bugün

--spoiler--
Doctor'un river tarafından zehirlendiği bölümde (hani hitler'in olduğu) robot doctor'un ekg'sini çeker ve normal bir ekg görünür. Ama herkes bilrr ki doctor'un 2 kalbi vardır ve normal bir ekg sonucu vermesi imkansıza yakındır.
--spoiler--
1964ten beri devam eden dizidir. şimdiye kadar ki tüm bilim-kurgu fenomenleri bu diziden çıkmıştır. robot köpek olayını ilk bu dizi kullanmıştır misal.

güzeller güzeli, sevgi dolu sarah jane smith karakterinin kanserden ölüşüyle derinden yaralamış dizidir aynı zamanda. kendisi 70li yıllarda doktorun yol arkadaşıydı. yıllar sonra 4. sezonda k-9 ile geri dönmüştü. bu da son dönüşü oldu ne yazık ki.

bunun dışında olayın mitinin anlatıldığı eski seride -yani 1964te başlayan siyahbeyaz seri-, dalekler skaro gezegeninde yaşamaktadırlar. ancak yaratılışlarında kendi ırkından başka herşeyi yok etmeye programlı olduklarından ve kullandıkları teknolojide ve silahta güçlendiklerinden dolayı zaman lordları onları tehdit olarak görüp durdurmaya yönelmişlerdir. sonra olaylar gelişir ve iki ırk savaşa girer. gallifrey gezegeninde yaşayan bu ırk daleklerin aksine barışçıl bir ırktır, teknoloji ve fizikte aşırı derecede gelişmiş, ancak askeri olarak yetersizdir, sadece savaş tardisleri vardır. dolayısıyla ağır kayıplar verilir, savaş kaybedilmeye yüz tutar. doktor esaretin ve ölümün kaçınılmaz olduğunu anlayarak savaşı zamanda kilitler ve tardisi alıp dünyaya kaçar. böylece dalekleri yok ederken halkını da yok etmiş olur, ki zaten zaman lordları savaşı kaybetmiş sayılmaktadır.

bu nedenden dolayı gerçek adını söylemediğini düşünüyorum, muhtemelen de öyledir.
ayrıca tüm doktorları ayrı ayrı çok sevmeme rağmen, hala ilk doktor dendiğinde aklımda sadece david tennant gelir.
nasıl oturduysa artık adam role. canını yediğim.
Guinness Rekorlar Kitabı tarafından dünyanın en uzun süren bilim kurgu televizyon programı seçilmiş dizidir. bu uzun solukluluğu yüzünden ne doktorlar ne yol arkadaşları heba olmuştur. gelen oyuncuları gidenlerini aratan dizidir.
Let' s Kill Hitler (6. Sezon 8. Bölüm ) bölümündeki Nazi subayının ( Eric Zimmerman ) değişimi Eddie Murphy' nin '' Bir Çılgının içinde '' filmini anımsatmıştır.
7 sezonun yeni bölümü merakla beklenendir. Christmas bölümü güzeldi ama o ayrı.
silah kullanmaktan nefret eden anti-militarist kahraman "doctor" un dizisi. silah kullanmaya sadece end of the time: part 2' de teşebbüs etmişti; ki o zaman da gerçekten çok zor bir durumdaydı.

ayrıca felsefi göndermeleriyle sizi baştan çıkarır, zevkten dört köşe olursunuz. kimi aklı evvellerin dediği gibi saçma sapan bi bilim-kurgu dizisi değildir yani.
nobrain. dk sitesinde arkası dönük amca dizide oynayan william morgan sheppard' dan başkası değildir.
7. mevsim 6. bölümü the bells of st john 30 mart günü tsi 21:30'da yayınlanacaktır.

yaş günü hediyesi böyle olur. steven moffat'a sevgiler.
50. yıl açıklamalarıyla sevindiren dizidir. david tennant ve billie piper 50. yıl bölümündeler!
eleven bölümündeki ceket gömlek ve kısa pantolondan tamamen kurtuluyorsa üzücü olur. her doctor'un bir bir kıyafeti vardır ve 11'in tek kalıcı giysisinin papyon ve pantolon askısı olması biraz nostaljik(niyeyse) duygulara soktu beni. pazar saat 8 gibi yeni bölümün geliyor olması ayrıca mutluluk kaynağı benim için. wi-fi'de bir şeyler varmış. teklikeli bir şeyler. #nabileswarning diye hashtag yaptılar. hatta bir hesap bile açtılar. ben aslında oswin'in olayının snowman'de çözüleceğini sanıyordum ama nereye bağlayacaklar acaba. bu moffat hayran olunası bir adam.
--spoiler sezon 7 bölüm 7--

Clara'nın ve baktığı çocuğun okuduğu "summer falls" adlı kitabın yazarı amy williams ve kitabın en hüzünlü bölümü 11. bölüm. Amy Pond baya baya edebiyatçı olmuş ya la.

--spoiler--
--spoiler--

7.sezon 7.bölümü ile jenna-louise coleman'a aşık etmiş dizi.

--spoiler--
dahiliyeci mi yoksa ürolog mu merak ettiğim doktordur. az adam ol da memleketinin insanına hizmet et doktor bey, öyle çocuk gibi gezegenden gezegene dolaşınca bi boka yaramıyorsun...
yeni companion ı donna noble dan bile iyi olacak sanırım.
o kadar aradan sonra vasat bir bölümle beni hayal kırıklığına uğratmış dizidir.
sesi az açmıştım ondan da olabilir. bi kaç defa daha izleyeyim anlarım.
çocuğun okuduğu kitap amelia williams tarafından yazılmış ve 11. bölüm en iyisidir diyerek amy'yi hatırlatıp yine kalbimi yaralamışlardır.
ahh steven moffat ne güzel bölüm yazarsın sen. bu sezonun hikayesi ne olacak acaba dorium'un geçen sezon dediği asla yanıtlanmaması gereken soru mu sorulacak ?
heyecanla bekliyoruz efenim umarım tatil koymazlar araya bir kere daha.
hee bir kere daha aksanını sevdiğimin dedirtmemiş midir? dedirtmiştir orası ayrı.
bir bolumluk olsa bile david tennanti yeniden gormek cok iyi olacak. 50. yil bolumu simdiden sabirsizlandiriyor. kasimda sanirsam.
the big bang theoryde bile tüm zamanı ve uzayı gezebilen tardisin neden %90 londra da olduğunun muhabbeti geçmiştir. ingiliz yapımı olduğundan mütevellit tüm uzaylı istilaları, yol arkadaşları ve olaylar londra da çıkar.
the rings of akhenaten isimli bölüm ile ortalığın ağzını burnunu dağıtan dizidir. bu bölüm üzerine kimsenin "amaan dandik dandik efektler, yok bilmem uzayda uçuyomuş da bilmem ne.. dandik ingiliz dizisi nolacak" deme hakkı yoktur. ben hayatımda bu kadar ağlamadım, bu nedir.. moffat ne yapıyorsun sen? tüm sezon böyle mi geçecek? gözpınarlarımızı mı kurutacaksın?

--spoiler - the rings of akhenaten--

*oh my stars.. daha önce donna ve amy'de yaptıkları "evrenin en değerli insanı" olayına yine giriyorlar sanırım ama bu sefer daha güzel olacak gibi. şaka maka cidden clara iki kere öldü ve hala canlı kanlı doctor'un yanında. hadi diyelim bölümün sonunda dediği gibi o chrsitmas bölümünde ölen clara aslında clara değildi, ama öteki öyleydi. zekiydi de, ki bir bölüm önce bu bölümde izlediğimiz clara'nın o zekayı nerden aldığını da gördük. o değilse bile kesinlikle diğeri yani. ama o da öldü... lan moffat.

*bölüm boyunca bunu sezen bir tek ben miyim bilmiyorum ama doctor'un clara'ya bakışları bir tuhaf. hani gerçekten tuhaf. inanılmaz bir saygı ve çekinme var. altından ne çıkacak merakla bekliyoruz.

*"we don't walk away.." ne de güzel dedin be doktor civanım. yeni catch phraselerimizden biri bu olursa çok hoş olur.

o şarkı... adının the final song to the godolduğu iddia ediliyor bazı yerlerde ama emin değilim. izleyen anladı hangi şarkı olduğunu; neyse ah o şarkı... şarkı tek başına bile insanın tüm tüylerini diken diken ederken (teşekkürler murray gold) bir yandan da doctor'dan başka bir epik monolog dinlememiz resmen duygusal boşalma geçirtti hıçkırmaya başladım. 11'inci doctor'dan daha önce atarlı monologlar duymaya alışık olsak da ilk defa ağlayarak tüm hayatının, o acı dolu hayatının özetini geçmesi, onun bünyede uyandırdığı duygu... kelimelerle anlatılamaz.

* doctor'un küçük kızımıza anlattığı hikaye'yi carl sagandan araklaması biraz falsoydu. tüm tarihi, tüm şarkıları, şiirleri, kitapları yazılmış kaydedilmiş herşeyi bilen birine daha önce duymadığı bir hikaye anlatacağım deyip de carl sagan'dan alıntı yapmak yakışmadı doctor. yine de içimizdeki cosmos aşkını tekrar alevlendirdin, var ol.

* ve en önemlisini sona sakladım. doctor'un çakma tanrıya çektiği fırçadan dünya tanrısına da pay biçen bir tek ben miyim merak ediyorum. doctor'umuzun çakma tanrıya çektiği nutuk şöyle;

"Onları duyabiliyor musun? Bütün bu insanlar senden ve hükümlerinden korkarak yaşadı. Bu insanların ataları
kendilerini adadılar... Kurban ettiler, sana! Şarkılarını duyabiliyor musun?
(people singing)
Tanrı olduğunu düşünmeyi seviyorsun. Ama değilsin. Sadece diğerlerinin hayatlarına olan kıskançlığının ve özleminin yiyip bitirdiği bir parazitsin. Onlardan besleniyorsun. Sevgi ve kayıp, doğum ve ölüm, neşe ve keder anılarından. O zaman. O zaman... Hadi o zaman. Benimkini al. Benim anılarımı al. Umarım iştahın yeterince kabarıktır, çünkü çok uzun süredir yaşıyorum ve birkaç şey gördüm."

seriously. eğer bir anlığına bu senaryonun gerçek olabileceğini düşünecek kadar hayalperest olursak, bizim tanrımız da hikayedeki gibi sadece bir çeşit bilinçli ve kötü niyetli yıldızsa; doctor'un bu monoloğunun onun için de mükemmel oturmayacağını söyleyebilir miyiz? bu bilinçli yapılmış bir gönderme mi tam emin değilim ama öyle ya da böyle güzeldi.

--spoiler - the rings of akhenaten--
jenna louise coleman ile tam kıvama gelmiş dizidir. o nasıl bir gülüş, o nasıl bir sempatiklik, o nasıl bir munislik.. söyle bakayım hocanı seviyor musun ?

jenna louise coleman: tabii hocam. maşallah çok seviyorum.
duyduğuma göre içinde havuz varmış.
tema müziği beni benden alan saynsfikşın. tüm zamanların tema aranjmanlarını da şurada toplamış işsizin biri, buyrun;

`http://www.youtube.com/watch?v=DnKNupdSH8g`
edit la: tüm zamanların değilmiş, 2007ye kadarmış. videonun isminde yazıyormuş zaten de... işte...

bir diğer can alıcı saynsfikşın müziği için
(bkz: star wars)
(bkz: imperial march)
`http://www.youtube.com/watch?v=QzntZLHcYy0`
18 mayıs cumartesi günü 7. sezon finali verecek. 23 kasım'da ise 50. yıl özel bölümü var.

Doktor'un sırrının ne olduğunu ve 12. Doktor'un kim olduğunu öğreneceğiz bakalım.

Matt Smith yeni filmi için kafayı kazıttığına göre 11. Doktor'un devam etmesi pek mümkün görünmüyor.

Edit: imla hatası.
yedinci sezon finali bbc1 kanalında 15 dakika önce bitmiş dizi.
--spoiler--
bölüm için altyazıyı bekleyemedim, ingilizcesini izledim. john hurt ne alaka ya? son doctor john hurt mü olacak? ya da onun olayı başka mı? neler dönüyor ya? tam da izleyemedim. bir yandan başka bir işle uğraşıyordum. altyazı çıkınca izleyeceğim.
--spoiler--
ilk bölümde gördüklerim beni yanıltmıştır. Dandik bir bilim kurgu derken hastası olduğum dizidir. Kendi kendime dalek sesini yaparak geziyorum*. Arada da "I'm the doctor, I'm the timelord" diye geziyorum.
dizimag'da 7. sezon final bölümünün alt yazısını beklemekte olduğum dizi.

hastasıyız dedee.