bugün

2006 yapımı bir reha erdem filmi. başrollerinde taner birsel, bülent emin yarar, tilbe saran sevinç erbulak ve cüneyt türel yeralmaktadır. 25. uluslararası istanbul film festivalinde en iyi yerli film ödülünü kapıp götürmüştür.
kaç para kaç ve korkuyorum anne gibi filmleriyle uluslararası festivallerde yarışmış ve bir çok ödül almış reha erdem, beş vakit'in dünya prömiyerini 25. uluslararası istanbul film festivali'nde yaptı. fipresci ve en iyi türk filmi ödüllerinin yanında, adana altın koza film festivali'nde de en iyi film dahil pek çok ödülün sahibi oldu. yarın vizyona girecek olan filmi merakla bekliyoruz..
günde kılınması gereken namaz miktarı.
namaza 3 minik çocuğun gözleriyle bakan tatlı film.
3 vakti yemek yemek için kafidir...
sadece görüntülerin muhteşemliği için bile izlemeye değer bir film ama aslında içeriğinin de görüntülerden pek bi eksiği yok. köyde yaşayan 3 çocuğun bildik çocukça hayatlarında yaşadıkları, hissettikleri üzerine yoğunlaşılmış. ancak çok fazla diyalog yok içinde biraz az laf çok görüntü niteliğinde gibi sanki.
köye, aileye sıkışmışlığın duygusu 3 çocuğun gözünden verilmeye çalışılırken, tamamlayıcı olarak niye klasik müzik bu kadar ön plana çıkarılmıştır bir türlü anlamadığım filmdir. hatta bi ara film müziğe fon olmuştur.
yürüyen insanlar da sürekli ense kökünden görüntülenmiştir. bir mesaj vardı kesin ama yine anlayamamışım belli ki..
5 vakte bölünerek, adım adım işlenen film; gece, akşam, öğle, öğleden sonra ve sabah şeklinde gitmektedir. öğleden sonra, öğle'den önce mi gelmektedir? bunu da almadı kalın kafam. anlayan varsa beri gelsin. son olarak; köy yerinde kadın öğretmen neden perdesiz, tülsüz evde amiyane tabirle dal tarrak yatıp kitap okumaktadır?
8 saat geçti filmin üzerinden ama hala tepemde abuk düşünce balonlarıyla dolaşıyorum. beğendim ama farkında değilim, bok atasım var sanırım.
(bkz: 5 vakit)
yapımcılığını atlantik film ömer atay yapmıştır.
"günde 5 kez" anlamına gelir.
sakin bir zihinle izlenilmesi tavsiye edilen başarılı bir film.görüntülerdeki eşsizlik ve günümüz insanın en çok özlemini çektiği doğallık sizi biran herşeyden uzaklaştırıyor.özellikle yağmur sahnesinde arınmışlığı,sadeliği hissetme isteği bu filmde başarıyla uyandırılmıştır.o nasıl bir huzurdur veletlerdeki..
sürrealizmin sınırlarının zorlandığı filmlerin pakladığı,basitliğin,aleladeliğin içinde verilmek istenen o tarifsiz duyguyu alamayanların yorum yapmaması gereken filmdir. ömer,yakup ve yıldız. kocaman yürekleri illaki kocaman cüsselerde aramamak gerektiğinin görsel ispatıdır. hemen hemen herkesin -ulan ben de hissetmiştim bunu- diyebileceği en az bir duyguyu ihtiva eden, gerçek bir film.nitekim ömer pencereyi açtı;ben üşüdüm. yıldız'ın ayağı kaydı; ben düştüm ve düşürdüm o bebeği. yakup'un imkansızı benim içimi acıttı.lakin üçünün dağda, kayaların üzerinde bir uzanışı var ki,değmeyin huzuruma.sevdim ulan sizi.
(bkz: önce)
(bkz: sonra)
(bkz: şimdi)
(bkz: hep)
(bkz: hiçbir zaman)
soundtrack'leriyle de kalitesini ortaya koyan, izlendikten sonraki gün çocuk oyuncularını ve bülent emin yarar' ı ve de reha erdem' i 5 vakit takdir ettiren başarılı yapım.
sinemamızda kendine has bir üsluba sahip olan nadir yönetmenlerden biri olan reha erdem' in yine diğer filmerinde olduğu gibi bol bol simgelere ve metaforlara yaslanan ve yine diğer filmlerindeki eşsiz görselliği yakalayıp en üst noktaya çıkaran son dönem türk sinemasının yüz akı filmlerinden.

sırf pürüzsüz birer manzara fotoğrafını andıran film kareleri için bile izlenmesi gereken bir yapıt.
bu hususta reha erdemin bütün filmlerinde birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni florent henry'i de kutlamak gerekmektedir.

ve reha erdemin banko oyuncuları ali düşenkalkar ve bülent emin yarar bu filmde de boy gösteriyorlar.
islamın beş şartından namaz.
bir ara hiç sabah olmayacak sandığımız film. *
muhteşem görüntüler ve farklı uslup içeren oldukça duygusal bir filmdir. aradan çok uzun zaman geçmiştir fakat ancak idrak etmiş bulunmaktayımdır zira 5 vaktin geçmek bilmediği filmin finali çok ani gelmiştir. insanlar toplanırken noluyo ya demiş uzun uzun düşünmüşümdür, sonuçta güzel ve izlenmesi gereken bir film olduğuna karar vermişimdir.
reha erdem in yazıp yönettiği, ödül üstüne ödül alan ancak hiç bir şey anlaşılmayan türk filmi. tam anladım bir şeyler derken filmin "şlalank" diye bitmesi de cabası.
yönetmenin esas derdinin tasvir olduğu bal gibi de belli film. zaman ve mekanı öyle bir güzel sunmuş ki bize, güneşin doğuşu yahut batışı yahut filmde herhangi bir vakit insanı kendisine çekiyor ve orada olma isteğini köklüyor. işlenilen konu da ebeveynlerin evlatları üzerindeki adaletsiz sevgisi desek yeridir sanırım. içten ve güzel bir film, görüntü yönetmeni abiye selam ederim.
"insanın gecesi ile gündüzü arasındaki sıcaklık farkı ruhunun parçalanmasına neden olabilir.."
Yer yuvarlağının kendi etrafında dönmesinden meydana gelen zaman ayrımlarından sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı sürelerini gösteren bir deyim. Beş vakit deyimi, normal zaman ayrımlarını göstermekle beraber, dinî özellik taşır. Bu zaman ayrımlarının her birinde islâm dinine göre namaz kılınır. Namazlar da bu bölümlerin adları ile anılır: Sabah namazı, akşam namazı, ikindi namazı gibi.
çocukların dayak yemesinden içime fenalık geldiği filmdir. sürekli çocuklar bayılana kadar dövülüp samanlığa, dağa, taşa baygın vaziyette bırakılmışlardır. ben anlamadı vesselam.
sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı. eski insanların zamanı beş vakitte yaşama ve anlatma şekilleridir.
- yatsıdan sonra bi tıkırtı duydum bir de ne göreyim mutfağa kedi girmiş.
ya da,
- ikindiden sonra gel bize çay içelim.

gibi beş vakit zaman dilimleri ile anlatırlar anlatmak istediklerini..
imdb'den 490 oyla 7.6 almış filmdir.
uluslararası adı ise Times and Winds idir.