yüregin kezzap yanigiyla yanmasi gibidir. kol kanat kirandir, caresiz birakandir. giden ucup gitmistir melek gibi kanatlanarak. geriye kalan hayatlar ise deprem yemis enkazdir.
kuzusunun kokusunu cigerlerine cekemeden, güzel dudaklarindan damlayan "baba" lafini duyamadan, su gibi icip yürek serinlemeden,kollarina almaya kiyamadigi kücücük kirilgan bedenini soguk topragin kollarina vermek ne aci.
allah'im su dünya'ya erken yolladigin melegi, erkenden geri cagirirken, o minicik kuzunun issiz mezarinda korkacagini düsünmedin mi? kim ninniler söylecek ona orada, kim basinda bekleyecek, kim isitacak onu? kuzum üsümez mi? kuzum korkmaz mi issizliktan? aglayip cagirmaz mi annesini babasini? ne hisseder sessini duyuramayinca?
o caresizligine caresiz kalmak ne aci.

deniz, deniz'im, kuzum, kizim....
kollarimi sana dolayip ben de gelebilseydim yanina.... * * * * * * *

bu ülkede akli basinda kimse ailesiyle birlikteyken polise küfretmez, hatta tek basinayken de küfretmez zira küfrettiginde basina gelecekleri bilir. ayrica farzedelim ki küfretti, görev basinda memura hakaretten islem baslatirsin, ölesiye dayak atmak da neyin nesi? iste cemaat'in polisi tekrar gösterdiki, hak hukuk, adalet umrunda bile degil. efendim cani cektigini coplayacak, tekmeyelecek.
ayrica kürtce küfürü nereden anladin gardas, bi yol onu söyle.

velhasil kelam: bunlar daha iyi günlerimiz. ya dayak kaydedilmis olmasaydi? kim vurduya gidecekti olay....iste ülkemden manzaralar.

ortaya düsüp aciktan laik demokratik soyal hukuk devleti cumhuriyet'e düsmanlikyapmanin bedava ve yasal oldugunu sanan sakirt kadar kötü durumda degildir.

cehaletle suclanan, hatta müslümanligi tartismaya acilan kadin. elhamdülillah müslüman olan hickimse seriat'in gelmesini istemez. seriat dediginiz nedir ki? kimin seriatidir ki?
iranda, sudanda da "seriat" var. allah'in seriatiyla hic alakasi olmayan recm cezasi var.
simdi bu seriat kimin seriati? sokak ortasinda iki tel saci görünüyor diye kadinlari coplayan ahlak polisleri var. kuranda nerede sacinin iki teli görülünce, kadina var gücünüzle vurun yaziyor? simdi bu neyin seriati sahiden de?
peki yandasa candasa is imkani saglamak, ogul unakitan sivi yumurta isine girecek diye bir sürü tavuk, kaz ne varsa telef etmek kimin seriati? devletin polisini özel dügününe babasinin orudusuymus gibi dizmek, kimin seriati?
cumhur'un baskani olma sifatiyla ona yurt disinda verilen hediyeleri cukkalamak neyin seriatidir? ogula gemicik, kiyak emeklilik vb seyleri ayarlamak neyin seriati? ailece devletin ucagiyla geziye cikmak kimin seriati? sucsuz masum insanlar icerde tutup kanserden telef olmalari, terminal stadyumdaki kanser hastasi mahkumu anasina babasina yollayip huzur icinde ölmesini engellemek neyin seriati? kedi köpek telef etmek, itilaf etmek hangi seriat? hak arayan isciyi coplamak, hakkini almak icin greve giren isciler icin bir gece ansizin yasa cikarip yasal bir grevi yasa disi greve dönüstürüp is verene onlari isten atma imkani saglamak neyin seriatidir?
bir gözü filistin icin aglarken, ofer icin sabah "tanimiyorum", öglen "belki taniyabilirim", aksam da "taniyorum size ne?" deyip galataport'u vermeye calismak neyin seriati? suriye sinirini israilliler "organik tarim2 amaciyla 49 sene kiralamak istemek kimin seriati? memlekette yetim cocuklar yetimhanelerde iskence görürken, yurt disinda gezmeye devam etmeler hangi seriatin geregi?
türbanli evlat sirf oyuncuyla atisti diye, devlet tiyatrolarini kafaya takmak hangi seriat?

gidin isinize efendim. allah korusun bunlarin seriati gelmesin, son kararim.

kisilere göre degisen yer. söyle ki:
ülkücüler icin sirnak merkez, polis icin diyarbakir merkez, dtp'liler icin ardahan merkez, tayad'lilar icin trabzon merkez, mini etekliler icin istanbul fatih, akp'liler icin izmir merkez,izmirliler icin akp genel merkezi, sakirtler icin add merkez, add'ciler icin en merkezi isik evi, fazil say icin twitter, sehit yakinlari icin habur sinir kapisi seyyar mahkeme, agzi sakizli sanat düsmani yobazlar icin devlet tiyatrolari, tiyatrocular icin kültür bakanligi.....

zamaninda yobazlar sel baskinlari icin "ahmet necdet sezer yüzünden oluyor" dediklerini hatirliyorum. hatta 99 depreminin faturasini da ecevit'e kesmislerdi. ne seller gördü memleket akp ile birlikte. camurlarin icinde ölüleri soyanlari gördü. apartmanlar durduk yere cöktüler, simdi de her allah'in günü deprem. yobazlar niye bunun faturasini akp'ye kesmiyor acaba?

recm, seriat hükümlerinin uygulanmadigi (!) sudan'da, kadin düsmanligina "islami kilif" bulup, kadin üzerinde egemenligini korumak icin korkak erkekler tarafindan uygulanan vahsettir.
seriat hükümleri icinde recm yoktur. seriat demek kuran demektir. islam'in yek kaynaginda recm yoktur. bu yahudilikten islamiyete giren bir uygulamadir ve en az gene yahudilikten islam'a giren "kadin erkegin kaburgasindan yaratilmis" yalani kadar yalandir.

bu vahsete en basta dinleri alet edilen müslümanlar karsi cikmali ama emevi afyonuyla beyinleri dumanlanmis birok insan recmin islami olmadigini bilmemekte bile. söyleseniz sizi recm etmeye kalkarlar cünkü atadan dededen gördüklerini din eylemisler. ne yazik ki bu cehaletin sonucunda allah tarafindan en kutsal hak olan yasama hakki masumlarin elinden aliniyor. lanet olsun islami bu hallere düsüren yobazlara.

1,2 milyar insani basmakaliptan cikmis gibi bir kategoriye sokup herkese adeta "ruh hastasi, ezik, evrimi yarim kalmis" tehsini koymakatir. tabi bu fütursuzca yapilmis genelleme altinda ne tür bir ruh hastaligi, eziklik ve evrimi yarimlik var, orasini türk hekimlerine birakmak gerekir. ebu hanife ateistleri mescitlere davet edip onlarla tanri hakkinda fikir alisverisinde bulundugunu bilmemektir. yani kisacasi "sallayip aydin görüneyim" derdiyle yanip tutusurken, aslinda bilgisizligini ifsa etmektir. memleket türkiye atmak serbest ne de olsa, hatta bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak militan müslümandan militan ateiste kadar farzdir.

müslüman diye etrafta gezinen bazi ruhu vesikalilar olabilir ama sokakta üc bes fahise gördükten ve gördügü bütün fahiselerin kadin oldugunu anladiktan sonra annesine yönelip "anne bütün fahiseler kadindi, kadinlar fahisedir, sen de o halde fahisesin!" diyen dudagini büzmüs cocuk edasiyla trolluk yapmak da, elestirilen kisilerden aslinda hic de farkli olmamak degil de nedir?

elestirilen her metod, metod haline gelmisse, vah ki ne vah.

fazil say dine hakaret etmis. fazil say herkesin inancina saldiriyormus ama artik bunun da cezasi varmis zira memleket birkac entellektüelin mali degilmis artik.
fazil say "dine hakaret" etmis de, hangi dine? kimin dinine? "hakaret" ettigi iddia edilen "din" gercekten bizim dinimiz mi?

fazil say ömer hayyam'dan bir dörtlük retweetlemis. ömer hayyam rubaileri ülkemizde kitap halinde serbestce satiliyor. kimse ömer hayyam'i mezarindan cikarip yargilamaya kalkmadi. fazil say, hickimse tarafindan bugüne dek hakaret olarak algilanmayan bir dörtlük yüzünden yargilanacak, öyle mi? pes!

sonra fazil say aksam ezaninin asiri hizli okundugunu tweetlemis. akil var mantik var. ateist'de olsaniz, müslüman da olsaniz, ezan sizin hayatinizin bir parcasidir, tipki can sesi hristiyan olmadigim halde benim hayatimin bir parcasi oldugu gibi. can sesini 300% hizlandirsalar ve ben alistigim can sesinden cok baska bir can sesini duysam, ben de zangoc efendiye sorarim: "acelen neydi?"
bunca insan "ezandan rahatsiz oluyorum" derken, hatta davalar acilirken, kimse bunu hakaret olarak algilamaz ama hizli okunuyor'u hakaret olarak algilar. niye? cünkü bunu söyleyen "tuzu kuru entellektüel" fazil'dir. her zamanki gibi kaliteye düsmanligimiz iste burada da kendini gösteriyor.
fazil say "ezandan rahatsiz oluyorum, ezan okunmasin" filan demedi, sadece "ne bu acele" sordu ve dine "hakaret" etmis sayildi. ne denir bilmem ki? pes!

sonra fazil say (re-)tweetlemis:

"Bilmem farkettiniz mi nerde yavşak,adi,magazinci,hırsız,şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?"

burada bir gözlemini paylasmis ve üstelik "hepsi müslüman" da dememis, "allahci" demis. düsünmeden "hakaret var!" diyoruz amma velakin "allahci" ile ne ifade edildigini bir türlü anlamaya calismiyoruz. insan patatesci olur, hurdaci olur, toptanci olur, hepsi de mübahtir ama eger "allahci" oluyorsa, bu iste bir sakatlik yok mudur? kim bu "allahcilar"? magazinci, hirsiz, saklaban ve yavsak kisiler. yani bundan "dinime küfretti"'yi cikarmak icin bu cümleyi nasil okumak lazim, anlamiyorum! allah adini kullanarak hirsizlik eden, adilik eden, yavsaklik eden, magazincilik eden hatta irz düsmanligi edenler yok mu? ülkemiz böyle din tüccarlarini hic görmedi mi? milletin parasini aldiktan sonra bir de irzina göz diken, haci, hoca, üfürükcü, tarikat seyhi vs.'yi görmedik mi? 13 yasindaki kiza tecavüz edip, hesaba cekilince savunmasi "allah var, serik yok" diyenleri görmedik mi? "muzunu öptürünce" millette cenneti garantilyeyen "mübarekleri" ugur dündarlar ortaya cikarmadi mi? kasetler düsmedi mi internet ortamina? adamin biri seyhinin sadik müridi. o da karisinina tecavüz etmis, o da yetmemis aynisini kizina yapmis.
adam gitmis seyhine soruyor "seyhim niye yaptiniz bunu, karima yaptin bir de kizima niye yapma ihtiyacini duydun?". seyh efendi bu sorudan hic hosnut degil. adama küfrediyor, bunun allah'in istegi, onun da "imtahani" oldugunu söylüyor adam da boyun egiyor.
"allah" diye diye allah'in emirlerini cikari icin cigniyor!
yüzüne baksaniz, disarda haline hakaretine baksaniz, bes vakit namazi gecmeyen nur yüzlüler hepsi ama icine girdiginizde ne seytan olduklari ortaya cikiyor. bu tipler allah'i sahsi cikarlarina arac eden, kisacasi "allahcilik" edenler degil mi? bunlar mi bizim "dinimiz, dindaslarimiz"? ne münasebet!
maun suresi iste bunlari lanetliyor, fazil say ise din tüccarlarini elestirince "dine hakaret" sayiliyor. kurban olurum benim dinime hakaret saymayin cünkü bana hakaret edilmemistir cünkü ben namuslu, imanli ve rabbini cikarsiz seven bir müslümanim.

en son bomba ise de fazil say'in "ateist" oldugunu beyan etmesinin "hakaret" sayilmasi.
simdi anayasa'nin 24. ve 25. maddesine göre, kisinin inanma özgürlügü kadar inanmama özgürlügü vardir, ayrica bunu beyan da edebilir ve bu beyanatindan dolayi kinanamaz. neyse artik anayasal haklar hak getire. iyi de kuran bile inanmayanlara dokunmuyor, le kum dinikum veliyye din diyor. biz adamin inanmamasini kendimize hakaret saymisiz. ben bu dünyayi anlamiyorum.

sonra fazil say'a "allah askina" edilen küfürler....ana avrat baci ne varsa adama haftalarca saydilar. milletin vekili cikti "hangi kerhanede dogdun" dedi, ki kavgada kanli bicakli düsmaniniza dahi söylemeyeceginiz bir laf bu. bütün bu kavgada beni gercekten rahatsiz eden bir sey vardiysa, o da buydu. cennet hani analarin ayaklari altindaydi? hal böyleyken, adamin annesine küfürler yagarken, niye kimse bunu dine hakaret saymadi? niye "yüce dinimde insanin onuruna namusuna hakret etmek yok, edenler cezasini ceksin!" demedi? islam dini hak dini degil mi? insan hakkini gözeten bir din degil mi? peki var sayalim ki fazil say haksiz, peki ettigi haksizliktan cok daha büyük haksizliga ugramasi adaletsizlik degil mi? allah'in bir adi "el adl" iken, müslümana düsmesi gereken de adil davranmak ve bunlari kinamak degil miydi?

ya ayni dinden degiliz, ya da anlayisimiz cok farkli. hanefi mezhebinden cogunluktaki kardeslerim: mezhep imaminiz ateistlerle oturup fikir tartismasinda bulunabilecek kadar aydin oldugunu biliyor muydunuz?

ben sahsen fazil say'in hicbir sözünden nem kapmadim cünkü dediklerini istedigim gibi degil, oldugu gibi anladim.

Zahit sen bu sırra erem mi dersin. Erenler halinden bilem mi dersin. Mescit hak meyhane haram mı dersin. Hak olan mescide meyhane neyler?

"gel yerles" dedikleri vakit, bilcümle islam dünyasinin kosa kosa gidip nimetlerinden faydalanacagi "gayri müslimler diyari".

ülkede bir haksizligin, bir adaletsizligin, gelir dagiliminda ve halk'a yansiyan refah düzeyinde bir sakatligin var olmasini el birligiyle elestirmek yerine, calisan kesimlerin emeklerinin sömürülmesine "sükür isim var" diyerek susmalarini tavsiye eden önerme.

hayir en demokratik haklarini kullanan insanlar neden "serefsiz" gibi hakaretlere mahruz birakiliyorlar, anlamiyorum!
milyonlarca issiz dolasan insanlar, hakkini arayan ve emeklerinin karsligini isteyen iscilere küfür edeceklerine, "kriz teget gecti", "ekonomimiz 10% büyüyor" diyenlere karsi sandik müslümani kesilmeyi birakip, verdikleri oylarin karsiligini istemelidirler.

issizler de dökülsünler sokaga, sosyal bir devlet oldugu anaysayla sabitlenmis bir devlette, sayet gercekten 10% gibi bir ekonomik büyüme varsa, pastadan haklarini talep etsinler. is istesinler, as istesinler. bak komsu yunanistanda bu kadar yurttaslik bilinci var. eh bizimkilerde yoksa, iscilerin kabahati ne?

husu icinde dinlenesi ibadete davettir.

dütdüt: ey evrim merdivineninin alt basamagina takilmis güzel canli! neyi anlamadin? "husu" kelimesini mi?
yoksa derdin meragin zorun türkceyle mi? türkceyi begenmiyorsan, koordinatlari vereyim de, arapca ceddine küfrettiklerinde "elhamdülillah" diyebilecegin bir ülkeye trollan.

aziz nesin'e isnat edilen söz. aziz nesin'e isnat edilince, kemalist düsünceye sahip kisilerin "vay efendim dogrudur" demeleri bekleniliyor herhalde. evvela aziz nesin bunu demis mi, dememis mi, bunun ispatini isterim. kaynak kaba eti olmadigi ne malum?
kaldiki "gercek müslüman"'dan kasit nedir? sakalli cübbeli, ingiliz isbirlikcileri mi? evet onlar sevmezler zira ingiliz postalinin tadi onlarca baska hicbir seye benzemez. simdiki armani takim elbiseli bop memurlari mi? e onlar da elbette türkiye'nin tam bagimsizligi icin mücadele vermis bir adami sevmezler. bunlarin disinda bu ülkenin mabetlerini emperyalistlerin pis postallariyla kirletilmemesini saglayan ve kuran'i sakallilarin tekelinden cikarmak ve halka duyurmak icin cebinden cikan parayla tercüme ettiren o yüce insani , bütün müslümanlar sever. ben dahil olmak üzere. kurandaki dinden bihaber, atalarindan kalma gelenekleri din haline getirmis yobazlarin sevip sevmemeleri de bizleri irgalamaz. onlar gitsin abd'li/ab'li efendilerine saklabanlik etsinler.

kaynak: http://www.radikal.com.tr...1089189&CategoryID=78

evet kürtaj yapmayin zira basbakan'a vasifsiz, niteliksiz, vizyonsuz, yaraticiliktan yoksun büyük kitleler lazim.
kürtaj yaptirmayin, zira her kürtaj potansiyel bir secmenin yok olusudur.
isin tuhaf yani sudur ki, uludere ve kürtaj sözcükleri ayni cümlede kullanilmislar.
insan kendi kendine sormuyor degil: dogmus büyümüs hayattaki insanlara sahip cikamazken, uludere'de katledilen onca can'in sorumlulugunu hala üstelenmemisken, daha dogmamis, hatta daha ana rahimine düsmemis ceninlerle bu dayanisma ne icin?

kadinlar sokak ortalarinda, adliye önlerinde, karakol karsilarinda, kursunlanirken, dogranirken, kezzapla tanimmaz hale gelirken, su dogmus, büyümüs, hayatta olan insanlar icin ne yapti ki, derdi meragi ceninler oldu?

hayir, medikal endikasyonu olmayan kürtajlara ben de karsiyim. cinselligin kadin ve erkek tarafindan sorumluluk gerektiren bir olgu olduguna inanmaktayim ve kürtaj yerine dogum kontrolün ugulanmasi gerektigini savunmaktayim. sorumsuzca yatarim kalkarim, hamile kalirsam kürtaj yaptiririm mantiginin beyin zari patalktir benim icin. kürtaj icin jinekologun yolunu bulabilen bir insan, dogum kontrol yöntemleri icin de bulabilecegine inaniyorum cünkü ama basbakan'in bu cifte standartli tutumuna inanamiyorum.
hatta buna alkis tutan güzide yurttaslarima hic ama hic inanamiyorum.

sizler hayattasiniz, neyiniz garanti altindaki, dogmamis cocuklarinizla bu kadar ugrasmaktadir basbakanimiz?

sorun kendi kendinize:

hali hazirda dogmus coluk cocugu 4+4+4 ile cehalete, cocuk yasta evlilige iterken, bunda sorun görmeyenler, cocuklari tecavüzden, istismardan, acliktan, fakirlikten, siddetten ve sönmürüden koruyamayanlarin, onlarin dogamis haliyle niye bu kadar ilgililer acaba?

bunu tuhaf bulanlarin varligi tuhaf olan durumdur.
silinmis, bicilmis, kirpilmis girdilerde, durum "masumlastirilmistir", oysa kemalistler kapitalist olmakla suclanmisti. fakirlerin kemalist olmasi adeta aptallik gibi gösterilmisti.

kemalizmin bir prensibinin devletcilik oldugunu, diger bir prensibinin halkcilik odugunu bilmeyen bicareler, yanlarinda chanel türbanli hanimlariyla 4x4'leriyle bagdat caddesini turlarken, elbette kemalizmi "kapitalist" sanacaklar.

cok büyük halk egitim kurumlari olan halkevleri ile türkiye'nin en ücra kösesindeki insanlara dahi egitim firsati getirildigini görmeyip, "ah su pis fakirler ama" diye söylenirken, hayrani olduklari sistemin, fakir insanlari 4+4+4 ile geleceksizlige ittigini kavramayacaktir.

fikri hür, vicdani hür bir milleti sadaka alicilarina ceviren iktidara akis tutarken, kemalizmin insanlik onurunu teminat altina aldigini ve halka deger verdigini de anlamayacaklardir.

en vahim,i solcu ve müslüman olmayi birbirine yakistiramayarak, ne denli bir cehaleti ifsa ettiklerini bile görmeyeceklerdir.
solculugu bir tek komünizm veya sosyalizm olarak algilayanlar, sosyal demokrasiyi kavramaktan yoksun kalacaklar.

solculuk en sol uc noktasinda komünizm, en sag uc noktasinda da revizyonizm oldugunu belki hayatlarinda ilk defa duymuslardir.
o begenmedigi kemalistler sayesinde bu toprak üzerinde hala ezan sesi inledigini de inkar ederek nankörlüklerini ifsa edeceklerdir zira kafalarindaki islam, ingilizlerin elini etegini öpmekten, seyhlerin, hocaefendilerin sahsi kölesi olmaktan gectigi ile dogrudan alakalidir.

dünyevi anlamda liderleriniz, ideolojileriniz olabilir ama din hususunda böyle özgürlükleriniz yoktur. siz bir hocaefendinin , haciefendinin pesine takilip, örtüyü, sakali, belli basli partileri, dinin vazgecilmezi haline getirip, dini bunlarin tekeline koyarsaniz, sirkin dik alasini yapmis olursunuz. inandiginizi savundugunuz kitaba, dine, rabb'e ortak kosmus olursunuz. sirkci bir zihniyetin kemalizm hakkinda atip tutmasi ne tuhaf, ne garip, ne vahimdir.

akil fikir yaraticiliktan yoksun bir iftiradir. parasini kendi cebinden cikarip "millet anlasin" diye tercüme ettirdigi kuran'i mi cignetmis? bu yalani uyduran zihniyetin kuyruk acisini bir yere kadar anliyorum, anlamadigim bu yalanlara inanan mallar.

"müslümanlarin" kemalistlere karsi tavri diye bir yana "müslümanlari" bir yana da "kemalistleri" koyan süzgec zihniyetin realite bozuklugundan muzdarip oldugunu ispatlayan cümle.

"müslümanlarin" kemalistlere karsi tavri yoktur, kaldiki bircok kemalist müslümandir. kemalistlere tavir icinde olanlar müslümanlar degil, din tüccarlardidir. islamiyeti mübareklerin tekeline vermisler gibi, utanmadan allah'in icislerinden sorumlu basin sözcüleri gibi, millete cennet ve cehennem bicmektedirler.

kisacasi kuran'da maun ve benzeri bircok surede kinanan kisilerdir.

büyük adamdir.
hakkinda hazirlanan iddanameyi okuduktan sonra gözümde daha da büyümüstür.
efendim kendisi ateisttir, ben ise müslümanim. söyle diyeyim "dindar kindar" kesimden olmasam bile, kendimi inancli olarak da görürüm.
fazil say'in "dini degerlere hakaret" sayilan ve iddianamede yer alan twitter mesajlarini okudum ve cümlelere dökmekten aciz oldugum bir sürü fikrimin, fazil say'in klavyesinden ciktigini gördüm. hayir fazil say dini degerlere hakaret etmiyor, islam'i hedef almiyor. bunu böyle okumak icin nasil okumak gerekir, bana birisi anlatsin lütfen. fazil say aslinda gercek inananlarin yapmasi gereken seyi yapiyor: din tüccarlarini, dini siyasi emellerine, kisisel cikarlarina, cep doldurmaya, kullanan sarlatanlari elestiriyor. kurandaki islamdan uzaklasmis, sekilci, sig, tüccar zihniyetlilerin uydurduklari islam anlayisini elestiriyor. bunu elestirmek aslinda biz inananlarin göreviydi ama biz bu görevi yerine getiremedik. fazil say yapti bizim icin ve bundan ötürü de cezalandirilmak isteniyor.
bir yerde 22 saniyede ezan okunuyorsa, "acelen ne?" sorusu hakaret degil, hakli bir sorudur.

--spoiler--
"Tanrı, uğruna yaşayacağın bir şey mi, öleceğin bir şey mi yoksa hayvanlaşıp öldüreceğin bir şey mi? Bunu da düşün"
--spoiler--

kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20629477.asp
diyorsa, bundaki suc unsuru nerede?

kuran düsün, sorgula, anla, kavra, diyor, aynisini fazil say deyince, hakaret oluyor.

anayasal haklara ne oldu? benim pozitif din hürriyetim varsa, onun fikir hürriyeti yok mu?
negatif din hürriyeti yok mu?
allah askina:

--spoiler--
"Ateistim ve bunu bu kadar rahat söyleyebildiğim için gururluyum"

"Ben ateistim, diğer yarısını bilmem"
--spoiler--

kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20629477.asp

cümleleri bile iddianame konusu olmus. böyle bir sey olabilir mi? anayasadan da gectim, cogunlugun hanefi mezhebinden olan türklerin, mezhep imamlari ebu hanife'nin mescitlere ateistleri davet edip onlarla fikir alisverislerinde, entellektüel tartismalarda bulundugunu da bilmiyorlar mi?

kaynak: imam hamza yusuf.

iddianamede denildigi gibi "gereksiz saldiri, baskalarini sebepsiz yere incitme" olsa, amenna ama yok. dinimi kullanip asil kötülügü yapanlari elestirmesi takdir görecegine, adamin basina gelmeyen kalmadi.

kutsal sakal, hirka, sandalet'ten medet umanlarla peynir ekmek yemis hintlidir.

amerika-kuzey irlanda-ingilterre icin gecerli olabilecek, bu iki ülkeyi dünya'nin merkezi zannedecek "zekaya" sahip kisilerin bütün dünya icin gecerli olacagini sanacaklari tespit.
evvela ingiltere ve kuzey irlanda, birlesik kralliga aittirler. her ne kadar kisitli da olsa yerel yönetim gücününe ve meclislere sahip olsalar da, bagimsiz ülkeler statüsünde degiller. amerikadaki inginliz ve irlanda damgasini görmeyen de...neysedir.

albert einstein panteistti. spinoza'nin tanri anlayisi onu derinden etkilemisti.
adiyla cok dalga gecilen amma velakin döneminin en büyük entellektüellerinden sayilan ve iq'su 148 civarinda olup einstein ile yarisan goethe de son derece inancliydi. oran'dan daha ziyade kisilerin kalitesi daha önemlidir.

su an ortada bir iddia vardir. teori diyelim, daha kibar olsun amma velakin bilimsel bir tutanak yok. katolik italyada durum nasil, merak ediyorum.