bugün

Tarikattan olanların barındıkları,ibadet ettikleri ve törenler yaptıkları yer,tekke.
bir tarikata mensup olanların toplanıp ibadet ve sohbet ettikleri, günümüzde yozlaştırılarak yapılan ibadetlere sahne olan yer..
aylik edebiyat, sanat dergisi.
türk şiirine önemli şairler kazandırmış ve kazandırmaya devam etmesini umduğumuz edebiyat dergisi. yolları açık olsun.

http://www.dergahyayinlari.com/
en kaliteli edebiyat dergisidir... derim rahatlıkla. tasarımı değişmesindir. yozlaşmasındır.
turkiye'de tabela ismi olarak kullanilmasi yasakken, tekke ve zaviyelerin kapatilmasi, yurtdisinda bircok yerde islami kultur ve gelisim vakiflari adi altinda dergah gormek mumkundur.
Tarikatlara yasak olduğu halde, cem evleri adı altında serbest olan, kültürel, sosyolojik ve dini bilgilendirmelerin yapıldığı yer.
kahveler kitabı adlı eserden :

o yılların en iyi edebiyat dergisi olan dergah şimdiki istanbul kız lisesi'nin arkasına düşen türbedar sokağı'ndaki tanin basımevinde (servet i fünun basımevi) basıldığı için ikbal kısa zamanda dergah'çıların uğrak yeri olur. ama derginin çıkartılması da ikbal'de karar altına alınmıştır. dergah'ın yöneticisi mustafa nihat özon o günleri şöyle anlatacaktır ;
- " ikbal kıraathanesi'ni askerliğini yeni bitirmiş iki kardeş açmıştı ilk kez. biz de oraya dadandıktı. halil vedat, ahmet hamdi, kadri yörükoğlu. işte bütün üniversiteli arkadaşlar. ahmet haşim bile dadanmıştı oraya. o zamanlar düyun - i umumiye'de çalışırdı. çıkınca ilk işi oraya gelmekti. haşim dolayısıyla abdülhak şinasi hisar de gelirdi. ünlü farsça öğretmeni tahir nadi zaten oranın gediklisiydi. eee, işte bizde dergiler çokluk böyle bir ortamda doğar. edebiyata, şiire, hikayeye düşkün birkaç kişi bir araya geldi mi ' haydi bir dergi çıkaralım ' derler. bizimki de aşağı yukarı öyle oldu. dergi çıkarmayı halil vedat ortaya attı. derginin adı için orada birçok ad önerildi, uzun bir liste ortaya çıktı. sonunda dergah'ta karar kıldık. derginin sorumluluğu da bana yüklendi. büyükbabamdan bir şeyler kalmıştı, işte onlardan beş on para geliyordu. zaten bin sayı basılıyordu."
o zamanlar ortalıkta ümit adında bir edebiyat dergisi daha dolaşıyordur. bu dergiyi de damat ferit'in yaveri tarık mümtaz göztepe çıkarıyordur. o zamanın birtakım genç yazarları da oraya yazıyorlardır. hecenin beş şairi diye bilinenler de aralarındadır. bunlar hep istanbulcudur. dergaçılar ise anadolucudur. birbaşka deyişle ümit'e karşıdırlar. bu yüzden daha başlangıçta karar vermişlerdir. dergah'a hecenin beş şairi'ndenyazı ve şiir almayacaklardır. öyle de yaparlar.
sayfa 260.

dergah'ın ilk sayısı 15 nisan 1921 günü yayınlanır. 15 günlüktür. dergiyi çıkaranların çoğu yahya kemal'in öğrencileridir.
sayfa 261.

1923 yılında dergah dergisi - 42 sayı çıkmıştır - kapandıktan sonra ikbal kahvesi yine gazetecilere kalır. buranın yeniden dirilik kazanması 1951 yılında orhan kemal'in adana'dan istanbul' göç etmesiyle başlar.
sayfa 263.
ekoldür.

mustafa kutlu'nun başında bulunduğu, önemli edebiyat dergilerindendir. kendilerine ait tarzları, özgün duruşları vardır, reklam almazlar. Furkan Çalışkan, Ali Görkem Userin, Mustafa Akar, Kamil Yıldız dergâh'ın yetiştirdiği önemli eleştirmenlerdendir.

Ayrıca ara ara ismail kara, Hüseyin akın gibi abiler iyi yazılar yazar. çok nadir de olsa ibrahim Tenekeci'nin şiirleri yayınlanır.

bir önceki ayın başyazısını (ekim 2009) başbakanın danışmanlarından ibrahim Kalın (Doğu Batı ve islam) yazmıştır.

derginin genel bir internet sitesi yoktur. buradan duyurular yapılır: http://www.dergahyayinlari.com/
senelerden sonra nihayet gönderdiğim öykülerden biri için olumlu yanıt aldığım dergi.
keşke dışına, kabuğuna değil de içini doldurması gereken fikirlere meyledilse.
türk edebiyatının önemli isimlerini *, kimi mühim türk mütefekkirlerini * bizle buluşturan yayınevi.

iletişim'de, ötüken'de, can'da dahi hatalara rastlamışken dergah'ta bugüne kadar bir hata bulamadım. takdir etmek gerek kendilerini.
Esaslılarında dini bilgilerden çok, sosyal bilgilerin ön plana çıktığı davranış odaklı kurum.
Girdiğinizde önce diz üstünde oturmayı öğrenirsiniz, bakmayı, görmeyi ve dinlemeyi.
Günümüz insanının muhtaç olduğu hayati davranışlardır öğretilenler, öğrenmek isteyene, öğretirler.

Kaldırılmasını eleştirmek manasız olur bunca zaman sonra ama keşke bu bilgiler okullarda yaşayabilseydi, günümüz insanı oturmayı, dinlemeyi, susmayı, konuşmayı, edebi tekke kültüründekiler gibi öğrenebilselerdi...

Herşeyin Allah'tan olduğu inancı dergah haricindeki yerler tarafından da insanlara benimsetilebilseydi daha bir sabırlı olurdu insanlar.

Hoşgörü yuvasında huzur bulmak boşa olmasa gerek...
güncel Önemli Başlıklar