Bet bet

bir ülkenin istihbarat biriminin casusluk ve gizli bilgi toplama faaliyetleri. askeri, ekonomik, sosyal, ideolojik, siyasi vb. pek çok alanda yapılabilir. ispiyon (espiyon) kökünden gelir. espiyonaja karşı koymak, tam aksi yönde faaliyet göstermek için gerçekleştirilen faaliyetlere de kontrespiyonaj denir. haber edinmede ve derlemede, saha elemanı (casus) ya da muhbir (köstebek) kullanılır. saha elemanına terminolojide kulak da denir. muhbirler çeşitli yöntemlerle avuç içine alınır, bu yöntemlerden üstünkörü bahsetmek gerekirse genelde tehdit, şantaj vb. gibi zor kullanılır. muhbirden alınan haberin tespiti yapılır ve haber doğruluk kazanırsa ihbar; yanlış veya yalansa iftira olur, bunun da haliyle sonuçları olur. her ne kadar teknolojiyle beraber istihbarat yöntemleri gelişmişse de humanity dediğimiz istihbarat halen daha büyük bir başarıyla kullanılmaktadır. aksiyon filmlerinin aksine istihbarat koşuşturmaca, kovalamaca, vurmaca kırmaca değildir. asıl mesele işi buralara getirmeden, kendini zora sokmadan, deşifre olmadan verilen görevi eksiksiz ve başarılı bir şekilde tamamlamaktır. bilinenin aksine zaten istihbaratçı operasyon yapmaz asıl amacı da bilgi toplayıp bu bilgiyi analiz etmektir. ayrıca istihbarat kurumları yapısı gereği çok farklıdır. başarıları bilinmez ama başarısızlıkları çabuk duyulur. haftalarca, aylarca kritik bir durum olmadığında "istihbarat ne güzel çalışıyor" diyen olmaz ama kritik bir durum patlak verince "istihbarat nerede, çalışmıyor" diyen çok olur. kurum özelinde irdelemeyi ise mantıksız ve beyhude buluyorum. son olarak da ortadoğu'da 3 kişi bir araya gelmiş. bunlardan biri köstebekmiş, biri casusmuş, diğeri de bizim temel'miş. temel ne arıyordu orada acaba?

Detaylandırmak gerekirse;
Satranç oynarken beyazlardaki oyuncunun, şahın önündeki piyonla (2 kare ilerleterek) oyuna başlamasına verilen isim.

işin ilginç tarafı, satranç 15. yüzyılda avrupa'da popüler olmuşken, 20. yüzyıla kadar e4 oynamak hep kötü bir hamle olarak düşünülmüş, hesaplanmış veya ileri sürülmüş.

1970lere gelindiğinde bilgisayarların da gelişmesiyle e4 hamlesinin aslında çok önemli bir hamle olduğu fark edilmiş. Buna öncülük eden isim ABD'nin yetiştirdiği tek dünya satranç şampiyonu olan Robert James Fischer ya da kısa adıyla bobby fischer olmuştur.

Fischer beyaz ile oynarken e4, siyah ile oynarken grunfeld defense uygulaması ile tanınmıştır. zamanının büyük grandmaster'ları e4ü bir intihar olarak görmüşlerse de fischer her zaman kazanmak için oynamış, nitekim kazanmıştır da.

Toprağımdır severiz selam ve Hayrabolu peynir tatlısı ile.

500 t ile. mutlaka geçiyordur oralardan da..

böyle değişik bir şarkı.

hayır o değil türkçe bir şarkıda neden mary jane diye ecnebi bir kadına aşık olma teması işleniyor o kısmı çok şeyapamadım. amk hayallerimiz bile gavur özentisi.

https://www.youtube.com/watch?v=IMka4DffL1k

edit: mary jane esrar demekmiş. mevzu daha da boka sardı. evet.

Tebdil-i mekanda ferahlık yokmuş.
Aslında acının yüzölçümü yeryüzünden çokmuş.

Aile arasında gayet popülerim.

Amcam geçen gün "mervecimcokguzelcikmissin" yazmış misal, boşluk bırakmayı öğrenince çok daha popüler olurum bence.

sabahtan beri vır vır ben ben diye dolaşan yazar.

ulan selamımız sabahımız olmadan tanıdık artık. omzunda gamzesi varmış boyu 172 miş kilosu 52 miş de. çalı kuşu değil süpürgesi mübarek.

Pharmaton

G115 içeren tek multivitamin...

CERN teknolojisi daha iyi tanı koymayı mümkün kıldı.
Bilim insanları ilk defa röntgen ile renkli fotograf kaydı yapmayı başardılar. Bunu Cern´de bulunan parçacık hızlandırıcı LHC için geliştirilmiş bir teknik ile tasarlanan yeni bir tarayıcı sayesinde gerçekleştirdiler. Cihaz her gelen ışınım parçacığını yakalayıp kaydediyor ve bu parçacıkların farklı enerjilerini renkli olarak gösteriyor. Bu sayede farkli doku tipleri birbirlerinden ayırtedilebiliniyor. Bilim insanları bu sayede daha iyi resimler elde edip; daha doğru teşhislerin konulmasını bekliyorlar.

görsel
Resim kaynağı: MARS Biomagigng Ltd

Yıllardır röntgen cihazından çıkan siyah beyaz resimleri doktorlar analiz ederler. Wilhelm Conrad Röntgen´in 120 yıl önce keşfettiği röntgen cihazı çok eski bir yöntem olmasına rağmen tıp alanında vazgeçilemez. Siyah-beyaz televizyonlardan renkli televizyonlara geçiş gerçekleşti ama hala 120 yıllık röntgende bir değişiklik olmadı.
Yeni Zelandali bilim insanlarının Otago Üniversitesi´nde ilk defa bir insan vüccunun renkli röntgen resmi çekildi.

CERN için geliştirilen Medipix birçok chipten oluşuyor. Parçacıkların deteksiyonu ve görüntülü veri elde etmek için kullanılıyor. Bu pixeldetektörler bir dijitalkamera gibi çalışıyor. Detektöre çarpan her parça kaydediliyor ve tıp alanında yüksek çözünürlükte resim kaydetme işlemi gerçekleşiyor.

görsel
Timepix3: Medipixin okuma chipslerinden bir tanesi
Resim Kaynagi: CERN

Medipix-Chip bu alanda en gelişmiş olanı. Hiçbir resim oluşturma işlemi için kullanılan chip bu kalitede görüntü elde edememekte. Bu potensiyeli kullanmak için bilim ekibi Medipix teknolojisini üç dimenziyonlu ve renkli görüntü oluşturmak için algoritmalariyla birleştirdiler.
Farklı enerjilerden oluşan röntgen ışınımını kullandılar. Enerjisi yüksek ışınım, sert dokular tarafından yumuşak dokulardan farklı şekilde absorbe edilmekte (emilmekte). Detektör bu farkı tanıyor ve bir renk kodlaması sayesinde enerji farkı renkli bir resim olarak oluşturuluyor.

Kaynak: http://ulu.so/uyzlog

Otobüste yer vermemek için uyuyan liseli gibi davranıyo bu akşam. Ben o koltuğa oturmayayım diye yattı ahahahah.
görsel

bazı kusurlar düzeltildi; görsel

balkan göçmenleri adına konuşmak gerekirse ;

soydaşlık kavramından bihaber kişiler balkan göçmenlerinin üzerlerine gelmektedir. sizlere vatanına döndükten sonra burayı yurt bilen, yuva bilen, ülkemizin fabrikalarında terini akıtan, vergisini ödeyen, aslanlar gibi evlatlar yetiştirip şehitler veren, aslanlar gibi kadınlar yetiştirip ülkeyi ileriye taşıyan, tapusuna sahip olmadığınız bu ülkeyi sizden çok seven balkan göçmenleri değil sokakta annemize, kardeşimize, malımıza, mülkümüze, güvenliğimize göz koyan suriyeli dilenci - hırsız kırması vatandaşlar müstehaktır.

-makyajım bozulmuş mu?
+yok iyi görünüyo.
-tamam, gülümse.
+abim resim çekiyo oraya bak.
-babam ağlıyo mu?
+ne uzun şarkı amk. sallan sallan bitmedi.
-sen seçtin bi de afkurma
+tamam

tüm bunlar olurken gülümseyerek, sinan akçil gibi konuşulur.

Iki şeyden nefret ederim;

Dindar cahilden ve imansız
alimden!..


aliya izzetbegoviç