Bir ara gaza gelip şekersiz 21 gün deneyeyim demiştim, olmadı.
Tek başıma yapamıyorum böyle şeyleri, illa ki birini çekmem lazım yanıma. Ortak girersem bu işe sözümden caymam.
Hazır yarın pazartesi iken, Acilen kendime bir kurban bulayım.
Saçma sapan bi uğraş. Hayattan şekeri, tadı çıkartın. Geriye ne kalır?
Atın ölümü arpadan olsun şekersiz yaşanır mı ya hu?
yaklaşık bir aydır benim de yaptığım şey. bunda that sugar movie adlı bir belgeselin payı da çok büyük. şöyle ki günlük yaşantısında gayet sağlıklı ve dengeli beslenen ve hiç endüstriyel şeker tüketmeyen avustralyalı bir adam var. ve yıllarca tartışılan 'şeker mi daha zararlı yoksa yağ mı' konusuna bir açıklık getirmek için doktorlarla iş birliği içinde bir deney yapmaya karar veriyor. ve 2 ay boyunca her gün kırk çay kaşığı şeker tüketmeye başlıyor. ve bunu çikolata, dondurma gibi yiyeceklerle değil sağlıklı olarak lanse edilen kahvaltılık gevrekler, meyveli yoğurtlar, light ürünlerle yapıyor. bu ürünlerdeki şeker miktarını öğrenince şok oluyor, daha sadece kahvaltıda yirmi çay kaşığı şeker tüketmiş
oluyor. bunun sebebi yağı azaltılmış light ürünlerde lezzet kaybının şekerle kapatılmaya çalışılmasıdır. ama bu daha zararlıdır. çünkü bir yiyeceğin içinde kendiliğinden bulunan, sonradan konulmayan yağ sağlıklıdır ve bunu çıkarıp yerine şeker koyup daha sağlıklı olduğunu iddia etmenin nasıl bir mantıklı açıklaması olabilir bilmiyorum.

tabi bu sırada doktorlarla yaptığı görüşmelerde sağlık göstergelerinin iyiden iyiye kötüleştiğini öğreniyor. karaciğeri yağlanıyor, cildi bozuluyor. en önemlisi psikolojisi de bozuluyor. şeker yediğimiz zaman kendimizi cok iyi ve enerjik hissederiz ama bu kısa sürelidir çünkü şeker yediğimizde kan şekerimiz çok hızlı yükselip iner ve bu sebeple yedikten kısa bir süre sonra kan şekeri ilk baştaki seviyenin de altına düşer, mutsuz ve halsiz oluruz. beyin uyarılır, canımız tekrar tatlı bir şeyler çeker ve bu döngü böyle devam eder. dengesiz bir ruh haline bürünürüz. şeker işte bu yüzden bağımlılık yapar. ayrıca şekerin beyinde uyuşturucu maddelerle aynı yeri uyardığı gözlenmiştir.

ben şeker ihtiyacımı meyve, bal gibi sağlıklı ürünlerden karşılaşıyorum. meyvenin içinde şekerin yanı sıra sindirimi kolaylaştıran liflerde bulunur. ama biz meyveyi sıkıp suyunu içersek sadece şeker tüketmiş oluruz. o yüzden meyveyi ham haliyle tüketin.

evet başta biraz zorlanıyorsunuz ama şekersiz çay içenler bilirler ilk başta tadı çok kötü gelir ama alıştıktan sonra da şekerli çay içemezsiniz şerbet gibi gelir. aynı böyle hayatınızdan paketli ürünleri çıkartın et yiyin, sebze, meyve yiyin, fındık, ceviz yiyin daha zinde hissettiğinizi göreceksiniz.
Bir ay boyunca meyve dahil tüketmeyerek suni ve doğal olmak üzere ayırt etmeden yapacagımdır. Bakalım. Sonuçları yazarım.
1. Ciltte daha az kırışıklık,
2. sağlam dişler,
3. daha güçlü bir hafıza, hayat bunlarla daha güzel, şekeri bırakmanın, artıları. dahası da var, başarılar.
Çay konusunda 1 ay kadar bıraktım. Ama içinde şeker barındıran tüm gıdaları terketmem için ruhumun da bedenimi terketmesi gerekiyor. Künefe yiyemiyeceksem niye yaşıyorum ben? ya da çikolata ne bileyim hayat zaten zor bir de yediğimde beni mutlu eden şeylerden mi vazgeçeyim? daha neler.
insanın kendine yapabileceği en muazzam iyilik. psikolojik eşiği aştın diyelim, kesinlikle canın istemiyor ve kokusu bile nefret ettirebiliyor.

ayrıca bana 32 kilo verdiden, sabahın 6sında 40 kmlik servis yolculuğunda inanılmaz dinç olmamı sağlayan eylemdir.
gururla söyleyebilirim ki şekeri bıraktım. meşrubatından tut tatlısına kadar her alandaki şeker kullanımına son verdim. artık yemek yediğim zaman çok istersem ayran içiyorum. hem şekersiz hem de tok tutmada faydalı. çaya eskiden en az 2-3 şeker atarken ilk bıraktığım zaman çayı şekersiz içemezsem çay içmeyi bırakırım diyordum. çayı hala içiyorum ancak şeker koymadan! üstelik şeker olmayınca istediğim kadar çay içmenin de keyfini yaşayabiliyorum. tadı hala çok kötü ama insan günden güne alışıyor.
geçenlerde bir arkadaşın zorlamasıyla bir yudum kola içmek zorunda kaldım ve inanılmaz tatlı geldi. sanki hiç kola içmemiş gibiydim. böyle olunca da koladan veya diğer şekerli meşrubatlardan da soğuyorsunuz. sütlüler haricinde tatlılarla aram zaten iyi değildi şimdi hiçbirisini yemiyorum. ikram edilince kibarca reddedin abi ölmezsiniz.
neyse sonuç olarak şekeri bıraktığımda vücuduma ne kadar çok gereksiz şey aldığımı farkettim. iyiki de bırakmışım. azıcık irade gerekiyor.
bir yanılgı var bu işte. uzmanları dinlediğimde anlıyorum.
şekeri bırakmak fazla bir işe yaramıyor, tek başına.
ekmek,un, pirinç gibi şeyler şekerden daha çok şekeri yükseltiyor, vucutta.
glisemik indekste şeker 100 ise ekmek vs şeyler 110 veya daha üstü.
yani asıl suçlu bunlar ama tabi şekeri masumlaştırmıyor, bu.

şimdi buna bakarak lap diye bu yiyecekleri kesmemek lazım. günde 3 dilim yiyorsanız 1 e düşürün. 1 sene sonra iyice azaltın ama yavaş yavaş.

tabi en önemlisi bir doktor kontrolünde yapın.

şunuda ekleyelim. kiloların en büyük sebebi buğday ve pirinç kökenli yiyecekler ve şekerdir. et vs kilo yapmaz.
yani pahalı diye ucuz şeylere yönelmeyin. ucuz şeyler hep buğday ve şeker kökenli.

bak doktora danışın uzman değiliz. kişisel tecrübelerimizdir.
Şekeri bırakmak değil de günlük magnum miktarımı 2'den 1'e indirebilirsem şu aşamada o da iş görecek.
Benim gibi Çay, kahve vb sıvıları çok fazla tüketmiyorsanız gerek olmayandır. Hayatın tadını kaçırmamak gerek.
ne zor ne illet bir şey yahu. ama başaracağım şekeri yeneceğim baklavalar için şart bunlar yaa..

1. ENTRY SAHiBi OLARAK TEKRAR SÖYLEYEBiLiRiM Ki. ARADAN BU KADAR ZAMAN GEÇTi ARTIK ŞEKERi BIRAKTIM. ŞEKERSiZDE TADLARI GÜZELMiŞ GERÇEKTEN..
5 yıl oldu bırakalı çok mutluyum şimdi.önceden bir bardak çayın yarısını şekerle dolduran biri olarak ve çayı çok seven biri olarak düşündüğünüzde günde ne kadar şeker tükettiğimi.gerçekten çok zararlı.bir an önce bırakmalısınız.çayın tadını şekersiz daha iyi alıyorum.
Bazen öyle bir gerçekleştiremezsin ki neredeyse çayı bırakacak hale gelirsin.