bugün

2014 gibi gerginliklerle dolu bir yılda gerçekleşen maden faciası. Bir avuç kömür için bir ömür veren tüm emekçilerimizin mekanı cennet olsun Allah rahmet eylesin hepsine.
tazminatlarını şirket değil devlet ödemişti. içeride tutuklu sanık yok. alp gürkan şirketinin başında..

görsel
Oy verirken unutmayın.
kaza demek için insanda merhamet vicdanın zerre olmaması lazım, bu bir katliam idi.

hesabını soracağız, az kaldı.
Soma maden ocağı cinayeti demek daha doğru.

Doğru da...
Bu kadar davanın uzamasına gerek yoktu. Ben hakim olsam...
Neyse, boşver.
Aslında yaşanan trajedi bir tercih.
Orada yaşayan insanların tercihi.

Aydın Denizli Muğla izmir buraları az çok bilirim. Olur ya, eliniz kesilse kanınız toprağa damlasa insan biter.
Böyle bereketli topraklar.
Turizm konusunda da çok şanslı bir coğrafya.

Ama insanlar bereketli bu toprakların üzerini bırakıp yüzlerce metre toprağın altında 1800-1900'lü yılların sanayi toplumunda olduğu gibi iş güvenliği, çalışma şartları, ücret, çalışma saatleri açısından bu ortamda çalışması ölmesine neden olan sistemi kendileri yarattı ve yaşatıyor.

Düşünün, Mesela Zollverein. Almanya’nın Ruhr Havzası’nda, Essen’de. Bir zamanlar ‘Dünyanın en güzel madeni’ diye anılırdı.
Buralar bir zamanlar dünyanın en büyük kömür madeniydi, şimdi bir mimari şaheser ve endüstriyel anıt olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası. 53 kent ve 5.3 milyon nüfusuyla bütün havzayı kapsayan kültürel ve endüstriyel dönüşüm projesinin de sembolü oldu.

Soma- Manisa (ege) bölgesi gibi olsaydı Ruhr havzası ve orada bu trajediye insanlar maruz kalsaydı...
Çöken ekonomik sosyal durum, bitmeye yüz tutan tarım, terk edilen işlenmeyen bereketli tarım alanları ve turizm.
insanlar bereketli toprağın üzerini bırakıp toprağın altında ekmeğini araması ihmal suistimal ile ölmesi.
Buna neden olan sisteme %60 destek verip oy atar mıydı?

Burada suçlayacak birilerini arıyorsanız siyaset idare işletme hukuk eleştiri yapıp suçlu ilan edeceğiniz en son kişiler yapılar.
Sorunumuz AKP CHP sağ sol laik şeriat hukuk çalışma hayatı kanunlar değil.
Bu vb trajedileri yaşayan insanlara gidin sendikalaşma kooperatifleşme üretim çalışma hayatı vb diye konuşun sizin ne hainliğiniz ne bölücülüğünüz kalır.

Kalite, arz-talep dengesinin yansımasıdır.

Ölümlere üzülme mi?
Sorun ölüm üzülme üzülmemek değil.
Ölü başında ağlayarak ölümü ortaya çıkaran sorunu çözemezsiniz. Ölüyü de gömemez çürütür kokutursunuz.
Üstelik ölen de zarar gören de ben değilim.
Daha önce de demiştim, alkollü arabaya binip son sürat kamyonun altına girip ölen insanlar için değil de kamyon için üzülürüm.
Konumuz kim daha çok üzülüyor diye siyasi ideoloji tartışmalar değil.
Neden mi?
Bu üzüntü, kader ecel diye suçu Allah'a atma sarhoş sürücüyü masum eder ve yapılan davranışı normalleştirme olur.

Çözüm ne mi?

Çözüm yok.
Sorunun kaynağı aktörü ile sorunu çözemezsiniz.
Bugün verilen kararlar yine türkiye'de adaletin öylesine durduğunu gösteriyor işçi hayatı bu insanlar için sadece paçavra yeter artık.
Allah'tan şehitlerimize rahmet, yakınlarına ve ailelerine başsağlığı dilerim.

(bkz: akp döneminde unutulmaması gereken rezillikler)
imtihandır devleti kötülemeyin. peygamber nice işkencelerde şikayet etmemiş size ne oluyor?.
kaza değil katliamdır.
(bkz: ihmalen taksirle insan öldürmek)
hatta bu işin fıtratında olduğunu göstermek için 1800lerin almanyasındaki maden kazası örnek gösterilmiştir.
türkiye ihmali iş cinayetlerinde oran olarak dünya 1.ciliğine oynamaktadır.

ben orta sınıf bir insan olarak, alt sınıf insanların haklarını savunuyorum fakat onlar kendi haklarını bilmiyorlar.
AKP eliyle işlenmiş çok cinayettir!
kaza değil katliamdır.

hatta hayatını kaybeden emekçiler için bu işin fıtratında var denmiştir.
sokakta dayak yiyen bir kadını kurtarana 12 yıl, 301 kişiyi diri diri gömene beraat.

hepimiz şerefsiziz, hepinizde katilsiniz.
sonrasında madenci yakınının yerde tekmelendiği kaza.
--spoiler--
Peki 301 insanın hayatını kaybettiği Soma Davası’nda neler yaşanmıştı? Davaya ilk bakan, dosyayı bilen, mağdur ailelerin güvenini kazanmış olan Mahkemenin Başkanı Aytaç Ballı’nın ve üye hakim Esra Dokur’un hukuka uygun karar vereceği anlaşılınca duruşmaya iki hafta kala davadan alındılar. Bir anda iktidara yakın medya organlarında Aytaç Ballı hakkında itibar zedeleyici haberler yer almaya başladı.

Sonra yerine yeni hakimler atandı. Mahkeme heyeti, Soma katliamının asıl sorumlularının tahliyesini sağlayacak şekilde “basit taksirle ölüme neden olma” suçundan 15 yıl hapis cezaları verdiler.
--spoiler--

Kaynak: https://www.karar.com/yaz...gmen-hakimler-var-1587484
Soma ölen maden işçileri eğer madenin içine güvenli oda yapılmış olsa hayatta kalabiliyorlardı. Yapılmadı. Devlet bu konuda işvereni yapacağı masrafı düşünüp bu odaları şart koşmadı. Hatırlarsanız benzer olay Şili'de de olmuştu ve oradaki madenciler güvenli odalar sayesinde günler sonlar maden ocağından sağ olarak çıkarılmışlardı. Bunun filmi bile yapıldı. Sonuç şu, bizim işçimizin hayatının değeri yok. O dönem o maden şirketinin milyonlarca lira kazandığı yazıldı. Ama olay ne oldu, bu mesleğin kaderinde bu var'a bağlandı.

Sonra madencilik şirketlerine bu güvenli odaların yapılması için 2019 yılına kadar süre verildi. Bir süre sonra bu süre de 2021 olarak uzatıldı. Yani düşünün 304 maden işçimiz ölüyor. Sebebi de bu. Para kazanma hırsı. Şirket bunu yapmamış, devlet de şart koşmamış. 304 kişi ölüyor. 304 aileye ateş düşüyor ve aradan 6 sene geçiyor ki durum hala aynı. Şimdi bir maden kazası daha yaşasak bu şekilde, buna kaza mı diyeceğiz? Bu artık kaza değildir. Soma da tam bu yüzden kaza değildir. Çünkü, bu daha önce de oldu ve yine bir şey yapılmadı Bu para ve siyaset arasındaki kirli bir pazarlıktır 1978 yılı yapımı Tarık Akan ve Cüneyt Arkın'ın oynadığı "Maden" filminde bile bundan bahsedilir.

Ve merak ediyorum... O siyasetçiler ve o şirket sahipleri nasıl huzur içinde yaşıyorlar. Bunca insanın ah'ı var üzerlerinde... Nasıl hiç korkmuyorlar. itibar 1.000 odalı saray yapmak değildir işte. itibar maden işçinin bu şekilde ölmesine izin vermemektir. Merkel'in 1.000 odalı sarayı yok, macron'un 13 tane uçağı yok. ama bu ülkelerde 50 yıldır maden kazalarında can kaybı yaşanmıyor.

O yüzden kaza demek ölen bunca insanımıza hem saygısızlıktır hem de işlenen bu suça ortak olmaktır.
Kazadır. Katliam değildir.

(bkz: Okuduğunu anlama)
Bu katliamı asla unutmayacağız.
Allah rahmet eylesin.
bugün altıncı yıl dönümü olan katliam. unutmayacağız.
Ne zaman bu elim kaza aklıma gelse o işçiye; Sen bas kardeşim sedyenin canı cehenneme diyesim geliyor.
cumhuriyet tarihinin en büyük cinayetidir. herkes soma halkını suçlamış; unutmanın sorumlusu sadece soma, bergama, kınık... değil tüm türkiye'dir. olayın sorumluları serbest kalırken kimin sesi çıktı? madenlerde bir şey değişti mi?
görsel
tarihimizdeki kara lekelerden biridir.
davasında işletme müdürü Akın Çelik 18 yıl 9 ay, teknik müdür ismail Adalı 22 yıl 6 ay, teknik nezaretçi Ertan Ersoy 18 yıl 9 ay ve Madenin işletmecisi Can Gürkan da 15 yıl hapis cezası almış.

https://tr.sputniknews.co...m_campaign=URL_shortening
soma'da sadece madenciler yaşıyor sanan dingiller soma'dan akepe birinci çıktı yeaaa diye söyleniyor.

soma'da 2007 sayımına göre 54.707 vatandaş yaşıyor. hadi ölenler akrabalarıyla birlikte 2 bin seçmen diyelim geriye 52 bin seçmen kalıyor. biraz zeka lütfen.
Akpartinin facia sonrasi birinci cikmasi, tamamen deveye dikenin insana silkenin yaranmasindandir.

Zira devlet risk barindiran her sektoru ve sirketi denetime tabi tutmak zorundadir. Sen eline gecen paraya bakip gormezden gelirken masumlarin ölmasi kacinilmaz olur bu cesit sektorlerde. ihmalin adi da fitrat olur sonra.

Olum bu meslegin fitratinda var diyen bir devletin başı, magdur yakinini tekmeliyen bir danisman mi ne silkimse biri, guzel öldüler diyen bir bakan...

sizlere gercekten mustahak, %35 vergi dilimi degil, %95 vergi de alsalar sizlere mustahak.