bugün

entry'ler (1430)

türk ordusu abd ordusuna kafa tutar geyiği

milletimizi uyutmak amacıyla ordu mensupları tarafından sürekli dile getirilen palavra. Bu gibi palavralar sayesinde(bir diğeri de dünyada ki en güçlü ordu türk ordusudur palavrasıdır) millet asla ordusunu sorgulamaz, gsmh'dan orduya düşen payı düşünmez, ordu evleri ve askeri gazinolarda yenilen nanelerden bi haber gezer, oğlunu askere gönderirken bi halt ettiğini zanneder, vicdani red'çilerin vatan haini olduğunu düşünür ve uyumaya devam eder.

Bu da pek tabi ordunun işine gelir ne de olsa her 3 ayda bir mal pazarından taze köleler geliyor. Eşinle kavga ettin, döevecek adam mı lazım? kişisel bir işin mi var? tamir edilecek bir şey mi var? ayakkabın mı boyanacak? birine kızdın hırsını alacak adam mı lazım? merak etmeyin mehmetçik hizmetinizde. Hem de hesap soran yok...

lorenzo

bu ay itibari ile askerden gelmiş olan, başta siyasi ve ordu olmak üzere çoğu fikrlerinde değişime uğramış olan yazar.

allah yok din yalan

meseleyi ne kızıyorsunuz alt tarafı mizah diye savunmaya çalışanlar, salih memecan'ın dansöz karkatürünüde neden zıplıyorlardı merak etmekteyim.

Bu karikatürde cami yerine, örneğin iki arkadaşın konuşması sırasında, mahalle duvarında aynı yazı yazsaydı bu kadar tepki çekmezdi. Ama illa ki cami'ye yapılmış, neden? Çünkü dertleri hükümet falan değil bu gibilerin. Utandıkları kendi benlikleri, bu toprakların değerleri. Ahizelerin prezervatifimsi görünümü vs. bu sanat mı?

Bunun tam tersini müslüman bir birey yapsa, bir şekilde karikatürde ateizmi tiye alsa ortalık "bu ülkede özgürlük yok" diye ağlayanlarla kaynardı. Ama hakaret islama yapılınca sanat oluyor. Cem yılmaz arog'da evrim teorisini tiye alınca tarikatçı, yobaz olur ama bu gibileri sanatçı olur.

Vay be memlekete gel.

nihat doğan

bütün ömrü boyunca mahsun kırmızıgül'ün kötü bir taklidi olmaktan öteye gidememiş şahsiyet. Yakında film çekmeye başlayacaktır, tabi destekçi bulursa.

sabri sarıoğlu

hakan şükür'ün dediği gibi idmanlarda şut veya orta çalışması yapmayan futbolcudur. Her şut çekişinde buram buram bu kokuyor. Bunun dışında türkiye'de 90 dakika maç temposu düşmeyen, terinin son damlasına kadar mücadele eden birkaç futbolcudan biridir.

cine 5 i el cezire nin satın alması

tgrt'yi amerikan fox'un ortağı satın alırken promlem yok, ama el cizre mi? olamaz vatanımız satılıyor.

imam hatiplilere siyaset yasaklanmalı

türkiye'de laiklik tanımının din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak değil de, devletin her kademesinin dine karşı olması olduğunu ispatlayan bir başlık.

ezanın türkçe okunması

gereksiz istektir, çünkü ezan sembolik bir şeydir. Kendi manevi ruhunu taşır ve dünyanın her yerinde orjinal dilinde yani arapça okunur ve öyle okunmalıdır da. Çünkü her şeyin orjinali güzeldir.

Türkçe olsun diye bu kadar diretenlere sormak lazım; sevdiğiniz yabancı bir şarkıcı mesela rihanna, yeni bir albüm çıkarınca devlet albümü türkiye'ye sokmayıp, "biz ingilizce değil, bu parçaları anladığımız dilden yani türkçe okunmasını istiyoruz. Rihanna albümdeki bütün parçaları türkçe okusun" diyebilir misin?

Bunu bir de bu açıdan düşünün.

milliyetçi hareket partisi

çok geri kafalı bir parti.

Özellikle terör ve kıbrıs meselelerine bu kadar sığ bakmaları insanı çıldırtacak cinsten. Bu adamlara kalsa kan aksın, kafalar kopsun, paralar uçsun ama ne olur herşey böyle devam etsin.

kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti

başbakanın kendilerine besleme demesine kızmalarına anlam veremediğim ülke. zaten bas bas bağırmıyorlar mı türkiye'ye, "çıkın buradan sizin verdiğiniz parayı istemiyoruz" diye.

türkiye'nin yerinde olsam bu fırsatı kaçırmam. dayardım bir referandum "türk askeri çekilsin mi" diye, sonuçlar açıklanır açıklanmaz çekerdim askerlerimi. zaten kıbrıs halkı da istemiyorsa, boşu boşuna oralarda diretmenin de, kıbrıs'a yardım ediyoruz diye o kadar para dökmenin de manası yok.

adanın stratejik konumunu kaybetmemek için ise, çekilme karşılığında biri girne'de, biri paşaköy'de olmak üzere, -sadece türkiye'nin istediği zaman fesh edelebilmesi üzerine- iki üs anlaşması imzalanır.

sevgililer ayrılır, dost olarak kalır, herkes kendi yolunu çizer.

hür adam

hala "cumhuriyeti yerden yere vurmak için çekildi" diye itham edenlerin olduğunu, şaşkınlıkla görmekte olduğum film. Bu kadar mı sığ olunur? Sistemi yerden yere vuran desen eyvallah da, cumhuriyeti yerden yere vurmak nerden çıktı?

Adam zaten cumhuriyetçi. Daha adam hakkında bilgi sahibi değilken bırak eleştirmeyi, yaftalamak nasıl oluyor?

said nursi

kendisinin iki kitabını okumamış, hayat felsefesinden bi haber gerzeklerin dalga geçmeye çalıştığı kişi. Kendisiyle dalga geçip iki kitabını okuduktan sonra dumura uğrayan çok kişi görmüşlüğümüz vardır.

Ömrü hayatınca asla lükse kaçmamış, hayatı sürgünlerde geçmiş biridir.

elif şafak urucu

kendisi türkiye'de ilk porno film oyuncusu değildir, muhtemelen son da olmayacaktır. Bu kişinin kendi tercihidir fakat asıl mesele bundan ibaret değildir. Asıl mesele, her aykırı şeyi medeniyet göstergesi zanneden şahsiyetlerin gerek burada, gerek ekşi sözlükte konuyu cesaret diyerek dağıtmasıdır.

Mesele bir kişinin porno filmde oynaması değil, üniversite de porno film çevrilmesidir. hani şu bilim yuvası dediğimiz üniversitelerde. hani milletin kıyafetine bakarak girip girmemesine karar verdiğimiz üniversitelerde.

Bitirme tezi için porno film çevirmiş, bak sen. Ne kadar akademik bir çalışmaya imza atmış. Amerika veya avrupa ülkelerinde millet bitirme tezlerinde boşu boşuna bilimsel deneyler, gözlemler veya sinema sektöründeyse kısa filmler hazırlıyor demek ki. Bunca insan kendini boşu boşuna paralıyor tez için.

Medeni olmak bu kadar basitmiş meğerse. George Lucas, Stanley kubrick gibi dehalar, boşu boşuna üniversitelerde kısa filmler hazırlayarak festivallere katılmışlar meğerse. Halbuki bu arkadaşlarımız gibi bir porno filmle kısa zamanda cesaret timsali veya medeniyet göstergesi olabilirlerdi.

Bundan sonra birisi bilimsel tez diye elinde bir lazımlıkla üniversite toplantı salonunda herkesin içinde hacet görürse ve bu tezine "yer çekiminin insan ile bağdaşması" adını koyarsa kimse karşı gelmeyecek. bak bu adam da aykırı bir şey yapıyor işte, cesaret timsali. Bu kadar kasmanın ne lüzumu var anlamadım. Siz çıkıp kısaca, "medeni olmayı annelerimizin, babalarımızın ahlaki değerlerinden utanmak olarak görüyoruz" desenize.

hazreti muhammed

yani bu kadar dingilce eleştirilip yalanmaya çalışılan başka bir peygamber var mıdır merak ediyorum.

kendi gücü için insanları Allah'a inandırmak zorundaymış, bu kadar basitmiş mesele.

bir insan kendi din uydurmak istese 40 yıl mı bekler bunun için? Güce ihtiyacı varmış ulen adamın ailesi zaten arap yarımadasının en soylu ailelerinden biri. Güç istese en başta amcasının kendisine devretmek istediği kabe muhafızlığını kabul eder, üzerine zengin olan eşi ile rahat bir hayat sürerdi.

Bir insan daha çocukluğunda; herkese iyi davranayım, malımı mülkümü dağıtayım, 40 yıl bekleyip peygamberliğimi ilan edeyim diye düşünür mü yahu? hangi insan böyle bir riske girer hemde 40 yıl bekleyip.

Şahsen inançsız biri olsam sırf şu saçma mantık sayesinde içimde bir inanç kıpırtısı oluşurdu.

Tamam inanmıyorsan inanma ama gelip böyle saçma sebepleri gösterip ben inanmıyorum demeyin rica ediyorum. Bok atacaksınız anladık da daha mantıklı yollardan deneyin bunu.

kürtçe şarkı söylediği için öldürülen genç

başlık eğer dün gece yaşanan olaydan dolayı açıldıysa yanlış açılmış, kürtçe şarkı söylediği için değil kürtçe şarkı isteğini "kürtçe bilmiyorum" diye geri çevirdiği için öldürülmüştür.

(bkz: http://www.haberler.com/m...n-2423862-haberi/2423862/)

kemal kılıçdaroğlu

dünkü kongrede eşitlik ve adaletten bahsetmiştir. Bir an konuşma yaptığı kongre salonuna baktım, hep aynı tipler. En basitinden tek bir baş örtülü bayan yok salonda. Bu da kendisinin eşitlik anlayışının yeterince belli ediyor.

Bazı şeylere önce kendi içinden başlamak lazım. Dilin söylediğini elin uygulaması lazım, yoksa anlattıkların seçim palavrası olarak tarih sahnesinde yer alır.

Sen daha kendi içinde eşitliği getiremediysen veya getirmek istemediysen, ülkede eşitlikten nasıl bahsedebiyorsun sıkılmadan anlam veremiyorum.

comandante alex

tribünlerde aynı marşları kullanmak ile bir kişinin bireysel lakabını kullanmayı aynı şey zannedenlerin savunduğu (ç)alıntı pankart.

Bu halk arasında yaygın kurulan bir lakap veya kelime değildir ki kalkıp her futbolcu için kullanılsın. Mesela imparator, kral, cesur yürek, deli gibi lakaplar her futbolcu için kullanılabilir. Çünkü bu lakaplar bireysel değil halk arasında sık kullanılan lakaplardır.

Fakat comandante lakabı hagi'ye ilk defa steau bükreş taraftarının vermiş olduğu bir lakaptır. Çünkü steau bükreş dönemin(cavusesku dönemi) asker kökenli takımlarındandır. Bu klüpte görev alan herkesin orduda kaydı bulunmak ve askeri bir rütbeye sahip olmak zorundadır. 1989'da Steau Bükreş şampiyon klüpler kupası'nda final oynadığı için(dönemin şampiyonlar ligi) futbolcuları devlet tarafından temsili amaçla rütbe olarak terfi ettirilmişlerdir.

Hagi bu sırada genç yaşta yüzbaşı rütbesi aldığı için bükreş tribünleri kendisine comandant(romence komutan) demiştir. ilerleyen yıllarda ispanya'ya transferi ile comandant, comandante olmuş ve hagi ile özdeşleşmiştir. Alex için comandante lakabını kullanmak, can bartu'nun sinyor lakabını italya'da oynadığı için hakan şükür'e kullanmak gibi saçma birşeydir.

işin acı yanı fenerbahçelilerin bu meseleye --olmuş bir hata-- demek yerine yaptıklarını savunmak için yırtınmalarıdır.

uefa kupası şampiyonu beşiktaşımız için ne dediler

Bu iddiada bulunan arakdaşlara önce uefa'daki oalsı rakiplerinden manchester city'i izle, sonra otur "bunlar futbol oynuyorsa ben ne oynuyorum?" diye düşün tavsiyesinde bulunmaktayım.

joseph yobo

kendisi için fenerbahçe taraftarının yobo cool isimli bir beste hazırlayabilecekleri futbolcu.
Tanrım ne kadar yaratıcı bir taraftar.

guti vs hagi vs alex

taklitler asıllarını yaşatır be yavrum, pankart açarkende bu böyle futbolcu kıyaslarkende böyle.

(bkz: http://www.9kusur.com/wp-...0/11/commandante-hagi.jpg)