bugün

dağı tepesi olmayan dümdüz bir yerdir. avrupada en çok türkün yaşadığı yerdir.
Katedrali ve müzeleriyle gayet ilgi çekici bu şehir yıkılan duvarı ve etrafında yaşanan acıya ruhen de yaklaştığınız zaman düşücemizdeki duvarların hangi tarafında kaldığımızı hatırlatır.
Master yapmak üzere yazın gideceğim şehir. Orada yaşayan arkadaşlar varsa cevaplarını sorulandırmak isterim.
Seneye erasmus programi araciligiyla guz donemini orada gecirecegim sehir. Her turlu oneriye acigim *
yakında gidip gezdiğim, dönerini yediğim, barlarında eğlendiğim, müzelerini gezdiğim, hem seçkin alman mahallesinde, hem de kreuzberg adlı türk ağırlıklı semtinde kaldığım kozmopolit ve eğlenceli şehir.
http://www.celebialper.com/category/almanya
1 aydan fazladır sokak sokak, cadde cadde, park, bahçe koymadan yürümüş gezmiş biri olarak hakkında kendimce en ilginç gözlemim şudur: 1 tek (yazıyla bir) kedi bile görmedim sokakta. sıfır. nedendir nasıl olur bilmiyorum ama çok ilginç bence. ekosisteminde kedi türü yok resmen. internette gezicilerin yorumları da benzer şekilde.
Berlin, 1945.

görsel
ERASMUS ERASMUS diye kalbimin attigi görmek için sabirsizlandigim sehir.
geceleri uykunuzu kaçıracak kadar güzel olmayan şehir. heycan yapmak anlamsızdır. barcelona nın çırağı olamaz. *
hakkında en iyi bloglardan birisi budur: http://berlingezilecekyerler.blogspot.com.tr
Çocukluğumun düş kenti.
Take My breath away ile tanıştığım dinlenilesi grup.
take my breath away gibi her dinlendiğinde insanı aşık olmaya iten bir parçaya sahip olan müzik grubu.

https://open.spotify.com/...ck/1AAEWUVZpew24mP6nC1IU5

tabii bunun yanında

no more words vardır.

https://open.spotify.com/...ck/0PJHmzxHNDCU4vh0W4aHYT
1936 ve 1945 de kayda alınmış iki videosunu sırayla seyredebilirseniz tek bir bir manyağın bir ulusa neler kaybettirebileceğini görsel olarak anlamış olursunuz. .
Turistler gezsin diye dizayn edilmiş şehir. En ortaya bir radyo anteni koy 365 metre kadar sonra etrafında dön dur kayıp mı oldun anten orda her yerden çeker.
Alman kadar turist de var şehirde zaten 300k Türk var bu sebeple olsa gerek Edirneden sonra batıdaki en büyük Türk kenti deniyor.
Ha Almanca geliştiremezsiniz burda Türkçenizi bozarsınız ona da inandım.
Almanya şok güsel der geçersiniz sonra *
yemesi, içmesi, gezmesi, tozması da hayli ucuzdur.
bazı binaların cephelerinde hala savaştan kalma izler mevcuttur.
*Berlin Paris’ten 9 kat daha büyüktür ve Venedik’ten daha çok köprüye sahiptir.
*Berlin’de içinde Kilisesi, Camisi ve Sinagog’u olan bir ortak ibadethane inşa edilmektedir.
Dumduz bir sehir, ya da ben istanbulun o egri bugru yollarindan geldigim için mi bana öyle geliyor bilmiyorum.

Ek olarak gemuse doner deneyin derim normal donerden çok daha lezzetli.. pisman olmazsiniz.
Nachtisch olarak da marzipan cikolata.
Bir zamanların duvarlı şehri...
Yarın olacağım, hafta sonu geçireceğim, dönüşte uzun uzuun anlatacağım Almanya kenti...
Bekleyin... Anlatacağım. Kıpss...
A breath of freedom: Berlin
.

Burada insanlar bir nezaket gosterisi olarak eger onde gidiyorsa Kapiyi siz gelene kadar tutoyorlar. Her alisveriste kasiyer musteriyi merhaba iyigunler diyerek karsilayip ugurluyor. Otobuste vs. Cam tarafinda oturuyorsa afedersiniz inecegim diye cumle kurup sizden izin istiyorlar. Kisacasi insanlari taniyin ya da tanimayin bu sehir siz isteseniz DE istemeseniz DE sizi diyalog kurmaya tesvik ediyor.
Bizde olmayan sey - esefle yaziyorum - (bkz: diyalog).
içi tarih dolu şehir. Prusya geçmişi, Nazi partisi geçmişi ve Doğu Almanya geçmişi günümüzde turistik yönden pazarlanan unsurlara dönüşmüş durumda. Şehri hakkıyla gezmek için bir hafta - 10 güne ihtiyaç duyulur. En bilinen bulvarı Unter Der Linden, anlamı Ihlamurlar Altında. Bulvarın bir yanında Alexanderplatz (iskender Meydanı), diğer yanında Brandenburger Tor (Brandenburg Kapısı) vardır. Alman parlamentosu Bundestag da Brandenburg Kapısı'na yakındır ama parlamento randevu ile ziyaret edilir. Sachsenhausen toplama kampı da Oranienburg tren istasyonuna çok yakındır. Oldukça üzücü, trajik bir ortam ama.

Görülmesi gereken bir şehir olduğunu düşünüyorum.
görsel
Etimolojik olarak...
osturuktan teyyare.
Bir sene yaşadım orda.

sikimsonik bi şehir. berlinliler kendilerini dünyanın merkezinde sanıyor. bir istanbul değil.

Edit:

Ayrıca la casa de papel dizisinde adam gibi adam olan Andrés de Fonollosa‘nın kod ismi.
"gazi şehir"....içinden zamanında duvar geçen, "ulan nasılsa hepimiz ölecez burada" kafasıyla yıllarca yaşandığı belli olan avrupa´ nın belki de dünyanın en enterasan şehri.

berlin´ in keşmekeşini bile özlersin.

berlin yüzölçümü olarak büyük bir şehirdir, metrosu çok süratlidir...

bira içmek, gayet serbest kadınlar, acayip bi gece hayatı...ucuzdur da lan berlin.

hiç kimse hiçbişeyi pek takmaz bu şehirde. berlin´in polisi de gayet cool´ dur, halden anlar, bi kere zikindirik bi yere park etmek zorunda kalmıştım, arabanın içine " yaaa park yeri bulamadım, bu seferlik idare edin" yazıp bıraktım, arabanın yan camına "bi daa olmasın" diye yapıştırıp bırakmışlar...gülümsemiştim.

arıza falan olur berlin´de, metro falan iyi çalışır da ekranlar bozulur, takvimler şaşar. ama affedersin berlin´liyi. çok yardımseverdirler. dün metro planı bulacam diye kadının teki- taş gibi de bir hatundu -metroda çantasını neredeyse yandaki koltuğa boca etti. kolunu okşayıp saol be ya, ziktiret ben yolumu bulurum, diyip indim metrodan...

henüz çok iyi tanımıyorum, ama ben berlin´e ne zaman gitsem, kendisine her türlü hayranlığımı gizleyemem. belki bişey olur da bi zaman orada yaşarız.

yaşanılacak ve ölünecek bir şehirdir berlin. paris mesela, büyük görülüp gezilecek yerleriyle öne çıkar. berlin öyle diildir- zaten bütün şehir bombayı yemiş oturmuş aşşaa- bu şehir

insanlarıyla ortaya çıkar.

dünyada bir sürü şehir gördüm ben....insanlarıyla bu kadar öne çıkan istanbul´da dahil, başka bir şehir görmedim. soğuk savaşı iliklerinde hissedince böyle oluyosun demek ki...
Daha iyisi için la casa de papel.