bugün

Batman filmlerinin çöküşünün başlamazdan önceki, iyi olan serinin ikinci filmi. Tim Burton kendine has gotik ve karanlık atmosferi filme iyi yedirmiş, izleyici yadırgamıyor ve çizgi roman havası alıyoruz. Karakterler sayısı abartılmadan, bir baş düşman bir de arka planda kalsa da gidişata etki eden başka bir düşmanın olması filmin kalitesini arttırmış. Kostümler ve oyuncu performansları son derece iyi, Michael Keaton ise şu ana kadar pek yadırgamadığım o ketum Bruce Wayne'i en iyi yansıtan oyuncu. Çizgi romanla uyumlu olan en iyi Batman filmi olmuş.

https://www.planetdp.org/...e/batman-returns-dp5121#1
90'lı yıllar dünyanın en iyi zamanlarıydı teorisinin kanıtı olan film. Zaten bi filmde tim burton ismini görüyorsan direkt izleyeceksin.

Not: Luc besson, christopher nolan, gaspar noe... (şimdilik aklıma gelenler bunlar) isimlerini görürseniz de direkt izleyin.
filmin harala gürelesi içinde biraz kaynasa da kostümler bombadır; özellikle maskeli balo sahnesinde dikkat ediniz.

--spoiler--
penguen'in halka konuşma yaparken batman tarafından foyası ortaya çıkarılınca uğradığı hayvani sebze-meyve yağmuru, o yüzden şemsiyesini açıp defansa geçmesi, akabinde de şemsiyesindeki makineli tüfekle halkı taraması filmin unutulmaz anlarındandır.
--spoiler--
şimdiki adıyla star tv'de Parliament Sinema Kulübü'nün pazar günleri karla bonoff'un seslendirdiği all my life şarkısı jeneriği ile yayınlanan, tüm seri içindeki en iyi 2 batman filminden biridir. diğeri ise 1989 yapımı, joker rolünde Jack Nicholson'ın oynadığı ilk batman filmidir.

her iki filmde de Tim Burton etkisi her karede hissedilmektedir. batman rolündeki Michael Keaton'ın yine bir tim burton filmi olan Beetlejuice'da beterböcek gibi batman ile birbirine tamamen zıt bir karakteri başarıyla canlandırması ne kadar iyi bir aktör olduğunu kanıtlar niteliktedir.

tarih bilimi gibi 1989 ve 1992 yapımı bu iki filmi de görsel efektler açısından "dönemin şartlarına göre" değerlendirmek gerekir. şimdiki 17-18 yaşındaki gençlere izletince komik gelebilecek sahneler için zamanında pazar günleri iple çekilirdi.

velhasıl 80'lerin sonunda 90'ların başında doğan o meşhur jenerasyon için hala tv'de denk gelince izlenecek bir başyapıttır.
serideki en güzel batman filmi.

kedi kadın ve yarasa adam evlese diye çok dua etmiştim.
90'lı yıllarda ergen olanların başucu eseri olan film.

lan şimdi bir christian bale'in batman'ine bakıyorum bir de buna çok gelişmiş.

penguin birinin burnunu ısırmıştı ya müthişti o hiç unutmam.
küçükken televizyonda ne zaman çıkacak olsa, saf saf garip bir çocukluk coşkusu duyduğum film. ilk batman filminden daha çok severdim bunu. o zamanlar tabi teknolojik imkanlar bugünkü gibi değil, televizyonda çıktığında izledin izledin yoksa bir dahaki yayınlanmasını bekle. bir de geç saatte yayınlanırdı genelde. film başlayana dek derslerimi bitirir otururdum televizyon karşısına. uykusuz da olsam, ertesi gün okul da olsa, annemin "uyu artık" söylevlerine aldırış etmeden izlerdim. arkadaşlarla batmancilik (batmancilik ne lan? diye şimdi düşünüyor insan) falan oynardık etkilenip, ne haltsa kimse de penguen adam olmak istemezdi oyunda. tıpkı kızların spice girlscülük oynayıp kimsenin kıvırcık saçlı zenci abla olmak istemeyişi gibi bir durumdu bu.
kerametin batman'de değil Tim Burton'da olduğu en güzel Batman filmi. Çocukluğumdan beri ne zaman tv'de yakalasam sonuna kadar izliyorum. 720 ve 1080p'lik versiyonları da arşivimde olup koskocaman bir afişi de odamda asılıdır.
gişede diğer filmler kadar başarılı olmasa da batman'in gotik tarafını oldukça iyi bir şekilde tasvir eden filmdir. gotham city'nin kar altındaki hali hafızalardan uzun süre silinmez.
batman serisinin asla yeri doldurulamayacak gibi görünen, tim burton imzalı en iyi filmi. ne yazık ki şu anda ülkemizde orjinal dvdsi bulunamamaktadır. *
en karanlık batman filmi. atmosferi ilk filminden daha karanlıktır. gotham city daha da korkunç bir hal almıştır. danny devito nun oyunculuğu unutulmaz.
--spoiler--
the penguin'in adamın burnunu ısırarak ham yapmasını unutamadığım film.
--spoiler--
serideki* en güzel gotham city'e sahip filmdir.
the penguin'in ölüm sahnesi adama o kadar koyar ki bu filmde, bir 70lik açasınız gelir. zaten film genelde böyledir, batman bunalım halinde, alfred'le ne zaman konuşsa '' ne olacak bu memleketin hali'' diyecekmiş gibi. ayrıca bu filmin senaryosunu nolan yazsa kesinlikle bu kadar zayıf kalmazdı...
tekrar tekrar izlediğim tim burton tarafından yaratılmış bir daha öylesi gelmemiş görsel şölen.
gotham city nin ilk filmden daha gotham city olduğu, batman kostumünün ilk filmdeki gibi kartonumsu olmadığı, müzikleriyle ve atmosferiyle kült mertebesine erişmiş bir filmdir. danny de vito nun çizdiği the penguin portresi müthiştir. michael keaton ın da batman olma konusunda aştığı rahatlıkla görülebilir, keşke tim burton ın serisi uzasaydı da onu daha uzun izleyebilseydik.
gotham cityi son defa gothic havasında, batmani son defa "gerçek karanlık ve sade bir yarasa" görünümünde izlediğimiz çizgi roman başyapıtı.
(bkz: #1035424)
tim burton'ın yönettiği '92 yapımı serinin ikinci ama burton'ın son batman filmi. danny devito, michelle pfeiffer, christopher walken gibi yıldızların döktürdüğü bu kimine göre* serinin en iyisi olan filmde, kahramanımız* penguen'e ve kedi kadın'a karşı karlı bir gotham city atmosferinde amansız bir savaş verir.

çoğu sinemasever için son gerçek batman filmi budur, joel schumacher'in çektikleri seriye bir ihanet olmuştur malesef.