bugün

izlediğim iki diziden birisidir. diğeri için ise (bkz: kurtlar vadisi pusu)
zarife'nin dünyanın en güzel aksanıyla 'pııs ööög'dediği.kızçelerine,aasanına,ispanağına,kamuşuna ve tabi alex ine ayrı ayrı bayıldığım müzikleri olağanüstü olan,ağalı töreli kürt dizilerinden gına gelen bünyeye antibiyotik etkisi yapan ayrıca atalarımın yaşadığı şehir manastır da geçen hikayesine kişisel olarak ilgi duyduğum sıcacık dizi.
adını duyunca otomatiğe bağlamış şekilde içimden yada dışımdan
-dere geliyor dere ya lele ya lele
kumunu sere sere ya le lelli
türküsünü söylediğim dizi.
hafta içi hergün atv de tekrarları yayınlanan dizi. başka hiçbir sebeple seyredilmeye dayanılamayan atv kanalının yaz döneminde tarafımdan izlenmesini sağlamıştır.
1 eylülde yeni sezon bölümleri başlayacak olan dizi.
bugün atv'de yeni sezon bölümleri başlayacak dizi.
lakin atv ve sabah'ın çalık holding'e geçmesi ile dizide ittihat ve terakki dezenformasyonuna gidileceği muhtemeldir. bunu da geçen sezonun final bölümünde abdülhamit'e suikast düzenleyen jöntürk tıbbiyeli mustafa'nın abdülhamit han tarafından affedilmesi diyalogunda gözlemliyoruz.

--spoiler--
+tıbbiyeli mustafa.
-?
+çıkabilirsin. tahttan indirmeye çalıştığınız abdülhamit han seni affetti.
--spoiler--

vay be sanki o jurnalcileri halkın arasına sokarak istibdat rejimi uygulayan, meclis-i mebusan'ı dağıtan abdülhamit han değil sanki.
buradan bu vesileyle tüm 3. abdülhamit heveslilerine selam olsun...
--spoiler--
çete başı dimitri'nin çizgi filmlerde başına gelmedik kalmayan ama hiç bir şey olmamış gibi ayağa kalkan karakterlere döndüğü dizi. ben diyeyim 50, siz deyin 100 metreden düş, sonra da neredeyse sıyrıklarla kurtul.
--spoiler--


ı-ıh olmadı bu. önceden komikti, giderek absürd komediye dönüşüyor.
izliyoruz o ayrı tabi de, gazı kaçtı sanki.
türkiye' de ki çoğu dizi gibi sonradan kendini bozmuştur. şehirler çoğaldıkça konuda dağılıyor.

bu arada dimitri'nin lebron olduğuna kanaat getirdim.
müzikleri pek bir başarılı olan dizi.
sütçü ramiz in beyaz kızı hatice nin kayıplarda olduğu dizidir.
"nevreste'nin babası hani kalbur nazım mı nalbur kazım mı neydi nereden çıktı bu minik osman?" sorusunu soruduran dizidir.
başlarda böyle sakin neşeli bir havası olan fakat son zamanlarda bayağı gerilim yüklenen dizi yine seviyoruz o ayrı ancak şöyle bir durum da var balkanları anlatan ve hem de balkanların en karışık zamanını anlatan bir diziden de sürekli aynı komik ortamı beklemek yanlış olur.
Yabancı Damat'tan sonra yapılmış en vasat yapımlardan biri. Sözüm ona tarihsel bir dizi. Farstan beter gülünçlükleriyle avama hitap eden zırva.
alex ile zarife den gına getiren dizi. ya kimse kimseye uymadan evlenemez mi kardeşim? neden illa din değiştirirler bilmem. artık şu klişe sevip kavuşamayan hristiyan müslüman aşklarını bir kenara bıraksalarda dizinin asıl konusuna dönseler. lastik gibi uzattılar bu sevdayı.
19. yy'da geçmesine rağmen hala 21.yy şartlarına göre eleştirilen dizi.
29 ekime nasıl bir hazırlık yaptığını merak konusu dizidir. örnekse : http://www.mustafa.com.tr
44. bölüm fragmanlrından anlaşılan alex ve zarife nin sonunda evlendiği dizidir. "sonunda" haykırışlarıyla izlediğim fragmanda eşkıyaların baskınını görünce yüzümü düşüren dizidir. *
holdingli kolpa entrikalı dizilerin bunalttığı şu günlerde ilaç gibi gelen sıcacık bir dizi.
aile ile televizyon karşısına geçilip gönül rahatlığıyla kah gülerek kah hüzünlenerek seyredilen dizi.
temcit pilavına dönen dizi sütçü ramiz yakında padişah olur demedi demeyin.
daha önceki bölümlerde söylenen yüksek yüksek tepelere türküsü izleyenlerin gözlerinin dolmasına neden olurken, bugün erkek fatma vahide yi kına gecesinde türkülerle ağlatamamışlardır. ancak kızkardeşi zarife nin bir bakışı hem onu hem izleyicilerin içini dağlamış, yaşların usulca akmasına neden olmuştur.tabi bizim ağlama nedenlerimizden biride arka fonda çalan o muhteşem mendilimin yeşili türküsü hakkını yememek lazım o kadar güzel söylüyor ki. ama bu kadar duygusallıkta ıspanak namık ı daha unutmamak gerekir.
komedi tadında olup içten içe acıların dizisini oynayan
pazartesi akşamı tüm aileyi *ekran başına toplayan 1adet tv programı.
Kendisini buyuten anneanesi,dedesi; her hafta görüştügü dayıları, bahsedilen bölgede dogup buyumuş ve Türkiye'ye gelmiş ancak aradan 40 yıl geçse de hala o şivenin izlerini taşıyan birisi için konuşmalar dogal ve zaten hep olan türden, konular ve temalar ve bölge insanının temizligi bir o kadar duygusal anlar yaşatacaktır. Bazen keşke hiç gelmeselerdi dedirtir.

"ister bi daha izlensin"
"te o kaa"
yayınlanan son bölümünde yönetmeni serdar akar'ın da kadı olarak rol aldığı dizi. tıbbiyeli mustafa'yı yargıladı ve batum'a sürgün edilmesine karar verdi.
bir süre önce izlemekten vazgeçtiğim dizi. vahide ve mustafa karakterinin bir türlü kavuşamaması şehrazatla, onur tadı vermeye başladı zira. üstüne bir de uçurumdan küçük tüp gibi yuvarlanıp yaşayabilen 10 kaplan gücündeki dimitri, ilk zamanlar bunakken hafızası birden 100 kutu gingo biloba tüketmiş hale gelen baytar efendi ve benzeri pekçok lale sıkıntı vermiştir. "çok uzatalım çok nemalanalım" felsefesinden kötü etkilenecek gibi. ne güzel diziydi bu be.