isim ve soyismimin bulunduğu harflerdir . Sıralama bile doğru be
100.000.000 sene önce yaşamış atalarımızın epifiz bezinin şimdiki gibi mercimek kadar değil pinpon topu ya da golf topu kadar olduğu rivayet ediliyor. Epifizbezinin içerisinde bulunan sinir hücreleri yani nöronlar beynin diğer bölgelerinde bulunan sinir hücrelerinden yaklaşık 20 kat daha ufak ve 100 kat daha yoğun. yani birim milimetreküpe düşen hücre sayısı çok fazla. 100.000.000 sene önce yaşayan atalarımız da menfaat çelişkilerinin ve kavganın dövüşün olmadığı ve insanların yalnızca su ve çok az miktarda meyve tüketerek yaşadıkları, aşırı telepatik ve hatta tek bir ruha ait birçok beden gibi bir toplum oldukları rivayet ediliyor. Bu toplum da yaşayan bireyler gezegenin öteki ucunda yaşayan biriyle ruhsal koordinasyon içerisinde olduklarından tek vücut gibi hareket ediyorlarmış. bedenleri 3 boyutlu uzayda yer kaplasa da ruhları 4. ve 5. boyutta bulunduğundan tamamen beyin ve ruh gücü ile inşaat ve maddeye şekil verme güçleri varmış. bence bu DMT denen madde yüz milyon sene önce yaşayan atalarımızın yaşadığının milyonda biri kadar dahi olsa insanın kendisini bir atlantis vatandaşı gibi hissetmesini ve ruhunun bedenini uzay zamanda dışarıdan izlediği ve gezegenin ve insan ırkının ortak bilincine yükselip kendisini bütünün bir parçası olarak hissetmesini sağladığı özel bir bilinç hali yaratıyor. yani bunu deneyen kişinin epifiz bezi belki yüz milyon sene önce yaşayan atalarımız gibi golf topu kadar olmasa da o zamanlar salgıladığı kadar dmt yüklemesi ile insan beyninin gizli kalan maskelenmiş fonksiyonları açığa çıkıyor.

belki de normal insanların 23 çift kromozomu var iken 24x2-25x2 ya da 26x2 kromozomu bulunan ve epifiz bezi çok daha gelişmiş dmt salgılama düzeyi misli kadar yüksek olan arkaik insanlar şu an gizliden gizliye dünyayı izliyor ve nadiren bazı müdahelelerle kadrolaşarak dünyayı idare ediyor ancak ortak bilinç ve ortak ruh anlayışının ortaya çıkmasını istemiyorlar ve üretimi hiç de pahalı olmamasına rağmen dmt kullanılmasını ve deneyimlenmesini istemiyorlar çünkü o zaman hiç kimse onbinlerce milyonlarca dolar para kazanmak için çalışmak yorulmak kafa patlatmak sistemin çarklarında ezilmek istemiycek telepatik bir boyutta teklik bilinciyle yaşiycak insanlar tüketmiycek cep telefonu ya da televizyon internet olmadan sürekli haberleşebilecek sadece su ve nefes alarak ve hurma yiyerek yaşayabilecek ve bir yerden sonra yönetilmeleri kontrol altında tutulmaları zorlaşıcak. teklik hissi oluşucak ve insanlar savaşmayacak. psionik özelliklerimizi kazanmamız bu sebeple istenmiyor.

aynı şekilde büyük dünya devletleri gizli operasyonlarla insanların bilinçaltını daha iyi yönetebilmek için gezegenin atmosferin ruhsal katmanlarıyla ve insan ruhuyla bağlantılı düğüm noktalarına anten yerleşkeleri kuruyorlar. HAARP projesi gibi. yani biz aslında epifiz bezimizi kullanamıyoruz telepati için ancak derin devletler bizim beyin dalgalarımızı yönetmek için yarım yamalak minimal düzeyde de çalışsa epifiz bezimiz, yarı-psionik bir tür olduğumuz için bu özelliğimizi topluma ve bize karşı kullanmanın yollarını araştırıyorlar. bütün bunlar tesadüf mü?

eğer dmt maddesi şizofreniye sebep oluyorsa hepimiz şizofreniz çünkü annemizin karnındayken rahat 3-4 ay bunu salgılamış beynimiz. hoş, uyku esnasında da salgılanıyor ancak günümüzde kullanılan EEG cihazının keşfi insanda telepatik bulgulara rastlayan bir türk bilimadamının bunu araştırmak için geliştirdiği cihaz sayesinde bulundu. yani telepati gerçek. nokta.
kesinlikle izlemelisiniz: https://www.youtube.com/watch?v=3iJ2J6GNmZ8

tanım: ölmeden önce denemek istediğim tek maddedir. evrenin sırrını barındırır.
46 dizisiyle coşacak başlık, tavsiyem dimetiltriptamin hakkında belgeselleri izlemeniz.
(bkz: seth ect)isimli grubun 2014 yılında çıkarttığı albüm ismidir.
(bkz: reset)
Bugün rastgele 46 dizisine (SPOILER iÇERiR) denk geldim. Dizide olan ve açıklık getirilmeyen şey seneler önce uzunca bir süre araştırdığım, hatta üretebilmek için bir çeşit bitki toplamak istediğim fakat hiçbir zaman gerçekleştir(e)mediğim DMT yani ruh molekülü olarak adlandırılan maddedir. Hatta dizide Erdal Beşikçioğlu ders sahnesinin sonunda "bakalım ruhun molekülü varmıymış?" demesine karşın direk "var, hatta dmt (dimetiltriptamin) adı" cevabını verdim fakat hakkaten dizinin bu madde üzerine kurulu olacağını düşünmemiştim. Bilmeyenler için kısa bilgi; DMT aslında vücutta var olan fakat yalnızca ölüm ve doğum anında epifiz tarafından salgılanan bir hormondur. Genelde "tünelin ucunda ışık gördüm" diye diye dalga geçtiğimiz insanlarda da bu hormonun yaşam anında da salgılandığı tespit edilmiştir. Bunun dışında vodoo ve şaman büyücülerinin de kullandığı bir maddedir. Dizide bu yüzden şaman ayinine gidilmektedir. Halüsinojen olarak yasaklanan fakat diğer halüsinojen maddelerden ziyade bağımlılık ve diğer zararları asgari düzeyde olan (sigara bile daha yüksek bağımlılık yaratır) bu maddenin üretimi, dağıtımı ve satışı yasaktır ve çok ciddi yaptırımları mevcuttur.
Edit: Bu arada 46, deli raporlarının sağ üst köşesine yazılan rakamdır, çoğunuz bilir zaten. Dizinin bu yönde ilerleyeceği bellidir.
Bir kere bile olsa hazır değilseniz kesinlikle denememelisiniz. Uyuşturucu gibi bir şey değil. Halisülanatif etkisi var fakat yaşayacaklarınızı kaldırabileceğiniz psikolojiye sahip olmanız gerekir. Renkler canlanır, sese duyarlı hale gelirsiniz, banyoda yürüyen böcekten, ampüle giden elektrik dalgasına kadar hisssedersiniz. Algınız tamamen açılır fakat yaşayacaklarınıza karşı koyamazsınız. Psikolojik açıdan güçlü olmanız gerekir. Kısaca gözünüz açık rüya görürsünüz.
Malum sitelerden bulunabilir ama bulmayin.
anlamını derinden öğrenmek istiyorsanız "dmt: the spirit molecule" belgesel filmini izleyin.
bebekler ve belli yaşa kadar çocuklarda yüksek bir oranda salgılanması devam eder. bu yüzden özellikle bebeklerle göz göze geldiğinizde onun farklı şeyler gördüğünü ve evreni çok daha farklı algıladıklarını bilmek oldukça garip.
epifiz bezi ya da pineal bez üçüncü gözümüzü yöneten ve zihnimizin pşisik algı merkezidir. bir bezelye tanesi büyüklüğünde olan bu mini organ hipofiz bezimizin arkasında küçük bir oyuğun içinde yerleşmiştir. bu mini organ melatonin olarak adlandırdığımız, gündüz ve gece döngümüzü kontrol eden ve bedenimizin günlük ritmini düzenleyen hormonu salgılar. epifiz bezinin fonksiyonunu ve enerjisini geliştirmek, arttırmak aslında çok önemlidir çünkü bu bez bedenin fiziksel tüm sistemini etkilediği gibi psişik anlamda farkındalığınızı, bilinçlilik halinizi ve yaşam deneyimlerinizi genişletecek ya da sınırlayacak bir potansiyele sahiptir.

güneş epifiz için çok önemlidir ve onun için bir tür gıda anlamına gelir. güneş; gözler, cilt, saçlar, burun kılları ve kulaklar vasıtası ile alınıp sindirilebilir ve aslında her gün en az 30 dakika alınması gerekir. epifizi tamamen aktif hale getirmek için güneşin gözbebekleri vasıtası ile alınması en iyisidir.

denizde yetişmiş ve güneşte kurutulmuş sebzeler çok yüksek oranda d vitamini, b vitamini ailesindeki vitaminlerin çoğunu ve iyot içerirler. (bunların neredeyse hiç biri türk mutfağında olan yiyecekler olmadığı için türkçe karşılıkları da bulunmuyor ama çok çeşitli deniz yosunları diyebiliriz, kombu, arame, wakame, dulse, nori gibi isimleri olan çoğu japon mutfağında geniş oranda kullanılıyor).

kalın yapraklı; kara lanana, şalgam yaprağı, hardal otu, çin lahanası vs. yeşil bitkiler epifiz bezi için çok besleyicidir çünkü bu bez bitkilerin yeşil renginin verdiği özelliklerini alır ve bedenin iyice beslenmesi
için gerekli yerlere dağıtır.

yüksek oranda cıva içeren balıklar, karbon bazlı içecekler, sudaki flor, diş macunları ve dumana maruz kalmamız epifiz bezini olumsuz yönde etkiler ve düzgün çalışmasını engelleyebilir. et yediğimizde o hayvanın dna’sını da sindirmiş oluruz, dolayısı ile hayvanın olumlu, olumsuz deneyimlerini de alırız. bu da epifiz bezinin bireyin psişik mavikopya farkındalığının sürdürülebilirliğini engelleyebilir. (sanırım burada demek istediği o hayvanın dna’sında kayıtlı akaşik kaydın bize müdahale ediyor oluşu)

uygun gıdalar epifiz bezimizi olumlu yönde etkileyebilir ve daha fazla çiğ gıda tüketerek, vejeteryan beslenerek, evimizin havasını ozon makinesi ile temiz tutarak ve temiz su içerek de epifiz bezimizi aktif hale getirebiliriz.
epifiz bezinin psişik farkındalığı artırmak için güneş kadar serotonin hormonuna da ihtiyacı vardır.
serotonin de beyin uykudayken üretilen bir hormondur, dolayısı ile karanlık bir odada uyumanın da epifiz bezi için çok besleyici olacağını söyleyebiliriz. serotonin üreten gıdalar ise badem, muz, acı biber, pirinç, patates ve börülcedir. bunların tüketilmesi de epifiz bezi için besleyici olabilir.

çeviri: ebru altan
http://www.riseearth.com/20...

--- alıntı ---

http://okyanusum.com/makale...

--- alıntı ---
tekliği anlamak, vahdet bilincini deneyimlemek için oldukça etkilidir.
Uyuşturucu madde yapımında kullanılır hatta direkt kendisi bile satılıyor-imiş. Diğer uyuşturuculara göre halüsinasyon etkisi daha fazla olduğundan müptalası olan bol-imiş.

Daha ilginci insan vücudunda ölüm anında salgılanıyor. Beyaz ışık denilen şey dmt etkisi.

Wiki copy-past: Dimetiltriptamin veya kısa adıyla DMT, beyin dolaylarındaki pineal bez tarafından uyku sırasında salgılanan bir çeşit halüsinojendir.

Edit: Enter The Void filminde yıllar önce görmüştüm. Filmi tavsiye ederim.
Rüyalarımiz bizlere çok uzun gelir ancak sadece dört saniyelerdir. Aynı şey dogdugumuzda ve öldugumuzdede ( kısa zaman içinde hissedilen uzun zaman) salgilanir. Dmt ölmedende bunu yasamamizi sağlar.
dmt ölmeden de bunu yaşamınızı sağlamaz, daha doğrusu eğer kullanırsanız ölmeyeceğinize garanti vermez ve eğer yaşarsanız şizofreni olmayacağınıza da garanti vermez, beyin bu amk buharlı makine değil, her bulduğunuz şeyi kullanmayın.
ddt olabilir mi?
uyuşturucu değildir. kalp gözünü açtığı rivayet edilir. merak ettiğim bir hâldir.
Ne LSD benzeridir Ne Mantar benzeri.

DMT kimyasal olarak sihirli mantarlara benzese de , etkileri diğer hiç bir psideliği anımsatamaz. Etki süresi duman olarak alındığında 5-20 dk arası olabilir. Fakat bu önemsizdir, DMT etkisinde zaman algısı tamamen yok olur. 5 Dk size 1 yıl gibi gelebilir.

Kalıcı veya uzun süreli Travmatik hisler bırakabilir, kötü trip yaşatabilir, ölüyor veya işkence görüyor gibi hissedebilirsiniz. Ama DMT'den ölünmez.

Kötü trip durumunda benzodiazepine kullanarak xanax'ın acısından kurtulabilir, diğer her psikedelikte olduğu gibi. Kötü trip olma ihtimaliniz olsa da, tek kullanımda hayatınızı mükemmel bir şekilde değiştire de bilir. Her zamanki gibi önemli olan ruh hali, dozaj, nasıl kullanıldığı ,önlemler vb'dir.

DMT diğer bütün psikedeliklerden daha güçlüdür. Halüsinasyonlar sanrısal değil tamamen matematiksel görüntüler gibidir.

Fiziksel olarak hiç bir zararı yoktur. Hatta kanser hücrelerini öldürdüğüne dair araştırmalar var . PTSD, DEHB, Otizm, EC gibi durumlara yardımcı olduğu gözlemlenmiştir.

Ayahuasca olarak kullanımı (Bir MAOI inhibitörü ile) çok daha uzun süreli bir etki yaratır. Etkiler daha ruhsal olur fakat çok da dikkatli olunması gerekir. Bu ritüel kolay yapılan bir ritüel değildir.

Ne doğumda salgılanır ne ölümde, uyurken de salınımı artmaz. Bunların hepsi hurafedir ve bilimsel kaynağı yoktur.

Çoğu kişi etkisinde benzer şeyleri görür. Genelde bahsedilen " cüce elfler " dikkat çeker.

HPPD geliştirebilir.
en çok sabah namazına yakın vakitte epifiz bezince salgılanan ruh molekülüdür.

bir nevi üçüncü gözün bilimsel açıklamasına olanak tanıyan, kadim kaynaklarda çokca bahsedilmiş, horus un gözü gibi sembollerin oluşmasını sağlamış ve dışardan takviyeyle (çay vs) deneyimleyen insanların boyutlar üstü bir dünyada yaşadığımızın kanıtı olduğunu iddia ettikleri gizemli yapıdır.
Pineal gland yani epifiz bezinde salgılanır. Halüsinojendir.

Yıllardır ah bulsamda denesem dediğim hededir.
insan vücudunun ölüm esnasında salgıladığı molekül.

Ek olarak Halüsinojen madde çeşidi.
Türkiye'de bolca bulunan, Mevlana'nın da atıf yaptığı kargı kamışının rizom(kök)larından elde
total alkaloid izolasyonu yöntemiyle elde edilebilen narkotik ajan. Sentetik olanıysa sporcu gıdası olarak satılan bir amino asit olan triptofanın dekarboksile edilip metillenmesiyle elde edilir.
ceg in yeni albümü. trapanasyon seviyesinde değil bence ama iyi albüm. Özellikle feat yapılan şarkılar gayet iyi.
demet isminin kısaltılmışı olabilir.