bugün

stuttgart'ta 1770 yılında dünyaya gelmiş filozof. romantizm döneminin önemli filozoflarından. 18 yaşında tübingen'de teoloji öğrenimine başlar. Jena'da doçent, alman ulusal romantizminin merkezi sayılan Heidelberg'de profesör olur. 1818den itibaren de Berlinde profesörlük yapmaya başlar. Hegelcilik Almanyanın hemen hemen her üniversitesine yayılır. 1831'de koleradan ölür.

Hegel romantiklerce ele alınan hemen hemen tüm düşünceleri birleştirmiş ve geliştirmiştir. ancak bazı felsefeleri ise aynı ölçüde eleştirmiştir.*
(bkz: tinin görüngübilimi)
Alman filozof. klasik bir felsefe ve tanrıbilim eğitimi gördü. kant felsefesini inceledi ve yayımlama amacı gütmeden özellikle hristiyan ve halk dini üzerine birtakım denemeler yazdı. 1816'da heidelberg üniversitesi'ne çağrıldı ve iki yıl orada kaldı. derslerinin dinleyenler için yazdığı bir tür özet olan felsefe bilimler ansiklopedisi adlı yapıtını da 1817'de orada yayımlandı. hegel'in ünü o denli artmıştı ki, 1818'de berlin üniversitesi'ne çağrıldı. hükümetin hem kayırdığı hem de gözetim altında tuttuğu bir tür resmi filozof durumuna geldi. 1831'de berlin'de öldü.
Hegel tüm düşüncelerin ardında tarih felsefesinin olduğunu savunan bir düşünürdür.Ona göre tarih \'Tin\'in yani evrensel aklın açılımıdır.Tin tez-antitez-sentez çatışmalrından snra kendini tam anlamıyla gerçekleştirdiğinde tarihin sonu gelmiş yani insan aklı en olgun haline gelmiş demektir.Ona göre insanlık her tarihsel dönemde hakikate daha yakındır çünkü tin ilerleme kaydetmiş demektir yani bir öncekine göre daha ileri bir yerdedir insanlık.
Hegele göre tarihin sonu Tanrının yeryüzündeki biçmi olarak kabul ettiği devlete işaret eder.Tarihin sonunda modern yani özgür-eşit bireylerin oluşturduğu bir devlet ortaya çıkar.Bu da devleti yapay değil tarihsel süreç sonucu oluşan bir varlık olarak gördüğünü gösterr.O\'nun devletinde bireysel yararla ortak yarar uzlaştırılması vardır yani hem birey hem toplum vardır devletinde.
O\'na göre hiçbir düşünür kendi çağını aşamaz.Çünkü o çağın koşulları içinde düşünür çok şeyi.
Hakikatin nesnel olduğunu ve eksikliği ifade eden dünya görüşüne eşit olmadığını syler.
lise 3 öğrencileri için kopya kağıdının üzerinde yazan bir isimden ibaret olan kişi.
diyalektik kuramını ilk yaratan kişidir. klasik aristo mantığına karşılık diyalektik mantığı geliştirmiştir. fakat diyalektiğin içine zeitgeisti yani zamanın ruhunu sokmuştu. hegel' e göre insandan ayrı bir ruh vardır; bu zamanın ruhudur. tüm bilgeliği o verir ve alır. idealist bir açıya sahiptir bu yüzden. marx' a göre bu yüzden yanlıştır çünkü bu yüzden diyalektik bilimsel yönden boştur ve tutarsızdır, kendisi ile çelişmektedir. hegel e göre ise kendisini bir tek marx anlamıştır fakat o da yanlış anlamıştır. marx' a göre hegel'in diyalektiği başaşağı durmaktaydı ve marx onu ayakları üstüne oturtmuştu.
napoleon bonaparte' nin kazandığı bir savaş sonrasında çalışma masasından hızla kalkarak pencereyi açan ve sokaktan geçen fransız askerleri' ne ' napoleon mu kazandı mı? ' diye soran alman filozof. çalışırken aşırı dalgın olmasıyla tanınırdı.
kendisi için şöyle denir: "onu hayatta bir tek kişi anladı o'da yanlış anladı". insanı kusturan bir disiplin ve çalışma azmi, anlaşılamayan bir zeka ve nemrut bir duruş sergileyen pis bir şişman. bir dönem lisede müdürlük yapmış ve lise bebelerini bile zıvanadan çıkartıp neredeyse inatahar sürüklemiş aşırı disipilin hastası filozof. gerçi almanlar'ın çelik disiplini hegel sayesinde oluşmuştur ama çok kişi de telef olmuştur bu sayede. kendisi ölüp gitmiş ama hegelizm sağ ve sol düşüncede vücut bularak sürmeye devam etmişitir. uzak durulası ve hatta işin olunmadığı sürece hiç bulaşılmamsı gereken kişidir.
(bkz: tez) (bkz: antitez) (bkz: sentez)
"beni bir kişi anladı, o da yanlış anladı" lafını marx'a ithafen söylediği denilir. fakat bu yanlıştır çünkü daha o zaman marx gençliğini yaşamakta iken hegel ölmüştür. yani onu yanlış anlayan kişi marx değildir, başka biridir.
marx'ın hocasıdır. marx diyalektik düşünme yöntemini hegel'den almıştır. ama aradaki fark hegel'in görüşleri daha çok devlet otoritesi, totlaitarizm ve faşizm'e kaynak olmuştur. mesela hegel, savaşların insanlığın gelişmesi için gerekli oldugunu belirtmiştir. marx diyalektik için, "hegel onu amuda kalkık vaziyette tutuyordu ben ayakları üzerine oturttum " demiştir.
Diyalektik dahil birçok fikri başkalarına ait olan, eklektik felsefenin güzel örneklerinden birini gösteren, Schopenhauer'ın başdüşmanı; "Tinin Fenomenolojisi" kitabından tek bir cümle anlaması bile zor olan rahmetli filozof.
"bizim düşünen ve usavuran çağımızda, ne kadar kötü ya da çılgınca olursa olsun, her şey için iyi ve yerinde bir neden gösteremeyen bir insan fazla değer taşımaz. dünyada yanlış yapılan her şey, en iyi nedenlerle yapılmıştır." diyen diyalektik materyalizmin öncülerinden filozof.
19. yüzyılda, almanya'da gelişen ve alman idealizmi adıyla anılan felsefe çağının başlıca filozoflarındandır. ''diyalektik'' yönteme içerik kazandıran, var oluşu düşünce temeline dayanarak açıklayan idealist felsefenin temsilcisidir.
(bkz: geist)
vasiyeti üzerine johann gottlieb fichte'nin yanına gömülmüştür..
arthur schopenhauer tarafından sürekli eleştirilmiş şahsiyet. schopenhauer sık sık işi çok ileri götürüp hegel'i ve felsefesini fena bir şekilde aşağılamıştır.
ne yaparsak yapalım geist'a hizmet ettiğimizi, dolayısıyla tekilliğinde insanların pek de önemi olmadığını düşünmüş filozoftur. insanın hisseden yanını körelttiği için pek haz etmediğim kişilerdendir ayrıca.
ama ölümden ürkerek
kendini çoraklaşma karşısında
saf haliyle koruyan yaşam değil,
ölüme katlanarak
kendini onun içinde elde eden
yaşamdır, tinin yaşamı.
tin, kendini mutlak kopmuşlukta bulmakla
kazanır ancak,
kendi hakikatini..
insan varlık hakkında duyuları hiç kullanmaksızın yalnızca akıl yoluyla gerçek ve kesin bilgiye ulaşabilir felsefesini savunan düşünür.
diyalektik düşünmenin (de) tavan yaptığı filozoftur. öyle ki, yerine göre görünürde iş diyalektikten çıkıp çelişmezlik ilkesi'nin ihlaline kadar gitmektedir.
(bkz: dil düşüncenin tenidir)
hakkında sözlükte yazılanlar fasafiso ve dedikodudan ibaret filozoftur. husserl, heidegger, adorno ve nietzsche üzerine etkileri saymakla bitmeyen hegel'in bulanık mantığı ilk kullananlardan olduğu bile söylenebilir. hatta, onun postmodernizmin hazırlayıcılarından olduğu da tinin fenomenolojisi'nin giriş ve önsöz'ünden çıkarılabilir.

ayrıca, tinin fenomenolojisi'nin "özbilinç" kısmında köle-efendi diyalektiği hakkında söyledikleri marks için o kadar esas bir mesele haline gelmiştir ki, hegel'in bu konuda ne söylediğini bilmeden marksçı geçinenlere tatak atmamak bir sabır meselesi bile sayılabilir.
ünlü toplum bilimcidir. hegel'e göre evrendeki her şey ,her nesne kendi bünyesinde kendi karşıtını veya çelişkisini içerir. kaynak:(Özkalp,2005:61)Orhan gökçe, Hakan afacan, Hacer Tuğba Eroğlu sayfa 22
edit: neymiş hegel evrenden de bahsedermiş gammaz arkadaş bu sana iyice bir oku.
''Gerçek olan her şey ussal, ussal olan her şey gerçektir ''. Diyerek rasyonalizme büyük katkıda bulunmuş ünlü alman filozof.