bugün
- galatasaray10
- şampiyon galatasaray21
- linet11
- sarhoş olmak8
- insan olmaya ceyrek kala10
- sari renkli seker12
- vatan haini nasıl olur15
- galatasaray taraftarı15
- ali koç tutuklansın13
- plajda bira içmek8
- 18 mayıs 2025 galatasaray kayserispor maçı10
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi13
- en son ne yediniz20
- cin10
- tütsülenmiş yiyecekler9
- zıpla zıpla zıplamayan tayyip12
- küresel8
- afganistan10
- erkek erkeğe aşk9
- beyaz eşya dükkanında çalışan kız14
- chp'lilerin gavs'dan tövbe alması10
- gavs'ın faziletleri19
- anın görüntüsü11
- atatürk'ün papanın iznik ziyaretine izin vermemesi21
- diyanet'in kuran kursunda 17 çocuğa tecavüz33
- 1.50 boyundaki kızın 1.90 erkek istemesi24
- erkeklerin evlenmek istememe nedenleri14
- ulunun en tatlı 5 kızı15
- furkan bölükbaşı15
- v a m p i r o v10
- müzik öğretmeninin çocukları istismar etmesi21
- ak parti anketlerde önde14
- yarın denize girecek olmam8
- iş kadını ile sevgili olur musunuz18
- arkadaşlar sizce bu ayakkabı nasıl14
- yarın vurduracak olmam8
- çalınan kol saatinin chp binasında bulunması12
- imamoğlu çalmamıştır diyebiliyor musunuz11
- limonlu makarna8
- boğaziçi üniversitesinde yaşasın şeriat sloganı10
- işsizler tüm gün ne yapıyor sorunsalı9
- özledim mesajı10
- öğretmenlerin aldığı maaş helal mi sorunsalı12
- sen yokken tadı tuzu yok sözlüğün9
- köpekler toplandığında sokaklarda geyik göreceğiz8
- sanatçılar terörsüz türkiye istemiyor mu11


entry'ler (600)
arap götü yalamanın yeni bir yolu.
uefa'nın resmi sitesindeki haberde de galatasaray takımının adlandırıldığı isim. kimse bilmiyor mu la ne iş bu?
http://www.uefa.com/uefac...ive+galatasaray+fightback
http://www.uefa.com/uefac...ive+galatasaray+fightback
rönesans ve onun ışığında kurulmuş amerika birleşik devletleri'dir. ikisinin de temelinde özgür düşünce ve freedom of speech yatar. beynine ve ağzına zincir vurulmamış insanlar doğal olarak düşünmeye, sonuç çıkarmaya ve bunu çevrelerine anlatmaya başlamışlardır, çarmıha gerilip yakılma korkusu duymadan. e doğaldır yani insanların neye inanmaları şart koşulmayınca, seçme özgürlükleri olunca "hepsi aynı lacivert" deyip çekip gitmesi.
merve'dir nokta net. bir düşünün. düşünün bir..
şüphesiz(!) onun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır.
the rings of akhenaten isimli bölüm ile ortalığın ağzını burnunu dağıtan dizidir. bu bölüm üzerine kimsenin "amaan dandik dandik efektler, yok bilmem uzayda uçuyomuş da bilmem ne.. dandik ingiliz dizisi nolacak" deme hakkı yoktur. ben hayatımda bu kadar ağlamadım, bu nedir.. moffat ne yapıyorsun sen? tüm sezon böyle mi geçecek? gözpınarlarımızı mı kurutacaksın?
--spoiler - the rings of akhenaten--
*oh my stars.. daha önce donna ve amy'de yaptıkları "evrenin en değerli insanı" olayına yine giriyorlar sanırım ama bu sefer daha güzel olacak gibi. şaka maka cidden clara iki kere öldü ve hala canlı kanlı doctor'un yanında. hadi diyelim bölümün sonunda dediği gibi o chrsitmas bölümünde ölen clara aslında clara değildi, ama öteki öyleydi. zekiydi de, ki bir bölüm önce bu bölümde izlediğimiz clara'nın o zekayı nerden aldığını da gördük. o değilse bile kesinlikle diğeri yani. ama o da öldü... lan moffat.
*bölüm boyunca bunu sezen bir tek ben miyim bilmiyorum ama doctor'un clara'ya bakışları bir tuhaf. hani gerçekten tuhaf. inanılmaz bir saygı ve çekinme var. altından ne çıkacak merakla bekliyoruz.
*"we don't walk away.." ne de güzel dedin be doktor civanım. yeni catch phraselerimizden biri bu olursa çok hoş olur.
o şarkı... adının the final song to the godolduğu iddia ediliyor bazı yerlerde ama emin değilim. izleyen anladı hangi şarkı olduğunu; neyse ah o şarkı... şarkı tek başına bile insanın tüm tüylerini diken diken ederken (teşekkürler murray gold) bir yandan da doctor'dan başka bir epik monolog dinlememiz resmen duygusal boşalma geçirtti hıçkırmaya başladım. 11'inci doctor'dan daha önce atarlı monologlar duymaya alışık olsak da ilk defa ağlayarak tüm hayatının, o acı dolu hayatının özetini geçmesi, onun bünyede uyandırdığı duygu... kelimelerle anlatılamaz.
* doctor'un küçük kızımıza anlattığı hikaye'yi carl sagandan araklaması biraz falsoydu. tüm tarihi, tüm şarkıları, şiirleri, kitapları yazılmış kaydedilmiş herşeyi bilen birine daha önce duymadığı bir hikaye anlatacağım deyip de carl sagan'dan alıntı yapmak yakışmadı doctor. yine de içimizdeki cosmos aşkını tekrar alevlendirdin, var ol.
* ve en önemlisini sona sakladım. doctor'un çakma tanrıya çektiği fırçadan dünya tanrısına da pay biçen bir tek ben miyim merak ediyorum. doctor'umuzun çakma tanrıya çektiği nutuk şöyle;
"Onları duyabiliyor musun? Bütün bu insanlar senden ve hükümlerinden korkarak yaşadı. Bu insanların ataları
kendilerini adadılar... Kurban ettiler, sana! Şarkılarını duyabiliyor musun?
(people singing)
Tanrı olduğunu düşünmeyi seviyorsun. Ama değilsin. Sadece diğerlerinin hayatlarına olan kıskançlığının ve özleminin yiyip bitirdiği bir parazitsin. Onlardan besleniyorsun. Sevgi ve kayıp, doğum ve ölüm, neşe ve keder anılarından. O zaman. O zaman... Hadi o zaman. Benimkini al. Benim anılarımı al. Umarım iştahın yeterince kabarıktır, çünkü çok uzun süredir yaşıyorum ve birkaç şey gördüm."
seriously. eğer bir anlığına bu senaryonun gerçek olabileceğini düşünecek kadar hayalperest olursak, bizim tanrımız da hikayedeki gibi sadece bir çeşit bilinçli ve kötü niyetli yıldızsa; doctor'un bu monoloğunun onun için de mükemmel oturmayacağını söyleyebilir miyiz? bu bilinçli yapılmış bir gönderme mi tam emin değilim ama öyle ya da böyle güzeldi.
--spoiler - the rings of akhenaten--
--spoiler - the rings of akhenaten--
*oh my stars.. daha önce donna ve amy'de yaptıkları "evrenin en değerli insanı" olayına yine giriyorlar sanırım ama bu sefer daha güzel olacak gibi. şaka maka cidden clara iki kere öldü ve hala canlı kanlı doctor'un yanında. hadi diyelim bölümün sonunda dediği gibi o chrsitmas bölümünde ölen clara aslında clara değildi, ama öteki öyleydi. zekiydi de, ki bir bölüm önce bu bölümde izlediğimiz clara'nın o zekayı nerden aldığını da gördük. o değilse bile kesinlikle diğeri yani. ama o da öldü... lan moffat.
*bölüm boyunca bunu sezen bir tek ben miyim bilmiyorum ama doctor'un clara'ya bakışları bir tuhaf. hani gerçekten tuhaf. inanılmaz bir saygı ve çekinme var. altından ne çıkacak merakla bekliyoruz.
*"we don't walk away.." ne de güzel dedin be doktor civanım. yeni catch phraselerimizden biri bu olursa çok hoş olur.
o şarkı... adının the final song to the godolduğu iddia ediliyor bazı yerlerde ama emin değilim. izleyen anladı hangi şarkı olduğunu; neyse ah o şarkı... şarkı tek başına bile insanın tüm tüylerini diken diken ederken (teşekkürler murray gold) bir yandan da doctor'dan başka bir epik monolog dinlememiz resmen duygusal boşalma geçirtti hıçkırmaya başladım. 11'inci doctor'dan daha önce atarlı monologlar duymaya alışık olsak da ilk defa ağlayarak tüm hayatının, o acı dolu hayatının özetini geçmesi, onun bünyede uyandırdığı duygu... kelimelerle anlatılamaz.
* doctor'un küçük kızımıza anlattığı hikaye'yi carl sagandan araklaması biraz falsoydu. tüm tarihi, tüm şarkıları, şiirleri, kitapları yazılmış kaydedilmiş herşeyi bilen birine daha önce duymadığı bir hikaye anlatacağım deyip de carl sagan'dan alıntı yapmak yakışmadı doctor. yine de içimizdeki cosmos aşkını tekrar alevlendirdin, var ol.
* ve en önemlisini sona sakladım. doctor'un çakma tanrıya çektiği fırçadan dünya tanrısına da pay biçen bir tek ben miyim merak ediyorum. doctor'umuzun çakma tanrıya çektiği nutuk şöyle;
"Onları duyabiliyor musun? Bütün bu insanlar senden ve hükümlerinden korkarak yaşadı. Bu insanların ataları
kendilerini adadılar... Kurban ettiler, sana! Şarkılarını duyabiliyor musun?
(people singing)
Tanrı olduğunu düşünmeyi seviyorsun. Ama değilsin. Sadece diğerlerinin hayatlarına olan kıskançlığının ve özleminin yiyip bitirdiği bir parazitsin. Onlardan besleniyorsun. Sevgi ve kayıp, doğum ve ölüm, neşe ve keder anılarından. O zaman. O zaman... Hadi o zaman. Benimkini al. Benim anılarımı al. Umarım iştahın yeterince kabarıktır, çünkü çok uzun süredir yaşıyorum ve birkaç şey gördüm."
seriously. eğer bir anlığına bu senaryonun gerçek olabileceğini düşünecek kadar hayalperest olursak, bizim tanrımız da hikayedeki gibi sadece bir çeşit bilinçli ve kötü niyetli yıldızsa; doctor'un bu monoloğunun onun için de mükemmel oturmayacağını söyleyebilir miyiz? bu bilinçli yapılmış bir gönderme mi tam emin değilim ama öyle ya da böyle güzeldi.
--spoiler - the rings of akhenaten--
seksist olması.
omurgada azalma.
evrimin 900 yıl gibi komik derecede kısa bir sürede gerçekleşeceğini iddia eden komik argüman.
yanlış coğrafyada gerçekleşmesi durumunda çok komik ya da çok acıklı son bulacaktır. antartikaya gelirse çok komik, israil'e gelirse çok acıklı..
ticker'ımda ta geçen sene beğenmekten vazgeçtiğim sayfaların paylaşımlarına yer veren hede. hazır konu facebooktan açılmışken, mevcut timelineı görür görmez bayılan biri olarak yeni timelineın bok gibi olduğunu da belirtmek isterim. resmen geriye gidiş.
kadın v2.0'dırlar. uzun zamandır haklarında uzuuuuun bir yazı yazmak istiyordum, isabet oldu.* şimdilik tek diyeceğim budur. kadın v2.0...
vücut ince olduğu için götten kurtaran hatun kişisi. vücudu da götüne oranla tekrar ayarlansa bildiğin obez ulan bu, para verseler atmazsın yatağa. ama yoook. bel inceyse (gerçi o da ince değil, o götün yanında ince gibi duruyor sadece) o 22 kiloluk göte hepimiz eriyelim..
ya çok aptalca ya da çok zekice bir kelime oyunu. kişi, bu önerme doğrultusunda, eğer kendisi "ayağıma taş değse kesin izmirli namussuzlardan dolayıdır" kafasında bir salaksa türbanlı kızların da eşit oranda namussuz olduğunu; yok eğer "türbanlılar ikinci sınıf insandır" kafasında bir salaksa da izmirlilerin de eşit oranda... neyse başım ağrıdı, anladınız siz gerisini.