bugün

afganistan'daki savaşın ocak 2004 - aralık 2009 arasındaki süreciyle ilgili a.b.d. ordusuna ait 90000'den fazla dosyayı the Guardian, the New York Times ve Der Spiegel gazetelerine sızdırmıştır. dosyaların özellikle savaştaki sivil can kaybıyla ilgili yeni bir boyut getirdiği söyleniyor. a.b.d. devleti sızıntıyı kınıyor.

http://www.guardian.co.uk...n-war-logs-military-leaks
an itibarıyla erişilemeyen site.

le monde diplomatique haberi için: http://www.monde-diplomatique.fr/carnet/2010-07-26-Rapports-explosifs-sur-la-guerre
Yöneticilerine karşı , amerikan vampirleri tarafından baskıların sürdüğü site..

(bkz: yürüyedur)
diğer sitelerde yer almayan, alamayan, araştırmacı gazeticlik örneklerinin bulunduğu,

sarsıcı haberlerin videoların yazıların bulunduğu site.
uludağ sözlük yazarlarının bir şekilde göz gezdirmesi gereken gerçeklerle yaşayan site.
sayfalarindaki görüntüler fazlasiyla asmis ve bir cok paylasim sitesinde tasmistir.
http://www.youtube.com/watch?v=5rXPrfnU3G0.
afganistan a dair gizli amerikan belgelerinin bulunduğu, başını julian assange in çektiği site.

(bkz: julian assange)
(bkz: wikileaks org)
türkiye'nin irak'ta el kaide'ye yardım ettiği iddia ettiler son olarak.

http://www.gazeteciler.com/gundem/wikileaks-belgelerinde-turkiye-bombasi-26055h.html

kıllanmamak elde değil, neden belgeler torrentden indirilebiliyor ki, ilginç.

https://thepiratebay.org/...23136/wikileaks_insurance
bugün takip edilmesi gereken sitedir. birileri buraya bilgi sizdirip savas cigirtkanligi yapacak belli oldu. umarim bizi de icine alabilecek bir durum soz konusu olmaz.
(bkz: wikipedia)
3 milyon gizli abd belgesinin bugün açıklanacağı sitedir. dört gözle takip edilmesi gerekendir.
julian assange twitter hesabı gibi sonu kapatılmak olmuş site. kapanmadan önce julian assange son bir dosya paylaşmış, 2gb boyutunda.

eğer başına bir iş gelirse dosyadaki şifrelenmiş bilgiler açıklanacakmış. bir nevi hayat sigortası.
an itibariyle belgelerin bir kısmı açıklanmıştır. izliyoruz bakalım dünya değişecek mi, tarih yeniden yazılacak mı.

edit: çok az bir kısmı açıklandı. yok öyle bu saatten açıklama demişler. dediğim gibi hala izliyoruz. yannız bişey sormak istiyorum, yurtdışı basınında gündem konusu bi tek buyken nası oluyoda işin içinde olduğumuz halde bizde bu kadar az olay kopartıyor?
edit 2: yok be koparttı baya.
ingilizcenin kaçınılmaz olma sebebi.
der spiegel'in kapagı ve iki tane sayfası internete sızdı: http://twitgoo.com/1r6osl http://twitgoo.com/1r6ots http://twitgoo.com/1r6ovq
edit: new york times belgeleri açıkladı, sitesi çok yavaşladı ama okuyabilirsiniz: http://www.nytimes.com
kışkırtıcı ajanlar tarafından yönetildiğini düşündüğüm site.
(bkz: wikileaks org sitesinin çökertilmesi)
altından ne çıkacağını göreceğiz ama heryer bu açıklamayı beklerken sözlük ahalisinin
olaya ilgisizliği oldukça ilgi çekici.
eldeki belgelerin hangi ülkeler hakkında olduğuna dair bir harita da var.
söylenene göre washington'dan sonra en fazla belge ankara ile ilgiliymiş.
http://www.guardian.co.uk...-embassy-cables-wikileaks
http://friendfeed.com/wikileakstr
türkçe tercüme grubuymuş. buradan takip edilebilir gelişmeler..
içinden bi bok çkmayan boş bir site muhtemelen de amerikanın yine kendi başına çıkardığı oyunlardan biridir. sonunda da gördünüz mü bakın sizi nelerden kurtardık denilecektir. biz bunları çok gördük.

edit: ahanda sitenin editörü burada lan. niye eksiliyorsun oğlum ?
http://www.hurriyet.com.t...unya/16399609.asp?gid=373

ayrıca ekşiden bir yorum ki cidden bunun üstüne bi şey söylenemez:
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=21006530

sırf merak ettim televizyonu açtım her yerde derbi muhabbeti. siktiğimin medyasının karşısında artık tek özgür kaynak olarak internetin kalmasını bir kez daha hatırlattı bu olaylar.
Wikileaks, internet sitesinin uğradığı saldırı nedeniyle belgelerin ingiliz Guardian, ABD'li New York Times, Alman Der Spiegel, ispanyol El Pais ve Fransız Le Monde tarafından yayınlandığını duyurdu.

Guardian'ın internet sitesine koyduğu belgelerde Türkiye ile ilgili de çok sayıda bilgi yer alıyor. Bunlar arasında israil'in Türkiye'nin uyguladığı politikalardan duyduğu rahatsızlığı ABD'ye iletmesi yer alıyor.

Ayrıca, Azerbaycan Devlet Başkanı ilham Aliyev'in de Türkiye'nin bir enerji merkezi olmaması için Rusya ile gaz anlaşması yaptıklarını söylediği de belirtiliyor. Belgeler arasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun ABD'li yetkililerle yaptığı görüşmelerin tutanakları da bulunuyor.
Belgelerin Türkiye ile ilgili bölümlerinin detayları:
-- 31 Ağustos 2007 tarihli bir belgede, aynı yılın 17 Ağustos günü israil gizli servisi Mossad'ın Başkanı Meir Dagan ile ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns arasında yapılan toplantının tutanağı görülüyor.

Toplantıda iki yetkilinin Ortadoğu'daki son durumu ele aldıkları ve özellikle iran konusunun üzerinde durdukları ortaya çıktı.

Tutanağa göre, Dagan, Burns'e Türkiye'ye baktığı zaman ülkedeki islamcıların giderek ivme kazandıklarını gördüğünü söyledi.

Belgede, "Dagan burada sorulması gereken esas sorunun kendisini Türkiye'nin laik kimliğinin savunucusu olan ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağı olduğunu ifade etti" denildi.

Yine aynı belgeye göre, iran'la ilgili olarak Dagan, güç kullanarak rejim değişikliğine gidilmesi için daha fazlasının yapılması gerektiği yönündeki görüşünü dile getirdi.


-- 25 Şubat 2010 tarihli Azerbaycan ile ilgili bir başka belgede de Türkiye'nin bahsi geçiyor. Belgede, Azerbaycan Devlet Başkan ilham Aliyev'in ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Bill Burns ile yaptığı görüşmenin detayları yer alıyor.

Belgede, Aliyev'in Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Başbakan Vladimir Putin arasındaki ilişkiyi tanımlarken "kaba bir sokak ağzını" kullandığı belirtildi.

Aliyev'in Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma süreci ve Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili görüşlerini dile getirirken de aynı üsluba başvurduğu ifade edildi.

Belgede, "Aliyev, Burns'e 24 Nisan'ın Dağlık Karabağ sürecinin yanı sıra Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin üzerinde 'Demokles'in Kılıcı' gibi sallandığını söyledi" denildi.

Aliyev'in ayrıca Türk-Ermeni normalleşme sürecinin Dağlık Karabağ konusunda ilerleme kaydedilmesi için Nisan ayından sonra ele alınması önerisi yaptığı da vurgulandı. Aliyev, ayrıca Karabağ konusunda daha da esneklik göstereceklerini söyledi ancak ABD'den Ermenistan üzerindeki baskıyı artırmasını istedi.

Belgede Aliyev'in Putin ile Medvedev arasında bir çekişme olduğunu hissettiğini söylediği de yer alırken, "Aliyev, (kaba bir sokak ağzı kullanarak) Azericede bir deyim vardır: iki kelle bir tencerede pişmez" denildi.

Görüşmede Burns, ABD'nin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin Erivan'ın Dağlık Karabağ konusunda daha esnek hareket etmesini sağlayacak siyasi bir zemin yaratacağını düşündüğünü söyledi.

Aliyev, iran'la ilişkilerini "gergin ve istikrarsız" olarak tanımladı. Azeri lider ayrıca, iran'ın Azerbaycan'a yönelik siyasi provokasyonlarının sürdüğünü de ifade etti.

"NABUCCO'YA iHTiYACINIZ VAR MI?"
Toplantıda enerji konusu da ele alındı. Aliyev Türkiye'nin "yapıcı bir tutum" sergilemesi durumunda gaz geçiş anlaşmasının yapılabileceğini de ifade etti. Aliyev'in bahsettiği anlaşma Haziran ayında imzalandı.

Belgede, "Aliyev, Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın kısa bir süre önce Azerbaycan devlet petrol şirketinin başkanına 'Neden Rusya ile ilişkilerinizi bozuyorsunuz ki? Nabucco'ya gerçekten ihtiyacınız var mı?' dediğini de söyledi" denildi.

TÜRKiYE'NiN ENERJi MERKEZi OLMASINI iSTEMEDiK
Aynı belgede dikkat çeken bir diğer nokta da Aliyev'in ABD'li yetkiliye Rusya'ya gaz satma anlaşmasının detaylarını aktarması oldu. Belgeye göre Aliyev, bu anlaşmanın "Türk dostlarımıza" doğalgaz dağıtım merkezi yaratmasına izin verilmeyeceğini göstermek için yapıldığını ifade etti.

Belgede, Aliyev, Erdoğan hükümetinden "haz etmediğini" de söyledi.


-- 17 Kasım 2009 tarihinde Ankara'da yapılan ve dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey tarafından gizli belge statüsünde gönderilen tutanakta, Philip Gordon ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasında yapılan ve iran'ın nükleer programını konu edinen bir görüşmenin detayları yer alıyor.

12 Kasım'da yapılan ve 40 dakika süren görüşmede Gordon, Davutoğlu'nu Ankara'nın arabuluculuk çabalarının faydalı ya da mantıklı olmadığına ve iranlılara ciddi müzakerelere başlamadan zamanla oynama şansı verdiğine ikna etmeye çalıştı.

Davutoğlu iran hükümetinin kamu önündeki tavrını bir kez daha dile getirirken, "iranlıların P5+1in önerilerine prensipte evet dediğini ancak kamuoyunun algısını düzeltmek zorunda olduğunu" aktardı. iran'ın nükleer silah sahibi olması durumunda yaşanabileceklerle ilgili olarak Davutoğlu Türkiye'nin "elbette" bu riskin farkında olduğunu, tam da bu sebepten iranlılarla bu kadar yakından çalıştıklarını söyledi.

Gordon, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının Türkiye'nin meseleyi nasıl gördüğüyle ilgili soru işaretleri yarattığını söyleyince Davutoğlu bunun farkında olduğunu ancak Guardian'ın son röpotajında Erdoğan'ın söylediklerini doğrudan aktarmadğını belirtti. Davutoğlu, "Sadece Tükiye iran'la açık ve eleştirel bir dille konuşabilir, çünkü Ankara kamuoyu önünde dostluk mesajları vermektedir" dedi.

Gordon, Ankara'dan yaptırımların dikkate alınmaması durumunda olabileceklerle ilgili güçlü bir mesaj vermesini istedi. Davutoğlu ise Erdoğan'ın Tahran ziyaretinde bu mesajı zaten verdiğini belirtti. Türkiye'nin dış politikasının bölgeye bir "adalet duygusu" ve "vizyon duygusu" verdiğini, iran'a ve Suudilere bir alternatif olduğunu ve "bölgede iran etkisini sınırlandırdığını" söyledi.


-- 25 Şubat 2010 tarihli bir başka tutanak ise 18 Şubat tarihinde William Burns'le Feridun Sinirlioğlu arasında yine Ankara'da yapılan bir görüşmenin içeriğiyle ilgili. Toplantıda iran'dan Ermenistan protokollerine, PKK'dan Kıbrıs görüşmelerine ve füze savunma sistemine kadar birçok konuda değerlendirmeler var.

iran: Sinirlioğlu Ankara'nın resmi tavrını yinelerken askeri operasyonun Türkiye'ye zarar vereceğini, yaptırımların ise iran halkının kenetlenmesine yol açarak muhalefete zarar vereceğini söyledi. Sinirlioğlu bölge ülkelerinin iran'ı bir tehdit olarak gördüğünü belirterek, "Şam'da bile alarm zilleri çalıyor" dedi.

Ermenistan: Sinirlioğlu protokollerin onay süreciyle Minsk süreci arasında eşzamanlılık istedi. Kongre'nin "soykırım" tasarısını kabulünün onay sürecindeki hesapları çıkmaza sokacağını söyleyen Sinirlioğlu, "Aliyev'in kabul edeceği bir şey olursa biz de ilerleyebiliriz" dedi. Sinirlioğlu, gaz anlaşmasıyla ilgili olarak da "Bize güvenmiyor" dedi.
inanılmaz belgeleri açıklamaya başladığı andan itibaren tarafımdan takip edilen site.
http://www.hurriyet.com.t...unya/16399609.asp?gid=373