bugün

arap kızı. *
Bu şiirin vezni yağmur sesi verirmiş.
kucuk muttarit muhteriz darbeler
saçaklarda damlarda pür ihtizaz
dizelerinde yagmurun damlardaki tıkırtıları, saçaklardaki titreşimleri;

sokaklarda seylabeler ağlaşır
ufuk yaklaşır yaklaşır,yaklaşır
dizelerinde yağmurun sesi işitilir yaklaşan ufkun yağmur loşluğu hissedilirmiş...
sagopa'nın, the domination isimli samsun'lu cover grubu ile yaptığı düet.
şöyle ki esasen üzücü olan parça kısadır. dolayısıyla sago'nun verse de kısadır.
ama the domination'ın bayan vokalini dinlemek adına dinlenesidir. müziği zaten süperdir.
ne de olsa; "rap in rock.. love in hate."

DoMiNatioN:
Kayboluyor derken sesim
hER buluta karışıyor nefesim
Hoş olsada yine de denerim
Ağlarım her yağmura yağarsın diye beklerim...

SaGoPa KaJMeR:
Domination...
K..K..Sago K.. Domination.!
Rap in Rock.. Love in Hate.
Hadi Kastır !!

Sesin gökyüzünde kaybolan bir aşktı benim için.
Ve yadigar bi sen.. Birde bendim.. Hediye kendime..
Ve çabaladim ki yıllar ellerimde.
Kulaklarımı tıkadım. Yağmurun her damlasında hüzne boğulan oldum..
Soğuk kalbim buz gibi.
Tuzla buzla olsa güvenin maneviyati taş gibi..
Yarattığım eserlerin somurtan ilk bakışlarında Tanrının adaleti...
Gözlerimin önü gül bahçesi.
Kalbim çölde kum prensi!..
bu gün yalnız yağmura tahammül edeceğim
boğazıma kadar çıkan şu deli yağmura
tüyüme horozdan çok itimat edeceğim
itimat edeceğim şu belelı yağmura
bülent ortaçgil & teoman konser albümünde belki en güzel parçadır... bülent baba yorumu alır götürür bir güzel ıslatır yüreğini cız eder sönerken o parçanın altında.
aşkla anlaşılnaz bir ilişkisi olan doğa olayı.
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
meyveler sabırla olgunlaşırmış
bir gün gözlerimin ta içine bak
anlarsın ölüler niçin yaşarmış
yağmurlardan sonra büyürmüş başak...
cem adrian' ın, sabah ezanı saatlerinde dinlenince pek bir hüzünlendiren $arkısıdır.
uyutmayan $arkıdır.. *
uzun süre sonra görüp, dinleyip ve toprağın kokusunu aldığımda özlediğimi fark ettiğim doğa hadisesi.
YAĞMUR KAÇAĞI

elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni

geceleri bir çarpıntı duyarsan
telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylül'se ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
(bkz: atılla ılhan)
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak....
(bkz: necip fazıl kısakürek)
çok güzel bir bulent ortacgil sarkisi. ortacgil icin soylenmis ortacgil sarkilari albümünde teoman seslendirmistir.

bugun yagmur
bir kadin sacidir
yeryuzune dokulen
upuzun, ince ince
karanlik kokulu
sen ki askta aldatildin,
yuregin tas parcasi
dinle yagmuru dinle
teselli bul turkusunde.
hersey olur,hersey buyur
hersey gecer hayat kalir.
uzun süredir yakalayamadığım, şuan denizli yi ıslatan, izlenesi ve dinlenesi doğa olayı.
(bkz: yağmura soyundum yavaş yavaş yağar diye)
gece vakti, hele de bardaktan boşanırmışçasına yağdığı zamanlarda, dışarıya çıkıp hemen bir sokak lambasının altına girilir, kafa yukarıya kaldırılıır ve gökyüzüne bakılır... görülen şey insanı, korkutur, ürkütür.. milyonlarca, milyarlarca yağmur tanesi büyük bir hızla üzerinize doğru gelmektedir... işte o anda insanların da aslında o yağmur tanelerine benzediği düşünülür. her insan bir yağmur tanesidir, bu milyarlık nüfusa sahip dünyada. ancak; her birinin kendine ait kocaman bir dünyası vardır.
kendini bir şey zannetme ya da son zamanlarda kendini aşırı beğenme, diğer insanlardan üstün görme vakalarına yakalanıldıysa eğer bu eylem gerçekleştirilmeli ve sokak lambasının altından yağan yağmura bakılmalıdır zira ancak o zaman diğer insanlardan hiç bir farkınız, artınız olmadığının farkına varabilirsiniz..
(bkz: cem adrian) istanbul, onunla hiç alakası olmayan insanlar için bile bir şeydir.
yağmur yağıyor kente...ruhlar durulanıyor,,ruhlar durulanıyor...ruhlar duru'.
enfes bir bulutsuzluk özlemi sarkisi( ...kimbilir simdi nerelerdesin...)
Yağmur yağıyor yine
Hüzün çöküyor yine
Hayalin
Hep yanıbaşımda olsa bile
Eksilmişim yine
Yağmur yağıyor yine
Hüzün çöküyor üstüme
Hayalin
Hep yanıbaşımda olsa bile
Eksilmişim yine
Kimbilir
Şimdi nerelerdesin
Belki bir küçük odada
Mum ışığında yalnızsın

Ah ah
Dünya dönüyor yine
Dönüp de
Geliyor üstüme
Yine sabah oluyor
Gün ağarıyor
Dinmemişiz yine
Neler oluyor bak
Dünyada hala
Kimse sesin çıkmıyor
istem dışı yaşamak
Hiç kolay olmuyor
Tükenmemişiz yine
Kimbilir
Şimdi nerelerdesin
Belki Bergama'dasın
Aklın Seattle'da
Ah ah...
bertuğ cemil şarkısı.umut verir gibi...

küçük hesaplarla geçiyor yaşam
büyük kavgalar hep küçük şeyler için
arsız ayaklar altında alın teri
kırılgan naif elleri
yalanlar yalanlar yalanlar
bulutların ardındaki güneş gibi gerçek
sevilmeye muhtaçken kimileri
kirli avuçlara düşüverecek
yağmur
geri verecek buharlaşan sevgimizi
yağmur
sessizce silecek kibirimizi
vadide akmayı öğrendi nehrimiz
kas katı insanların arasında
sevincin resmi olacak doğa birgün
biz genişleyip denize varınca
yağmur
bazen tutkudan delirince
kapanmalı kendine
yağmurun kucağında
doymalı sessizliğe
yağmur

hem sözleri hem de müziği için alkışlıyoruz kendisini.
ben hiç sevememadlı eser ile karsımıza ilk kez cıkan bertug cemil'in baska bir sarkısı.ben hiç sevememsarkısını ben hiç sevmedim!Dinlediğimde ''bu ne boyle ya!'' deyip bu adamdan bisey olmaz demiştim.yanılmışım.yağmuur yağmuurr çok güzel parça.böyle sözler yazın böyle muzikler yapın köleniz olayım! * buradan kendisine başarılar dilerim.
bertuğ cemil in şarkısıdır. oldukça hoş bir sound u vardır. dinledikçe dinleyesi gelir insanın. bu gibi kaliteli şarkıların çoğalması dileğiyle.
uzun bir süredir kendini özleten ama bu akşam itibariyle kavuştuğumuz mucize.*
uyandım bu sabah ve içimde garip bir şekilde youtube a girip klibiyle izleme içgüdü uyandıran ve bağıra bağıra eşlik ettiren cem adrian şarkısıdır.
yağdığında insanı bazen yazmaya iten damlalar bütünü.

Düşen her yağmur damlası hüzün mü taşır insana, anıları mı hatırlatır ? küçücük bir damlada yılların hüzünleri gizlidir belki de hep saklanır onlar, güneş gizler onları, parlaktır ,görünmez olurlar, bir an mutluyum dersin ama her yağmurda topraktan fışkıran yabani ot misali kaplarlar ruhunu. Biten bir aşkın göklerdeki yansımalarıdır belki ya da bitmemiştir hiç, güneşin yavaşça kaybolduğu gökyüzünde, bulutların pembeliğinde kalan hayallerdir o damlalarla akıp giden belki de
yağmur damlaları pencereye vururken , hangi hayaller sana uyumayı unutturuyorsa , hayat sana onları getirsin demişti bir gün. Mutluluktu yağmur bir zamanlar hani her şeyi yapabilecekmiş gibi hissedersin ya dağları aşarım dersin, yollarda sabahlarım, uykusuz geceleri daha bir seversin ya işte uyuyamazsın yalnız gecelerde hayal kurarsın bu dünyaya inat, koşuşup duran hayatın karşısına dimdik çıkarsın iki kişilik dünyanla. sonra Kerem olur yanarım dersin bir gün ,Ferhat olur delerim dağları, Mecnun olur gezerim çöllerde aç,susuz ama aşkla uzaktadır göremezsin ama bilirsin orda biri var, kalbinde aynı çarpıntı. Gün gelir hayaller çıkar karşına birer birer ; bir gün saat kulesinin yanında görürsün birisini, karlı şehrin sokaklarında düşmemek için sarılmıştır sana, sıcaklığını hissedersin. bir diğeri martıların peşinden koştuğu feribot güvertesinde göz kırpar bir istanbul gezisi dönüşü. Kim bilir kaç aşk görmüş geçirmiş bin yıllık çınar ağacının altında duyarsın sesini bir gün, sadece senin kulağına fısıldar, aşktır söylediği, yanmaktır, coşmaktır. yılın ilk günü bir bowling salonunda açtığın sürpriz yumurtadan çıkar karşına, bir öpücük kondurur sonra.soğuk bir Anadolu şehrinde görürsün sonra bir tane, kapanmak üzere olan bir kafedeki gülümsemesidir, bakarsın yüzüne , bu gözlere ömür boyu bakabilirim dersin. Dersin demesine de işte o an düşler başlar kaçışmaya. Birden yalnız bulursun kendini, olsun dersin ,atlatırım ben bunu ,güçlü olmaya inandırmışsındır kendini, sen kaçarsın; çok sevdiği kedilerden uzak durursun, eski resimleri saklarsın bir köşeye , onun hediyelerini giymezsin bir daha, birlikte yaptığınız mantarlı tavuktan yapmazsın , şarkıları dinlemezsin.kaçarsın bu ülkeden çıkarsın gidersin bir yaz sabahı. Bir çocuğun gülümsemesiymiş aslında mutluluk dersin, boğaza karşı oturup çay içmekmiş, her gece çıkıp dağıtmakmış .hem ailem var benim arkadaşlarım da dersin ,kaçarsın işte, nedir ki? Her şeyden kaçarsın da rüyalarından kaçamazsın işte ,en zayıf anında bulurlar seni, yakalarlar, kaçamazsın kendinden ,benliğinden, gecelerce uyumazsın,uyuduğun anda onu görürsün; bazen gülümser sana,umutlanırsın ,bazen başkası vardır yanında ,ağlarsın ama her uyanışta bir hüzün kaplar yüreğini, bilemezsin pişmanlık mıdır acıtan içini, yalnızlık mıdır, gururun mu? aslında onsuzluktur yakan içini ya neyse çaktırma, atlatırsın be, nedir ki?
2006 queraimo