bugün

şimdiye dek kimse yazmamış; filmde battal'ın hasta kızı rolünü geniş aile'nin pırıl'ı gizem akman oynuyor.
--spoiler--
oyunculuk, çekimler ve müziklerin iyi olduğu ama senaryonun vasat olduğu film. filmin sonu ve cinayetin neden işlendiği çok erken sırıtıyor. ayrıca okan yalabık'ın canlandırdığı hasan karakterinin sürekli elinin kokması bayıyıor.
--spoiler--
Senaryosu ters köşeye yatırmıyor buna rağmen güzel bir film olmuş.Cem Yılmaz mükemmel bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtlamış.Açıkçası flmin en sürpriz sahnesi ona yazılan sondu.Onun dışında katil battal diyebiliyorsun ama organ olayını işin içine katmaları fena olmamış..O meşhur hayde sahnesi sinemadaki ses sistemiyle gerçekten izlenmeye değer.Melisa Sözen normalde beğendiğim bir oyuncudur ama morg sahnesinde daga çarpıcı tepkiler vermesini beklerdim.Çünkü olayların gelişimine katkısı az da olsa var.Filmin en tahmin edilemeyecek kısmı Cem Yılmaz'ın ani baskını ve sonrasında gelişen olaylardı.Ve son olarak Çetin Tekindor bu ülkenin yetiştirdiği nadir-oyuncu-lardan biridir..Bunu bir kez daha gördük.Şener Şen'i zaten saymıyorum bile..Ama bu filmde Çetin Tekindor özellikle son sahnelerdeki bakışları,tavırları..gerçekten müthişti.
bir eşkiya kadar beni etkilemeyen film. kötüydü diyemem, görselleri beni benden aldı, artı müzikleri de. tek sorun şener şen'in eski performansının düşmüş olmasıydı.

(bkz: adam yaşlanmış sözlük)
görüntü kalitesi sağlam olan film. efektler ve geçişleriyle etkilemesini başardı.
çekilen her sahne için mekanlar da çok iyi seçilmiş. ayrıca film izlerken etraftaki küçük ayrıntılara fazla takılan bir insansanız da sizi etkilemesini başarabiliyor, takılanlar iyi bilir; örneklendirmiyiciğim.*
oyunculuk konusunda kadro pek iyi seçilmiş, sağlam kurulmuş. lakin şener şen'den beklenilen oyunculuğu alamadım. hani battal olsa rolün canına okuyacakmışcasına geldi birden, çetin tekindor da avcı rolünü iyi yapabilirdi gayet. gibi. cem yılmaz'a gelince, adam komedi dışında da gayet başarı imiş arkasından kim ne derse desin. adamın hakkını yemesin kimse. komedyen gözü ile değil, oyunculuk gözüyle olaya bakabilen herkes bunu çok rahat görür

filmi izlemeye giderken tek korkum, milletin her sahnede cmylmz var diye kahkaha basma özürlülüğü idi. ama ne güzel memleketimin insanı varmış ki kimsenin gıkı çıkmadı, belli sahnelerde "heh heh hee" kıkırdamaları eşliğinde huzurla izlendi geçti. akşam matinesinden kaynaklı da olabilir tabii bu, çoluk çocuk pek ayak altında dolaşmamakta idi.

has karadenizli olan bir insan olaraktan kara lahana dolmasını ve hayde türküsünü görmek beni mutlu etti, lazca kelimeler bi hoş etti, filmi daha bi sevdirdi.

tek sevmediğim şey; filmin son 45 dakikasında katilin ortaya çıkması. lan ne güzel karısıdır odur budur diye çok atraksiyonlu planlar kuruvermiştim aklımda. valla olmamış o. yıktılar beynimin mıncış fonksiyonları.

bir eşkiya olması bekleyerek gidilmemesi gerekirdi, nitekim öyle de oldu. yavuz turgul imzalı kendi halinde hoş bir film olmuş.

ayrıca;
polis hasan (okan yalabık) lale len. öjashgd iyi rol yapmış ama aferin keretaya. ha bir de asiye karakterine değinmeden geçmek olmaz, allah aşkına asiye'nin afişte ne işi var? polis ya da cinayet zanlısı neyin sanmıştım girmeden önce. pii.
--spoiler--
av mevsimini burada başlattın sezonu burada bitir.
(avcı tarafından kapanış cümlesi böyle bir şeydi diye hatırlıyorum, sağlam akıldı.)
--spoiler--
kanal d de ki kanıt programında 1 saat içinde çok daha karışık cinayetleri çözüyorlar ve izlemesi daha güzel oluyor.senoryo çok zayıf ..ama oyunculara diyecek bir lafım yok özellikle cem yılmaz için kesinlikle izlenilmeli
genel anlamda başarısız bulduğum film....

filmi izlemeyenler bundan sonrasını okumasın!

tüm aramalara rağmen asla bulunamayan cesedin tek kanıt içeren parçasının bu kadar bariz şekilde bulunması,
"avcı" lakaplı dedektifin filmin sonuna kadar en ufak bir zeka kırıntısı sergilememiş olması,
konuştuğu her şüphelinin bileklerine (sanki tırnak izi sadece orada olabilirmiş gibi) bakması,
dedektifliğe yeni başlayan bir insanın yaşadığı tek zorluğun elindeki koku olması (evet başka hiçbir konuda zorlanmıyor),
filmin sonuna kadar en ufak vicdan azabı çekmeyen adamın bir sözle intihar etmeyi seçmesi,
200 dakikalık filmin 30. dakikasında katilin ve amacının bariz şekilde anlaşılıyor olması gibi çok fazla eksiği olan bir film. Bu eksiklerinin yanı sıra;
Oyuncu kadro seçimi, mekan tasarımları, olaylara farklı karakterlerin farklı yorumları ve idris karakteri çok başarılı. Kurgusu fena değil ama başarısız senaryosu ve vizyona girmeden izleyiciyi çok fazla beklentiye sokmuş olmaları dolayısı ile başarısız bir yapım olmuş.
güzel filmdir.gerek konusu gerek oyunculuğu ve açılarıyla birçok türk filminde ayrılır.türk insanın o içtenliği diyalogları güzel yansıtılmıştır.
se7en filminin biraz aile içi ilişkileri işlediğini düşün. ona yakın bir film işte.
--spoiler--
sinemada beraber izlediğim kişilere sesleniyorum: ulan adam öldü daha ne gülüyorsunuz.
--spoiler--
kimse yazmamış galiba ben yazayım da tam olsun.

(bkz: overrated)
--spoiler--
senaryosu inanılmaz düz. açıkçası ben behzat ç izlerken daha çok merak ediyorum katilin kim olduğunu. biri dizi biri film siz düşünün işte. katili ve neden öldürdüğünü daha 2. yarının başında anlamak mümkün zaten. senaristler yememiş içmemiş bu filmi nasıl bu kadar düz yapabilirim diye uğraşmışlar bence.

oyunculuğa gelirsek şener şen beklediğim gibi değildi hele kabadayı filmine bakarsak yanında çok sönük kaldı. filmin tek iyi yanı cem yılmaz dı diyebilirim. oyunculuğuyla, diyaloglarıyla beni filme bağlayan tek unsurdu. o da erken öldü, filmi izlemek için bir sebebim kalmadı ondan sonra.
--spoiler--
kısacası paranızı verirseniz yazık edersiniz. ben ettim siz etmeyin.
olağanın üstünde güzel denmeyecek bir film.
--spoiler--
konunun işlenişi bakımından pek iç açıcı olmasa da çekimler güzeldi.katilin kim olduğu konusunda heyecan yaratmamakla birlikte merakıda ilk 45 dakikadan sonra kalmamakta.şener şen in rolü itibariyle pek coşmaya müsait değil.cem yılmaz ın filmin önüne geçmesi ise her halukarda gerçekleşecekti.bir çok insanın filme gidiş sebebi bile cem yılmaz dı tabi.
--spoiler--
nadir güzelliğin cem yılmaz olmasıysa ayrıca mutlu etti tabi.ne kadar da yakışmış rol üstüne.böyle filmler çekmeye devam etse keşke.
http://video.ntvmsnbc.com...av-mevsimini-anlatti.html

üsteki linkte yavuz turgul filmini anlatıyor.
diyor ki;
--spoiler--
istediğiniz kadar tahmin edin, filmde oluşturmaya çalıştığımız cinayetin ruhlar üzerindeki etkisi. çünkü diğeri tehlikeli yoldur, seyirci anladığı andan itibaren, hele anladığı şey doğru çıkarsa, yani şu katil diyor, filmin sonunda da o katil çıkıyor ve allah kahretsin diyor, bir boka yaramaz o film.
--spoiler--
film de merhametten bahsediyor, bir avcıyı diğerinden ayıran zekası değil, avına duyduğu merhamettir diyor. karakterlerdeki merhamet duygularını görüyoruz. zaten oyunculuk on numara.
çok büyük beklentiyle gidilmezse iyi gelebilecek filmlerdendir. olayı bağladıkları yer olmamıştır. "öffffff"tür hatta fikrimce. cem yılmaz harika, şener şen gönül yarası'ndaki triplerde, çetin tekindor'un ses tonu bile yeter filmidir.
oyuncu kadrosu ve özellikle cem yılmaz için gidilen film. ben de koyu bir cem yılmaz hayranı olduğum için gittim. film iyi başladı, olaylar iyi gelişiyordu ki belli bir yerden sonra ip koptu, her şey çok basitleşti. işte tam burda filmden beklediğim seyircileri göt etmesi ve çok farklı bir şekilde bitmesiydi. olmadı, yetersiz kalmış.

fakat hakkı verilmesi gereken oyunculuk, yapımcılık gibi etkenler var. çevre faktörleri ve ortam iyiydi filmde.
konusu bir dizinin bir bölümlük konusu gibi olmuş yani behzat ç'de ortalama 3 bölüm bu tür konular işleniyor oyunculara gelince şener şen,cem yılmaz,çetin tekindor gibi üstadların olduğu bir filme gidilir.
şener şen, cem yılmaz ve fragmanın etkisiyle izlemek için yanıp tutuştuğum ancak yoğun sınav trafiğinden sinemaya gidemeyipte hocalara sövmeme sebep olan film.
katil çok çabuk belli olsa da tadımı kaçırmayan filmdir. cem yılmaz ve şener şen kelimenin tek anlamıyla muhteşemdiler. renkler ve çekim çok hoştu. film genel itibariyle güzel tek sorun katilin çok çabuk belli edilmesi ancak buda büyütülücek kadar önemli değil. oturup bir filmi sırf eleştirmek için bulunan hiç bir sorunu göz önüne almayın.
ayrıca sırf cem yılmaz diye filmde söylediği ciddi laflarda bile gülen insanlar gördüm. adam ölüyor bizim malaklar hala gülüyor. yuh artık bu kadar yapmayın bari be!
Bas rollerini Sener Sen ve (gerisini saymaya gerek yok aslinda) CemYilmaz'in paylastigi, yarin izleyececim filmdir

izledkten sonra gelen edit: konu acisindan klise hatta basit. Anlatilmak istenen cok daha kisa bir surede verilebilirmis ama cem yilmaz'in oyunculuguna hayran kaldim. Cem yilmaz mizah yapmasin bir daha, bu tarz rol cok daha fazla yakismis. Sener sen icin zaten yorum yapmaya bile gerek yok. Sirf oyunculuklari tatmak icin izlenmeli.
--spoiler--
daha önce farkeden oldumu bilmiyorum ama;
cem yılmaz'ın hayde'yi söylediği esnada ortaya çıkıp oynayan ablalar bir zaman sonra çeşitli nesnelerle* bir yandan oynayıp bir yandan tempo tutmaktadır. lakin bir ablamızın elinde kaşık ve kül tablası bulunmaktadır.
hani dumansız hava sahası diye bir şey vardı?

hoş filmi izlemedim, filmde geçen zaman dilimi konusunda bilgim yok lakin şöyle bir sıkıntı var?
kahvehane dediğin dumanaltı bir mekan olur genellikle, dumansız hava sahası dersen o küllüğün orada işi ne, yok daha eski bir tarihte geçiyorsa mevzu ne güzel bir kahvehane orası ki ortamda gram duman yok.
--spoiler--
düdüt: challenger67'den gelen son bilgi ışığında mekan kahvehane olduğu tarafımızdan öğrenildi ve gerekli düzeltme yapıldı.

ha gayret gözlem eleştirisi benimkisi.
sigara içilmeyen ama kül tablası bulunan bir kahvehane, çok ütopik lan. yediğim eksiler bunu teyit ediyor. kimsenin garibine gitmeyişi de daha bi hoş.
gözümün de kulağımın da pasını silen, şener şen' i bir kere daha neden sevdiğimi anladığım film.
cidden bu filmi beğenenlere inanamıyorum. ya tamam, oyuncuları beğendiğini söyle de bu sikimsonik konu ve kurguya sahip filmi beğendiğini söyleme bana.
sözlükteki alin taşçıyanlar ve atilla dorsaylar tarafından beğenilmemiş ve eleştirilmiş filmdir. lakin bunlar hiçbir boku beğenmediklerinden ötürü çok da kaale almamak gerek malumunuz. film kaliteli. lakin şener şen üstadın oyunculuğu kadar bence cem yılmaz'ın büyüdüğü filmdir bu. ayrıca çok yakında piyasaya çıkacak soundtrack albümü de oldukça başarılı gözükmektedir.
filmle ilgili çok sık duyduğum yorum şu " e zaten filmin yarısında anlamıştık bu işte battal beyin parmağının olduğunu. gereksiz uzatmışlar ve sonu hiç de şaşırtmadı".

bende cevap olarak şunu söylemek istiyorum, filmde ferman ve ekibi zaten biliyorlar adamın bu işte parmağının olduğunu ama somut bir delille ispatlamaya çalışıyorlar, ispatlamayamadıkları için sinirleniyorlar. hani bence olay "katil kim" değil, "katilin bu olduğunu nasıl ispatlarız" idi. eğer bu gözle seyredilirse farklı yorumlanacağını düşünüyorum.

kişisel kanaatim, bence film güzeldi. çekilmiş türk polisiyeleri arasında güzel bir yerde. o da sanırım yavuz turgul farkı ile açıklanabilir. okan yalabık harika oynamış, cem yılmaz"ın afişteki resmine bakınca sanki böyle çok sert, ketum ve hafif psikopat bir karakter zannetmiştim ama değilmiş. bildiğimiz cem yılmazın biraz asabisiydi sadece.
şener şen"e zaten iyiydi kötüydü diye yorumda bulunmak benim haddime düşmez bile, kendisine sadece olsa olsa hayranlık duyabilirim...
öncelikle, yeni nesil yazarların sıpoylır kullanımı konusunda bilgisiz olduğunu görmemizi sağlayan filmmiş. katili de maktulü de otu da boku da şrraakk diye basıvermiş entrye!

bunun dışında, film kötü. yani hakikaten, yani basbayağı, yani bildiğin kötü! öyle ki; filmdeki en iyi şey okan yalabık'ın oyunculuğu diyebiliriz.* cem yılmaz'ın şarkılı türkülü sahnesini de magazin programlarından, netten metten izlemişseniz, e yeter. zira, başka bir şey yok filmde.. oyunculuklar vasatın altında. ana hikaye fazla sakil, yan hikayeler desen o kadar sığ, o kadar üstünkörü yazılmış, geçiştirilmiş ki.. e tabii hikaye sağlam olmayınca, elde mevzuyu yürütecek, şekle şemale sokacak bir argüman da kalmadığından öööyyyle duruyor film. sen de öööyyyle mal gibi perdeye bakıp bekliyorsun.. burada bir de parantez açmak gerekirse; şener şen'in üzerindeki şu "büyük aktör" pelerininin bir an evvel, ama hakikaten bir an evvel çıkartılması gerek. evet, şener şen gerçekten iyi bir oyuncu ama öyle her rolün adamı da değil işte. bunu da bu filmde gayet net gördük. yavuz turgul'un bu şener şen saplantısından/inadından artık vazgeçme zamanı gelmiş de geçmekte..

ve bölüm sonu canavarı yavuz turgul için söylüyor;

(bkz: yapma demiyorum hobi olarak yine yap)
şaşırtmayan bir filmdir.
türk filmlerini beğenememe sebebi de budur.ulan biz ki se7en filmini izlemiş noluyo lan demiş ;orijinal cinayetleri izlemiş bu ne aq demiş,sihirbaz da prestij de 11:14 te ağzımız açık kalmış adamız.
e şimdi filmin birinci yarısından itibaren sonunu tahmin ettiğim filmi nasıl beğeneyim sorarım size?
en azından çömezi seri katil yapaydın a dallama senarist!
cem yılmaz'ın söylediği şarkı da oyunculuğu da tartışmasız güzeldi.
şener şen için aynı şeyi söyleyemiycem;tosun paşa da oynuyor gibiydi;kabadayı'daki,eşkıya'daki oyunculuğu göremedim;halim selim bir adam gibiydi.
görüntü yönetmeninin eline sağlık,görseller iyiydi.
ha "ben adam olmam"şarkısı da cuk oturmuş,hakkını yemeyelim.
güncel Önemli Başlıklar