bugün

apolitik , düşünemeyen bir millet var etme amacıda taşımakla beraber kültürü de feci şekillerde yaralamaktadır . gerçekten bizim olmayan şeylerin bizimmiş gibi yutturulmaya başlanması , çağdaşlık adı altında yapılan iğrençlikler, bunların alalen ortalarda dönmesi aslında dikkat çekici ama dikkat çekilemeyen durumdur . malum koyun oluyoruz ya. bir de '' aa perşembe gelme canım benim dizim var '' diyen tipler var ki onlar ayrı kategorilerde incelenebilir.
(bkz: kurtlar vadisi)
(bkz: tek türkiye)
.
.
.
.
bu böyle gider.
"sen uyumak istedikten sonra uyutan çok olur." karşı çıkışını hak eden bir durumdur. kumanda diye bir alet var. hem de sana yön vermek için değil, senin o kutuya yön vermen için var. yok ben düşünme zahmetine girmem dersen de biri biter biri başlar.
(bkz: reyting savaşları)
uyarlama dizilerin ot gibi çoğalmasından kaynaklanan durumdur. kitap taş çatlasa 500 sayfa ama dizi 500 bölümden çok sürüyor. haliyle olayın boku çıkıyor.
melissa p.'nin unutulmaz eseri yatmadan önce 100 fırça darbesi yakında show tv'de. demedi deme.
uyutmanın ta ilk okuldan başladığı bir ülkede olagan bir şey,

(bkz: ali uyu)
uyu ali uyu,

bunların ilk fiş olarak basıldığında, a.b.d den marshall kültürel ve ekonomik yardımları altında ilk okullarımıza amerikan süt tozu dağıtılıyordu.

süt tozları sabahları çocuklara süt kıvamına getirilip içiriliyordu ki,
sonradan farkına varıldığında süt tozunun içindeki kimyasal karışımda beyni zayıflatan ve uyku veren etkin bir maddeye rastlanınca

eğitim sistemimizle paralel giden sütlü uyutmadan vaz geçilmiştir.

ama fişlerde "ali uyu" "uyu uyu yat" devam etmekte...
Ali hala uyumakta yani...

bu millet uyumaya ve uyutulmaya pek alışıktır.
Belkide öyle yaşamak istiyor, bilemem ama söz konusu sadece diziler olmamalı
"TV de ailelerin en büyük iç sırlarının ortaya konduğu programlar" hiiiç kaçırmazlar. içimizdeki dedikodu açlığı nı demek böyle bastırıyoruz."

bunlarla oyalanır olduk.

Medyanın derdi, izlenmek kitleleri kendine bağlamak ve kendine bağlanmış olan kitleyi düzenli aralıklarla kendi ideolojisine göre yönlendirmektir.

demekki millet olarak hadi bizi uyutun diye bir hal sergiliyoruz ki içimizdeki boşluğu birileri dolduruyor ha!

belkide unutmak istiyoruz, zamları, ekonomik çöküşü, düzelmeyen hayat standartlarımızı, bir araya gelmeyen iki yakamızı, dizilerle uyuyarak bir nevi sarhoş ediyoruz kendimizi.

yani milletimdir diye demiyorum. Biz uyumayı çok severiz. Uyutanları da baştacı ederiz.

Ne diyim ey milletim uyanık olun biraz...Ninni dinleyecek yaşı geçtiniz ddeğil mi?

Edit:
Anlayana yani;
(bkz: Kurtlar vadisi uyutan değil uyandıran dizidir). (-bu kişisel tercihim tabi-)
aşk-ı memnu buna örnektir. (bkz: aşk ı memnu yasaklansın kampanyası)
(bkz: sen uyursan herkes ölür)
yanlış bir kanıdır. yapılan ticarettir, satamadığı ürünü kimse piyasaya sürmez. yapımcılar izleyinin nabzına göre hareket eder. izleyip izleyip kimseye bok atmanın manası yok. evet sana bişey sunulucak ama bunun ne olacağına uzun vadede sen karar veriyorsun. bak eskiden sürekli jurili yarışma programları izliyordun her yer yarışma kaynıyordu. sonra sıkıldın, onlar da başka projeler sundu sana.
uyanık ol uyuma dedirten düşünce. diziler de sonuçta bir şekilde ekmek parası. ışıkçısından, oyuncusuna herkes ekmek yiyor. sen bunu ciddiye alıp bütün hayatını dizi üzerinden yaşarsan sorun sendedir. her şey çok normal bir diziler uyutuyor öyle mi?

o değilde bir açılım vardı ne oldu ona!
(bkz: beyaz zenci).
yalnızca türk milleti değil, tüm dünya halklarına böyle bir politika yürütülüyor. stv'deki tek türkiye gibi salak dizilerse kandırıp, enayi yerine koyuyor resmen insanları.
kırık testi denen cennette define haritası geyiğinden iyidirler.
türkiye bihter in ölümünü beklerken elazığ da 2 asker ve 1 sivil şehit oldu gerçeğiyle beyinleri sarsması gereken gerçek. en az 1 hafta gelemez kendilerine insanlar bihter in acısına, öte taraftan gerçek hayatta neler dönüyor neler...
Turk milletinin uyutuldugu olaylar:

- mac: bir erkek olarak gururla soyluyorum, turk halki, tipki italya'da mousolininin yaptigi gibi, masla uyutulmakta... Kardesim, orada 22 herif cikmis, mesin yuvarlagin pesinde kosturuyor, peki bu ihaleye nasil oluyor da milyar dolar verilebiliyor? Maclara bu degerini veren turk seyircisinden baska ne? Sen izlemesen, ben zaten izlemiyorum, 2+2 yi kafadan yapamayan bu kerizler, nasil para kazanacak? Sen neden uyuyorsun, neden hipnotize olmus gibi, salyalarin akarken mac izliyorsun, mac izlerken ne dusunuyorsun, ya da ne dusunemiyorsun?

- sacma sapan diziler: evet efendim, bu gune kadar bir adam akilli dizi cekilmedi su memlekette... Neden insanlari dusundurecek, merak ettirecek, felseefe yaptiracak diziler yok... ing misal: the prisoner, dr who abd misal: lost, battlestar galactica, dexter, supernatural. neden butun diziler sadece ask mesk gibi sacma olaylar uzerine kurulu, neden kimse felsefe yapmiyor, mitolojiyi, teknolojiyi, hayal gucuyle birlestirip insanlari zekilestirecek dizilere imza atmiyor, ya da atamiyor...

- israel meselesi: bir turk olarak gururla soyluyorum, israel bizim muttefikimizdi*. ne ara teror olaylari patlak verse, ne ara recep beyin tahti sallansa, aninda bir israel krizi yaratiliyor... Ortadoguda tek bir muttefikimiz vardi onu da kaybediyoruz... Israele sert yanit verilecekti, bi skim yapilamadi, hamas hala misiri istiyor, icte catisma cikti, anti semitizm tavan yapti, bati ile iliskiler bozuldu, bm de yanlis kararlar alindi, kendi kendine gelin guven olup iranla sacma sapan bir antlasma imzalandi sonra da eline gozune bulastirildi, kisaca ulkenin icine sicildi, sonra bir israel olayli patlak verdi, 9 terorist israel askerleri tarafindan nefsi mudafa amacli vuruldu, butun halk sokaklara dokuldu *...

hepimiz uyutuluyoruz kisaca... birakin uyutmayi, felc gecirdi halk, herkes komada, ekran karsisinda filistin bayragina sarilmis salyalari akarak televizyon izliyor...
(bkz: ülkede terör varken aşk ı memnu dan bahseden it)
kurtlar vadisi izleyerek gündeme hakim olan millet, aşkı memnu izleyerek ahlak öğrenirken, küçük kadınlar ile hayatta kalmayı, yaprak dökümü ilede hayırsızlığı görüyor. iyi uykular türkiye.
aşk ı memnu ve diğer cinsellik,aşk empoze eden dizilerdir.aslında bilerek bunlar yayınlanmaktadır.amaçlanan şey insanları gereksiz işlerle meşgül edip asıl gayeyi gerçekleştirmekte çıkacak sorunları en aza indirmektir.
(bkz: bop)
(bkz: terör dışında başka işle uğraşanların uyutuluyor sanılması)

siz önce bizi "terörle mücadele kararlılıkla sürecektir" diyerek kandıranlara bakınız.
dünya erkeklerinin futbol ile uyutulmasından tek farkı aşk-ı memnu'nun komple yalan olması.
ya allah aşkına saçma sapan genellemeler yapmayınız dizi izlemiyorsunuz diye teröre daha mı çok üzülmüş oluyorsunuz. insanları neyle suçladığınızın farkına varmalısınız.dır.
siyaset programlarının geç saatleri koyulmasıyla aynı durumudur.
saçma sapan insanların dizi oyuncusu olma arzusuyla körüklenir. bambaşka meslekleri olanların bile gözleri sunuculukta, oyunculukta. dünyada başka iş yok sanki, amına koyim.
insanımızın ne kadar komplo teorisi üretmeye meyilli bir toplum olduğunu gösteren bi entry.
ee tabi lost, preason break gibi dizilerle amerikalılar da uytuluyor, bi tek dizi yapımcıları uyumuyor. onlarda dünyayı yönetiyor. bırakın bu çocuksu düşünceleri.
yıllardır süregelen, televizyon zımbırtısının nasıl 'tehlikeli' bir silaha dönüşebileceğinin kanıtıdır aslen uyutulmak. brezilya dizileri ile staj yapan türk televizyon yönetmenleri yıllar geçtikçe kendi deneme yanılma dizileri ile en sonunda aşk-ı memnu gibi ensest bir dizi ile herkesi ekrana bağlamayı başarmış ve bu gibi diziler yardımı ile ısınan türkiye gündemini hep stand by moduna almayı başarmışlardır. bizimkiler ya da süper baba gibi dizilere baktığımızda, anlatılan olayların hep dostuk, düşük gelir yüzünden ailenin birbirine bağlanması, ya da gece oturup hep birlikte portakal yemenin belki de dünyadaki en büyük mutluluk olmasının yanında kara melek gibi dizilerle başlayan çarpık ilişkilerin günümüzde geldiği nokta ve türk halkının bilinçaltına yerleştirilmesi ile sonuçlanmıştır bu dizi furyası. halbuki şu aşikardır ki türk milletinin elindeki en büyük silah güçlü aile bağlarıdır ama artık hayatımızda bihter kaşar gibi veren bir yenge ve behlül gibi bit yavrusu yeğen vardır. oysa eskiden sadece dallas'ta görürdük bu tiplemeleri ya da yalan rüzgarında.

peki esas dikkat edilmesi gereken nokta nedir? işte bu nokta cuma bütün gün insanların aşk- memnu finalini konuşurken hortlayan terörü unutabilmeleri, veyahut bir kaşarın ölümünün medyada daha çok yer bulmasıdır. işte bu psikolojik savaştır ve çok tehlikelidir. bir milleti bu şekilde tek kurşun atmadan damla damla eritir bitirirsiniz ve kimsenin ruhu duymaz.

(bkz: tehlikenin farkında mısınız)