bugün

entry'ler (60)

hdp eşittir pkk algısı

Algıdan ibaret değil, unutulmaya yüz tutmuş, sümenaltı edilmiş şüphesiz bir gerçektir.

Hdp ve milletvekilileri eli kanlı, takım elbise giymiş teröristlerdir.




görsel
görsel
görsel
görsel

fırat çakıroğlu

Mahkeme kararı ile, "Olayın bir terör eylemi ve eylemi gerçekleştiren şahsın PKK terör örgütü üyesi olduğu", ölümünün terör saldırısı olduğu, öldüren soysuzun terörist olduğu kesinleşmiş kardeşimizdir.

20 şubat günü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Sınırları içerisinde Atatürkçülerin kalesi olan izmir şehrinin göbeğinde pkk'nın şehir yapılanmasına mensup teröristlerce içerisinde yüzlerce haini barındıran ege üniversitesi kampüsü içerisinde dakikalarca yardım bekleyerek şehit olmuş vatansever kardeşimizdir.

Biraz inceleyelim: bu olay nasıl oldu, neden oldu, sonrasında ne oldu ve dava nasıl sonuçlandı?

Ege üniversitesi ve başlıca büyükşehir üniversitelerinde pkk ile bazı radikal sözde sol grupların üniversitelerde terör propagandası yaptığı, dağ kadrosuna militan kazandırmak adına yapılandığını biliyorduk.
Bunların çeşitli faaliyetlerine karşı bazı milliyetçi hassasiyeti yüksek olan öğrencilerin tepki verdiği de o dönem bilinen bir mevzu.

Ege üniversitesinde bir nevi kıvılcım olan Fırat ve arkadaşlarının tepki gösterdiği bir olay ve resmi kaydı:

görsel

Mevzu bahis olayın ardından belgede adı geçen örgüt, Dyg-m yani Demokratik yurtsever gençlik meclisi. Peki kim bu sözde yurtsever özde bölücü gençler?

Çözüm süreci adlı vatana ihanet sürecinde güçlenen yapılanmalardan birisi olan bu dyg-m'nin kim olduğuna, ne yaptığına ve kardeşlerine bakalım:

Üst yapı (bkz: kck)
Pkk'nın üniversitesi ve şehir yapılanması, şehir içindeki milis gücü (bkz: yurtsever demokratik gençlik meclisi)
Kck'nın genç şehir yapılanması (bkz: ydg-h)
Eski genç yapılanması (bkz: bageh)
Bir başka eski genç yapılanma (bkz: yögeh)
Daha radikal, olgun ve eylem refleksi olan yapılanma (bkz: tak)
(bkz: bağımsız gençlik hareketi)

Bütün şema aslında (bkz: radikal sol ve kürt gençlik yapılanmaları) altında özetlenebilir.

Dyg-m ile ilgili basında çıkan ve yargıya intikal eden üstüne karara varılan haberlere konu olmuş davalardan sadece birkaçı:

http://m.haberturk.com/gu...elince-halay-cekiyorlardi

"Erzincan Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 29 Aralık 2011 günü ihbar üzerine Dicle Üniversitesi öğrencileri Bişar Bilen ve Yorgun Bektaşoğlu'nun örgütün dağ kadrosuna elaman kazandırmak amacıyla Diyarbakır'dan Erzincan'a geldiklerini tespit etti. Terör örgütünün gençlik yapılanmasının üst düzey yöneticisi konumundaki Bilen ve Bektaşoğlu, daha sonra Iğdır'a otobüsle haraket etti. Sivil ve özel ekipler tarafından takibe alınan otobüs, Tercan ilçesi'nde durduruldu. DYGM'liler dağa çıkmaya ikna ettikleri 6 öğrenci ile birlikte gözaltına alındı. 10 Mayıs 2012 günü üniversite öğrencilerinin kaldığı 3 ev ve 1 yurt ile Erzincan Demokratik Öğrenci Derneği'ne (EDÖ-DER) yapılan baskında PKK'nın dağ kadrosuna katılmaya hazırlanan 4 üniversite öğrencisi yakalandı. Yapılan operasyonlarda yakalanan toplam 17 kişiden 10'u tutuklandı. Sanıklardan Leyla Ülgen, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu."

Ardından ilgili haberdeki kişilerin cezalarının yargıtay kararı ile onanması:

http://m.milliyet.com.tr/...rzurum-yerelhaber-150797/

Yani bu soysuzlar açık net şekilde yargılanmış, adı konulmuş, Ceza almış teröristlerdir.

Peki bunların ege Üniversitesi'deki faaliyetlerine bakalım:

görsel

görsel

(aşağıda linkini vereceğim bir ege iletişim öğrencisinin gözünden Fırat Yılmaz Çakıroğlu ve öğrencilerin ege'de yaşadıkları, ekşi sözlük'te Fırat Yılmaz Çakıroğlu başlığının en beğenilen entrysi)

"siz biliyor musunuz okula değil de kandil'e gitmişiz gibi olduğumuzu? kusura bakmayın arkadaşım. bu sağ-sol olayı değil. ülkücülüğün tanımladığı milliyetçilik benim milliyetçilik tanımımla örtüşmüyor. ama söz konusu diğer grup kendilerine "solcu" demesin. faşizmi dibine kadar kendileri yaparken, apo posterlerine tepki gösterenleri fişlerken, dağ kampından inmiş gibi ders basarken, "burası kürdistan, siz kimsiniz" diyebilirlerken ben ortada esas faşizmi görüyorsam yıllardır gözümle gördüklerim, kulaklarımla duyduklarımdır."

Bunlara karşı ülkücü, milliyetçi, Atatürkçü ve ulusalcı öğrencilerin bayrak yürüyüşü, en önde Fırat Yılmaz Çakıroğlu:

görsel

Ve bu yürüyüşe pkk-dyg-m'lilerin tepkisi ile Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun alenen tehdit edilmesi:

görsel

Bütün bunlar göz önüne alındığında ilk paylaştığım belgede görülen dyg-m'lilerin eylemlerinin de ışığında bahsi geçen yapılanmanın üniversite içerisinde açık açık terör örgütü faaliyeti yürütmesine rağmen bu duruma tepki gösterdiği gerekçesi ile yalnızca Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na verilen uzaklaştırma:

görsel

Şaşırabilirsiniz, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun kck yapılanmasına mensup teröristlere tepki göstermesi sonucunda üniversite senatosu kararı ile uzaklaştırma almasının belgesini gördünüz.

Peki Bütün bunlara rağmen Fırat'ın tepkisi neydi, Bizzat kendi ağzından:

"Bu teröristlerle mücadele etmek kolluk kuvvetlerinin asli görevidir. Onlar bu görevi yerine getirmedikleri için biz vicdani görev olarak bunu kendimize şart koştuk ve bir şekilde mücadele etmeye çalışıyoruz. Bunu da herkes bilsin mücadelemizden yılmayacağız arkadaşlar!"

Arkadaşının aktardığı:

(Yeniçağa gazetesinden alıntı)
"Fırat okulun içindeki terör yapılanmasına karşı rektörlüğe, dekanlığa şikayete gidiyor geri çevrilince imza topluyor, yazılar yazıyor, eylemler, yürüyüşler düzenliyor, basının duyurmadığı basın açıklamaları yapıyor, gençleri örgütlüyor, kısaca elinden ne geliyorsa yapıyordu..."

Fırat'ı bir başka yasal ve hukuki tepkisi ege üniversitesi yönetimine bizzat ilettiği ıslak imzalı dilekçesi:

görsel

"üniversitemizin öğrencisi olarak yaşadığımız mağduriyetin kaldırılması, okulda süre gelen terör eylemlerinin ve propagandasının engellenmesi için gerekli yönetmeliklerin uygulanması, eğitim ve öğretim hakkımı, can güvenliğimi tehdit eden unsurların üniversiteniz bünyesinde görev alan güvenlik birimlerince ve gerekli müracaatlar sonucu sorumluluk alacak olan emniyet teşkilatı birimlerince tahkik edilmesini talep eder, bilgilerinize sunar, gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim."

Fırat'ın dilekçesine binaen aynı minvalde üstte bir kısmını paylaştığım olaylara bizzat şahit olan ege üniversiteli bir ekşi sözlük yazarından Fırat Yılmaz Çakıroğlu başlığının en beğenilen entrysi, olayın vehametini kavramak adına ilgili bölümü:

https://eksisozluk.com/entry/49342719

"fırat'ın ölüm tehditleri aldığı, sınavlara polis korumasıyla girdiği, can güvenliğinin olmadığını rektörlüğe bildirmesi gibi hususlar doğrudur. kendisinin arkadaşı olan arkadaşlarımdan teyit ettim. hatta gece o arkadaşlarımdan biriyle yazışırken kendisinin bana kurduğu cümleyi hiç dokunmadan direkt kopyalıyorum:

öyle yakışıklı öyle genç ve öyle efendi bir delikanliydi ki o çocuk içim eridi"

Son olarak yine ekşi sözlükte yazan bir arkadaşından ve üstte bir gazetede yayınlanan arkadaşının yazısından Fırat'ın son günleri:

(ekşi sözlük, arkadaşı)
"Fırat, pkk'lılar yüzünden okula giremezdi. bir dönemde toplasan 10-15 tane derse ancak gelebilirdi. sınavlara ise polis kontrolünde girerdi. kaç defa rektörlükle konuştu can güvenliğim yok dedi. tabii ki rektörlük bu şikayetlerini dikkate almadı."

(Yeniçağa gazetesi, arkadaşı)

"...Ve 20 şubat 2015 Cuma günü PKK'lı hainler Fırat'ın kanını kampüse oluk oluk akıttılar.

Fırat göçüp gitti.

Üniversite yönetimi eğitime iki gün ara verdi.

iki gün sonra hocalar, öğrenciler hiçbir şey olmamış gibi derslere devam etti. Sanki her gün olduğu gibi sadece bir trafik kazası olmuştu iki yaralı bir de ölü vardı."

Bütün bu olaylara karşın Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun vefatı ve basının olaya karşı yaklaşımı:

Cumhuriyet: Karşıt görüşlü öğrenciler

http://www.cumhuriyet.com...nlik__1_ogrenci_oldu.html

Diken:

"Ege Üniversitesi'nde öğrenciler arasında yaşanan kavgada, hayatını kaybeden Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Fırat"

Habertürk:

http://m.haberturk.com/gu...gerginligi-1-olu-1-yarali

"izmir Ege Üniversitesi'nde kampüste karşıt görüşlü iki öğrenci grubu arasında çıkan kavgada bir öğrenci hayatını kaybederken, bir öğrenci ağır yaralandı"

Hürriyet:

https://www.google.com.tr...i-agir-yaralandi-28257188

"Ege Üniversitesi Kampüsü'nde karşıt görüşlü öğrenci grubu arasında çıkan kavgada bir öğrenci hayatını kaybederken, bir öğrenci ağır yaralandı."

Atatürkçü gazete sözcü:

http://www.sozcu.com.tr/2...ay-vurali-aglatti-750030/

"Fırat Yılmaz Çakıroğlu, Ege Üniversitesi'nde karşıt görüşlü öğrencilerin kavgasında hayatını kaybetti."

Sözde Hümanist özde dyg-m ile kck destekçisi ege Üniversitesi senatosu ve rektörlüğü olaylara tepkisi:

"Ege Üniversitesi, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun ölümünün ardından tüm fakülte, yüksek okullarında 23 Şubat Pazartesi, 24 Şubat salı ve 25 şubat Çarşamba günlerini tatil ilan etti. Senato ayrıca olaylar nedeniyle üzüntülerini bildirip, herkesi sağduyuya çağırdı."

Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun şehit edilmesinin ardından dava iki yıl kadar sürdü:

"Ege Üniversitesi'nde, 2015 yılının Şubat ayında ülkücü öğrenciler ile savcılık iddianamesinde 'PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik-Hareketi) üyeleri' diye söz edilen diğer öğrenci grubu arasında kavga çıktı. Kavgada bıçaklanan Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu yaşamını yitirdi. Olayla ilgili Sosyoloji Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Nurullah S., tutuklandı. 1'i tutuklu 31'si tutuksuz toplam 32 sanık hakkında dava açıldı."

Ve dava şu şekilde sonuçlandı:

18 temmuz 2017

"Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Nurullah Semo'yu 'kasten adam öldürmek, örgüt adına suç işlemek, örgüt üyeliği ve yaralama' suçlarından ağırlaştılmış müebbet hapis ile 15 yıl hapis cezasına mahkum etti. Diğer sanıklardan ismail Bedir'e yaralama suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün, Sezgin Yılmaz'a 3 yıl 7 gün hapis cezası verildi. Sanıklardan 29'u ise beraat etti."

Davanın ardından elinde Fırat'ın şerefli kanı bulunan onlarca karşıt görüşlü "öğrenci", Ege Üniversitesi senatosu, rektörü, dekanı, kampüs güvenliği, Fırat'ı hastaneye arabası ile götürmeyen hain kampüs polisi ceza almadı.

Ve sonuç olarak Fırat Yılmaz Çakıroğlu "karşıt görüşlü" öğrenciler tarafından öldürüldü.

Rabia'ya ağlayan ya da hrant dink olan halk için karşıt görüşlü öğrenciler tarafından öldürülmüştü zaten.

"Üstelik ülkücüydü, su testisi su yolunda kırılmıştı."

"Üstelik Vatanı onlar mı kurtaracaktı?"

"üstelik bıçaklı birine karşı elinde tahta bir sopa vardı!"

Neyse, bugüne dönelim.

Kardeşimizin ebediyete ve şehadete yürütmesinin ardından 3 koca yıl geçti, bu süreçte çözüm süreci adı altında dolmabahçe'de terör örgütü üyelerini ağırlayanlar ile sözde milliyetçiler aynı noktaya geldi.

Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alanlar ile pkk yapılanırken ses çıkarmayanlar ile sözde milliyetçiler yan yana yürümeye başladı.

Milliyetçilere ateş püsküren Atatürk düşmanları ile sözde milliyetçiler kol kola girdi.

Olsun aslan kardeşim sözde değil özde milliyetçiler, bu vatan için can alan can veren kardeşlerin seni bir an dahi unutmayacak.

her adını duyduğumda içimdeki garip hise, gözlerimde beliren yaş damlasına aldanma kinimiz ve öfkemiz ilk gün olduğu kadar yıkıcı ve büyük.

Velhasıl,
Tarih okurken tarih yazan yiğit Fırat Yılmaz Çakıroğlu, ruhun şad mekanın cennet olsun.

Vatan sana minnettardır.

mustafa kemal atatürk

Türk Tarihinin Gördüğü En Büyük Liderler Arasında Yerini, Adını Altın Harflerle Türk Tarihine Yazdırarak, Almış Yüce Bir Adam, Onlarca Zafere Damga Vurmuş Büyük Bir Komutan, Vatansever bir Devlet Adamı Ve En önemlisi Geçtiğimiz Birkaç yüzyılın En büyük Türk Milliyetçisidir.

Kendisini Yılın Belli Başlı Günlerinde Değil Hergün Anıyoruz.

Sana Duyduğumuz Sevgiyi ve Saygıyı Yeryüzünde Hiçbir Devlet Büyüğüne, Fikir Adamına Ve ideolojilerin Esiri Herhangi Bir Lidere Duymadık.

Kendisinin Adını Türklükten Bahsedemeyen, Ata Bile Bilemeyen, Yolsuzluklar ile Dünya Gündemine Oturmuş, Devleti Bir Sapkın Cemaate Peşkeş Çekmiş Kişilerle aynı paragrafta anmaktan utanırım.

Saygı, Minnet Ve Hürmetle.
Yolundayız

görsel

ankara

Eylül itibariyle yaşamaya başlayacağım güzide şehir.

Öncelikle geçen sene aldığım a klas takım elbisemi ilk kez giyip Anıtkabiri ziyaret edip Ata'mın ve huzuruna çıkacağım. Heyecanlıyım.

anın görüntüsü

(img:#1109427)

Uykusuz geceler için redbull, Efkarlı geceler için puro ve daha Fazlası için Yakuzadanalcapone.

heath ledger

Efsaneleşmiş "Joker" Karakterini Ortaya Çıkarmak için Tek Başına Bir Ay Boyunca Bir Otel Odasında Kalmıştır, Günlerce Uyumadığı Ve Ağır Psikolojik Haplar Kullandığı Söylenir.

O Çok Karanlık, Psikozlu ve Çok Ağır Travmatik Kişiliği ortaya koyabilmek için kendisini feda etmiştir.

Kendisine saygı duyuyor ve yarattığı karakterin milyonlarca seveni olduğunu bilmesinin ruhuna esenlik katacağını düşünüyorum.
Rest in Peace.

kürt tarihi 5000 yıllıktır

Kürtlerin ne 5000 yıllık tarihi vardır ne de devlet geleneği Ayrıca 5000 yıllık tarihi olan bir ırkın medeniyete nasıl hiçbir katkısı olmamıştır araştırılmalıdır.

Geçmişten Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Devleti Altında Güvene ve refaha Kavuşmuş Hangi Halk Varsa Bugün Nankörlük Etmektedir.

Bakın Efendiler Türklük Bir Çatıdır.
Türk Doğmamış iseniz kendinize hayali bir tarih üretip aşağılık kompleksinizin esiri olmayın zira ne demiş büyük lider: "Ne Mutlu Türküm Diyene" NOKTA.

Edit: Ayrıca dünya tarihini baştan okumanızı tavsiye ediyorum.
Sebebi (bkz: memlükler)

Altındır:
Memlûkler'in çoğu başta Kuman-Kıpçaklar olmak üzere Türk halklarından oluşuyordu. Ayrıca Çerkes ve Gürcü kökenli memlûkler de bulunmaktaydı. Bunların dışında balkan kökenli (Sırp, Yunan ve Güney Slavları) memlûkler olduğu da bilinmektedir.

"Beyaz tenli olmayanların Memlûk olma şansı yoktu."

amınıza koyayım

Hepinizin amına koyim diyorsan, ağır, mesafeli, bundan dolayı karizması olan bir adamsan çevrende ve elinde sigara varsa hiçbir zaman da kavgadan korkmuyor, düşmanın gözüne bakmaktan kaçmıyorsan bundan etkili bir sahne hayal edemiyorum.

Ve ekler, hepinizin amına koyim...

en iyi rap parçaları

(img:#1070445)

Fazla söze gerek yok.

Ayrıca bir şaheser için:
(bkz: saian)
(bkz: feleğin çemberine kırk kurşun)

demirtas in askeri

Öncelikle türkçe yazdığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı olduğunu unutmasın.

Yakın zamanda sözde belge israf artığı araştırmalarına karşı buraya bir entry döşeyeceğim, yazmış bulunduğu halüsinasyonlardan utanıp ait olduğu yere yani düşüyor diye ağladıkları kobaneye dönecek...

Milliyetin dolayı aşağılık kompleksi sahibi bir yazar, fazla yüklenmeyin bu ona yeter.

Edit: Herhangi bir hakaret yok, Kürt kelimesi dışında, onu da hakaret olarak algılamayın.

neden iyi erkeklerle tanışamıyoruz

(bkz: şiirsel anlatım)

"iyi adamlar yalnızlıktan ölüyor, iyi kadınlar kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken."

(bkz: acı gerçekler)

"kadınlar şairleri severler ama müteahitlerle evlenirler."

turgut özal

Kazandığı seçimlerin ardından şampanya patlatan muhafazakar Cumhurbaşkanı...

--alıntı--

Hatırlayacaksınız, tartışma Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün, Abdullah Gül’ün adaylığı ile ilgili olarak "ilk kez mason olmayan bir cumhurbaşkanı seçiliyor" ve "Turgut Özal dindardı ama içki içerdi. Köşk’ün tavanı patlatılan şampanyalardan delik deşikti" şeklindeki yorumları ile başladı.

--alıntı--

(bkz: vecdi gönül)
(bkz: akp)
(bkz: siyasal islam)

ahmet necdet sezer

Kendisi ile ilgili oluşturulan spekülasyon ve karalamalara karşın kimseye eyvallahı olmadan görevini layıkıyla yerine getirmiş 10. Cumhurbaşkanımız.

Son dönemde sözlükte gözlemlediğimiz aşırı artan akparti avanelerine cevaben aşağıdaki yazı ve bu avanelerin sürekli okumuş olduğu doğru tarafsız ilkeli gazeteden bir haber:

http://arsiv.sabah.com.tr/2004/09/12/siy102.html

--alıntı--

makamını rte'nin alacağı tahmin edilirken bir de bu iki şahsın oğullarını karşılaştırmakta fayda gördüğüm insandır. copy-paste yapalım, okuyalım:

burak erdoğan:

kendisine medyada rastlamışsınızdır. ya bir trafik kazasının kahramanı olarak, ya babasına borç verirken, ya da milyon dolarlık işlere imza atarken... 28 yaşında... bilkent üniversitesi'nde okurken, londra'ya burslu olarak yollandı ve ekonomi eğitimi yaptı. askerlik görevini henüz yapmadı... tecilli!.. 1998 mayıs'ında bir trafik kazasında trt istanbul radyosu sanatçısı sevim tanürek'in ölümüne neden oldu. şişli'de kırmızı ışıkta durmadı. kazadan hemen sonra belediye arazözlerinin caddeyi baştan aşağıya yıkayarak 35 metrelik fren izini tamamen sildikleri, olayın cezai yönünün azaltılması için burak'a kazadan sonra üç ay öncesine tarihli ehliyet verildiği, sevim tanürek'in yakınlarının azarlandığı, tanıkların hepsinin tehdit edilip korkutulduğu iddia edildi. adli tıp trafik ihtisas dairesi, burak için "kusursuzdur" raporu düzenledi. ölen sevim tanürek 8/8 kusurlu bulundu!. burak hapisten kurtuldu. kusursuz raporunu veren dairenin başkanı eyüp bey ise, daha sonra türkiye deniz işletmeleri genel müdür yardımcılığına atandı. 2001 yılında evlendi. babası, oğlunun düğününde takılan 174 adet cumhuriyet altını'nı mal varlığındaki artışın nedeni olarak açıkladı. ayrıca, babası 2001 yılında verdiği mal beyanında oğlu burak'a 220 bin abd doları ve 55 bin alman markı borcu olduğunu açıkladı. üniversiteden yeni mezun, o zaman 22 yaşındaki oğluna... babası ülker grubu ürünlerinin dağıtımını yapan şirketteki hisselerini 1.2 trilyon liraya satana kadar, şirket yönetimini burak sürdürdü. ve burak geçtiğimiz günlerde bir kez daha gündemdeydi. gıda sektöründeki hisseler satılınca, hemen şirketler kurup denizcilik sektörüne girdi. yüzde 50 ortağı olduğu mb denizcilik adlı şirket, 95 metre uzunluğunda safran 1 adında bir kuru yük gemisi aldı. gemiyi satan hasan doğan, satış fiyatının 2 milyon 325 bin dolar olduğunu söyledi. burak, gemiyi ortağı ile birlikte 500 bin doları peşin 36 ay taksitle satın aldı. ayda 72 bin ytl ödeyecekler. gemiyi satan hasan bey ise, 705 milyon dolara istanbul'daki iett garajı arazisinin sahibi olan dubai şeyhi el maktum'un küçük ortağı oldu. ayrıca, hasan bey'in ablası remzi gür ile evli. remzi bey, burak'ı ve kardeşlerini burslu olarak yurtdışında okutuyor, babasının yakın arkadaşı, tatillerini onun yazlığında geçiriyorlar.

levent sezer:

35 yaşında... gazetelere, televizyonlara hiç çıkmaz. ücretli bir çalışan. aylık maaşından başka bir geliri yok. iş bankası fon yönetimi bölümü'nde çalışıyor. kolay para kazanmıyor. risk alıyor,
işvereni adına verdiği kararlardan dolayı stres oluyor, terliyor. ülkenin en iyi üniversitelerinden odtü'nün iktisat bölümünden mezun... eylül 2004'te kendi gibi odtü mezunu olan evren ile evlendi. çankaya köşkü'nde sessiz sedasız, sade bir düğün yapıldı. ne trafik kilitlendi ne de yabancı devlet başkanları şahit oldu. davetliler arasında köşk'ten bazı personel ve şoförler de vardı. takı takma merasimi yapılmadı. gelinin gelinliği versace gibi yabancı marka değildi, ankara olgunlaşma enstitüsü'nde dikilmişti. vergisini milletin ödediği diğer şatafatlı düğünlerin aksine, babası, düğün nedeniyle çankaya köşkü'nde o saatlerde tüketilen elektriğin bedelini cebinden ödedi. nikahı kıyan çankaya belediye başkanı, çiftten "laik cumhuriyete sadık evlatlar" yetiştirmelerini diledi. istanbul'da 1 milyar 200 milyon liraya ev kiraladılar. çalışıyorlar. büyük ihtimalle ev geçindirirken zorlanıyorlardır. çünkü, ocak ayında bir erkek çocukları oldu. bu sevindirici olay da sessiz sedasız gerçekleşti, muhabir, kameraman falan izlemedi.levent, arada bir anne babasını ziyaret için ankara'ya geliyor. koruma istemiyor ve havaalanından taksiye binerek çankaya köşkü'ne ulaşıyor. ancak, şatafatlı ana kapı yerine, köşke ziyaretçilerin alındığı 5 numaralı kapıdan giriyor. nizamiyeden yürüyerek konuta çıkarken, her seferinde cumhurbaşkanlığı korumalarını şaşırtıyor.

(bkz: ekşi sözlük ahmet Necdet sezer) (bkz: kokomichu)
--alıntı--

Burak Erdoğan ile ilgili iddialar halen kesinlik kazanmamış, kazan(a)mamıştır.
Ekşi sözlükten alıntıdır.

en sevilen türk büyüğü

Mustafa Kemal Atatürk.

kapooo

görsel

Yakşamlar beyler. Bir yazar.

the godfather

(img:#1022357)

Kitabın ilk sayfası ve alınacak ilk ders.
hayatımdaki efsanelerden, benliğime katkıda bulunmuş, onlarca kez izleyerek bir çok konuda ders çıkarmış olduğum ölümsüz eser..

kitaba gelirsek, aylarca arayıp tarayıp bulduğum kitap etkileyici sonu dışında kurgu olarak olmasa da yavan gelmiştir, kitapta tamamı ile bir mafya ekosistemi yaratılmadığı gibi bir intiba bırakmıştır. corleone ailesi dahil kişilere karşı hep bir mesafe vardır, bir türlü tam olarak o dünyaya giremezsin. ayrıca puzo'nun başka kitaplarını da okudum belirteyim örneğin "omerta".

filme gelirsek en sevdiğim aktör olan marlon baba'nın deneme çekimine girip yarattığı o eski usül karakter o günden bugüne mafya filmleri ve "babaları" için ders niteliğindedir. eşine az rastlanan bir oyunculuk.

ayrıca al pacino'nun bir karakter dönüşümünü bu kadar doğal ve sanki dünyanın en basit işini yapıyormuşçasına kolay gerçekleştirmesi takdire şayan.

robert de niro'nun, yani profil fotoğrafımdaki çok sevdiğim zat'ın, filme dahil olduğu "bir" saatte icra ettiği enfes rol ile oscara uzanması üzerine konuşmak yersiz olur zaten..
oyuncu kadrosu, cast epey yerinde,
ford coppala'nın performansı çekimler üst düzey.
yaratılan hava tamamen bir orman ekosistemi, her şey vahşi bir belgeselde yaşanan olaylar kadar gerçek.

diyeceğim o ki efsane bir filmdir.

kol saatine en fazla ne kadar para verirsiniz

Baktığınız zaman Bir akıllı telefon parası verilebilir öyle düşünüyorum. sağlam, klas ve tescilli bir saati çocuklarınıza bile bırakabilirsiniz zira binlerce lira verdiğiniz herhangi bir elektronik cihazı 3-5 yıl boyunca kullanmanız mucizedir.
Maksimum 3-5 bin lira.

yazarların şu an dinlediği şarkılar

görsel

Sansar Salvo'nun yazmış olduğu verse bende epey yer edinmiştir. Yıllar sonra tekrar..

"Aynı değil aslında
Kendime kızsam da mücadelem hırsımla
Bu yüzden aslında hep aynı değil
Bu yüzden aslında hiç öyle değil."

uludağ sözlük

irtifa kaybeden, sözlük anlamını yitirmekte olan sözlük...
An itibariyle sol frame'ini tek kareye sığdırdık bakınız işte Sözlüğün hali budur..
görsel

Ayrıca dün gece gündemi oluşturan bir konuda geç vakitte aşağıdaki yazıyı bıraktık sözlüğe bir kısmındaki alıntı dışında, ki normal olan konuşmanın içeriğini kopyalarsınız, haber takip edip arayıp bulup yazdık giriyi hiç tepki çekmedi normal olarak, oylanmadı.. bu durum Uludağ Sözlüğün genel prensibini tekrar sorgulatmıştır. Bahse konu olan entry:
https://m.uludagsozluk.com/e/31956273/

Bu sözlükte halen emek verip yazan adamlar var, yazdığım tek entry için söylemiyorum zira bencilce olur fakat tanım dahi içermeyen cümleler sözlüğü sıkıntıya sokuyor.
Uludağ sözlüğe gece vakti giren sözlük kültürü ile alakası olan ya da olmayan bir adam ne düşünür sizce, kayıt olmak ister mi? Sanmıyorum.

Sözlüğe hit kazandırabilecek entrylerin seçilmesi, oylanması ne bileyim en azından belli bir olumlu tablo oluşturulması taraftarıyız. Kimse yanlış anlamasın, Eyvallah.

gecenin sözü

"bu ülkede kitaplar, sigaralar ve rakı pahalıdır. Devlet bilgili, yalnız ve mutlu olmamızı istemiyor."

Ekşi sözlük'te görülmüştür.