bugün

entry'ler (41)

tüm gün yüksek sesle sevişen komşu

duyarsiz adam; olan var olmayan var, yalniz yasayan var.

dun gece epeydir bir kosede yatan kum torbasini cikarttim; sinav donemi, butun gun kicimizin ustunde oturuyoruz, az antreman olsun diye. bedenim 5ti lisede. calistik ettik, dusa girdik iste. ulan tam cikicam dustan, "bam" diye bir ses. sampuan falan mi dustu yere diye saga sola bakarken bir tane daha. kapattim suyu "noluyo amk" haykirisi esliginde ve o ana kadar su sesi yuzunden duymadigim bazi sesler duymaya basladim. biri ince bir kiz sesi digeri de tok bir erkek sesi, iki kisinin sesini secebildim. kizin dedikleri daha net anlasiliyordu, frekans mrekans islerinden olsa gerek. fizigim 2ydi. "dur soyle yapalim." " dur bunu deneyelim". arada cok net bi "vuuhuuuu" sectim. biraz su sesi, akabinde yine duvarda "kaboooom" diye bir ses.

yatakta donup dururken bunu dusundum ve anladim. cakal herif banyosuna su kaydiragi yaptirmisti. hatunlari da boylece evine getiriyordu. "cok zekice" diye takdir ettim. direk bikinili kizlar falan besliyosun banyoda, sahane.

sabahi iple cektim, gozlerimi acar acmaz, arkadasa mesaj attim: "olm senin tanidik marangoz vardi, hamdi abi mi ne, onun numarayi bombalasana." saatler gibi gelen 2 dakika sonra numara geldi. camasir makinesini mutfaga tasidiktan sonra aradim, projeden bahsettim. olculeri verdim. biraz saskinlikla karsiladi; ama nedenini aciklamadim. yayginlasirsa sicariz cunku, ozel olsun.

mutfaga gittim menemen yapmak icin. sabah sessizliginde bi ses kombinasyonu yerimden ziplatti beni: bardak kirilmasi, yere dusen catal bicak sesi. "askimmmm ihihihih" falan diye fingirdek bi ses calindi kulagima.. "ulan" dedim "kaydirak ayagina getirdigi kizi manita yapmis pezevenk". sonra bi basladi arkadas, yine bam gum bam gum. "vaaay" dedim. "orospu cocugu benden iki adim onde, mutfagi squash odasi yapmis pic." kendime kizdim, yaratici geciniriz bide. ben edisonsam orospu cocugu teslaydi.

kapi calindi, arkadas gelmisti ders notlari falan almaya. agzi kulaklarinda. "noldu lan it? kupon mu tuttu?" dedim. "yok amk, duymuyo musun yan komsudan gelen sesleri, apartman inliyo lan." dedi. "sorma ya, pezevenk. squash kimin aklina gelirdi lan. ibnenin banyosunda da kaydirak var." cevabim karsisinda bana uzayli gormus gibi bakti ve "abi iyi misin? iyi degil gibisin." dedi. "iyiyim amk, sinirlendim biraz. neyse hamdi ustaya direktifleri verdim, kaydirak bikac gune hazir. mervelere haber ver sen." cevabima artik dayanamayarak "haci, delikanli gibi soyle, nereye sakladin mantarlari? sogutucu kafasi mi bu yoksa? olm kaliteli bi ot kanali mi buldun?" dedi. zaten tepemde olan sinirlerime hakim olamayarak bir tokat aksettim. cevabi gecikmedi, haykirarak: "seks yapiyolar amina kodugum, bam gum bam gum seks!!! -eks!! -ikss!! -kss!!! -sss!!!" eko oldu. bi anda bi sessizlik oldu. duvar olaya mudahil oldu: "zbammmm". "oldu"lar cinasli uyak. daha ustteki "dedi" ve "dedim" sarmal uyak. edebiyatim 1di.

sabahtan beri dusunuyorum. nasi bir koreografi cizdilerse evde itler, 2 ortak duvarimiz var; -banyo ve mutfak- ben banyodayken banyoda, ben mutfaktayken mutfakta sevisiyolar. gunah lan, yemek yapiliyo o tezgahta, rizk yatiyo lan o masada. allahsizlar. din dersim 5ti. en boktani da; kiz, bebek taklidi yapan hatunlardan. cocuk pornosu donuyo yan evde diye polisi ariycam amk. milli guvenlik 4tu.

sicmaya korkar oldum bunun yuzunden. klozetin dayandigi duvarin arkasinda kiz mi var nereden bilecem lan? kendi evinde osuramamak ne bilir misin sen it? allah belani versin!!! -ersinn!! -rsiinn!! -sinn!! -inn!! -nn!! +mmmm!! +mmmhhhhohsss

***

not: kaydirak mevzusunu iptal ettirmedim. buradan selamlar.

dukkanlarinin onunde oturup kiz kesen esnaf

bu adamlarin hakkinda tez yazilmali. bunlar var ya bunlar, on cmylmz gucundedirler. guldururken dusundururler "ulan yarin benim kiz kardesim gecerse bu sokaktan..." diye.

bir an icin butun ruhlarini benliklerini bir noktaya kitleyip, kafalarini baykus gibi yavasca omuzlari uzerinde dondururlerken, suratlari tam bir felc gecirir, botoksu basmissin da siringanin dumani tutmekteymis gibi. buna karsin suratlari haric vucutlarinda bir yer, daha ziyade eller, kollar ve bacaklar, kimil kimildir. tercihen eldeki cay/tesbih/tavla zarlari bas parmakla avuc ici arasina sikistirilir, kalan 4 parmak acilir ve bilekten yavas bir "beheeeey" dairesel hareketi yapilir. bu yapilmazsa avuc ici yukari bakacak sekilde kol dirsek civari bir noktadan dize dayanir ve gote "sip sip sip" diye su vurma hareketi yapilir. buna genelde asagi yukari 200rpm ile titreyen bacak eslik eder. ben kizi gorunce, picaklariyla serdar ortactan gamzelimi calan kokorecci gordum sen ne diyosun?

ben ne zaman sokakta yuruyen guzel bir kiz gorsem hemen cevredeki esnafi izlerim, kiza bakmanin bir getirisi yok, baktik diye "gel bi kahve icelim * " diycek hali yok, esnafi izleyince en azindan guluyorum. birgun dayak yemesem bari.

sümüğü dışarı çıkan arkadaşı uyarmak

evet beyler, bayanlar. kis mevsimi kendini hissettirmeye basladi. cevremizde bircok insan envai cesit grip, soguk alginligi tadinda hastaliga gebe. birlik ve beraberlige en cok ihtiyac duydugumuz bu gunlerde en buyuk dertlerimizden biri burnunda sumuk olan bir arkadasi uyarmak.

demligi kavradim, caylari tazeledim. mutfak masasinda karsimda oturuyordu. "abi, merve iyi hos da, ne bileyim cok darliyo ya. baglanmaya hazir degilim." gozluklu kobra kivaminda sumuk yavastan burnuyla dudak ust ceperi arasinda kivrila kivrila ilerliyordu. "sen de haklisin" diye yanitladim, goz temasindan sumugu izleyerek kacinarak. burun-dudak arasi bolgesi hissizlesmis olabilirdi; ama karsisinda oraya dik dik bakan birisi vardi. uyanmadi. "lan biliyosun, hala oyku muhabbeti var. kiz gecen mesaj atmis seni cok ozledim falan diye, heycanlandim abi. bi kiza boyle seyler hissederken baska bi kizla olur mu ki simdi?". "olmaz" dedim, monologunun sadece son kismini anlayabildigimden. kitlenmistim sumuge. "hasta misin?" dedim. "biraz hasta gorunuyorsun, burnun falan kizarmis." anlamadi. sinirlendi. "ne alakasi var amina koyim, ben ne diyom sen ne diyosun." caydan bir firt cekti. buhar sumugu daha da gevsetti, artik iki burnundan da akiyordu. "neyse haci kararsizim iste. kiz gel dememe bakiyo, o derece." burnunu cekti, ama yetersizdi. farkina vardigina sevinerek soyle dedim: "yarrama gel demene bakiyo, napsin merve senin gibi sumukluyu. pecete veriyim mi, carsaf mi istersin?" guldu, kolunun tersine sildi. "o degilde gizeme ne diyosun?"

abilik ile amcalık arasındaki yaş dilimi

size hitap eden kisinin yasina gore degisir.

mtv cribs

ben hesapladim bizim eve gelseler yaklasik 26 saniyede program bitiyor. kalaninda bir adalar turu olsun, istiklal olsun gezeriz artik ekiple.

arkadaşa aşık olmak

insanoglunun aklini kim bilir ne zamandan beri kucalayan ikilemdir. ilan-i ask etmeniz durumunda dunyada en cok deger verdiginiz seye bambaska bir sekilde sahip olabilir, ya da onu tamamen kaybedebilirsiniz.

cok zordur duygularinizi belli etmemek. birde karsidan isaretler ararsiniz hep, "acaba o da bana o gozle bakiyor mu?" diye. ama cogu zaman yaptigi seyler, isaret diyebileceginiz olaylar, yakin arkadaslarin da birbirine diyebilecekleri ya da yapabilecekleridir. daimi bir belirsizliktir yani durum. yaninda hic doya doya icemezsiniz, agzimdan bir sey kacar diye. dalgin anlarinizda onunla konusmamaya ozen gosterirsiniz, bir telefon konusmasini bosta bulunup seni seviyorum diye bitirmemek icin. bazen oyle asik olursunuz ki, "yeter ki hayatimda olsun, ben olene kadar arkadas rolu yaparim." dersiniz. iste o durumdaysaniz cok gectir zaten.

birgun o cikip gelirse yaninda baska biriyle ve sen, o baska birinin, onu senin sevdigin kadar sevmeyi ummayi bile hayal edemeyecegini anlarsan buyuk aci verir. "cok mutlu oldum ya umarim hep boyle mutlu olursunuz." falan diye zirvalamaktan baska sey gelmez elinizden.

ha birde, karsilasacaginiz en kotu cevap "ama ben seni arkadas olarak goruyorum kieee!" degildir. "kanka ayagiii..." diyip alayci bir tavirla gulup, "ben seni ararim." diyip cekip gidebilir de. yani arkadas olarak goruyorum falan derse uzulmeyin o kadar.

marla singer

cogu kisinin sigaraya baslama nedeni olan fight club karakteri. bir insanin eline, dudaklarina o kadar mi yakisabilir sigara.

p.s: helena bonham carter, film cekimleri boyunca 348728347 paket sigara icmis diyorlar.

edit: bir de bu isimli bir yazar varmis, dediklerimin onla alakasi yoktur efem. varsa da canini yirim.

ultimate survival

hayatta kalmaya calisan eleman, az once kucuk bir kurbaga bulup "hem yiyecegimi hem icecegimi buldum." demistir. yatirip bide sikeydin bari?

black

pearl jam adli grubun bir gun kafa kafaya verip "bilader oyle bir sarki yapalim ki, insan irkinin amina cakalim." diyerek bestelediklerini dusundugum sarki. pinkpop ta sarki biterken, normalde sozlerinde yer almayan "we belong together" i titreyerek haykirirken eddie vedder, eger o grupta caliyor olsam, ya da ordaki guvenlik gorevlilerinden biri olsam, gider, elimi omzuna koyar ve derdim ki: "abi soyle bunu sana kim yapti? her kimse benimde bacimi sikmistir." iste boyle bir sarki black.

arkadaşça sevişmek

her zaman arkadaşlığı baltalamayan bir eylemdir. hatta benim tecrübelerime göre hiçbir zaman baltalamamıştır. işler sadece sizin karıştırdığınız kadar karışır. bunu bir ihtiyaç olarak görüp yaparsanız ya da altında derin anlamlar aramazsanız gayet başarılı bir şekilde icra edip yolunuza aynı şekilde devam edebilirsiniz. aranan tek önemli özellik ikinizinde sevgilisinin olmamasıdır.

ayrıca edinebileceğiniz bütün sevgililerden daha açık sözlü bir şekilde performansınız değerlendirilir. bu da oldukça tatlıdır, sonuçta ayar vermeye çalışmadan, kendinizi geliştirmenize yardım etmek için nerelerde eksik olduğunuzu söylediğini bilirsiniz.

olay mahalini kontrol eden amca

elleri her daim arkada birlesmistir ve hafif one egilerek yurur. her gun cesitli olay mahalleri kontrol etmekten alni kiris kiristir, stres akar her yerinden. saga sola direktif verirken biraz asabidir. favori repliklerinden biri de "acilin biraz hava alsin"dir. ceteler gibi bolerler sehirleri, "x deki olaylara sen y deki olaylara ben" tarzinda. bazen bunlardan bir tanesi sorumlu oldugu bolgeden cikip baska bolgelerde de olay mahali kontrol eder. televizyonda falan gorulurse yetkisi elinden alinir, bir bosluga duser bu amca.

actiginiz basligin boslukta kaybolmasi

dramdir. yeni yazar olmussunuzdur. birkac basliga entry girip "ben de burdayim, ben de yazarim!" diye haykirirsiniz sessizce. ama yeterli degildir, vakit gelir. artik kendi basliginizi acmalisinizdir. baslik konusu bulunur, aratilir benzer bir baslik var mi diye. yoktur. artik basliginizi acmaniz ve gozde bir yazar olmaniz an meselesidir. guzel bir konu secer, yine ayni guzellikte bir entry girersiniz. basliginizi acmissinizdir; fakat gozunuzden kacan bir noktalama ya da imla hatasini editlemek istersiniz. zira efsane bir baslik actiginiz gorusundesinizdir, hataya yer yoktur. birazdan gelecek arti oylarin hayalinin gaziyla isik hizinda editi dayar, bugunu tiklarsiniz. ama o da nesi? basliginiz sol frame de yari yola gelmistir. hemen bakarsiniz, "okumak icin altina entry girmelerine gerek yok ki." dersiniz. ama bu resmen "onemli olan boyu degil islevidir" tarzi bir kendini avutmadir. yani dediginiz dogrudur ama bir yandanda yalandir. ilk soku atlattiginizda basliginiz artik 1. sayfada bile degildir. hickiriklara bogulursunuz, gozleriniz bugulu camlar gibidir. elinizin tersiyle siler ve dersiniz ki "olm bak sunu baslik yapsam kesin tutar." bu da boyle bir animdi.

duşakabinin ardından gelen soğuk hava dalgası

bornoza ya da havluya ulasana kadar suyu acik birakarak etkisini bir nebze hafifletebileceginiz hava dalgasidir. ayrica suyu kapatip kurulandiktan sonra sac kurutma makinasiyla vucudun envai yerleri isitilabilinir.

sıçtıktan sonra tuvalette kalan bok izi

ozellikle misafirlikte cok sikintili bir durumdur. hele birde yemekler yenip herkesin tuvalete gidesi varsa tuttugunuzun resmidir. sizden sonrakinin gormeden oturmasi, sonradan gelenlerinde onu suclamasi cok tatli olacaktir ama edebiyle kenara kiyiya degilde deligin disina en ortalik yere coreklediyseniz nasil gormesin.

sifon bikac kez cekilmelidir; ama bu durum da suphe uyandiracaktir. once sifon cekilir. sonra eller yikaniyormus gibi su acilir ve sifon bir daha cekilir. hala gitmediyse umutsuzca oksuruklerle kamufle etmeye calisabilirsiniz 3. sifonu... hala gitmediyse eline dola tuvalet kagidini ovala kardesim. sicmayi biliyorsun ama, sinirlendim bak.

tonights the night

hos basliklar acmis yazardir. ayrica basligimi acmistir, mutesekkirimdir. * *

oda arkadasin cs oynarken ders calismak

baslik: oda arkadasin counter strike oynarken ders calismaya calismak
dunyanin en ic karartici isidir. o kulaklikla son ses adam oldurup arada "oha aq wall var bu herifte kesin!" diye haykirirken siz ayni satirlari tekrar tekrar okursunuz. arada gozunuzde kayar ekrana "olum sagda adam var dal la dal!"diye durtersiniz falan.

sonuc olarak o calismadan hicbir fayda gelmez. gidin temiz temiz kutuphanede takilin.

sevgiliyle uyanmak

uyandiginizda sizi izliyorsa dunyanin en mutlu insani hissedersiniz kendinizi. o anda baska biriyle baska bir yerde olabilecekken yaninizda yatmis, uyanmis, sizi izlemektedir.

boyle yogun duygulardan sonra aci bir gercekle bas basa kalalim: (bkz: sabah ereksiyonu)

sevgiliyi terk etmeden önce alnından öpmek

"madem terk edicem bir opucuk kondurayim, cok koymasin." mantigiyla baslar. sonra secenekler gozden gecirilince yanaktan opmek cok siradandir, dudaktan opmekte ayrilalim demek uzereyken yemez, en iyi secenek alindir. yavasca kizin kafasi goguse bastirilir, alna ya da kafanin ust bolumune bir opucuk kondurulur* ve ardindan kiz hala yere bakmaktayken kulagina fisildanir: biraz ara verelim.

good samaritan

ilk yardimla ilgili yasalarin temelini olusturan bir hikayedir.

soyleki, isa hristiyanligin iki prensibiyle ilgili homieleriyle muabbet ederken biri sunu sorar.
-bilader, simdi tanriyi sev demisin eyvallah. da bu komsulari sev ne ayak? kim benim komsularim?

isa da anlatir:

bakin simdi cocuklar. vaktinde filistinde bilmem nerde bi jew* gezgini cok pis kirmislar. boyle cata pata dovmusler, parasini calmislar falan. ondan sonra bu herifi kanlar icinde atmislar yol kenarina. papazin biri gormus abdestim bozulmasin diye ellemeden gecmis. akabinde yahudilerle dost oldugu bilinen bi tarikat mensubu gormus ama acelesi varmis direk fiymis. bi tanede samaritan* gormus ve insaniyet namina yardim etmis.
evet cocuklar sizce bu yahudinin komsusu kim?

donelim esas konumuza. gel zaman git zaman bu ilk yardim olayinda insanlarin cekintisini kaldirmak amaciyla ilk yardim yapanlara yasal korunma saglanmis. mesela bir kazazedeyi arabadan cikarirken omurilikteki kirik yuzunden felc ederseniz kazazede sizi dava edemez. lakin doktorsan para odendigi icin sana, yani bu meslegin oldugu icin, oyle bi hata yaparsan donuna kadar alirlar arti diploma falan da yanar.

through the fire and flames

guitar hero 3 expert te bu sarkiyi sectiyseniz, baska herhangi bir sarkiyi sectiginizde kucuk anektodlar ya da tavsiyeler yazan loading ekraninda sadece good luck yazar.

klibide "madem solo atmiyorum, hadi bira..." tadindadir.