bugün

entry'ler (20)

hayata dair iç burkan detaylar

az evvel biraz müzik dinleyeyim kafam dağılsın dedim, youtube a somebody to love yazdım, ilk sırada justin bieber ve usher ın düeti çıktı.

allah belanızı versin lan!

dipnot: izlenme sayısı da iki yüz altmış milyon küsür. dünyanın çivisi çıkmış amk!

yılmaz özdil

bu adam bu işten bir de para almaktadır.

adriano galliani

milan da en yetkili kişi olarak görev yapan, james bond filmlerindeki kötü adamlara benzeyen bir abimiz. kulübün sahibi olarak silvio berlusconi bilinse de, italyan yasalarında bulunan yasaklar sebebiyle kulübü, başkan yardımcısı ve ceo olarak görünen galliani yönetmektedir. berlusconi sadece para bulma işiyle ilgilenmektedir ve sikinin derdinden başını kaldırdığında, bu işi de gayet iyi becermektedir. dr. no ya geri dönersek, bu arkadaş tam bir transfer ve kurumsallaşma canavarıdır. bunun en son örneğini, bir sezon önce inter den barcelona ya samuel etoo + 40 milyon € ya transfer olan zlatan ibrahimovic i, 24 milyon € transfer etme seçeneği ile beraber 1 yıllığına kiralamasıdır. ayrıca kasıklarından ciddi bir kronik sakatlık problemi olan kaka yı 65 milyon € ya real madrid e satmıştır, real doktorları tedavide ilerleme kaydedemeyince de, milan lab da tedavi ettirip, sene sonunda 20 milyon € gibi bir miktara da geri alacağı söylenmektedir.

eski sevgiliyi özlemek

eski olan her şey güzeldir demiş akıllı adamın bir tanesi. çünkü insan, eskinin hep güzel tarafını hatırlar, kötüleri unutur. akıl sağlığını korur bu sayede, insanın kendini korumak için istemsizce yaptığı bir şeydir. bu yüzdendir ki herkes çocukluğunu özler, herkes eski yaşamını, bir kaç sene önceki geceleri, üniversite yıllarını falan özler hep. işte bu yüzden, eski sevgili en güzelidir, aradan yıllar geçtikçe de hep güzelleşir.

bir gecede yarım büyük rakı 10 tekila shot içmek

bir shot: 0.006 lt
bir büyük: 0.7 lt

şimdi rakıda yaklaşık %45, tekilada da yaklaşık %48 alkol var desek, bir yarım şişe, 10 tane shot, [(0.7/2)*0.45] + [(10*0.006)*0.48] = 0.1863 lt alkolü vücuda almak demektir. bu alkolün direk kana karıştığını, karışırken de bir kısmının da ağızda direk emilip kana karışma süresini iyice kısalttığını düşünürsek, kandaki alkol oranının %0.1 i bayağı geçtiği için, alkol zehirlenmesi sonucu hastanelik olursunuz, büyük ihtimalle midenizi yıkarlar, hastaneye yetişme sürenize bağlı olarak yoldayken mortu çekme ihtimaliniz dahi vardır.

o yüzden siz siz olun, ağzınızla için, haddinizi bilin.

ilker yasin

bir akşam anlattığı maçta, 'bu akşam yağmur çok ıslak yağıyor' cümlesiyle sülalecek kalbimizi durduran şahıs

gölcük

sahip olduğu, kısa adı kosbaş olan, kocaeli serbest bölgesi, bugün türkiye gemi inşaa piyasasının en modern tersanelerinden bir kaç tanesini barındırmaktadır. tuzla gibi plansız büyümemiş, son 6-7 yıl içerisinde kademeli olarak şirketler bu bölgede faaliyet göstermeye başlamışlardır. bölgenin piyasa içerisindeki tek kötü imajı, gemi inşaa piyasasına armatör dolandırıcılığında kitap yazacak seviyeye gelen um tersanesidir. tabi istanbul da yaşayıp da her sabah tersaneye gitmek için minimum 1.5 saatlik yolu göze almak zorunda kalınmasını saymıyoruz burada. ama bünyeleri sabah 5-akşam 8 çalışmayı, bunun da yaklaşık 4 saatini yolda geçirmeyi, serviste uyumayı kaldıramayacak olanlar için pek de tercih edilesi bir meslek sahası olmamakta.

(bkz: soli)
(bkz: uzmar)
(bkz: um)
(bkz: tvk)
(bkz: çelikyat)
(bkz: yachtley)

let it snow

1945 yılında, sammy chan tarafından yazılıp jule styn tarafından bestelenen dean martin den, doris ray e, frank sinatra dan andy williams a birçok ünlü sanatçının cover ladığı ünlü bir klasik. mükemmel bir kış akşamını anlatan bu parçanın ilk kez, 1945 yılının temmuz ayında, yılın en sıcak günlerinden birisinde, hemen hiç kar yağmayan hollywood da kaydedilmiş olması da hoş bir detaydır.

michael buble versiyonu da dinlenmelidir.

kenan evren

eğer yargılanırsa ki bunu dualarında ilk sıraya yerleştiren milyonlarca insanın en büyük isteğidir bu, hapse girmeden, ceza almayarak yaş haddinden ve sağlık durumundan dolayı kelimenin tam anlamıyla yırtacaktır. augusto pinochet örneğinde görüldüğü gibi, insan hayatına zerre önem vermeyen pislikler, söz konusu kendi hayatları olunca, en hümanistten daha bir insancıl olarak, aihm nin ve cenevre sözleşmesinin maddelerinden olan yaş ve sağlık durumuna göre cezada indirime gidilmesi veya cezanın iptali maddesine öyle bir sarılmaktadırlar ki, kendi analarına öyle sarılmamışlardır.

memleketin yüz karalarından, en büyük lekelerinden birisidir. şu zamana kadar çektiği sefa tek kelimeyle, ayıptır.

keane

uzun yıllardan beri uykuda olan brit pop u piyano ile süsleyerek son yılların en başarılı ada gruplarından birisi olarak adından söz ettiren sussex li üç kafadar.ilk albümlerinde daha çok ikili ilişkiler, insan ilişkileri, aşk, sevgi temalı parçalar varken, ikinci albümlerinde savaş, ölüm, özgürlük, umut gibi konulardan bahsetmiş, son albümlerinde ise müziklerindeki mükemmel sadeliği, naifliği benim şahsi fikrimce çok da gerekli olmayan bir şekilde çeşitlendirerek daha ulaşılabilir bir noktaya gelmişlerdir.

hamburg song gibi bir şaheseri yaratan gruptur ayrıca.

volvo

ayrıca volvo sahipleri arasında özdeyiş haline gelmiş bir kanıya göre, mercedes cool görünmek isteyenlerin, bmw sportif görünmek isteyenlerin, volvo ise hiçbir şey gibi görünmeye ihtiyaç duymayanların tercihidir. dizilerde, filmlerde de her zaman finansal yönden güçlü iş adamlarının, resmi görevli iş adamlarının veya çocuklu aile sahiplerinin arabası olarak lanse edilir. tabi o fondöten manyağı ergeni adamdan saymıyoruz.

http://www.caradvice.com....2009/03/odell_file_01.jpg

http://www.cartype.com/pi...ull/volvo-1800-conv_2.jpg

http://graphics8.nytimes....automobiles/480-volvo.jpg

volvo

dünyanın en kaliteli çeliği olan isveç çeliğinden üretilirler. işte bu yüzdendir ki, volvo her zaman sağlam, güvenli, uzun ömürlü, resmen evladiyelik arabalar ve iş makinaları üretir. euro encap testlerinden sürekli 5 yıldız almasıyla ve dünya otomativ sektörü için güvenlik standardı oluşturmasıyla ünlüdür.

shibumi de, nicholai hel i delirten arabası da bir volvo dur. araçta konfor, rahatlık isteyen ama son derece tutumlu ve müsriflikten hazetmeyen birisi için son tercih olan '84 model bir volvo su vardır nicholai hel in. araç son derece rahatsız, ağır kasası ve büyük motoru sebebiyle fazla fazla yakıt tüketen, gürültülü ama çok sağlamdır. arabasını değiştiremediği ve atamadığı için, her seferinde arabadan indikten sonra, tamponuna bir tekme savurmayı alışkanlık haline getirmiştir.

işin garip yanı, shibumi yi okuyan volvo sahipleri arasında da bu adet yayılmış, köşeli tasarımlarını terk edene kadar üretilen her volvo nun sahibi, araçlarından indikten sonra bir tekme atmayı gelenek haline getirmiştir.

paradise city

appetite for destruction ın ilk yumruğu welcome to the jungle, bitiriş fatality si sweet child o'mine ise, bu şarkı da ara aparkattır, sol direktir, finish him öncesi ısınmadır resmen.

wheeler dealers

discovery channel da yayınlanan, overhaulin tadında bir program. daha çok zamanın klasikleşmiş arabalarının 2. el olarak alınıp, elden geçirilip satılması şeklinde ilerler. programda mike brewer araba alım satımı, yedek parça bulma gibi işlere bakarken, edd china satın alınan arabayı tamir etmekle görevlidir. programda görülen arabalar arasında '88 audi quattro, '84 saab turbo, bir porsche 928 gibi efsaneler de vardır. kişisel oto bakımı ve tamiri ile ilgilenenler için ilgi çekici bir programdır.

http://upload.wikimedia.o...eelerdealerstitlecard.jpg

izak rabin

tel aviv in ibn gabirol caddesinde, suikaste uğradığı yerde anısına bir anıt yaptırılmıştır. israil-filistin ilişkilerinde çözüme belki de en çok yaklaşılan dönemde, aşırı sağcı siyonist bir öğrenci tarafından öldürülmüştür. çoğu kişi, ölümünün ardında bir komplo, bir siyasi hesaplaşma olduğuna inanır. kendisinden sonra başbakanlığa menahem begin adlı bir sağcı geçmesi, bu savı güçlendirmektedir.

adına yaptırılan anıt;

http://upload.wikimedia.o...mons/d/d6/kikar_rabin.jpg

gennaro ivan gattuso

rakip takımın en teknik oyuncusuna japon yapıştırıcı misali yapıştırılıp, rakip teknik direktörün saç-baş yolmasına sebebiyet veren, rakip hücumcularının korkulu rüyası. kendisinin en tedirgin edici özelliği, hiçbir durumda faul yapmaktan çekinmeyen yapısıdır. yani şu, hücumdan alakasız bir noktada topla buluşan bir oyuncuya bile, bir önceki hücumdan kalan hırsıyla çift taban girip, bariz sakatlama potansiyeli vardır. hiç bir şeyden korkmaz, materazzi ile ikili mücadeleye girer, maicon la omuz omuza savaşır, yıkılmaz, belki de italyanın en hayvani fizikli orta sahası ile (muntari, cambiasso, thiago motta) tek başına boğuşur, kavga eder ama yorulmaz. takımın beyni andrea pirlo nun emniyet sübabıdır bir nevi.

paolo maldini

karşısına çıkacak herkesi kariyerliyle ezebilecek bir noktadadır. o kadar ki, kendisi kazandığı 5 şampiyon kulüpler/şampiyonlar ligi kupasıyla, bu alanda real madrid ve ac milan dan sonra liverpool ile üçüncülüğü paylaşmaktadır.

(bkz: oha)

herkese laf atıp ayar veren jose mourinho milan a sataşmaya cesaret edince, 'çok konuşmasın, onun 1 kere gördüğü kupayı ben 5 defa kazandım' mealinde bir açıklamayla futbol tarihinin en fantastik kontralarından birini yapmıştır. tek kelimeyle efsanedir.

gazprom

avrupa nın şah damarıdır.

sscb nin dağılmasından sonra, rus ekonomisinin yaşadığı çöküşü, dilimize yerleşen nataşa kelimesinden hepimiz anlayabiliriz. binlerce üniversite mezunu, eğitimli rus kadını, distopyaya dönüşen sosyalizm rüyasının çöküşünden sonra türkiye de hayat kadını olmak zorunda kalmıştır. altyapısı çökmüş, sanayisi verimsizlikten iflas edecek noktaya gelen rus ekonomisi, 90 ların ikinci yarısından itibaren ayağa kalkma planını yürürlüğe koyduğunda ellerindeki en önemli koz olan, petrol ve doğalgaza yöneldi. işte gazprom, bizzat devlet eliyle oluşturulan, altyapısının tamamlanması için bütün sektörlerden taviz verilen bu dev şirket, o yıllarda aktif hale getirildi. bugün almanya, italya, fransa başta olmak üzere kara avrupasının yarısından fazlasının kışın hayatta kalma konusunda insafına kaldığı bu dev enerji konsorsiyumu sayesinde rusya, avrupa nın gırtlağını yakalamış ve uzunca bir süre de bırakmayacak bir durumdadır. bir tek gaz vanasının kapatılması tehdidi ile, ülkelerdeki rejimleri tehdit edecek kadar güçlüdür.

stratejik kaynak kullanımı konusunda, bütün dünyanın ibret alması gereken bir güçtür.

bundesliga

2006 dünya kupası, bu lig için dönüm noktası olmuştur. yıllardır bayern munich in domine ettiği lig, 2006 yılından itibaren franz beckenbauer in almanya futbol federasyonu içerisindeki görevinin önem kazanması ile bavyera devinde yaşanan değişim, gazprom un schalke 04 e sağladığı büyük mali kaynak, borussia dortmund un, jürgen klopp önderliğindeki çıkışı, felix magath ın önce stuttgart ardından da wolfsburg daki etkisi ile, kendi içerisindeki rekabeti kızışmış, statların mükemmelleştirilmesi ve tribün gelirlerinde avrupa nın mali açıdan en güçlü ligi haline gelmeleri, bugünlere gelmelerindeki en önemli sebeplerdir.

özellikle doğu avrupa ülkelerindeki scout ları ve altyapıya verdikleri önem, meyvelerini vermeye başlamış ve bundesliga yı '70 lerdeki ihtişamını tekrar kazandırmıştır. izlemesi en zevkli liglerden birisidir

felix magath

disiplin konusunda ilk anda jose mourinho akla gelse de, magath bu işin kitabını yazmıştır, hatta yazmakla kalmamış, her antremanda, her maçta bu kitabı oyunculara tekrar tekrar okutur, tek kelimeyle kan kusturur. günümüzde çoğu teknik adam sabah ve akşam olmak üzere günde iki antreman, aralarda da kondisyon için koşular yaptırma üzerine kurar çalışmalarını. taktiksel çalışmalar, şut, top kontrolü, savunma ve hücum stratejileri vs. hepsi bunların içine sığdırılır. ama magath için bunlar kesinlikle yeterli değildir, genelde günde 5 antremana kadar çıkar, kondisyon konusuna aşırı önem verdiği için, ısınma ve soğuma çalışmalarında futbolcuların canına okur, köpek gibi koşturur, ki burada antreman aralarında 5 er km koşulardan bahsediyoruz, tesislerin merdivenlerinde yukarı-aşağıya yüzlerce kez çıkar indirir, saat başı onlarca set şınav çektirir, ağırlık çalışmaları ölümdür. antremanlardan sonra oyuncular, üzerinden buldozer geçmişten beter hale gelirler. sezon başı kamplarında oyunculardan bir kısmı bu duruma isyan ederse, programı iki katına çıkartır, maaş kesintisi yapıp, üstüne kadro dışı bırakır, yerlerine genç oyuncuları oynatır, tabi oynatmadan önce onların da pestilini çıkartır. oyuncular arasında lakabı quälix dir ki qüalen, almanca işkence etmek manasına gelir.

http://www.bundesliga.de/...gath_training_468x345.jpg

http://www.bundesliga.de/...ing_wolfsburg_468x345.jpg

ünlü kondisyon topları,





http://www.tz-online.de/b...141259-spitze_475px.9.jpg



http://www.schalke04.com/...091215_training_1a_01.jpg

bütün bu ağır antremanlara dayanan oyunculardan, genelde canavar gibi takımlar ortaya çıkar * *, dayanamayanlar ise hocayı gönderdikten sonra o sene göt gibi kalır *. türkiye ye gelse, arkasında duracak bir yönetimle ligin tozunu atar.