bilinçsiz olanları şu sıralar baya saçmalamaktadır ve hiç çekilmiyorlar.

drogba'nın iyi hoş oynadığını, ancak sanki kararları drogba veriyormuş gibi onun frikikleri kullanmasına deli olduklarını söylerler. 2 gün önce yerlere göklere sığdıramadıkları, top class topçu diye lanse ettikleri burak'ı real madrid maçı ile silerler. onlara göre umut varken burak'a gerek yoktur. 2 ay önce de burak'ı 20 milyon euro'ya göndereceklerdi, o da ayrı bir mesele. sneijder'e burun kıvırırlar, ptt 1. lig topçusu muamelesi yaparlar. selçuk eski selçuk değil diye girerler, çalım atamıyor ne işe yarar ki diye çıkarlar. muslera'yı hala dünyanın en iyi kalecisi zannederler. muslera'yı 20 milyon euro'ya satıp onur kıvrak'ı alma gibi muhteşem planları vardır. niye bruma ilk 11de başlamadı diye sızlanırlar, oysa zaten asıl hatanın deplasmanda kontra atak oynayan real madrid'e karşı bu kadar ofansif çıkmanın olduğunu anlamaz. imparator imparator diye delirirler, ama egosuna sahip olamayıp allah ne verdiyse saldıran fatih hocanın çok yanlış bir taktik ile oyuna başladığını anlayamazlar. oturmuş bir kadrosu olan galatasaray niye hala 13-14 oyuncuyla sezonu çıkarmaya çalıştığını, avrupa devleri gibi 20-25 kişilik kadrolarla rotasyona gitmediğini sorgulamazlar. 6+0+4ün geleceği bangır bangır söylenirken, çilek peşinde koşan ünal başkanlarını alkışlamaktan geri kalmazlar. 6-1lik net bir skora rağmen utanmadan fenerbahçe ve beşiktaş'a laf sokmaya çabalarlar.

şu sıralar mra ile birlikte trabzonspor'u takip etme sebebim, yedekten girerken arkadaşa "yusuf çok iyidir" diyerek hava atma şansım.

gelecek yıl* toro rosso'da yarışacak olan genç yetenek. zaten bu yıl tüm cuma günü antremanlarında kendisini görecektik. anlaşılan o ki kendisi aslında redbull yeni yetiştirdiği pilot. büyük ümitler besliyor. hadi bakalım. kişisel tahminim ise jamie'nin önünü keseceği yönünde.

edit: haber yalanlansa da gelecek yıl kesinlikle toro rosso'da göreceğimize inandığım pilot.

üst sıralardaki heyecan man. utd - chelsea maçının 2-1 man. utd. lehine bitmesi ile sönse de düşme hattında inanılmaz şeyler dönen ligtir.

desteklediğim blackpool'u da etkileyen 3 takımın düşeceği düşme potası şu şekilde devam ediyor premier ligte:

15- blackburn 39 puan -14 averaj 42 gol atıp 66 yediler. kalan maçları:

man. utd
wolves(d)

son haftada 17. sıradaki wigan ile berabere kalıp boşu boşuna büyük bir heyecana girdiler. belki düşme hattından 3 puan üst ve averaj avantajına** sahipler ama hiç de kolay bir fikstürleri yok. çıkartacakları sadece 1 puan bile onları ligte tutmaya yetecek ama şöyle bir şey var ki bu takım son 1-2 aydır öyle böyle sıçıyor ki. o zaman baksan ligten düşme ihtimali bile yok derdin ama kendilerini işte bu konuma soktular. 1 hafta önceki bolton maçını kazanmasalar zaten dipte olacaklardı. muhtemelen şampiyonluğunu kutlayacak bir man. utd maçları var. manchester rahat olmasına rahat da şampiyonluk maçını da kazanmak isterler tabi. o değil zaten normalde olsa blackburn'u silip süperecek güçteler.* hal böyle olunca wolves maçı da ölüm-kalım maçlarından biri olmaya aday.

avantajları

düşme hattından 3 puan öndeler.
genel averajda düşme hattındaki her takıma basacak kapasitedeler.*
alacakları tek puan bile onları ligte tutar.**
bu yıl ne kadar formsuz olsalar da büyük takımlardan puan çalmayı bildiler. misal en formsuz dönemlerindeki arsenal maçı diyorum.

dezavantajları

inanılmaz zor fikstürleri var.
takım zaten formsuz durumda.
aşağıda havlu atmış takım yok bu 6 listeden 3 takım düşecek ve olasılıkları inkar edilmeyecek kadar fazla.

16- birmingham 39 puan -18 averaj 36 gol atıp 54 gol yediler. kalan maçları:

fulham
tottenham(d)

yine çok formsuz bir takım karşımızda. son 4 maçtan 1 puan çıkaran birmingham da sınırda olan takımlardan. son maçta newcastle'a 2-1 yenilerek ateş hattına girdiler ve hesap yapmaya başladılar.

avantajları

düşme potasından 3 puan öndeler.
genel averajları iyi. sadece blackburn'den kötü ve onunla da genel averaj da çakışmaları çok az bir ihtimal.
kesinlikle kolay bir fikstür değil ama muhtemelen amaçsız takımlarla maç yapacaklar.
düşme hattından bir takımla 6 puanlık maça çıkmıyorlar.

dezavantajları

çok formsuzlar!
kaliteli takımlarla karşılaşacaklar. fulham formda.
genel averajları öyle tam da güvenilecek noktada değil. premier lig çok kaliteli oyunculara sahip, iki maçta da 2 fark yediler mi düşebilirler bile.
ligin en az gol atan takımı.

17 - wolves 37 puan -21 averaj 41 gol atıp 62 gol yediler. kalan maçları:

sunderland(d)
blackburn

geçen hafta west brom. karşısında aldıkları 3-1lik galibiyet resmen altın değerindeydi. hem averajlarını geliştirdiler hem de düşme hattından 1 puan üste çıkmayı bildiler.

avantajları

form grafiğinde belki de 18. sıradalar ama sadece 2 haftada 4 puan toplamayı bildiler.
blackburn'u devirmeleri bile onları ligte tutmaya yetebilir.
tek galibiyet almaları hayli hayli yeter.
fikstürleri de güzel. sunderland de pek iş yok.

dezavantajları

blackburn ile yapmaları hem avantaj hem de dezavantaj. bu aşamada bu 6 puanlık maçı kaybetmeleri onları şampiyonluk ligine yollayabilir.
iyi konumdalar belki ama her şeyi de hesaba bırakmamak lazım dimi? sonuçta düşme hattından sadece bir beraberlik ile ayrılıyorlar. blackpool 89da golü yemese bugün farklı şeyler konuşabilirdik.

18. blackpool 36 puan -22 averaj 49 gol atıp 71 gol yediler. kalan maçları:

bolton
man. utd.(d)

noldu abicim size ya? böyle güzel başlayan bir sezon buraya gelmeli miydi bilmiyorum. eleştiriyi başka zamana bırakıp destek olmalı artık. tottenham'dan çalınan 1 puan ilaç gibi geldi. bolton maçından mutlak galibiyetle ayrılmalılar.

avantajları

ligin altında en çok gol atan takımı. üst taraf ile karşılarsak ancak 7 ve 9. olan everton ile bolton onların bu rakamına yetişebiliyor. olası bir puan + averaj eşitliğinde herkesin eline verirler.
bolton formsuz + amaçsız.
man. utd. ile maçlarında büyük ihtimalle man. utd. şampiyon ünvanı ile çıkacak sahaya. belki bir güzellik yaparlar ha?

dezavantajları

çok gol atıyorlar belki de ama çok daha fazlasını da yiyorlar. tam 71 gol yediler bugüne kadar. maç başına 2 golden fazla. sizden daha az gol yiyen nadir de olsa halı takımları var lan.
2 aydır sıçıyorlar sıçıyorlar sıçıyorlar. yeter lan!
yarrak gibi fikstür affedersin. amaçsız takımlar ama koskoca bolton ile man. utd.'dan bahsediyoruz. bir önceki maçları da tottenham'daydı. blackburn dışında diğer takımları büyük takımlarla maçları kalmamışken blackpool böyle büyük ekiplerle oynuyor.
3 puandan fazlası lazım olabilir.
bolton'a kaybederlerse galiba kendilerini uğurlayabiliriz.
bolton'ı yenseler bile yetmeyebilir malum genel averajları kötü ayrıca man. utd.'dan da fark yiyebilirler.

19. wigan 36 puan -23 averaj 36 gol atıp 59 gol yediler. kalan maçları:

west ham
stoke(d)

blackburn ile berabere kalarak en azından takiplerini sürdürdüler diyebilirim. kimse öyle kolay kolay düşmek istemiyor bu yıl premier ligten.

avantajları

neredeyse en iyi fikstür onlarda.
west ham'ı yenerse hem bir takım düşürürler hem de kendilerini öne atarlar.
düşme potasının en formda takımı. o da 6 maçta 6 puan. güldürmeyin lan ibneler.*

dezavantajları

ligin yine blackburn ile en az gol atan takımı.
genel averajları sik gibi. -23 ne lan. olası bir blackburn veya birmingham puan eşitliğinde sağ çıkamazlar söylemesi.
eh doğal olarak 3 puan onlara da yetmeyebilir.
west ham'a yenilirlerse siki tutarlar. o maçtan en az 1 puan çıkmalı.

20. west ham 33 puan -23 averaj 41 gol atıp 64 gol yediler. kalan maçları:

wigan(d)
sunderland

bu hafta yine altın puan alan takımlardan biri.* ah o bir galibiyet olsaydı şu an çok daha güzel şeyler söyleyebilirdik ama lig henüz bitmiş değil.

avantajları

çok güzel bir fikstürleri var.
en azından düşme hattındaki bir takımla maçları var.

dezavantajları

4 puan gerideler düşme hattından çıkış bileti için.
ligin en formsuz takımı. 6 maçta 1 beraberlik o da son hafta.
tek maçtaki performansları yetmez. 2 maçtan da puanlar çıkarmalılar. en az bir galibiyet bir beraberlik diyorum ki o bile hayal. 2de 2 yapmaları lazım ki sonra da dönüp diğer takımların ne iş yapacaklarını bekleyecekler. bir mucize belki bekliyorlar ama neden olmasın.
tek bir mağlubiyet demek matematiksel olarak bile şanslarını söndürür.

tabi insan bu durumu fark edince bir maçları yayınlayan kanal olsa diyor ama yok işte yok. benden bu kadar. haa derseniz ki sen daha nesin ki ben oyuncuları, sistemleri, koçları bile biliyorum. şu oyuncu sakat, şu adam deli oynuyor diye onları da mesaj atarsanız seve seve eklerim. ayrıca belirtmekte fayda var geçen hafta oynanan premier ligte bu takımların 5 tanesi sahadan puanla ayrıldı. inanılmaz bir rekabet ve inat söz konusu.

slow ama bir o kadar da güzel rihanna şarkısı. bak gene geldik klibi hakkındaki yorumlarıma. burada da bence rihanna uzun saçlıyken de güzel gözüktüğünü göstermiş olup vucüt hatlarıyla beraber ne taş olduğunu dünyanın anlamasını sağlamıştır. baya seviyorum galiba ben bu kadını.

yanlış hatırlamıyorsam rihanna'yı gerçek anlamda ünlü etmiş kaliteli şarkısı. rihanna klipleri yorumlarımı devam ettirirsem, bu klipte rihanna klasik seksi, güzel ve alımlı esmer kız olmakta. ne yapsa yakışıyor bu kıza.

rihanna'nın klibinde kızıl saçlarıyla beni benden aldığı şarkısı.

çok merakla beklenen formula 1 yarışı. özellikle lastikler çok büyük bir bilinmezlik. 2010 kanada gpsine benzer bir aşınma örnekleri göreceğimizden bahsetti serhan acar bugün yayında. hal böyle olursa bu konularda çok daha deneyimli olan mclaren'in redbull'a oranla bir adım önde olacağını düşünüyorum. redbull stratejik hata yapmaya açık ama her şeye rağmen vettel'in inanılmaz hızı sayesinde, geriye düşse bile vettel çok rahat toparlayıp bu yarışı napar eder kazanır. oysa webber için daha karamsar bir tablo görüyorum. vettel'de olan bu özellik webber'de yok ve elbette button gibi strateji uzmanları karşısında yarışta geri düşme şansı çok yüksek. zaten webber'in istatistiklerini incelerseniz çoğu zaman başladığı yerden daha geride bitirdiğini de görürsünüz. webber bir kere geri düştü mü genelde toplamakta büyük zorluk çekiyor. bu bakımdan webber'in geriye düşeceğine kesin gözüyle bakıyorum. kısaca tahminlerim;

1. vettel
2. hamilton
3. button

yine beni son dakikalarda kalp krizi geçirme sınırına getiren maç. lan bir maçı da rahat alalım abi. tam dedim aha bu maçı rahat alacağız diye(#11085488), yine aynı senaryoyu yaşadık. 6 maçtır rahat bir maç izleyemiyorum. bunların zaten 5inde son 10 dakika gol bulup maçı aldık yada beraber kaldık*, kalan tek maçta ise kasımpaşa önünde bir türlü 2. golü bulamadık yine izle izle öldüm maçta. bu stresli dakikalara rağmen bugün saha içinde mücadele eden 14 futbolcumuzu tebrik ediyorum.

edit: haaa bir de geçen maç yattara'nın ölü futbolu, pawel'in etkisizliği ve engin'in sakatlığı nedeniyle şenol güneş değişik bir şey denemek istedi. bu sefer serkan'ı sağ açığa aldı ama pek de akıllıca olmadığını gördük. bence yavaş yavaş ilk 11 için pawel'i düşünmeli çünkü bu adamın inanılmaz iyi pas yeteneği var. piotr ise cale'e oranla çok daha iyi müdahaleler yapıyor.

boyuna oranla inanılmaz iyi top indiren* ve bu ülkede hucüm presi en iyi uygulayan forvet. kaçırdığı goller yüzünden benim gibi aynı renklere gönül vermiş taraftarlarımız tarafından eleştirilse de lig gelenine göre çok iyi bir forvettir.* elbette trabzonspor daha iyilerini bulabilir ama şu yarışta şu an umut bulut en iyi forvetimizdir, ona sahip çıkmalı.

özellikle dördüncü sömestr ile ne olduğunu belli etmeye başlayan çok sevdiğim bölümüm.

2010-2011 akademik yılında itibaren yan dal programı ile lisans programında eğitim gören öğrencilere de açılan bölüm. tarih yan dal programını tamamlamak içinse şu dersleri almanız gerek;

(bkz: hist 417)
(bkz: hist 418)
(bkz: hist 411)
(bkz: hist 412)
(bkz: hist 431)
(bkz: hist 432)

misal hist 417 ortaçağ avrupası, hist 418 modern avrupa olup birbirini takip etseler de birbirini bağlamayan dersler olması da büyük avantaj.

ayrıca pek bir mütevazi bölümdür. yan dal programına başvurmak için 3.00ın üzerinde ortalamanız olması lazım. benimki de 3.11di ancak bir baktım ki beni kabul etmişler. bu ortalama olayı özellikle ekonomi yandalında 3.70e kadar çıkabiliyor. bir de tatlı mı tatlı bir sekreteri vardır.

onur'un sakatlanması ile birlikte sezon sonuna kadar kaleyi koruyacak trabzonsporlu kaleci. açıkcası bu adamın pişmesi için çok bekledik ama bir türlü istenilen seviyeye ulaşamadı. bir onur olamaz ama vasat bir performans sergilese bile takımı bu yarış içinde tutabilir lakin defans bloğunda giray ve glowacki geçen maçta çok iyilerdi, bir de yakında dönecek egemen'i düşünürsek önündekiler ona mümkün oldukça az pozisyon vermeye çalışacaktır. ah lan bir de düzgün bir sol bekimiz olsaydı. tabi şu an kariyerinin en son şansını yakalamış durumda. kendisinden bekletilerim en düşük seviyede. umarım beni göt eder.

son 5 haftadaki birbirinden zor maçlar sonrası trabzonsporumun nedense rahat bir şekilde alacağını düşündüğüm karşılaşma. kasımpaşa maçı öncesinde bile bir huzursuzluk varken gençlerbirliğine karşı zorlanmadan kolay bir galibiyet alacağımızı düşünüyorum. tabi istatistikler tam tersini gösteriyor. hele hele form grafiğinde gençlerbirliğini üst sıralarda görmek beni biraz şaşırttı. tabi yine de trabzonsporumun tek pozisyon verip onu da yeme özelliği asla bir kenara atılmamalı. bu entry gençlerbirliği'nin 25. hafta maçı izlendikten sonra editlenecektir. 2. yarıda hakkında çok az bilgiye sahip olduğum 2 takımdan biri gençlerbirliği çünkü. diğeri ise merak edenler için ankaragücü.

kişisel tahmin: handikaplı trabzon galibiyeti.

kişisel istek: 1-0 olsun bizim olsun.

edit: lan çok üşendim bakmadım bile gençler maçına.

uludağ sözlükte şöyle adam gibi yorum bulamadığım karşılaşmadır. bazı yazarlar var akılları fikirleri ayar vermek, sadri şener'e yüklenmek, trabzonspor'a karşı kullanabilecekleri en ufak şeyleri bulup asrın olayı gibi yazmak. lafım sadece onlara değil. bunu aynı şekilde fenerbahçe'ye de uygulayanlar da var. onlardan da bir sikim olmaz açıkcası.

maça gelecek olursak, trabzonsporum bir karadeniz fırtınası gibi oynayamadı. gerçekten takımı zorlayan bir karşılaşma izledik. 2. ile 18. arasındaki bir mücadele gibi değildi ama tabi bu noktada kasımpaşa'nın son haftalardaki inanılmaz azimli oyunun da önemi büyük.

özel olarak değinmek istediğim tek futbolcu pawel brozek. bu adam da cidden iş var hocam. gol yollarında kendini gösteremese de şu oynadığı 1-2 maçta öyle iyi paslar atıyor ki. bugün jaja'ya pası baya iyiydi. karıştırmıyorsam bjk'ye karşı oynanan kupa maçındaki golün asistini de o yapmıştı. takıma alışırsa çok iş yapabilir.

bir de kelimelerin bittiği yer var ki o da onur kıvrak. onu yerde yatarken görürken içim sızladı. 6 ay söylentileri ortada dolaşıyor. yapma bunu bize onur. daha demin yazdım ama tekrar diyorum şampiyonluk filan yalan abicim. o kadar yıl beklemişiz, biraz daha bekleriz ne olacak. yeter ki sen gel o kalede oyna. başka da bir şey istemem.

kasımpaşa'nın 90+3teki penaltı pozisyonuna bir şey demiyorum artık. gidin markus merk'i filan dinleyin.

edit: lan ekşide de aynı şey. herkes penaltı hakkında mal mal şeyler yazmış. okudukça sinirlendim. sikerim penaltınızı da. onur sakatlanmış hala konuştuğunuz şeye bak *mk. adam hakkında 2 entry var, sikindirik penaltı pozisyonu hakkında 100 tane. oh lan rahatladım.

kendisinin sağlık durumu hakkında şu an deliler gibi bilgi aradığım büyük üstat. Bir ara dışarıdayken lig tv'den 6 ay olmayabilir altyazısı gördüm ki zaten 12 mart 2011 trabzonspor kasımpaşa maçında son pozisyonda öyle bir yere düştü ki top kasımpaşalılara geçtikten sonra bile ayağa kalkıp kalesini koruyamadı. şampiyonluk filan şu an benim için hikaye. onur'dan iyi bir haber almak istiyorum.

edit: öf sakatlığı çok ciddiymiş deniliyor. böyle bir yeteneğin geleceği için de bu sakatlık çok şanssız oldu.

10 mart 2011 tarihinde de tatildir.

sade ama bir o kadar da etkileyici estonyalı güzel. saatlerce karşısına oturup sıkılmadan izleyebilirim.

estoncanın güzelliğini her şekilde size hissettiren sadece 2009 eurovision şarkı yarışmasının değil, son yılların en güzel parçalarından bir tanesi.

twitter'dan resmini gördüğüm ve kıskandığım savaş. ben eve döndükten sonra kartopu savaşı yapın siz tabi.