bugün

çiftlerin cinsel ilişkisini devlete haber vermesi..
sevişmeyi meşrulaştıran imzalar.
ferhan şensoy tarafından, ferhangi şeyler oyununda, erkekler için faydaları çok güzel ifade edilendir;

--spoiler--
boris vian diyor ki;
"çok yararı vardır genç bir kadınla evlenmenin,
çünkü genç bir kadınla evlenmenin yararı say say bitmez,
bir kadınla evliliğin yararı say say bitmez,
boktan taraflarını saymazsan"

boris vian diyor ki,
"çok yararı vardır yaşlı bir kadınla evlenmenin,
çünkü yaşlı bir kadınla evlenmenin yararı say say bitmez
bir kadınla evliliğin yararı say say bitmez,
boktan taraflarını saymazsan"

boris vian diyor ki,
"özünde evlilik çok boktan birşeydir,
bir bayanla birlikteliği saymazsan"...
--spoiler--

edit: hanım, ne zaman yazar oldun da ne zaman eksiledin? akşama bişi lazım mı?
her önüne gelenle yapılmaması gerekilen kutsal bütünlük.
iki kişinin hayatlarını birlşetirmeleri olayıdır. gerkelidir.
askerlik gibin birsey içine girmeden anlaşılmıyor.
bir lokantaya gidip yemek siparişi verdikten sonra keşke başka yemek sipariş etseydim diye hayıflanmaktır.malesef sipariş verilmiştir ve o yenmek zorundadır yok illa yemem diyorsanız hesabı ödemek zorundasınızdır.
markette pastörize süt varken evde inek beslemeye benzer...
hep gözümün önünde olsun istiyorum demenle başlar.
dünyanın en güzel insanını ve bakmaya doyamadığın insanı her sabah gözlerini açınca güneşten önce görmek arzusunun sonucunda belediye vasıtasıyla hayatı birleştirme ve bir ömrü paylaşma eylemidir.
insanın hayatında en az 2 kere denemesi gereken; okul,iş,evlilik ten oluşan hayat saç ayagından biridir.
monogamik olmayan insana dayatılan yaşam kolaylaştırma kurumu.
evlilik dediğimizde herkezin zihninde çeşitli anahtar kelimeler belirir. misal bende beliren maceradır , heycandır. düğün biter , çiftimiz eve gider. artık hem allah katında hem de kanunlar önünde karı kocadırlar. eskiden utana sıkıla buluştukları sokaklardan bu sefer el ele tutuşarak , herkeze birbirlerini sevdiklerini itiraf ederek geçerler. asıl eğlenceli kısıma geçilmiştir. uzun yıllardır seviğin adam / kadın ile başbaşa bir evde yaşayacaksındır. her ne kadar canın ciğerin en yakının , çok sevdiğin de olsa ufak bir heycan , sıcaklık kaplar bedenini. ne yapacağını , nasıl davranacağını bilemezsin.. zaman gecer aradan bir bakmışın çocuklar olmuş kocaman , gelecek maceralara atılma hakkını artık onlara devredersiniz.
sevişmeyi resmi hale dökmektir.
monotonluğun diğer adıdır.
iki kişi arasındaki ilişkiyi "onu görmeden 5 dakika bile geçiremem" modundan "5 dakika etrafımda olmasada kafamı dinlesem" moduna geçiren eylem.
kısmetse olurdan kısmetse yürüre geçmektir.
yürürse kısmettir artık, öyledir.
insanın aklını haramdan, nefsini zinadan alıkoyarmış. imam bey'in yalancısıyım ben. amin.
sultanlığı yıkan antlaşmadır
öncesi ve hazırlıkları tamamen toplumsal ve dini referansları olan ve de tamamı ile sadece ve sadece kadınlar için ve onların bir çoğunun anlamsız mantıksız tepkileri, kendi evlilikleri üzerine (evli olanın kendisinin yapamadıkları, evlenmemiş olanın hayalleri) yaşadıkları içsel travmaların dışavurumları ile evlenecek olan çiftin kafasını siktikleri süreç.

şöyle de bir şeyler var ayrıca :

jack: j
satıcı: s

1. pastane:

s : şimdi jack bey, düğün önemli hayatta bir kere yapıyorsun. şimdi müzik dedin mi insanlar duymuyo zaten. yemek, yiyolar geçiyolar. fotolara zaten kim bakar artık sene olmuş 2009. hava fişek maytap falan bunlar boş işler. ama pasta öle diil. pasta yüksek olacak zengin olacak çok olacak ki artsın herkese fazladan. insanlar hoplayıp zıplayıp yerlerine döndüğünde bir pasta atsın ağzına şekerli. devam etsin tekrar oynamaya. ondan dolayı pastaya vereceğin paraya kıyma.
j : nedir fiyat peki?
s : sana 1000.

2. fotoğrafçı :

s: jack di dimi isim.
j: eet.
s: jackcim şimdi bak, düğün bu. hayatta bi kere yapıyosun. pasta kola müzik falan yalan. insan her gün yiyo yani pasta kola. zaten müziği kim dinliyo ki. ama fotoğraf öyle mi. göster 50 yıl sonra torununa falan.
j: himm. peki nasıl oluyor şimdi hepsi birden.
s: 1000 ama bir şeyler yaparız sana.
j: (içses) sanki 500 e inecek orospu çocuğu.

3. müzik:

s: jack bey. müzik önemli düğünlerde. yani pasta foto falan da önemli ama. nolur yani olmasa. öenmli bir gün. insanlar eğlenicek tabi. ondan diğerlerinden ksı parayı müzikten kısma.
j: ne kadar fiyat.
s: 1000 abicim. ama 1000 ddik diye de korkma. iyi grup.

4. çiçekçi:

s: adı üstünde düğün. dernek. şimdi bir yol yapıyoruz. gelin yolu diye. kırmızı halı iki yana çiçekler mumlar. böyle ışıklı volkan falan. insanlar size zaten girişte dikkat edecek. ondan sonra herkes hopal zıpla başka bir şey yok. girişte o zenginliği verirsek insanlara pasta kötü olsun fotoğraf video olmasın önemli değil yani.
j: (resimlerie bakar düğün yolu.) tamam düğün yolunu anladım ama benim salon girişi 3 metre. bu resimlerdekiler 30 metre. bu kadar yol yok ki.
s: olsun. bir kere yapıyorsun düğün bu sonuçta abicim.
j: fiyat nedir?
s: bu yol 600 çiçekler 400. ikisi 1000.
j: ya yol dediğin kırmızı halı. çiçekler de desen 100 tutar 4 tane.
s: öyle deme abim, sembolik bunlar. bir kere para veriyorsun bunlara. tam olsun değil mi.

5. yemek:

s: jack bey, şimdi bizim olayımız diğerleri gibi değil. yani pasta ile doymaz adam ama 4 saat oturacak orada. müzik zaten dinlemez aç kalırsa da kalkar gider. ondan ona göre ayarlamak lazım. için rahat olsun senin.
j: içses (para vericem tabi rahat olucak amına koyim.). ne kadar peki.
s: yengeyle sana hediyemiz olsun başkasına 2,5 sana 2250 yaparız abim.

6. havai fişek

j: nedir hocam şimdi olay burada.
s: abi bak. gittin düğüne yedin içtin eğlendin. sonra kalkıp gidiyosun akşamdan aklında ne kalıyor? herşey aynı. böyle bin düğüne gitsen hepsi aynı. ama havai fişek farklı jack bey. bi kere sadece düğün salonu değil herkes görüyor. düğün salonundaki hep aynı şeyi görüyor.
j: himm. bi zarar kaza çıkmaz di mi?
s: yok yahu ne kazası zaten böyle 10-15 metreden atıyoruz davetlilere uzaktan.
j: (içses) ulan 100 metre yukarı atıyon ordan serbest düşüşle anasının amına düşüyo onu soruyorum sik kafalı. fiyat nedir.
s: 1000 ver abi sen. biz karışık yapıyoruz.

7. masa sandalye giydirme:
s: abi düğün bu bi kere yapıyorsun. masalar öyle düzgün olmalı. davetli kapıdan baktı mı etkilenmeli. görünüşü beğenmedi mi, yemek yese nolur pasta yese nolur müzik tarkan gelse nolur? anlıyo musun.
j: ne kadar fiyatlar.
s: 2000
j: sandalyenin üzerine 4 saatliğine bez koyup 2000 lira mı alıcaksın?
s: abi öyle deme düğün bu. hayatında bir kere oluyor.

8. davetiye:
s: jack bey, şimdi şöyle düşünün.
j: nasıl?
s: şimdi bir sürü para harcadınız. yemekler içecekler müzik herşey mükemmel hazır. ama davetiyeler güzel olmazsa adı üzerinde davetkar olmazsa, kimse gelmezse nabacaksınız? o sebeple biraz para harcayalım ve en güzeli verelim size. hayatınızda bir kere olacak bir olay bu.
j: şunlar ne kadar o zaman.
s: 1000

balayı:
s: uzakdoğu mu avrupa mı amerika mı?
j: avrupa çok klasik. şimdi venedik roma falan diyeceksiniz.
s: prag var.
j: ne var orada?
s: nasıl ne var.
j: yani indik praga. ne varmış burada ne görücez denildiğinde ne anlatıcam?
s: körpüler 10 tane.
j: hanfendi 10 adet köprüye kaç farklı açıdan toplamda kaç kere bakabilirim sizce?
s: amerika olsun?
j: yok.
s: neden. çok güzel yer.
j: hanfendi amerika koca bi kıta. neresi güzel onu söyleyin bari. olmaz orası. uzakdoğu da balayı ortamına uygun değil gibi sanki.
s: maldivler var. tam balayı için.
J: ada di mi ora.
s: evt super.
j: himm ne kadar fiyat.
s: balayı indirimi ile 10 gün 2250 euro. ama fiyatı yüksek bulmaın hayatınızda bir kere yapacağınız bir şey bu.

8. gelinlik:
j: hayatım nabıcan gelinlik alıcak mısın?
b: ay evet tabi. hayatımda bir kere olacak birşey bu.
j: sende mi brutus.
b: ne dedin
j: eee yok bişi. nedir şunların fiyatları.
s: 1500 den başlıyor 3500 e kadar gidiyor.
j: yuh. beyaz bi elbiseye mi bu kadar para.
s,b aynı anda : ama hayatında bir kere oluyor bu. bir kere alınıyor.

*********************************

ulan mesele de o zaten lan, hayatında bir kereliğine yapacağın bir iş için bu kadar para harcanır mı aptal mısın? *
hayatımdaki tek ve son ilişkide seneler içinde biraz törpülenerek bu moda girmiştim ancak şu an düşünüyorum da beraber yaşamak en iyisi. evlilik başka başka kimseleri, dökümanları, tarihleri aşka sinsice sızdıran ve onu söndüren bir şey sanırım. tabi çocuk yapıp dream theater konserine beraber giden arkadaşları da tanıyorum ama bir elin parmaklarını geçmez. zaten benden anne de olmaz, yapma etme çocuğum diyeceğime omo çocuğu olurum yavrucakla.
hem birini sirtlamak hem birinin de sizi tasimasini beklemek.
güzeldir hoştur yeni neslin korkulu rüyasıdır.
kedim bana yetmiyor,sende bana yük ol amına koyim
karikatürük* yaklaşımla "para vermeden elleyebilme" sanatıdır.

bu bir espridir. evlilik gibi kutsal müesseseyi ele ayağa düşürmekle suçlayıp höykürmeyiniz. ki bu ifadeyi tüm evli çiftler sever, daha görmedim ben ayıplayanı heheuhuehe.
güncel Önemli Başlıklar