bugün

Rulet masasında Dostoyevskidir.
1990 dan sonra biten, bitirilen.
Maşuka duyulan duyguların bileşkesidir bu bazen özlem bazen stem bazen naz bazen sevgidir veya kıskançlık.
zehirli bir ok..
Bir kadının diğerlerinden farklı olduğu yanılgısıdır.
subjektiftir. üçüncü tekil şahıslar için ne senin anlattığındır ne de benim anlatacağım.
Günümüzde sahteleri daha çok olduğundan her ilişki türünde olduğu gibi insanlar yalan dese de gerçek aşk vardır. Aşk bazen o mutlu olsun diye uzaktan bir annenin çocuğunu izlemek gibi masumca bir şeyken bazen de onunda seni aynı senin gibi sevmesi sonucu yalan dünyadan çıkıp sadece ikinize ait bir dünya kurmaktır her gün yeni baştan sevmektir yalansız riyasız en masum şeydir aşk.
Aşık sayısınca tanımı vardır. Kimine göre bilinmezlik aşkken kimine göre tanımadığına nasıl aşık oluyorsundur. Bence ise ilk görüşte olandır.
kimine göre yalan,
kimine göre gerçek,
kimine göre gereksiz,
kimine göre yaşanılması gerken bişey, kimine gore acı,
kimine göre baldan tatlı,
kimine yalnızlık,
kimine göre birliktelik,
ama hepsine göre aşk aşktır.
kimse yormamalı kendini aşk yaşayana güzel. söylenecek şey çok ama aşkı, yaşayana sorucaksın. Ama rakı sofrasında..
Bir an bile hatırlayamadım seni, çünkü unutamadığım için,
Şunu bilmeni isterim ölene dekte sevemeyeceğim seni çünkü yaşamadığım için,
Gerçek aşkı bulamadım hiç,geri dönmediğin için..
iyi geceler sevgilim, ay gibi parlak gece olduğun için, sen iyisin, iyi geceler sevgilim, iyi geceler..
en güzel abilerle biten şeydir. bitmesini mi istiyorsunuz? abimle tanışsana ya demeniz yeterlidir efendim.
"Killing më softly"
Çok özledigim duygu. O gel-gitler, tatli kiskancliklar, kaybetme korkuları. .. Aslında onun yerine güvenli bir sevgiyi tercih etmek daha doğru.
kimi aşk internet paketinin bitimine kadar, kimisi ise ömrün bitimine kadardır.

ölmeyi bayılmak sanan ergenlere duyurulur. eğer onun uğruna ölümü göze alamıyorsan, başına kötü bir iş geldiğinde keşke onun yerine bana gelseydi diyemiyorsan ve ondan fazla üzülmüyorsan, yanındayken bile onu özlemiyorsan sen aşık değilsin. kendini kandırma.
hakkında yazılabilecek her şeyin mantıklı ve doğru olabileceği evrensel ve masalsı duygu.
bana olan aşkın, sana olan aşkım
nasılsa kaybetmeyi becerdiğimiz şeyler.
görsel
Alazıma inandırmak istediğim kavram. Ben sana uğruna feda ettiğim kızlar olsun, ağladığım üzüldüğüm zamanlar olsun sana tutkum olsun tek seni istiyorum isticem de.
yagmurlu havada mayin gibi olan, alti su dolu yol taslarina basmadan yuruyebilmektir. fazlasi bozar bunyeyi.
https://www.youtube.com/watch?v=xd4kNjxrbpY

Tanım: Yukarıdaki videoda Cemal Safi tarafından mükemmel bir şekilde tarif ve ifade edilen 'tek hece'dir.
var mı beni içinizde tanıyan
yaşanmadan çözülmeyen sır benim
kalmasa da şöhretimi duymayan
kimliğimi tarif etmek zor benim

bülbül benim lisanımla ötüştü
bir gül için can evinden tutuştu
yüreğine toroslardan çığ düştü
yangınımı söndürmedi kar benim

niceler sultandı, kraldı, şahtı
benimle değişti talihi, bahtı
yerle bir eyledim tac ile tahtı
akıl almaz hünerlerim var benim

kamil iken cahil ettim alimi
vahşi iken yahşi ettim zalimi
yavuz iken zebun ettim selimi
her oyunu bozan gizli zor benim

yeryüzünde ben ürettim veremi
lokman hekim bulamadı çaremi
aslı için kül eyledim keremi
ibrahim'in atıldığı kor benim

sebep bazı leyla, bazı şirindi
hatrım için yüce dağlar delindi
bilek gücüm ferhat ile bilindi
kuvvet benim, kudret benim, fer benim

ilahimle mevlana'yı döndürdüm
yunus'umla öfkeleri dindirdim
günahımla çok ocaklar söndürdüm
mevla'danım, hayır benim, şer benim

benim için yaratıldı muhammed
benim için yağdırıldı o rahmet
evliyanın sözündeki muhabbet
enbiyanın yüzündeki nur benim

kimsesizim, hısmım da yok, hasmım da
görünmezim, ismim de yok, cismim de
dil üzmezim, tek hece var ismimde
barınağım gönül denen yer benim

Benim adım Aşk

Cemal SAfi

Edit : ulan bunu bile eksilemişler, yazıklar olsun ya...
bunun hakkında sayfalarca yazı yazılabilir. yine de tam olarak ifade edemez sanırım gerçekten bir kez bile olsa yaşamış insan hissini.
bu sefer farklı bir noktasına değinip geçeceğim, zira o kadar uzun yazacak kelimem kalmadı.

aşk ne zaman geldiği ve ne zaman gittiği belli olmayan şeydir.
bir anda, siz ne zaman geleceğini, kime aşık olacağınızı, ne kadar süreceğini seçemeden -ki en önemli ve trajik kısmı budur sanırım- geliverir. ne zaman geldi, nasıl geldi anlamazsınız. sonra o silsilede yuvarlanıp giderken eğer kavuştuysanız da şekil değiştirip belki sevgiye, belki alışkanlığa dönüşerek kayboluverir. ki eğer kavuşamadıysanız daha şiddetli bir şekilde, hırpalayıp dağıtarak, eskiterek ve dönüştürerek bir süre devam eder. sonra bir gün, neden oldu anlamadan bakarsınız geçivermiş.

mahir Ünsal eriş'in çok güzel bir benzetmesi var bu konuda aslında;
'Kolay kolay geçmiyor ve geçtiğinde de sen geçmiş olduğunu fark edemiyorsun. Yağmurlu havalarda eski bir kırık gibi sızlayıp duruyor, kendini hatırlatıyor. '
tam olarak böyle bir şey sanırım. ne zaman gittiğini bilemiyorsun ama bir sabah kalkıyorsun aklına ilk gelen o olmuyor. günlük hayat devam ediyor. güneş açmaya, dünya dönmeye devam ediyor.
Merhaba bile diyemiyorken onun senin olmasını hayal etmektir.
Cin den daha tehlikelisi sen daha iyilerine layiksin , senin kadar kimse beni sevemez diyip giden kadindir.3 harfli aşk
an'a bağlı gerçekliğin vurdumduymazlığıdır.
Hiç bir zaman çözemediğim olgu. Hislerimi hep karıştırırım zaten ben. Sizce aşk nedir?