bugün

Adı Rum kelimesinden gelir. Yani Rum toprağı demektir. Diğer bir rivayete göre de Selçuklular buraya Erzen-Rum demişlerdir. Erzen darı demektir. Şehir o zamanlar bir tahıl ambarı olarak kullanılmıştır.
fettoşçu dadaşlardan dolayı soğuduğum doğu illerimizden biridir.
şehir merkezinde bulunan "atatürk üniversitesi"nin öğrencileri tarafından ekonomisi ayakta duran kentdir. insanlarının cana yakın, esnafının gayet kibar olması bu şehrin bütün soğukluğunu üzerimizden atmamıza neden oluyor. çifte minareli medreseler görülmeye değerdir.
kendi başına bir ironi olan şehrimiz. küçük bir araştırmayla türkiye sınırları içinde googleda aratılan her türlü 18+ kelimenin en çok arandığı yer olduğunu öğrendiğim il.
kisin -40 derecelere varan sicakligiyla beni korkutan memleketim. gudugin olim erzurum.
hiç birşey bilmediği halde hakkında atılıp tutulan kent. adamına adam çakalına çakal olan kent. fazla göç alması hasebiyle erzurumun yerlisi diye adlandıracağımız kesim ciddi anlamda azalmaktadır. buda şehrin kültürünün büyük ölçüde başkalaşıp deformasyona uğramasına sebep olmuştur. dinine bağlı ama asla yobaz değil saygılı, milliyetçiliğe ciddi anlamda önem verilen ama karşı düşüncelerede hep saygılı(zira gezmiş ailesi hala erzurumdadır.), mert bir o kadarda temiz kalpli insanların yaşadığı bir şehirdir. bu şehirde yaşamadan kimsenin bu kenti anlamasını bekleyemeyiz.
milletvekili selcuk erverdi 1969 secim kampanyasi esnasinda atayurdu umudumdadir.izzet ikramdan sonra sohbet meclisi kurulur, soz siyasete gelince selcuk bey siteme baslar:

-partideki muhaliflerim selcuk beye koylusu bile rey vermir diyirler dayanamiram! bakin siz rey vermesez de secilirem, hec olmazsa koyumden oy alim ki, basimi tik dutim.

koyluler:

-bey ey diyirsen, ey diyirsen de sizin partiye de gominist diyiller.
-inandiz mi? hem goministlik ne bilir misiz?
-bilecegimiz, irz, mal, namus, para, mulk, is , hersey ortak!
-bu yuzden halk partisinden gorhirsiz ele mi?
-he beg..allah'in bildigini kuldan ne sahliyah.
-peki ola cevap verin bahim, bu koyde tarla, cayir, mal mulk en cok kimde var?
-allah daha da var etsin, sizde helbet !
-para pul?
-tehoo! para atli biz yayan
-peki ola hanginizin karisi , kizi, bacisindan bizimkiler asagi
-anamiz bacimiz olsunlar, eseletlidirler.
-eleyse deli gavatlar, goministlikten ben gorhmiraaam, siz niye gorhirsiz?
-?!

-alintidir- * *
zahmetli bir ulaşımdan sonra girişinde sizi villa benzeri yapılarla karşılayan şehir. çay içerken şekerlere bakıpta ulan bu şekerler ısırılmış diye düşünmeden edemiyorsunuz ama yöreye özgü şeker. türkiyenin en iyi ikinci öğretmen evine sahiptir.
ikinci memleketimdir.her ne kadar soğuğu ön plana çıksada zamanla alışır insan.hatta her kar yağdığında gezmek en güzelidir.
türkü kokan şehirdir.sanki erzurum da gezerken hep kulağınıza sarı gelin türküsü söyler sokaklar,caddeler,evler.
doğunun paris'i. paris'ten farkı sahipsizliği. paris'teki aşklar kadar güzel erzurum'da ki aşklar, sevgiler. kar gibi beyaz ve temiz. bir o kadarda soğuk..
(bkz: doğunun sınır taşı erzurum un dadaşı)
azerilerlerinkine benzer siveleri vardır.
bilenler icin karadeniz fıkralarından daha komik fıkralrı vardır.
an itibariyle şahsımın alışkın kente misafir olanları kar yağışı ile şaşırtan canım memleketim. evet mayıs ayı ve kar yağıyor. *
kedinin damdan dama atlarken havada donup kaldığı, adamların bıyıklarının donduğu
ve her binanın bir tarafında lütfen saçak altından geçmeyin buz düşebilir yazısıyla koşullu şartlanma olmuş insanların yolun orta yerine yakın bir yerden yürüdüğü memleket(im).
Türkiye'yi Türkiye yapan, yaşamanın tadına vardığın zaman kopamayacağın aşıklar,dadaşlar,gardaşlar şehri.
ramazanda açıkta kimsenin oruç yemeye cesaret edemeiği tek il.
benim herşeyi ile sevip göğsümü gere gere erzurumluyum dediğim yer...
(bkz: erzurum evleri)

(bkz: oltu taşı)

(bkz: aziziye tabyaları)

(bkz: palandöken)

(bkz: kadayıf dolması)

(bkz: nene hatun)

(bkz: atatürk üniversitesi)

(bkz: cağ kebabı)

(bkz: dadaş)

daha ne olsun. *
içerisinde yaşarken 'yav ne zor burada yaşamak. karı-kışı, ne yaman soğuğu var buranın' gibi düşünürken ayrıldığınızda ilginç bir şekilde özlemeye başladığınız şehirdir. bunun yanında cağ kebabı varya... anlatacak kelime bulamıyorum. öyle böyle değil yani. hele kadayıf dolması!
turkiye nin en muhafazakar vilayeti, ama bi umumhane mevcut, istanbul kapi boyunca gece yarisi ise cikan kadinlar vardir, otellerin cogunda bayan servisi yapilir, google da +18 kelimelerin en cok arandigi sehirdir erzurum.

(bkz: paradoks)
güya doğunun parisidir.
ama olsa olsa doğunun yozgatı olabilecek kadar gelişmiş bir şehirciktir.
acayip tutucu ve terstir insanı.
bir de nedense herkesi erzurum a hayran zannederler erzurumlular.
"buz sıçmak" deyimini adamın literatürüne sokan il.
(bkz: burzurum)
bir buçuk günde gezilebilecek ilimizdir. erzurum evleri, taş han,şelale, erzurum kongresi binası, yakutiye medresesi vs vs kışın da palandökende kayak..insanı iyidir. arada çarşaflıkadınlar olsa da halkı düşünüldüğü kadar yobaz değildir. herkes esmer de değildir. özellikle türklerden sarışın kumral çok kişi vardır. rizeye ve vana çok kolay ulaşılır.

cağ kebabı, ayran aşı*, kadayıf dolması, kaysefe, pestil çullaması, mantı, tarhunlu suluköfte yenilmeden dönülmemelidir. gidilmişken güzel döküm bir semaver* alınsa güzel bir hatıra olabilir. yanına özel erzurum kıtlmalık şekerlerinden ve şeker kırma makaslarından almayı da unutmamalı. ve tabii oltu taşından bir takı..
salındığı kadar da bozkır olmayan ilimizidir. bazı yerleri gercektende insanı tropikal bir yerde hissettiriyor insanı.