bugün

Sudan kökenli Teşkilatı Mahsusa fedaisi. Osmanlı aşığı bir Sudanlı olan dedesinin yanında Girit'te dünyaya geldi. Tam bir vatansever olarak yetişti Trablusgarp harbinin çıkması ile gönüllü olarak cepheye katıldı. şeyh sunusi'nin onurlu direnişine yön veren osmanlı subayları arasında bulunan kuşçubaşı eşref'in hemen dikkatini çekti. Kuşçıbaşı eşref'in emireri oldu. Terhis olmasıuna rağmen kuşçubaşı'nın yanından ayrılmadı. 2.Balkan Savaşı'nda, Batı Trakya Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasında büyük etkileri oldu. Derken 1.Dünya Savaşı 'nda Hicaz-Yemen cephesinde görev aldı. yemen'de , yerel birliklerden hecin suvarileri oluşturmak maksadıyla 7. ordu komutanı ahmed tevfik paşa 'ya 300.000 altın götüren kuşçubaşı eşref ve teşkilat-ı mahsusa fedailerinin arasındaydı.

Bu görev sırasında bir süre Medine'de konakladı yerel halk ilk defa bu kadar iri yarı birisini gördüğünden çok tedirgin oluyordu. Bu sebepten dolayı halkı rahatsız etmemek için gündeüzleri çok önemli bir durum olmadıkça evinden çıkmıyor geceleri Hz.Peygamber'in türbesinin yanında gözyaşları içinde dua ediyordu. Eşref Bey'in şerif hüseyin'e esir düştüğünü ve malta'ya götürüldüğünü öğrenince istanbul'a döndü. Kendisine tekaüt maaşı bağlamak istendiysede bunu "bu millet'in dulu yetimi aç gezerken ben yattığım yerden devlet kesesinden maaş almam" diyerek reddetti. kayıkçılar kahyası olması teklif edildiğinde de "kahyalık ihtiyarların işidir, onu yaşlıca bir müslümana verin, ancak hammallık vazifesi verirseniz yaparım" deyip gümrükte hammallığa başladı.

işgal kuvvetleri komutanı general harrington, istanbul’da galata gümrüğünü gezdiği sırada, kendisine "işte 300 bin altını yemen’e kaçıran zenci musa bu!" denildiğinde hemen onun yanına gider ve şöyle der: "eğer bizimle çalışırsan seni altına boğarım."
zenci musa’nın cevabı kısa ve nettir: "her teklif herkese yapılmaz. bu sözleriniz beni ancak rencide eder. benim bir devletim var: devlet-i osmanî; bir bayrağım var, ay-yıldızlı bayrak; bir kumandanım var, kuşçubaşı eşref bey. bu iş daha bitmedi, sizinle mücadelemiz devam edecek…"

istiklal mücadelesi başladığında zenci musa yine vazifenin en önünde idi. gündüz hammallık yapıyor , gece anadolu'ya gidecek silahların yüklenmesini organize ediyordu . yaşadığı hayatın temposu ve şartlar , bir de kuşçubaşı eşref bey'den ayrı kalmak zenci musa'nın ciğerlerini yormuş , o ciğerler daha fazla direnemeyip verem illetine teslim olmuşlardı. hastalığının verem olduğu anlaşılınca , yemen'den tanıdığı ali sait paşa kendisini sanatoryuma yatırmak istemiş , ama zenci musa devlet'e yük olmamak için bu teklifi de reddedip üç parça eşyasıyla üsküdar'da özbekler dergahı'na yerleşip ömrünün sayılı son günlerini burada geçirmişti.

vefat ettiğinde bavulundan çıkan şeyler şu kadarcıktır ; "kefeni , kuşçubaşı eşref bey'in soluk bir resmi ve bir osmanlı haritası"
Eşref Bey'in emireri Zenci Musa , Omuzundan arşa yükseldi nebi isa...
teşkilatı mahsusada beraber çalıştığı mehmet akifin de yazdığı gibi, eşref beyin emir eri zenci musa, omuzundan arşa yükseldi nebi isa.
mehmet niyazi'nin yemen ah yemen kitabında anlatırken destanlaştırdığı bir bilinmeyen kahramandır. sadece efendisine muti, sadece osmanlı'ya adanmış bir allah kulu imiş.
çanakkale kahramanlarındandır.

http://www.zaman.com.tr/h...anli-kahramani-zenci-musa
kendisiyle ilgili hazırlanan belgeselden kısa ve doyurucu bir kısım: http://www.youtube.com/watch?v=4vp15iouB88
;"Eşref bey'in emir eri zenci musa;
Omuzundan arşa yükseldi nebi isa"
Mehmet Akif Ersoy

Aslen sudanlı olan zenci musa girit'te dünyaya gelmiş. Kahire'de yaşayan ve tam bir Osmanlı hayranı olan dedesi, Musa'yı islam'ı iyi öğrenmesi ve Osmanlı'yı yakından tanıması için yanına alıyor. Türk mahallesinde büyüyen MusaTürkçeyi çok iyi öğreniyor. Musa, Trablusgarp'tan Balkan savaşı'na, Çanakkale'den Kudüs'e, Yemen'den istiklal harbi'ne kadar yangın neredeyse oraya koşmuş, bu millet için canla başla mücadele etmiş bir yiğitler serdarıdır. Buna en güzel örneklerden biri birinci dünya savaşı'nda yaptıklarıdır.

Zenci musa, birinci dünya savaşın'da cepheden cepheye koşarken komutanı Eşref bey'den yeni görevlerinin Yemen'deki yedinci ordu'ya altın götürmek olduğunu öğrendi. 43 kişi değişik kılıklarda yolculuk yaparak Medine'ye vardılar. 300 bin altını yedinci ordu komutanı Ahmet Tevfik Paşa'ya teslim etmeleri gerekiyordu. 43 kişi iki gruba ayrılarak yola çıktı. Fakat Cembele mevkiinde 25 bin kişilik bir bedevi ingiliz kuvveti taafından kıstırıldılar. Eşref bey'in başında bulunduğu grup ellerinden gelen her şeyi yaparak 1 gün 1 gecelik bir savaş verdi. Sonunda Eşref bey esir alınıp lawrence'in karşısına çıkarıldı; fakat Zenci Musa bu hengamede grubuyla birlikte altınları kaçırmayı başardı. 12 ocak 1917'de gerçekleşen bu savaş london tımes gazetesinde sekiz sütun üzerine manşetten verilmişti.

300 bin altını Yemen'de Tevfik Paşa'ya teslim etmeyi başaran zenci musa, birinci dünya savaşı bittikten sonra gümrükte hamallık yapmaya başlar.

Hammallık yaptığı sırada Anadolu´da cephane sevkiyatında görev alan zenci Musa, emekli maaşını ´Millet aç... Ben bunu alamam´ diyerek kabul etmemiş

Eşref Bey´in anlattığına göre hastalandığında devlet hastanesine yük olmamak için Şeyh Ata Efendi´nin Özbekler Tekkesi´nde kalmayı tercih etmiş.

işgal kuvvetleri komutanı general harrington, istanbul'da galata gümrüğünü gezdiği sırada, kendisine "işte 300 bin altını yemen'e kaçıran Zenci Musa bu!" denildiğinde hemen onun yanına gider ve şöyle der: "eğer bizimle çalışırsan seni altına boğarım." Zenci Musa'nın bu sözlere karşı verdiği cevap, bir kişinin değil; haysiyetin, asliyetin, şahsiyetin cevabıydı: "her teklif herkese yapılmaz. bu sözleriniz beni ancak rencide eder. benim bir devletim var: devlet-i osmani; bir bayrağım var, ay-yıldızlı bayrak; bir kumandanım var, Eşref bey. bu iş daha bitmedi, sizinle mücadelemiz devam edecek..."

işte o Zenci Musa, gündüz galata günrüğünde hamallık yapıp, gece milli mücadele için Anadolu'ya silah kaçırırken vereme yakalanıyor ve veremden kurtulamayarak kısa süre sonra vefat ettiğinde, bavulundan bir osmanlı haritası, Eşref bey'in resmi ve kefen bezi çıkıyor.

alıntıdır.
+merhaba musa.
-merhaba.
+size de merhaba.
Çanakkale cephesinde korkusuzca savaşan askerler arasında ki zenci !!.
zenci musa ya maaş bağlayalım demişler. ama verdiği cevap tüm milletime örnek olsun. ben bu durumdaki milletin maaşını alamam. hamallık edip kazanırım.
Kendini ısıran ATI tek yumrukta öldürdüğü Eşref beyin anılarında yer alır.
afrika kökenli olsa da, türklüğü yüreğinde hissetmiş milli bir kahramandır... kürtlere örnek olsun diycemde, anlamaz onlar böyle kahramanlardan... https://www.youtube.com/watch?v=_QpFVL4l8Mg
Hayat hikayesini emekli bir MiT mensubundan Mezarı BAŞINDA Ağlayarak dinlediğim isimsiz kahraman.

Suriye cephesinde ingilizlere karşı direnenlere Gönderilen 300.000 Altını türlü badireler atlatarak kuruşu kuruşuna yerine ulaşmasını sağlayan, Çanakkale'de Yaralanmış, emekli Maaşını geri çevirmiş, yoksulluk içerisinde veremden ölmüş.

Mezarı Üsküdar'da Özbekler tekkesi bahçesindedir.

Ola ki Mezarı BAŞINDA bir Fatiha okumak isteyen olursa, aklında bulunsun.
(bkz: ahmed musa)
Tarihin unuttuğu isimsiz kahramanlardan biridir.
Okudum ve etkilendim.

Bu vatan kimler tarafindan kurtarilmis ama simdi kimlerin eline kalmis.Yazik , cok yazik.
Esref paşa' nin emir eri. Büyük osmanlı hayrani ve fedaisi.
ümmetin isimsiz kahramanlarından. rabbim mekanını cennet eylesin.
Yiğit adammış. Mekanı cennet olsun.
eşref sencer kuşçubaşı'nın anlatımıyla kendisi: http://wwturkiye.org/esre...i-mahsusanin-arap-musasi/
Şimdiki sözde vatansever faşistlerden kat kat namuslu her şeyini vatana adamış bir baba yiğit Allah bizi onun izinde istihdam etsin.
birinci dünya savaşı ve takip eden dönemlerde osmanlı ve yeni turkiyenin espiyonaj ve kontr-espiyonaj faaliyetlerinde bulunmadığını sananların bilmediği kahramanlardandir: ruhu şâd, mekanı cennet olsun.
Bir de bunun (bkz: ingiliz kemal) versiyonu ve (bkz: asyada beş türk) versiyonları vardır.. .
kuşçubaşı eşref bey ile trablusgarp'ta karşılaşırlar. dev gibi boyu olduğu yazılır. iki italyan askerini iki koltuğu altına alıp getirdiği de yazılır.
(bkz: moussa sow)

Evet