bugün

eylem olanı için; (bkz: tıkanmak)
(bkz: metastaz)
chuck palahniuk'un choke adlı kitabının türkçe'ye çevrilirken aldığı isim.
(bkz: choke)
sıradışı ve gayet samimi bir kurguya sahip sürükleyici bir 'loser' hikayesi arz eden 'yeraltı' işi kitap; filmi çekildi. 26 eylül'de abd'de gösterime girecek filmin 'trailerı' kitabı okuyanlar için pek bir hafif ve popüler kalıyor...
http://www.foxsearchlight.com/choke/
"eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin." gibi kışkırtıcı bir cümleyle başlayan ve böyle yarım sayfa kadar devam eden, chuck palahniuk kitabı. insan bu tür cümlelerle dolu bir paragrafı okuyunca "dur bakim dur... dur... dur" deyip onbinlerce(!) kitabının bulunduğu kütaphane(!)sine(yani gıçı gırık bi kitaplık bu anca demek) çok bilmiş bir edayla koşabiliyor. sırf "bingooo!" diyebilmek için yaratıyor da olabilir bu teatral havayı. olayı akışına bırakırsak, koşmaya başlarken akıldan geçen şu tabi; bu cümleleri paragraf halinde hatırlıyorum (paragraf halinde hatırlamak! ahey ahey ahey) sanki hakan günday ın bir kitabında. işte bu. ağız sularını akıtarak önsöz, mönsöz falan filan karıştırırken, error error aradığınız tıpatıplığa rastlanamadı. biri yanağınızdan makas alır da hani bide göz kırpar, sonra siz hiçbir şey diyemeden o arkasını dönüp çoktan kapıdan çıkıp gitmiş olur, durumunuz o şekil. kitabın başına döndüğünüz de kitap dile gelir de adanalı dilber şivesiyle size şöyle der, "noldu dıkhandın mı?"... ama yok sankii sankii, dejavu gibi sanki. sanki bi jennetten kovulan entrisi bu hissi vermiş olabilir mi?...hatırlıyorum işte bi yerden banane lan.

işte kitaptan bir paragraf çok umurunuzdaysa, yalnızca bir paragraf. konusu anlaşılıp sürprizi bozulmasın diye(!);

"gerçek dışı şeyler gerçeklerden daha güçlüdür. çünkü hiçbir şey sizin hayalinizdeki kadar mükemmel olamaz. çünkü sadece elle tutulamayan fikirler, mefhumlar, inanışlar ve fanteziler kalır. taşlar ufalanır. ağaçlar çürür. insanlar da maalesef ölürler."
tıkanmayın, dostça kalın.
Kitabı, kesinlikle film uyarlamasından daha iyi olan Palahniuk eseri.

kitabın son sayfalarından:

"Hayatımızın geri kalanını, dünyanın bize kim olduğumuzu söylemesine izin vererek geçirebiliriz. Akıllı veya deli. Aziz veya seks bağımlısı. Kahraman veya kurban. Tarihe bırakırız, iyi mi yoksa kötü mü olduğumuzu söylemesini.

Geçmişimizin geleceğimizi belirlemesine izin verebiliriz.
Ya da kendi adımıza karar verebiliriz.

Onca koşuşturmadan sonraa, vardığımız nokta gecenin köründe, bir hiçliğin ortası.
Ve belki de bilmek önemli değildir.

Şu anda durduğumuz yere, karanlıktaki yıkıntıların arasına kurmaya çalıştığımız şey herhangi bir şey olabilir."
Chuck Palahniuk'un dövüş klubünden sonra beni benden alan ikinci eseridir.Filmi kitaptaki etkiyi bırakmaz.Sam Rockwell'in müthiş performansı için izlemeye değecek bir film denebilir.
chuck palahniuk un, sonunda yine * "hass...tir" dedirten olağanüstü kitabı.
--spoiler--
otuz yaşına geldiğinde en büyük düşmanın senden başkası değildir.
--spoiler--
--spoiler--
insanlar dünyanın güvenli ve düzenli bir yer olması için yıllarca çalışırlardı. ama hiç kimse bunun ne kadar sıkıcı olabileceğinin farkında değildi. bütün dünyanın parsellendiğini, hız limitleri konduğunu, bölümlere ayrıldığını, vergilendirildiğini ve düzenlendiğini; bütün insanların sınavlardan geçirildiğini, fişlendiğini, nerede oturduğunun , ne yaptığının kaydının tutulduğunu düşünün. hiç kimseye macera yaşayacak bir alan kalmazdı, satın alınabilirler hariç. lunaparka gitmek gibi. film izlemek gibi. ama bunlar yine de sahte heyecanlardı. dinazorların çocukları yemeyeceğini bilirsiniz. büyük bir sahte afetin olma şansı bile oy çoğunluğuyla ortadan kaldırıldı. gerçek afet veya risk ihtimali olmadığından, gerçek kurtuluş şansı da ortadan kalkmış oldu. gerçek mutluluk yok. gerçek heyecan yok. eğlence, keşif, buluş yok.
bizi koruyan kanunlar aslında bizi can sıkıntısına mahkum etmekten başka bir işe yaramazlar.
gerçek karmaşaya ulaşamadığımız sürece, asla gerçekten huzurlu olamayacağız.
herşey berbat bir hal almadığı sürece, yoluna da girmeyecek.
--spoiler--

--spoiler--
zayıfmış gibi yaparak, güç kazanırsınız. kendinizi güçsüz göstererek diğer insanların kendilerini güçlü hissetmesini sağlayabilirsiniz.insanların sizi kurtarmasına izin vererek aslında siz onları kurtarırsınız.
tek yapmanız geren nazik ve minnettar davranmaktır. bu yüzden ezilen taraf olmaya devam edin.
insanların üstünlük taslayabilecekleri birine ihtiyaçları vardır. bu yüzden fakir kalın.
--spoiler--

--spoiler--
sahip olacağın her şey, bir gün kaybedeceğin şeylerden sadece biridir.
--spoiler--

edit: copy paste değildir. el emeği.
çok iyi kitap.
yön veren kitaplardan.

--spoiler--
işte bu noktada, sanki gerçek insanların izlediği bir pembe dizideki insanlar tarafından izlenen bir başka pembe dizideki insanların izlediği bir pembe dizide oynuyormuşum hissine kapılıyorum.
--spoiler--

(bkz: chuck panahniuk)
sevgili; chuck palahniuk' un eseridir.

"ben ihtiyaç duyulmak istiyorum. benim birisinin hayatında vazgeçilmez olmaya ihtiyacım var. bütün boş vaktimi, egomu ve dikkatimi yiyip bitiricek birine ihtiyacım var. bana bağımlı biri. karşılıklı bağımlılık."
siyahgiyenadam kritiği için:

http://www.soykudergi.com.../tikanma-chuck-palahniuk/
--spoiler--
işte bu noktada sanki bir yerlerde gerçek insanların izlediği bir pembe dizideki insanlar tarafından izlenen başka bir pembe dizideki insanların izlediği bir pembe dizide oynuyormuşum gibi bir hisse kapılırım.
--spoiler--
--spoiler--
Tanınmış bir elektrikli süpürge üreticisi, 1950'lerde süpürgenin dizaynını biraz geliştirmeye çalışmıştı.Süpürge hortumunun ucundan iki üç santim içeriye jilet gibi keskin bıçakları olan bir döner pervane yerleştirilmişti. içeri emilen hava bıçağı döndürecek, bıçak da hortumu tıkayabilecek kumaş tiftiği, ip veya hayvan kıllarını ince ince kıyacaktı.
En azından böyle olması planlanmıştı.
Fakat olay, penisi parçalanmış bir sürü herifin hastanelerin acil servisine koşmasıyla sonuçlanmıştı.
En azından anlatılan hikayeler böyle.
Hani şu, sevimli ev hanımına sürpriz yaş günü partisi yapmak için bir evin odasına gizlenen bütün arkadaşlarının ve ailesinin "Mutlu Yıllar Sana!" diye bağırarak ortaya çıktığında, evin hanımını koltuğa yayılmış, evin köpeğine bacakları arasından fıstık ezmesi yalatırken yakaladığı kent efsanesini bilirsiniz...
işte o kadın hayal ürünü filan değil, gerçek.
Araba kullanan erkeklere oral seks yapan efsanevi kadının, bir seferinde arabanın kontrolünü kaybedince bütün gücüyle frene basan adamın şeyini ısırarak kopardığı hikayeyi de bilirsiniz. işte ben o ikiliyi tanıyorum.
Bütün o kadın ve erkekler orada.
Bütün hastanelerin acil servislerinde elmas uçlu matkap bulundurulmasının sebebi bu tür insanlardır. Amaç şampanya ve soda şişelerinin kalın altlarına delik açarak basıncı kaldırmaktır.
Bunlar, gecenin bir vakti yalpalaya yalpalaya hastaneye gelen ve tökezleyerek bir kabağın, ampulün, Barbie bebeğin, bilardo toplarının veya can havliyle kıpraşan bir sürüngenin üstüne düştüklerini söyleyen insanlardır.
Ayrıca bakınız: Bilardo sopası.
Ayrıca bakınız: Oyuncak ayı.
Duşta kayıp kaygan bir şampuan şişesinin tam üstüne düşmüşlerdir. Kendilerine tanımadıkları birileri saldırır her zaman ve bir mum, beysbol topu, katı pişmiş yumurta, el feneri veya tornavidayla tecavüz eder ve şimdi bu şeylerin bedenlerinden çıkarılması gerekmektedir. Jakuzilerinin su giriş borusuna penisi sıkışan adamlarla doludur burası.
--spoiler--

gibi bir pasaj bulunduran kitap. hem de ilk bölümlerinden birinde. gerçekten sarıyor. gece uyku tutmayınca 4 saatte bitirdim sanırım.

--spoiler--
kadın tüylerini traşlamış. bronzlaşmış ve vücudunu öyle pürüzsüz bir şekilde yağlamış ki, bir kadından çok kredi kartınızı geçirebileceğiniz başka bir yere benziyor.
--spoiler--

--spoiler--
ortalık öyle dağınık ki, mısır hiyerogliflerindeki figürler gibi yan yan yürümek gerekiyor.
--spoiler--
tıkanma; boğaza bir düğüm kilitlenir. yediğin, içtiğinle alakası yoktur, görünmezdir. gelir gelir, boğazına kilitlenir. bir mahkûm gibi, özgürlüğünü bekler.
otobüste okumaya korktuğum kitaptır birileri ne yazdığını biliyordur diye korkarım.*.
beş para etmez palahniuk kitabı.
palahniuk'un başyapıtı.
chuck palahniuk’un en önemli ve göze çarpan özelliği hiç şüphesiz popüler kültürü iyi yorumlaması. yazar diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da aslında hepimizin yaşadığı ama günlük gereksinimlerin gölgesinde kalan, gözümüzün baktığı ama göremediği tüm ayrıntılara değinmiş. ayrıca hemen hemen tüm kitaplarında yer verdiği ansiklopedik bilgilerden bu kitapta da çokça var.
palahniuk tarzıdır, yine kara mizah, ayarsız eleştirinin dibini görürsünüz.
ha ama en iyi kitabı mıdır? bence hayır.
ama iyidir.
dil kursundaki ingilizce öğretmeni kadının, önümde görünce nasıl bir kitapmış bakayım diyerek eline alıp sayfaları karıştırmaya başlamasıyla, hocam bayanlara göre bir kitap olmayabilir hiç ellemeyin desem mi demesem mi diye düşündürten kitap.
bi dövüş kulübü değildir.
chuck reyizin hangi psikolojiyle, neleri düşünerek yazdığını fazlasıyla merak ettiğim kitap.
güncel Önemli Başlıklar