bugün

türk sinemasında son dönemde yapılan iyi filmlerin sinemaseverleri memnun etmesidir.

inşallah mehmet ali erbil'in filmleri veya çılgın dersane vesaire gibi saçma sapan filmler yapılıp sinemaseverler sinema salonlarından uzaklaştırılmaz.
(bkz: bir tahmin hakkın daha var)
sadece belli-başlı yönetmenler tarafından yapılan filmlerin güzel olması nedeni ile söylenebilecek cümledir efendim. yokasa gene arada cıvıkça-saçmaca işlerde vardır. yok hadi karakterlere acımıyorum böyle filmlere yapılan masraflara değmez. gidin parayı dar-ül aceze'ye falan bağışlayın. o kamerada kiminse verin artık ulen.
bu sezon tam 70 filmin gösterime girecek olması bunun göstergesidir.
vizyona giren filmler takip edildiğinde göze çarpan gerçektir. arada çıkan cıvık filmler görmezden gelinmeli ve tüm ülkelerde böyle sçamalıkların varolduğu unutulmamalı.
genc nufusun fazla olmasi ve universite gencliginin sinema aliskanligi edinmesi sebebi ile gelismistir. kimse recep ivedik in en cok izlenen film oldugu bir ulkede sinema gelisti demesin. tamamen tuketim endeksli artmistir. sinema oyuncusu diyebilecegimiz 5 kisi yok su ulkede. yesilcami dusunun anlarsiniz.
yabancı filmlerin alt yazılı oynatılması sebeplerinden biridir.
(bkz: bsg)
hala ezici bir çoğunluğunun ya köşeyi dönmek için, ya da bir felsefeyi yanlış anlayarak yapılan deneyselimsi filmlerden oluşmasına rağmen doğru olan şeydir.
nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz, reha erdem, özcan alper, semih kaplanoğlu gibi birçok yönetmenin varlığı sayesinde gerçek olan durum
asıl yükseliş 2015 sonrası gerçekleşecektir. görsel medyanın yetiştirdiği gençlerimiz bu kültüre en iyi şekilde katkıda bulunacaklardır. sinemayı sadece tv'de izleyen nesil gidiyor yerine bütün klasikleri izlemiş 500gb'lık film arşivi olan yönetmen adayları geliyor. g.s.a dedi dersiniz. sadece 6 sene sonra oscar'a bile aday filmlerimiz olacak.
doğru sayılabilecek bir önermedir. türk sineması çok fazla film çıkarmaya başladı ve bunlar türkiyede yabancı filmlerden daha fazla izleniyorlar. bunun nedeninin filmlerin kalitesi değil de seyirci kalitesizliği olması üzücü bir durum. çok fazla film çekiliyor ama yüzde doksanı ticari ve süperkalitesiz filmler. ama bu kadar çok film çekilince aralarından çok iyi filmler de çıkıyor mecburen. en azından eskisine göre daha çok iyi film yapıyoruz bu kesin.
son yıllarda gerek avrupa'nın 3 büyük festivalinden*** gerekse diğer önemli festivallerden ödülle dönülmesi duvarların alçaldığını değil seviyenin yükseldiğini gösterir.
(bkz: uzak)
(bkz: iklimler)
(bkz: üç maymun)
(bkz: sonbahar)
(bkz: beş vakit)
(bkz: pandora nın kutusu)
(bkz: yumurta)
(bkz: daha gider bu)
bir bakıma en başta nuri bilge ceylan a teşekkür etmeyi gerektiren olay.
babam ve oğlum .
Şaşırtıcı hadiseler..

Bkz: Geç olsun güç olmasın..
vizyonda kaliteli türk filmlerinin çoğalmasına neden olan durumdur.
bir çok türk filminin yaklaşık olarak aynı zamandan gösterime girmesinden esinlenerek söylenen önermedir. doğruluğu ise uluslar arası film festivallerinde olup olmadıklarında belli olacaktır.
(bkz: türk olduğunu belli etmenin yolları)
ideolojisi müslümanları aşagılamak olan göt oglanlarının piyasadan çekilmesi ile sinema, ayagındaki prangaları bırakmıştır, ne deve ne kuş oldugu belli olmayan kabare geyşaları ile bi bok olacagı yoktu zaten, mason tipler oldukları ise bugün ortaya çıktı.
talep filimleri yapılmaya devam edildikçe çok da geçerli olmayacak olan durumdur.

evet efendim sinema talebe göre yapılmakta bu ülkede.

her yerde duyuluyor recep ivedik filmi sanatsal bir değer taşımıyor ama gişe rekorları kırıyor diye. e gitme kardeşim. tamam çok güldürüyor kabul. ben de gittim kabul. ama anlık bir eğlence dışında bir işe yaramamakta. sinemadan çıktıktan sonra size birşey katmamakta. sadece arkadaş arasında espri yaparken filmden replik kullanırsın en fazla. aa evet. evet tabi başka ne kattı sana?

bunu söyleyen adama derler ki madem sevmiyorsun eleştiriyorsun sen niye gidiyorsun. neden gitmeyeyim? anlık gülmek istiyorum gidiyorum. çok severek mi gidiyorum hayır.

yakında cem yılmaz'ın filmi gelecek ona da gideceğim. o bana birşey kazandıracak mı? sanmıyorum.

yılmaz erdoğan'ın filmine gittim geçenlerde. birşeyler kazandırdı mı? belki.

demek istediğim şu: bu ülkede arz talep filmleri yapılmaya devam edilecek. yapılsın. tamam. ama sadece bu doğrultudaki kafaya sahip bireyler oldukça yükselişe falan geçemez bu sinema. yapılsın bu filmler. ama orda kalsın. günlerce tartışılmasın. her çıktığında bu tarz filmler "vay efendim neden yapıldı gene bu film?" sen konuşma sen milletin gözüne sokma ki yapılmasın. nasıl olsa unutulacak bir yerden sonra.

kaç sene oldu hababam sınıfı çekileli. hala izlenmekte..

kaç sene oldu arz talep filmleri çekileli.. hala izlensin diye göze sokulmakta..

fark burda. biri izlenilir biri izletilir.

izlenilen filimler görmek istiyoruz efendim.
indie yada sanat filmi dediğimiz filmlerin bir nebze de olsa finansmanının boktan gişe filmleriyle sağlandığı düşünülürse recep ivedik vs.gibi filmlerin de varlığı gerekmekte ülke sinemamızın güçlenmesi için.

evet anaakım* sinemada entellektüel açıdan bir yükseliş yada ilerleme yok ama arthouse yada indie denilebilecek sinema örnekleri gün geçtikçe fazlalaşıyor, author yönetmenler yetişiyor. bunlar bana göre yükselişin işaretleri.
bu güzel ve yalnız ülkede adam gibi yönetmenlerin ve yapımcıların yetişmesiyle beraber gerçekleşmiş hadisedir.
bir ütopyadır. yok böyle bir önermedir. kalite ile kantiteyi bir birine karıştırmamak lazımdır. çok sayıda film çekerek yükselişe geçiş, anca çekilen filmlerin kutularını üstüste koyduğunda göze görünen manzaradır.
nefes filmi ile gerçekleşen yükseliştir.