bugün
- sözlüğün en zeki kadını24
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri71
- akp'nin yüzde 50 oy aldığı anket9
- onu özlediniz mi23
- iş yerinden sevgili yapmak11
- izmir deki kesif bok kokusu8
- bir kadının sevişmek istediği nasıl anlaşılır36
- hz mehdi istanbul da zuhur etmiştir13
- benzinin litresi 24 lira oldu13
- yazarların dini inancı21
- fatih terim14
- kablosuz kulaklıklar22
- galatasaray da beşinci fatih terim dönemi11
- erşan kuneri22
- maymun çiçeği virüsü23
- turkmen begi11
- kızlarda aranılan özellikler24
- başı açık kadının duası kabul olmaz32
- suriye iç savaşına çözüm üret14
- kazara kılıçdaroğlu seçilse ne olur sorunsalı17
- ikramını reddedince inatla ısrar eden tip9
- yarbay podolski13
- anın görüntüsü46
- old quiet sleeper20
- müsabakayı kaybeden sporcuya tokat atan antrenör16
- türkiyeye zarar veren iki grup25
- her gece sevişmek isteyen kadın8
- gece uyuma'ya konuşalım diyen cin10
- sevgilinizle neden berabersiniz12
- erkeklerin hayalindeki kadın tipi14
- karım beni aldatır diye evlenmeyen adam11
- edip yüksel8
- erkeklerin makyajsız kız sevme nedenleri35
- 20 mayıs 2022 antalyaspor galatasaray maçı9
- kemal sunalın en güzel filmi13
- hoşlanılan kıza gel italya'ya gidelim demek26
- okulun kuytu köşesinde sevişen liseli kız11
- özel hastane vs devlet hastanesi13
- grumpy charming9
- ümit özdağ19
- hakarete karşılık vermek8
- cumhurbaşkanı olsaydınız ilk ne yapardınız19
- bir kızı kırmadan reddetme yöntemleri24
- ingilizce entry giriyoruz kampanyası11
- evde çıplak gezmek28
- kargo beklemek9
- kedisiz ve köpeksiz sokaklar istiyoruz8
- ev fiyatları neden bu kadar pahalı sorunsalı8
- para var huzur yok18
- bir sabah uyandınız ve dünyada tek siz varsınız21
başrollerinde taner birsel ve başak köklükaya'nın oynadığı, 2001 yapımı çok ama çok başarılı bir zeki demirkubuz filmi.
bir can yücel şiiri
Nahit Hanım söyledi yine
neden babama yazmışım da
anama şiir döktürmemişim
Kaç kere yazdım
cebimden uçup gittiler
beni,on yedi yaşında beni yıkayan
Anneme şiir yazacak kadar şair değilim!
Güle Güle (1993) adlı şiir kitabından alınmıştır.
Nahit Hanım söyledi yine
neden babama yazmışım da
anama şiir döktürmemişim
Kaç kere yazdım
cebimden uçup gittiler
beni,on yedi yaşında beni yıkayan
Anneme şiir yazacak kadar şair değilim!
Güle Güle (1993) adlı şiir kitabından alınmıştır.
Başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme. (kaynak: TDK)
------------spoiler içerir------------
2001 yılında çekilmiş, tekrar dvd, vcd olarak basılmış zeki demirkubuz filmi. başak köklükaya'nın performansı takdire şayandır, fakat her karede taner birsel'in salya sümük ağlayıp evrende başka kadın yokmuş gibi ille de nilgün demesi, arkadaşının eşinden aldığı duyumlar neticesinde aylar sonra tekrar kadını bulup her şeye rağmen kabullenmesiyle, bittikten sonra insanı sinir eden film. ne aşkmış deyip nilgün olmak istiyor insan.. ama böyle deli aşıklar sadece filmlerde oluyor galiba..
2001 yılında çekilmiş, tekrar dvd, vcd olarak basılmış zeki demirkubuz filmi. başak köklükaya'nın performansı takdire şayandır, fakat her karede taner birsel'in salya sümük ağlayıp evrende başka kadın yokmuş gibi ille de nilgün demesi, arkadaşının eşinden aldığı duyumlar neticesinde aylar sonra tekrar kadını bulup her şeye rağmen kabullenmesiyle, bittikten sonra insanı sinir eden film. ne aşkmış deyip nilgün olmak istiyor insan.. ama böyle deli aşıklar sadece filmlerde oluyor galiba..
zeki demirkubuz'un filmlerinde kullandıgı kendiliginden açılan kapılar seramonisine bir de pencereyi ekledigi film. masumiyet ve kader'in ardından izleyince, biraz boş geldigini söylemek gerekir. demirkubuz'un filmlerinde zaten süper atraksiyonlar beklemesek de, burada sahneler hiçbir artı yöne çekilemeyecek ölçüde uzun tutulmuş. anladıgım kadarıyla her filminde uzun bir nutuk çeken bir oyuncu mevcut (her biri haluk bilginer'in kırdaki tiradına uzaklardan el sallasa da).
bu film ''karanlık'' üstüne öyküler'in yazgı'nın ardından 2'inci ayagını oluşturmakta.
bu film ''karanlık'' üstüne öyküler'in yazgı'nın ardından 2'inci ayagını oluşturmakta.
zeki demirkubuz bu filmin her şeyi. zaten bundan önce iki tane -hatta "benim" diyene bir tane de yeter- demirkubuz filmi izleyen zaten kesinlikle anlar o'nun filmi olduğunu. neden mi?
durağanlık var, sıkmaya kadar götürebilen.
genelde az ve klasik diyaloglar var, ama bir coştu mu da insanın ta kalbine küt diye çarpan.
gıcırdayan kapı, açılan pencere, durmadan çalan telefon gibi demirkubuz imzaları var.
filmi yarıda bırakan gibi duran ama aslında sağlam bir "nokta" olan son var.
ve oyunculuklar var mükemmel.
ustanın en iyi filmlerinden, içten ve yıkıcı ve biraz da olsa durağan. ama çok etkiliyor o bir gerçek.
durağanlık var, sıkmaya kadar götürebilen.
genelde az ve klasik diyaloglar var, ama bir coştu mu da insanın ta kalbine küt diye çarpan.
gıcırdayan kapı, açılan pencere, durmadan çalan telefon gibi demirkubuz imzaları var.
filmi yarıda bırakan gibi duran ama aslında sağlam bir "nokta" olan son var.
ve oyunculuklar var mükemmel.
ustanın en iyi filmlerinden, içten ve yıkıcı ve biraz da olsa durağan. ama çok etkiliyor o bir gerçek.
mehmet akif ersoy'un şiiridir;
safahât'ımda, evet, şi'r arayan hiç bulamaz;
yalınız, bir yeri hakkında "hazin işte bu!" der.
küfe? yok. kahve? hayır. hasta? değil. hangisi var ya?
üç buçuk nazma gömülmüş koca bir ömr-i heder!
safahât'ımda, evet, şi'r arayan hiç bulamaz;
yalınız, bir yeri hakkında "hazin işte bu!" der.
küfe? yok. kahve? hayır. hasta? değil. hangisi var ya?
üç buçuk nazma gömülmüş koca bir ömr-i heder!
Çok şeye alıştım
senden sonra.
Çok şeyle barıştım evet...
Yüzünü özledim fakat.
senden sonra.
Çok şeyle barıştım evet...
Yüzünü özledim fakat.
gene oldukça psikopat gene oldukça arıza, insanı haftalarca üzerinde düşündüren bir zeki demirkubuz filmi. film içinizde diğer zeki demirkubuz filmlerinde olduğu gibi derin bir iz bırakıyor. taner birsel'in kendisini vefakar bir dost sanan arkadaşının ailesine yıllar sonra arkadaşının ölümünden dolaylı olarak sorumlu olduğunu anlattığı sahne moviemaker ile kesilip pc de ya da cep telefonunda saklanacak cinsten. karakterler yanlış zamanda tanışmış masum birer aşık mı? yoksa şerefsizlerin önde gidenleri mi? gereken cezayı çektiler mi? yoksa ilahi adalet denen şey vuku bulmadı mı? belkiden hepsinden birazcık yaşadılar.. bilmem, tuhaf.