bugün

entry'ler (1944)

gülbağ

semtimdir. zenciler konusu yüzde yüz doğrudur. elinizi attığınız yerden zenci fışkırır. bu semtin bakkal sistemi pek güzeldir. bildiğin, pencereden poşet sallarsınız ve siparişlerinizi poşetin içinde bulursunuz. dillere destan yokuşları vardır, epey de yorucudur ayrı bir konu. ama şuan idare ediyor muyuz ediyoruz. ayrıca, yedi yirmidört canlı diyebiliriz buraya. manavı, kasabı, çilingiri, şoku, bimi, tesisatçısı, spotçusu elinizin altında. ulaşımı zaten oldukça kolay. so far so good.

annelerin balkonu kırdırıp odayı büyütme isteği

bazı annelere ters olan istektir. nitekim benim annem tüm evdeki balkonları küçülttürüp içeri aldırmıştır.

ibrahim öksüz

katil, faşist ve artık korku saçan halk cephesi ile hdp'nin arasındaki stand kavgasından kaynaklanan tartışma; polisin de olaya biber gazı ve tomasıyla dahil olmasıyla Gazi mahallesinde 16 yaşında bir can daha aldı. ibrahim öksüz de o candır.
daha berkinim canım varken, ibrahim arasımız varken onların acıları dinmemişken şimdi buna nasıl katlanalım. günlerdir boku bokuna olayları körükleyen lanet cephenin kadına dayaktan, küfürden; faşistliğinden, stand devirmesinden sonraki icraatı bu olacakmış demek. binlerce kere yazık. binlerce kere size de yazık. nasıl bir duyarsızlaşmaktır sizinki, bu çocukların öldürüldüğü ülkede ?
alıntı:

istanbul'da, HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın seçim standına Halk Cephesi üyelerinin saldırmasıyla başlayan gerginlik bu gece silahlı çatışmaya dönüştü. Gazi Mahallesi'nde, iki grup arasında çıkan çatışmada, çalıştığı tekstil atölyesinden evine giden tekstil işçisi ibrahim Öksüz, vücuduna isabet eden kurşunlarla hayatını kaybetti.

HDP, Kağıthane Nurtepe'de, önceki gün Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş için seçim standı açtı. Halk Cephesi üyeleri standa giderek, bölgede hiç bir partinin seçim standı açamayacağını bildirdi. Standı kaldırmaları istendi. HDP'liler bu talebi kabul etmedi. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Her iki taraftan yaralananlar oldu. Buradaki kavga Sarıgazi ve Gazi Mahallesi'ne sıçradı.

iŞiNDEN EViNE GiDiYORDU

Bu akşam saatlerinde, HDP ve Halk Cephesi üyeleri arasında Gazi Mahallesi'nde kavga tekrar alevlendi. Polisin TOMA ve gaz bombalarıyla müdahale ettiği olay, silahlı çatışmaya dönüştü. Molotof kokteyllerinin de kullanıldığı olaylarda, çıkan silahlı çatışmada, iki ateş arasında kalan 16 yaşındaki tekstil işçisi ibrahim Öksüz, vücuduna isabet eden kurşunlarla hayatını kaybetti. Öksüz'ün çalıştığı tekstil atölyesinden çıkarak evine gitmek istediği sırada iki ateş arasında kaldığı belirlendi. Çatışmada olaya müdahale eden polis araçlarına da mermilerin isabet etti. Öksüz'ün cesedinin hastane morgundan otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na götürüleceği belirtildi.

12 HALK CEPHELi GÖZALTINDA

istanbul Emniyeti, önceki gün Nurtepe'deki olaylara karışan 12 Halk Cephesi üyesini gözaltına alırken, yapılan aramalarda 2 tabanca ele geçti. istihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, olaylara karışan iki grup üyelerini belirlemek için çalışmalarını sürdürüyor.

kaynak: hürriyet

yazarların lise yıllarındaki saçmalıkları

namı diyar, antalya kaleiçinde geçti lise hayatım. bir ton aptallıkla, saçma sapan davranışlarla ve bilimum piçliklerle. ama en maddi açıdan zarar vereni (başkasına) şuydu sanırım: rent a car tabelası çalmak.

arkadaşlar evet rent a car tabelası çalmak. nedeni de yok. 3 hatun yan yana yürürken, bir baktım rent a car tabelası bana bakıyor. tabelanın ait olduğu yerin en üst katında bir adam biriyle telefonda konuşuyor. sök gitsin lan dedim, içimdeki anarşist o zamanlardan beri varmış herhalde. tabelayı onu duvarda tutan dört çividen zorla ayırdıktan sonra, arkadaşlarımın ve sahip bey adamın aynı anda 'napıyosun sen, napıyosun' naraları eşliğinde sokakta yokuş aşağı koşmaya başladım. arkadaşlarım arkamda. bir de telefonu düşürmüşüm. koşup hemen geri aldım, adam aşağı inesiye toz olup uçmuştuk. yaş 15 mantığı bir de o tabelayla fotoğraf çekinmiştim. hayır bir amacı olsaydı keşke amına koyim. adama bir ton zarar vermiş oldum başka bir bok olmadı.

sözlükteki güzel kızlar

(bkz: sözlükteki)

şule öncü

1970 doğumlu, boğaziçi üniversitesi psikoloji mezunu bir garip kadın yazardır efendim. currently, okumakta olduğum kitap onun kitabıdır. ismi de, gertrude 2'ye nasıl bölündü ? dür. gertrude'nin iç dünyasını, karakter çalkanlanmalarını belki biraz bilinç akışı tekniği kullanarak anlatmaktadır. daha önce hiçbir türk yazarda görmediğim bir yazış şekli, biçimi, taktiği uyguluyor. etkilendiği şahıslar muhakkak vardır lakin bir kaç kitabını daha okumadan bir şey diyemeceğim. sadece soy ismi gibi öncü, yenilikçi ve yaratıcı olduğu kesin !

(bkz: gertrude 2 ye nasıl bölündü)

10 günde 5 kilo almak

somutlaştıracak olursak, bir insanın 10 günde bu kiloyu alması için boy ve kilo cetveline göre 2,5 - 3 yaşlarında ortalama bir çocuğu yemiş olması gerekir arkadaşlar. başka bir şey demeyeceğim.

yazarların hakkında bilgi verebileceği üniversite

boğaziçi üniversitesidir millet. her soruya açığım, bekleriz !

kadınların salak olduğunu düşünme sebepleri

bir kadının salak olduğunu düşünme sebepleri yoktur. bir insanın salak olduğunu düşünme sebepleri vardır, herhangi bir insanın. kimliğine, cinsiyetine, ırkına ve hatta dinine bakmadan bir insanın salak olduğunu düşünmeyi anlayabilirim. velhasıl herkesin salak olduğunu düşündüğü insanlar vardır. ama 'kadınların' kelimesi şeklinde, kadınların küçük bir kısmını ifade ettiğini söylese de, genelleme yapmak nasıl bir zekasızlık örneğidir.

şöyle ki, erkeklerin cinselliğe düşkün olduğu algısı yıllardır toplumda kabul görmüştür. bir erkeğin, bir kadını aldatmasını yahut bir erkeğin bir kadına cinsel olarak yaklaşmasını bu kadar normal kabullenmişken, bir kadının bir erkeğe cinsel olarak yaklaşmasını 'salaklık' olarak nitelendirmek nedir yahu !

bir kadının, cinsel olarak arzu duyulan bir insan olduğunu bilmesi ve bundan mutlu olması nasıl bu kadar sığ bir bakış açısı ile, kötü karşılanabilir ! çatır çutur sevişen, sevişmeyi erkekler kadar insanlar kadar (!)seven kadınların olması gerçeği, seni niye bu kadar rahatsız etti kuzum ? 'erkekler kadınların bacak aralarını düşünüyor sadeceeeeeee, kadınlar da bunu seviyoooor' kusura bakmayasın dostum ama senin de sadece bacak aranı düşünen kadınlar var. bir insanın bir insana sadece cinsel olarak yaklaşmasını, 'aşağılayıcı, bok gibi' olarak görmeyi bırakın. arkadaşım, isteyen istediğine istediği gibi yaklaşır. geri kalanlara da eleştirmek değil, bok yemek düşer, çok afedersin !

kendi elleriyle istanbulda takas pazarı hazırlayan, kıyafet takası düzenleyen, kapitalizmin deliler gibi karşısında olan kadın arkadaşlarım var benim. kapitalizm endeksli kadınlar, kadınlar alışveriş manyağı, kadınlar şöyle böyle. yahu, erkeklerin çılgınlar gibi dahil olduğu, futbol ve araba sektörü gibi iki kocaman sektör var ya ! sen her gün futbol konuşurken, bahisler oynarken, maça giderken ve bu çirkin endüstriye deliler gibi katkıda bulunurken; son model arabalara, telefonlara ve teknolojik aletlere olan düşkünlüğünle araba markalarını,teknosa'yı ve bilimum teknoloji mağazalarını alt üst ederken kapitalist olmuyor musun ey çok bilmiş adam ?!

peki ya bunların sadece 'insanlık'la alakalı olduğunu bilmemeniz baylar ? dedikodu yapan, kıskançlık yapan, yakın arkadaşının sevgilisine göz koyan adamlar yok mu be bu dünyada ? yok diyeceksen, sen dünyayı tanımamışsındır dostum. sen hala olaya 'kadınlar şöyle, erkekler böyle' diye bakıyorsan sen bu dünyada hiçbir şey öğrenmemişsin dostum.

yazık yazık.

ispanya iç savaşı

almanya faşizminin, rusya'ya sıçrayacağı korkusuyla ispanyada sosyalist bir düzenli ordu kurmak isteyen stalin'in anarşistleri ve troçkistleri yasa dışı ilan etmesi nedeniyle kaybedilmiş bir iç savaştır. ispanya solu'nun kanayan yarasıdır belki de. ellerden uçup giden bir fırsattır. franco ve faşist köpekleri, stalin sayesinde savaşı kazanmıştır. geriye kalan; cumhuriyetçilerin, anarşistlerin ve marksistlerin kısa bir süre de olsa enternasyonel bir yaşam kurabilmiş olduğu avuntusudur.

(bkz: no pasaran)
(bkz: a las barricadas)
(bkz: ay carmela)

sevilen şiirin en vurucu cümlesi

'' ben senden önce ölmek isterim..''

anita tijoux

1977 sarkisiyla kendisine asik etmis hatun kisi. Latin amerika da oldukca une sahipmis. Breaking bad'le girdi hayatima iyi ki de girdi. Ispanyolca hip hop yapmis yahu daha ne olsun !

kadın erkek eşitliği

Ataerkil ortadogu toplumlarini gec; avrupada, amerika gibi toplum tarafindan gelismis olarak gorulen ulkelerde dahi yoktur. Kadinlarin haklarinin kisitlanmasi, toplumlarda ikinci plana atilmalari evrensel bir sorundur.

öss birincisinin hep türkiye den çıkması

Turkiyenin ne kadar ilerlemis bir ulke oldugunun gostergesidir. Hepimizce malum, öss dunyanin en prestijli universiteye gecis sinavidir. Öss birincisinin turkiyeden cikmasi ulkemizin gun gectikce ekonomik, sosyal ve egitimsel anlamda gelistiginin gostergesidir.

Tesekkurler turkiyem....tesekkurler basbakanim...

altı kişilik yurt odası

Bilhassa bogazici universitesi kuzey kampuste mevcuttur efendim. Daire tipi bir yurt odasi, iki oda var dairede. Odalarda altisar kisi kaliyor. Dairede oniki. Cilginlik bu allahsizlik vallahi. Eve cikmayi farz kilar cinsten.

rosa nippel

çoğunlukla almanca, bazı bazı ingilizce deneysel müzikler yapan grup.
bu grubun bileşenleri çok sağlam arkadaşlar, tecrübeyle sabittir. bu grubun bileşenleri çok yetenekli. araya soktukları oryantalist ezgiler, ritimler, ve hatta kendilerine ait olan seks sesleri. yürür gider umarım lan !

stevie nicks

american horror story coven ile tanıdığımız, baş tacı yaptığımız hatun kişidir. dizide, kendi karakteriyle 'bir cadıyı' oynamıştır ve bunu hayatının en çılgın deneyimi olarak nitelendirmiştir. kind of woman diye bir şarkısı vardır ki tadından yenmez.

kanal d nin kabataş görüntülerini yayınlaması

(bkz: çok cahilsin keşke götüne tayyip girse)
(bkz: sen de rahatla ben de kardeşim)

kafa siken reklamlar

ekranda belirdikleri an kanepeden fırlayıp televizyona baltayla girişme isteği uyandırırlar.
(bkz: beyaz tül bembeyaz tül)

eşcinsellik hastalıktır

eşcinselliğin de 'solak olmak' kadar doğal, genlerle aktarılan, bunun bir tercih ya da hastalık olmadığını algılayamayan insan söylemidir. solaklar toplumumuzda ne kadar az değil mi -ki eşcinsel insanların sayısı solaklardan fazla- ? o zaman solak olmak hastalıktır diyelim. bu kulağa ne kadar saçma geliyor ise bu cümle de bir o kadar saçmadır.
bu bir hastalık ya da 'tercih' olsaydı, tek yumurta ikizlerinin ikisi de eşcinsel olmazdı değil mi ? biri tercih ederdi yahut biri hasta olurdu. yahu azıcık okuyun, azıcık kendinizi eşcinsellerin, trans ve inter bireylerin yerine koyun. onlara bu ötekileştirmeyi yaşatmaya hakkımız olmadığını ne zaman anlayacaksınız ? içim acıyor şöyle yazıları görünce, onlar için üzülüyorum. hayvanlarda da var yahu bu, hayvanlar birbirlerini ötekileştiriyorlar mı ? ya da eşcinsel hayvanı olan insanlar onları tedavi mi ettiriyor ? hayvanlara saygımı her geçen gün daha da arttırdığınız için teşekkür ederim gerçekten.