bugün

zenci musa

;"Eşref bey'in emir eri zenci musa;
Omuzundan arşa yükseldi nebi isa"
Mehmet Akif Ersoy

Aslen sudanlı olan zenci musa girit'te dünyaya gelmiş. Kahire'de yaşayan ve tam bir Osmanlı hayranı olan dedesi, Musa'yı islam'ı iyi öğrenmesi ve Osmanlı'yı yakından tanıması için yanına alıyor. Türk mahallesinde büyüyen MusaTürkçeyi çok iyi öğreniyor. Musa, Trablusgarp'tan Balkan savaşı'na, Çanakkale'den Kudüs'e, Yemen'den istiklal harbi'ne kadar yangın neredeyse oraya koşmuş, bu millet için canla başla mücadele etmiş bir yiğitler serdarıdır. Buna en güzel örneklerden biri birinci dünya savaşı'nda yaptıklarıdır.

Zenci musa, birinci dünya savaşın'da cepheden cepheye koşarken komutanı Eşref bey'den yeni görevlerinin Yemen'deki yedinci ordu'ya altın götürmek olduğunu öğrendi. 43 kişi değişik kılıklarda yolculuk yaparak Medine'ye vardılar. 300 bin altını yedinci ordu komutanı Ahmet Tevfik Paşa'ya teslim etmeleri gerekiyordu. 43 kişi iki gruba ayrılarak yola çıktı. Fakat Cembele mevkiinde 25 bin kişilik bir bedevi ingiliz kuvveti taafından kıstırıldılar. Eşref bey'in başında bulunduğu grup ellerinden gelen her şeyi yaparak 1 gün 1 gecelik bir savaş verdi. Sonunda Eşref bey esir alınıp lawrence'in karşısına çıkarıldı; fakat Zenci Musa bu hengamede grubuyla birlikte altınları kaçırmayı başardı. 12 ocak 1917'de gerçekleşen bu savaş london tımes gazetesinde sekiz sütun üzerine manşetten verilmişti.

300 bin altını Yemen'de Tevfik Paşa'ya teslim etmeyi başaran zenci musa, birinci dünya savaşı bittikten sonra gümrükte hamallık yapmaya başlar.

Hammallık yaptığı sırada Anadolu´da cephane sevkiyatında görev alan zenci Musa, emekli maaşını ´Millet aç... Ben bunu alamam´ diyerek kabul etmemiş

Eşref Bey´in anlattığına göre hastalandığında devlet hastanesine yük olmamak için Şeyh Ata Efendi´nin Özbekler Tekkesi´nde kalmayı tercih etmiş.

işgal kuvvetleri komutanı general harrington, istanbul'da galata gümrüğünü gezdiği sırada, kendisine "işte 300 bin altını yemen'e kaçıran Zenci Musa bu!" denildiğinde hemen onun yanına gider ve şöyle der: "eğer bizimle çalışırsan seni altına boğarım." Zenci Musa'nın bu sözlere karşı verdiği cevap, bir kişinin değil; haysiyetin, asliyetin, şahsiyetin cevabıydı: "her teklif herkese yapılmaz. bu sözleriniz beni ancak rencide eder. benim bir devletim var: devlet-i osmani; bir bayrağım var, ay-yıldızlı bayrak; bir kumandanım var, Eşref bey. bu iş daha bitmedi, sizinle mücadelemiz devam edecek..."

işte o Zenci Musa, gündüz galata günrüğünde hamallık yapıp, gece milli mücadele için Anadolu'ya silah kaçırırken vereme yakalanıyor ve veremden kurtulamayarak kısa süre sonra vefat ettiğinde, bavulundan bir osmanlı haritası, Eşref bey'in resmi ve kefen bezi çıkıyor.

alıntıdır.