayıp pullamaya gerek olmadan tırnakiçi sözlüğe yazar sevap işlerim haybeye, deye sol üst kulağını kıvırdığım sayfada şu der :
"-mesela, güzel güzel diyosun da, nasıl güzel bu Güzel, hele onu anlat...
-Güzel abi işte...
-Kör mü topal mı, uzun mu kısa mı, etli mi butlu mu?
-Abi, ayıp oluyo ama...
-tamam, peki, onu geçelim... Bari şunu söyle, esmer mi Güzel?
-Bilmiyorum abi...
-Nasıl bilmezsin lan...
-Sevmekten dikkat etmemişim abi...
-..."
ece ayhan'ın
"yalnız ortadoğu'da el altınd satılan bir atlas
kim demiş on sekiz yaşından küçükler okuyamaz"

dizesiyle açılışı yapan "insanın ruhuna erişeceksen deliğinden değil yarasından gireceksin" le bütün nokataları koyan birgün gazetesi yazarı murat uyurkulak'ın romanı.
Ali Serkan eroğlu, Uğur Kaymaz ve mavi'ye armağan edilmiş Murat Uyurkulak romanıdır.

Ece Ayhan dizeleriyle başlar:
"...
Yalnız Ortadoğu'da el altında satılan bir atlas
Kim demiş on sekiz yaşından küçükler okuyamaz."

Turgut Uyar dizeleriyle biter:
"...
güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan
dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar
"

Netamiyede yaşayan Netamlartürkler, Xırbolarkürtler ve Topiklerermenilerin masalıdır.

"Paskalyalı her Netam'ın yanında, poşulu bir Xırbo var.
Onüç çenesini sıvazlayıp soruyor:
"Niye çift çift iniyo yahu bunlar?"
Tefail yanıtlıyor:
"Onlar kardeştirler, ayrılmazlar..."
Bu kez Sonyamuk salağı, kalemini dişleyerek soruyor:
"Ya ayrılırlarsa?"
Tefail bir puro yakıp kederle gülümsüyor.
"Olsun," diyor, "yine de kardeştirler."

16'dan başlayıp 00'da biten 17 babdan oluşur, T.Uyar'ın şiirinden ibaret bab 00 dışında her babda bir Anadolu ağıdı epigraf olarak kullanılmıştır. Bab isimleri ve kullanılan epigraflar aynen şöyledir:

Bab 16
Terkip
"Pınarbaşında oturdum, ahreti seyre durdum..." Bursa ağıdı

Bab 15
Tetkik
"Yenişehirin yeşil düzü, anam çıkaramaz güzü..." Burdur ağıdı

Bab 14
Tetik
"Çığırtkanlar ağıt yakar, yarim taşıma bakar..." Bolu ağıdı

Bab 13
Tercih
"Meydanlıktır yatağımın, halim yoktur kalkayım..." Bitlis ağıdı

Bab 12
Tedavi
"Mirzana yolum var, dağ başında ölüm var..." Bingöl ağıdı

Bab 11
Teşne
"Asriydim mazi oldum, daha gençtim gazi oldum..." Bilecik ağıdı

Bab 10
Tespih
"Başçeşmeden su akmazi kurşun amana bakmaz..." Balıkesir ağıdı

Bab 09
Tedbil
"Kemerde yetişemez incir, kefenimde kara zincir..." Aydın ağıdı

Bab 08
Tefekkür
"Kohaya giden dönmez, ciğerimde yangın sönmez..." Artvin ağıdı

Bab 07
Terbiye
"Andızlıya koydular beni, meleklerden sordular beni..." Antalya ağıdı

Bab 06
Teğel
"Karşıyaka karanlıki erken geldi ayrılık..." Ankara ağıdı

Bab 05
Tevdi
"Tekirdede sakalın yok, ben ölmüşüm bakanım yok..." Amasya ağıdı

Bab 04
Teşrif
"Belediye taşıma yazmadı, çukurumu kimse kazmadı..." Ağrı ağıdı

Bab 03
Telef
"Kocatepeyi sel almış, genç ömrümü yel almış..." Afyon ağıdı

Bab 02
Bin elma mor ayva
"Karapınar taşar gider, bir canım var akar gider..." Adıyaman ağıdı

Bab 01
Tezkere
"Akkapıdan çıktım dönmedim, erenlere baktım görmedim..." Adana ağıdı

Bab 00
Terhis
(bkz: har har har)
isveççe'de ...si olmak,.i var olmak, sahip olmak anlamına gelir. örneğin hon har inte tid: onun vakti yok.
eski dilde yatmak.
farsça eşek anlamına gelen kelime.

(bkz: harname)
murat uyurkulak'ın kuralları/sınırları alt üst eden enfes romanı.

netamlar'la, xırbolar'ın tuhaf açmazlarını ele alan, ıskalanmaması elzem destan!

son 10 yılın en harikulade romanlarından sayılmakta...

(bkz: tol)
Sıcak,kızgın,yakıcı.
"Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak bol bol harcayıp tüketmek" anlamlarındaki har vurup harman savurmak deyiminde geçen bir söz.
güncel Önemli Başlıklar