bugün

redd in ilk albümünde yer alan aynı zamanda albümün ismini tasıyan içinde pink floyd kırıntıları barındıran güzel şarkısı.

(bkz: redd)
(bkz: fifty fifty)
redd şarkısı.

havası kaçmış balon gibiyim
ne yerde ne de gökteyim
koparmışlar, çiçek gibiyim
ne vazoyu ne de ellerini isterim

50/50 varsa şansım sebebi yok, doğmuşum belli
ya gülersin, ya ağlarsın sebebi çok mu önemli
sus be artık dinlemem seni, akıl verme
herkesin derdi kendine, akıl verme

tadı kaçmış aşk gibiyim
mecbur kalınca sevişirim
pili bitmiş zaman gibiyim
ne ileri ne de geri giderim

50/50 varsa şansım sebebi yok yaşarım belli
ya seversin, ya sevmezsin sebebi çok mu önemli
çok hoş, dinlenesi bir redd şarkısı. solistin ses tonu çok iyi gitmiştir şarkıya.
operler gibi sahane bir sakiyi bunyesinde barindiran,keyifli bir gun ile keyif kaciran ama sonra sen kendinde ol yeter deyip moral veren, 'nefes kesen' redd albumu.

tracklist de soyledir:

1-bahcelere daldik
2-mutlu olmak icin
3-operler
4-keyifli bir gun
5-50/50
6-deliyim
7-meleksin guzel
8-sen kendinde ol yeter
9-nefes
10-yalanci dunya
sus be artık, dinlemem seni
akıl verme!
herkesin derdi kendine
akıl verme!

dizeleriyle belirten hiç kimseden akıl beklemeyen şarkıdır, enfestir, lezizdir.
BAŞARILI ÖĞRENCiNiN ViZE FiNAL NOTLARIDIR AYNI ZAMANDA.
arada bir dinlenmesi gereken özel redd şarkılarından biridir. fena çarpar insanı...
(bkz: yarı yarıya)
grubun kendini dinletme sebeplerinden biri olan parçasıdır.
yönetmenliğini jonathan levine yaptığı,baş rolde joseph gordon-levitt'in oynadığı dram filmi.

kısaca konusu;

--spoiler--
kanser olduğunu öğrenen adam(joseph gordon-levitt)'ın bu süreci nasıl yaşadığını anlatıyor;sevgilisi,arkadaşı ve ailesini daha iyi tanımaya başlıyor.
--spoiler--

kesinlikle başarılı bir dram.izlemeniz tavsiye edilir.

not:yanlış anlaşılmasın ağır dram değil daha çok duygusal hatta yer yer gülümseten bir film.
jonathan levine'in yönettiği ve joseph gordon-levitt, seth rogen, anna kendrick gibi sağlam oyuncuların yer aldığı 2011'in en sağlam filmlerinden. filmin başında klişe işler bekliyorsunuz ama film ağır temposuna rağmen çok akıcı ve diyaloglar o kadar sağlam ki salt kansere odaklanmak yerine sosyal ilişkilere değinmiş. ve yer yer gülüyorsunuz sonra birden kendinizi gözleriniz yaşarmış buluyorsunuz. hayatın içinden, samimi dedikleri yapımlara niye öyle dendiğini bu filmi izledikten sonra daha iyi anlıyorsunuz. tek kelimeyle mükemmel.

puanım: 7.7
sıkmadan hem ağlatan hem de güldüren izlenirliği güzel film.
ekşiciler gibi entel entel yorumlarda bulunmayacağım çok iyi bir filmdir iyi bir dram ve komedidir.
hem ağlatan hem güldüren film.kesinlikle izlenmeli.insanın kanser olası geliyor yav *
(bkz: 50cent vs ceza)
tek kelimeyle olağanüstü bir film. her duyguyu yaşatır. gözün doluyken gülümsetir falan. öyledir işte.
ne çok iyi ne de çok kötü olan bir film.

filmin verdiği ana mesaj kanserin aslında korkulmaması gereken bir şey olduğu ve tedavi edilebilecek bir hastalığı olduğudur. konu bu ana fikir çerçevesinde işlenmiş. ana karakterimizin en yakın arkadaşı bayağı eğlenceli bir tip. filme renk katmış. onun dışında diyalogların oldukça sıradan olduğunu düşünüyorum. yine de 2011'in iyi filmlerinden diyebiliriz.
if istanbul 2012 hit filmler bünyesinde gösterilecek filmdir.
Seth Rogen'in güldürdüğü, kanserin ise can sıktığı, zaman kaybı olmayan film..
adam' ın arkadaşı kyle' ın banyosunda kitabı gördüğü sahneden sonrasında baya ağlatmış filmdir efendim. ağlatırken gülümsetir de yani özet geçmek gerekirse izleyenin pişman olmayacağı bir filmdir.
2011 yapımı güzel bir filmdir. Kanser hastası olan bir delikanlının hikayesini anlatır.
izlerken birçok sahnesinde kendimi bulduğum komedi, dram filmi. joseph gordon levitt ve seth rogen'in mükemmel bir ikili olduğu(gerçi seth her filme gidiyor), içinde günlük yaşamdan sıradan ama çarpıcı ögeler bulunduran ''kesinlikle izle'' filmi.
alışılmış ve üzerine bir sürü film çekilmiş bir konu olmasına rağmen sonunu merakla bekleyerek izledim.
özellikle oyunculuklar çok iyiydi, belkide ondan.
film için neden 50/50 isminin düşünüldüğüne kafa yordum sonra..
neden 50/50 ?
başka her hangi dikkat çekici bir isim bulunamaz mıydı dedim.
sonra anladım ki bu filmin özü şu;
hayatta her şey için şartlar çok olumlu da olumsuzda olsa, hep %50 şansın vardır. sadece bu başka türlü gösterir kendini.az yada çok. ama görünmeyen bir sayısal değer olarak hep %50'dir. ya vardır yada yoktur.
yada ya olur yada olmaz.
seth rogan'ında filmde dediği gibi: "%50 çok büyük bi' oran. düşünsene,bir kumar oyunu olsan üzerine manyak bahis oynanırdı."

şansımız hep bu.o zaman bu kumar oyununu oynayalım.ayrıca süpersin seth rogan.
bu yılın en iyi filmlerinden biri. seth rogen film boyunca güldürdü. joseph gordon-lewitt ise gene inanılmaz bir oyunculuk sergilemiş.

ayrıca the help filminden hatırladığım bryce dallas howard da filmin kadrosunda.