öğrenme bozukluğu. çocuğun zeka seviyesi çok yüksek olsa da okuma ve yazmada görülen bozukluktur. kalıtımsal ya da gelişimsel olarak görülen türleri vardır.
Disleksi, gözlerinizin algıladığı yazılı görüntüleri beyninizin anlaşılabilir bir dile çevirme yeteneğindeki bozukluktur. Aynı zamanda özel okuma bozukluğu olarak da bilinen disleksi, çocuklarda en sık görülen öğrenme bozukluğudur.
üstüne gidildikçe, stres yaratan ve bu yüzden daha da saçma hatalar yaptıran, bir rahatsızlıktır. duyulan şeyi yüksek sesle tekrar ederek yazmak bu rahatsızlığı biraz önleyebilir
girdiğim entrylerin bazılarının imla kuralları ya da yazım yanlışları nedenilye silinmesine neden olan;

yazdığım hemen her kelimeyi "ulan acaba yanlış mı yazdım" diyerek bana tekrar tekrar okutan;

hele ki tüm dikkatli olmama rağmen bu entry'de bile hata çıkmasını sağlayabilecek;

dün gece (25 Aralık 2007) tamemen şans eseri belirtilerini okuduğum ve 33 yaşında fark etmiş ihtimalim olabilecek hastalık ya da farklılık.

ilk fırsatta gerçeği öğrenme niyetineyim.
genelde çocuklarda, okula başladıkları dönem fark edilir. özellikle uzun sözcükleri okumakta problem yaşarlar. harfleri algılayabilirler ancak onları bir araya getirip bir sözcük şeklinde algılamakta güçlük çekerler. tedavisi mümkündür.
disleksi bir çocuğa sahipseniz, öncelikle sizin de yardım almanız gereklidir.
okula başladıktan sonra bu rahatsızlıkla başedebilmek güçtür. özel eğitim verilen okullar için normal bir çocuktur. normal eğitim verilenler içinse anormal.
öğretmenlerle, arkadaşlarıyla, çevreyle ve en önemlisi kendi düşüncelerinizle baş etmek zorunda kalırsınız.

(bkz: hollanda ya hoş geldiniz)
okuma,yazma,akıl yürütme,dinleme,konuşma ve matematiksel becerilerin kazanılmasında kendini gösteren bir öğrenme bozukluğu,bu rahatsızlıktan muzdariplere dislektik deniyor.
13-15 yaşından önce daha doğrusu ergenlikten önce mutlaka testinin yapılması gereken öğrenme bozukluğu. tepsip edilmezse ileride asosyalliğe sebep olur.
Yüksek IQ ya sahip kişilerde de görülebilen bir öğrenme bozukluğudur. ressam Leonardo da Vinci, izafiyet teorisini ortaya çıkaran büyük bilgin Albert Einstein, irlandalı yazar Yeats, kalipso müziğinin kralı Harry Belafonte, başta Düşünen adam olmak üzere pek çok önemli eserin sahibi heykeltraş Rodin, Whoopi Goldberg ve Cher disleksi hastasıdır.
beyinin hatali isleyisi, carpma ve tumorler gibi dogum sonrasi etkenlerin de disleksiye yani ogrenme guclugune neden olabilicegi soyleniyor. okuma ve yazma da gucluk dikkattin cabuk dagilmasi gibi belirtileri vardir. tedavisi de yokmus.
bazi hastalar okumada degilde sadece yazmada gucluk cekiyor olabilirler kurduklari cumleler genelde anlamsiz olup kelimelerin yaziminda da cesitli hatalar yaparlar.
okuma güçlüğü manasında olup günümüzde özel öğrenme güçlüğü için kullanılan durumdur. ailelerin kabullenmekte zorlandığı bir durum olduğu için teşhis koydurmaları hiperaktivite ve dikkat eksikliğine göre daha uzun sürmektedir. milli eğitim bakanlığı bu tanıma uyan çocukların eğitiminde normal okullarda bile özel bir müfredat uygulanması ve farklı öğretim metodları kullanılması yönünde çalışmalar yapmaktadır. zor bir durumdur. çocuklar da fiziksel, zekasal, duygusal bir sorun yoktur ama öğrenmenin her aşamasında desteğe ihtiyaç duyulur. okuma probleminin aşılmasında en etkili yöntem ise "eşli okuma" tekniğidir. bir yetişkin çocukla bereber okunacak kısmı yüksek sesle okur ve hata yapıldığında durarak hatalı kısma dikkat çekilmesi sağlanır.
beynin sol tarafının az gelişmesinden doğan hastalık yani solak insanların sahip olduğu hastalık. çocukken kekemelik, pelteklik belirtileri olabilir. ilginç bir hastalıktır zira basit şeyleri öğrenmekte zorluk çekersiniz. ileri derecede renk takıntısı olabilir. örneğin sadece renkleri güzel diye fenerbahçeyi tutmak gibi. nerden mi biliyorum ben de öyleyim.
bazı harf ve sayıların tersini algılatan bir tür rahatsızlık. b'yi d, p'yi q, 6'yi 9 olarak algılarlar genellikle.heceleri yazarken tersten yazarlar, ayna yazısı olarak da bilinir bu yazı. yanlış algılayıp yazsalar da aralarından Albert Einstein çıkıp izafiyet teorisini bi güzel orataya atmıştır. zeka geriliği değildir yani, özel bi düşünme sistemleri vardır.
b-d karıştırma, yavaş okuma, bazen tersten okuma, matematikte zorlanma gibi belirtileri ile ilkokulda farkına varılacak durumdur. ana babalar korkmasın lakin para biriktirsin. çünkü tedavisi kesinlikle var ama çok pahalı. tedavi olmayanlara ne oluyor; okul hayatında aptal sanılıyorlar bıraz hesap işlerini yapamıyorlar ama tanıdığım tedavili de tedavisiz yetişkin örnekler de hem çizimde hem müzikte hem yabancı dilde başarılı kimseler. yine de bu devirde okul dersleri bu kadar zorlar ve geleceği yönlendiri iken mumkun oldugunca tedavi ettirilmeli..
çok ileri gitmemişse hayatını idame ettirmekte bi sorun çıkarmayan okuma yazma bozukluğu.
millet b-d karıştırırken, ben yıllarca r-z karıştırdım, ve karıştırdığım gibi yıllarca da sorgulamışımdır. sadece kalemle yazarken değil, daktilo ve klavyeyle yazarken de imla hataları yaptırır.
yapılan araştırmalara göre disleksi, öğrencinin akademik kariyer yapmasına engel bir durum teşkil etmeyen, yalnızca bu süreci biraz zorlaştıran ver sıra dışı hale getiren bir öğrenme bozukluğudur.
the everything guide parent’s guide children with dyslexia adlı kitapta şu şekilde tarif edilmektedir:

disleksi, öncelikli etkisini okumayı öğrenme ve kuvvetli bir dil anlayışı geliştirme üzerinde gösteren bir öğrenme güçlüğüdür. disleksi okuma probleminden fazlasını ifade eder. çocuğunuz ayrıca sözlü iletişim, organizasyon becerileri, talimatları takip etmek ve zaman ifadeleri kullanmak alanında zorluklar yaşayabilir.

semptomlar bazen çok değişken olabilir. örneğin birey temel matematik olgularını öğrenme ve basit hesaplar yapmakla ilgili problemlere sahipken bir yandan özel bir geometri ve ileri matematik yeteneğine sahip olabilir.fiziken hantal veya sakar olup motor becerileri zayıf olabileceği gibi atletik ve sporda marifetli de olabilir.

zaman içinde birey, kazanmak için çabaladığı, mücadele ettiği becerileri kazanır; fakat disleksi ona geç büyüme dolayısıyla okul hayatındaki sıkıntıları da beraberinde getirecektir.

dislektik kişide gözlenen bazı semptomlar şöyledir:

-ödevlerinde veya diğer aktivitelerinde sıkça dikkatsizlik
-yönergelere uymakta ve dikkat etmekte zorlanma
-dinlemiyor gibi görünme
-görev ve aktivitelerinde organize olamama
-görevlendirilmelerden hoşnut olmama
-okul eşyalarını ve gerekli malzemeleri kaybetme
-günlük aktiviteleri unutma
-ilgi dağınıklığı

dislektik kişilerin okuma ve yazma ile ilgili bazı problemleri ise şöyle sıralanabilir;

-küçük farkları olan harflerin yazılımını karıştırma. (b ile d, e ile c gibi)
-yeni gördüğü kelimeleri telaffuz etmekte ve hatırlamakta güçlük.
-yer, yön, konum bildiren kelimeleri karıştırma.
-kısa ve kolay kelimelerin yazılması ve okunması esnasında yanlışlıklar.
-yazı yazarken veya okurken baş veya mide ağrıları hissetme.
muzdarip olduğum rahatsızlıktır. kelime ve harfleri unutuyor olmak hayatı kolaylaştırmamakta.
benjamin franklin, tolstoy, wolfgang amadeus mozart, charles dickens, alexander graham bell, jules verne, john lennon, michael jackson gibi; pekçok dahi ve ünlü nün geçirmiş olduğu kalıtsal bir rahatsızlık.
hakkında film de yapılmış olan bir hastalıktır.
filmin adı: her çocuk özeldir. güzel film tavsiye ederim.
disleksi kelimesi; zorluk ya da yoksunluk anlamına gelen “dis” hecesi ile dil anlamında kullanılan “leksi” ibaresinin birlikte kullanılmasından oluşan, “kelime-dil yokluğu / zorluğu” anlamında kullanılan bir kelimedir.
disleksinin literatüdeki geçmişi 1600’lere uzanır.
alman doktor schmidt; inme sonrasında okuma becerisini kaybeden 65 yaşındaki bir adamı tarifler.
ingiliz ve iskoç hekimler; 19. yüzyıl sonlarında kraliçe victoria döneminde; çok iyi yetiştirilen ancak okumayı öğrenemeyen çocuklardan söz ederler.
1896 da ingiliz dr morgan 14 yaşında okuma zorluğu olan bir çocuğu tanımlar ve gelişimsel disleksi tanımı gündem gelir. yine yaklaşık aynı dönemlerde dr adolf kussmaul, “kelime körlüğü” tanımını kullanır ve bu durumu sol anguler girus bölgesiyle ilişkilendirir. 20. yüzyılın başında dr rudolf berlin 20 yılda topladığı 6 olguyu sunar ve ilk defa disleksi tanımını kullanır, hinshelwood ise konjenital kelime körlüğü terimini kullanarak tanımlar bu durumu.

kısaca zeka düzeyi ortalama ya da ortalama üzeri olan, dil becerisindeki yetersizliği açıklayabilecek fiziksel, tıbbi, psikolojik, sosyal bir problemi olmayan kişilerdeki beyin kökenli ciddi bir okuma problemidir.
hint yapımıtaare zameen paradlı bir filme konu olmuş öğrenme bozukluğudur.
bizim çocukluğumuzda olmayan(?) hastalık.

psikolojik sorunları "bu çocuk gerizekalı" ya da "dikkatini derse veremiyor, lüzumsuz şeylerle ilgileniyor" şeklinde ifade ederdi büyüklerimiz. bir anksiyete, bir disleksi tabiri yoktu o vakitler. psikiyatrist ve psikologlar da bu kadar değer görmüyordu. şimdi her rahatsızlığın latince isimleri ve de tedavileri var.
sadece erkek çocuklarında olduğunu bildiğim tedavisi olabilen bir psikolojik hastalık.
bu hastalık konuşmaya vurmuşsa, vay halinize. kendinizi ezik hisseder durursunuz ve "neden konuşamıyorum" diye sorgularsınız ta ki bu hastalığa sahip olduğunuzu öğrenene dek.

sağ sol, doğu-batı gibi kavramların karıştırılması bu sıkıntının sonuçlarından biriymiş.

edit: mesela her entryde illaha ki yazım hatası, imla hatası yaparsınız ve her entry editten geçer. insanın sinirleri bozulur tabi. küfreder, yeter der. ayrıca şiir yazıp sosyal çevrede saygı duyulacak bir hale bile gelseniz, diğer insanlardan gizlediğiniz bir şey vardır: çoğu zaman öyle tıkanırsınız ki basit bir düz cümle bile kuramazsınız. okursunuz o cümleyi hatanızı göremezsiniz. o cümleyi yazana kadar çok meşaketli (şu an doğru ifadeyi arıyorum) bir yoldan geçersiniz. tek kelime ile işkence olur bu anlar.
kucuklukten beri mucadele ettigim olay.
Edit: buna ragmen elektronik ve kodlarla aram cok iyidir. Kolay tasarlar, uygularim.