12 ay sevismeyen de doğrudan dişi oluyormuş.

görsel

WhatsApp kullanmamanın güzelliklerini sergileyen bir konu. Insan "iyi ki WhatsApp kullanmiyorum" dedirtir.

Kahve nem çeker. Bu da tadının değişmesine sebep olur. Belirli bir süre sonra nemden dolayı küf tutar.
Kahvenin tadının bozulmasından sonra ne kadar küf tuttuğunu bilemedigimizden, tadı bozuk ise doğrudan atmak tercih edilir.

Gıdalar ile alınan küfler genelde böbrek, karaciger ve bağışıklık sisteminde sorunlar yaratabilir ve hatta kalıcı hasarlar bırakabilir.

Bu yüzden emin olmakta fayda var ve sadece ihtiyacimiz olacak kadar tüketirsek, hem ekonomik, hem ekolojik hem de sağlığımız için iyi bir eylemde bulunmuş oluruz.

Sene 90'lar. Oturma odasında eski bir Saba radyo var. Nasıl bozarım diye uğraşıyorum. Bir anda radyoda canlı bir şarkı çalmaya başladı. Frekansı yakalayip sesini açtım. Şarkıyı sonuna kadar dinledim. Sarkinin ne adını biliyorum ne de şarkıyı söyleyeni. Aradan yıllar geçti, birbaska türkü ile Volkan Konak'in ses tinisindan o şarkının Volkan Konak'a ait olduğunu ögrendim. Şarkıyı bulmak için bütün eserlerini dinledim.

Kişiliği ve karakteri ile bizim toplumumuzun gerçek bir sanatçısı.
Duygu yüklü bir insan.
Ölümün yaşının olmadığının ispatı. Henüz ölüm için erkendi ve Volkan abi. Artık kadınlarımıza, çocuklarımıza, anne ve babalarimiza söyleyemedigimiz duygularımıza tercüman olacak kimimiz var?

https://youtu.be/YORrtEjPnlI?si=aR-YAYV2gQYkSXeL

en son hakkında tuhaf dedikodular duymuştum.
neymiş, cinsiyet değiştirip hamile kalmış, çocukları büyütmüs şimdilerde de torun sevgisi için yanıp tutusuyormus.

kuantum bazlı masal kitapları yazarak miyonlari çocuklara anlatacakmis.

ebedi edebi eserler ile insan genetigine katkıda bulunarak argo dilini dünya diline çevirerek, önce günes sistemini ele gecirip, sonra samanyolunun hükümdari olup, andromedaya evlilik teklifi yapıp; sirius'u çeyiz olarak verecekmiş.

hicbirisine inanmadik tabi ama bu adam aç kaldığında kendi götünü kesip yiyebilecek bir yetiye sahip olduğu için, süphelenmedik desek yalan olur.

o otobüste bebek var diye rahatsızlık duyuluyor ise; o otobüse binilmemesi, yerine makam aracıyla yolculuk yapilmasi şiddet ile tavsiye edilir. ha imkan yok mu? o halde 15 dakikalığına o bebeğe sırayla bakılması ve bu şekilde empati sahibi olunabilineceğini düşünüyorum. en azından bebek ciraklasa bile anne veya baba biraz olsun fiziken dinlenir.

adam akıllı tren yolu olsa; aslında bebekli aileler için en ideal yolculuk tren yolculuğu.
bebekliler için özel ses izoleli bir kaç oda olsa; en azından hem anne dinlenir, hem rahatca emzirebilir, hem de bebeğin altını değiştirebilir. bu şekilde bebegin aile fertleri mahcup olmaz ve diğer yolcular da rahatsız olmaz.

şu an bir Amerikan restaurantinda oturmuş, baklavalı chilurrosunu yerken; trump ile Elon musk'i startship'in ucuna oturttup, fitili atesledigini hayal edip, pis pis siritirken, boğazına kaçan tatlı yüzünden öksürerek hayal dünyasindan kopmak zorunda kaldı.

Garson kovayla su getirmek yerine kola getirince, kolanın pipetini garsonun gırtlağına saplamaya yeltendi. 14,8 kişi zor tuttular kendisini.

Kendisinden sağlık ve huzurun hic yok olmamasini diliyoruz efendim.

Bir sürü hata var ama şahsi olarak etkilemdigim ve rahatsız eden tek hata: entry yazdığım başlık sol framede görünmüyor.

sevgili zall,
parmaklamayin su sözlüğü artık. siz dürtdükce sözlüğün götü başı oynuyor.

ülkeler ne yazık ki; artik birer devlet gibi değil, birer şirket gibi yönetiliyor.
Bireysel kişi borc yapma hakkına sahip. Bir kişi borç yaptığında piyasada olmayan yada bir başkasına ait olan Parayı almış oluyor. Bu durumda piyasada bulunan paranın azalması sağlanıyor. Böylelikle enflasyonda azalmış oluyor. Birey borcunu ödemek için çalışmak zorunda kalıyor. özellikle aile kurmuş kişiler, bizim gibi toplumlar da (aile bağları sağlam toplumular) daha fazla çalışmaya mecbur bırakılıyorlar. Bir nevi özgürlüklerinden ödün vermek zorunda kalıyorlar.
Nüfus ne kadar çok ise; o kadar da işçi rekabeti başlıyor ve fazla ucuz çalışan oluyor. Bir ülkenin ne kadar çok genç nüfusu olursa, okadar da fazla borç yapma potensiyeli oluyor. Aynı zamanda olasi bir savaş durumunda da potensiyel askeri olmuş oluyor.

özelte:
Halka ürün gözüyle bakılıyor. özellikle bankalar tarafından.
En basit örneği; yapılan her alışverişten bankanin haberinin olması gibi.

(bkz: kaşıkla verip kepçeyle almak)

dünyanin en büyük havalimanlarindan birine aracı park eden hıyar arkadaş yüzünden 6 Saat araci aramıştım. en son uçak bileti alıp eve öyle dönmeye karar versigimde aracın kapı açma dügmesine basmış bulundum ve araç bana göz kirpinca anlamaliydim otopark ücretinin bir uçak bileti kadar gireceğini.

yap8lacaksa bile gündelik kullanılan çoraplarla yapılmaması tavsiye edilir.

bir de ıslak çorapla nasıl olurdu acaba diye insanı düşüncelere sevk ediyor.

(bkz: aşkım çorapların da ıslandı mı)

israil'in türkiye ile komşu olmak için çabaladığını gösteriyor. *

Hacklendigi iddiaları ortda dolaşan sistem.

https://www.ekonomim.com/...irimi-gitti-haberi-785625

Hacklenmis ve o kadar veri gerçekten gitmiş ise; bu tür sistemlerin özellestirilmemesi gerektiği, devlet güvencesinde tutulması gerekliliği tartışılması gereken bir konudur.

izin almadan, kapıyı çalmadan veya haber vermeden kapıyı açıp, odaya girmek eylemidir.

görgüsüzlüktür ve ahlak kurallarına aykırıdır.

belki bişey ögrenir ümidiyle bunu yapan kişi direkt kapının dışına gönderilir ve kapıyı çalıp öyle gelmesi istenir.

(bkz: destursuz odaya dalmak)

akşam olmuş, televizyon açılır. ilk kanalda bir film oynamaktadır. film dikkat çeker, daha yeni başlamış. "seyredeyim, zaten film acacaktim" denir. konusu ilginçtir, oyuncular iyidir, film sürekleyicidir ama film ya uzundur yada filmin ortasında geç bir saat olduğu için uyku çöker.
"daha sonra bakarım" diye televizyon kapatılır ve yatağa gidilir yada filmin ortasında koltukta mayışılır.

bu tür filmler yarıda kalır, biriktikce birikir, unutulur. sohbet esnasında film hayal meyal hatırlanır ve yarıda kalmış bu güzel filmleri seyretmek için zaman ayrılır. en azından 2 saat uzunluğu olan dizilerden daha da kalitelidir. bu yüzden boşa zaman kaybı olmadığı bilinir ve değerlidir.

kalındığı yerden ziyade baştan sona tekrar bakılması tavsiyedir.

hiç tartismaya girmeden fotmülü açıp kenardan izlemeye devam edecegim.

e=m.c²+p².c²

(bkz: Lorentz faktörü)
(bkz: Taylor serisi)
(bkz: Annihilasyon)
(bkz: Newton un hareket yasaları)
(bkz: Siklotron)
(bkz: uzunluk ve zaman dilatasyonu)
(bkz: durgun kütle)
(bkz: Kütlenin korunumu yasası)

önce boş olan bakimizlari doldurun sonra da higgsleri konuşuruz.

pisuara sıçan tip ile kıyaslamak doğru değildir.

"bırakin eskiyi! aranızda fosiller duruyor" diyenler çıkabilir.

yetlikiliyken çok sinirlenmistim. kendimi çaylak etmeye çalıştım olmadı. diğer yetkili arkadaşlardan rica ettim. büyük ihtimal denediler ama "sana kiyamayiz" diye gecistirdiler.