bugün

Ya film güzel de kadın çok gerizekalı, sinir bozucu.
Gerilim ve başa dönme odaklı film.

spoiler

Jess'in alık alık bakışlari film boyunca beni fıtık etti. Olayın ne olduğunu henüz bilmediğim için sürekli "şu kızı çekin önümden greg'i koyun şuraya" modunda izledim. Zira greg bey maaşallah çok yakışıklı.

Filmde en çok canımı sıkan şey net bir sonunun olmaması. Jess milleti öldürüyor, evet bazen olayların sonuçlarını değiştirebiliyor falan ama ee? Anafikir ne? Ben tatmin olmadım. Tam diyorum bu sefer kurtulacak her şey güzel olacak, yine bir en başa dönüş sahnesi. Yok beğenmedim.

Üstelik jess normalde ne kadar da kötü bir insanmış. Çok şaşırdım. Film boyunca oğluşum tommy diye döndü dolandı fakat gördük ki çocuğa nasıl davranıyormuş. Yazık içim acıdı..

spoiler

Genel olarak izlerken gerilimi kapabilsem de sonunun falan beni pek sarmadığını söyleyebilirim. 10 üzerinden 5/6 verebilirim yine de fena sayılmaz.
2009 yapımı olan ve türkçeye şeytan üçgeni olarak çevrilen, anlam karmaşası yaratan, paradoks oluşturan bir film.
beyin yakan filmlerden.
bir film bende ''lan bitmesin'' etkisi yaratıyorsa sevmişimdir ve en azından bir kaç kere daha izlemeyi düşünüyorum şahsen.

--spoiler--

--spoiler--

predestination, dejavu, inception tarzı film sevenler için harikulade bir film benim açımdan.

hala anlayamadığım şeyler var mesela niye arkadaşlarını öldürmeye çalışıyor, ya da baktın bunlar oluyor akışı değiştirmek için başka şeyler yap ne biliyim. ama bir yandan da ne yaparsan yap, onu daha önce de yapmış olacağın için aslında daha önceden yaptığın bir şeyi yapmış oluyorsun ve bu da yine başka bir paradoks yaratıyor.
(bkz: Alt-j)
Interstellar a "abii manyak film. Nolan napmış öyle ya" veta "kızlar bu nasıl filmdi, ufkum açıldı yha" diyen aptal kesiminin beğenmeyeceği film.
'redbull kanatlandırırsa bu ne?' sorusunun cevabı olan dredg şarkısı.
cin ali senaryosu yazamayacak kapasitede olan kişilerin "closed loop, ne biçim, zaman kaybı, peh" diye bok attıkları film.
haftasonu tv de the triangle diye bir diziye denk geldim. Bermuda seytan ucgeni felan tam benlik konular, dedim netten bir arastirayim ne bicim bir diziymis. Bunu arastirirken the triangle'nin the'sini unutunca karsima bu filmin tanitimi cikti youtube da. Neye niyet kime kismet diyerek tanitimini izledim tabiki bir halt anlamadim. yorumlari okumamaya da calistim spoiler olmasin bana diye ama adam daha basligina inek kadar inception gibi film, purgetory felan yazinca bana spoiler'in alasi oldu neyse. Filmi indirmeme de gerek kalmadi, tamamini sevabina yuklemisler youtube'a. Film 1 saat 36 dakika kadar felan suruyor. Izlerken sıkılmadim, olaylar zaten hizli gelisiyor. Ortalarinda mindfuck olayiyla zirvelere oynuyor. Bana gore dusuk butcesine ragmen, taninmamis oyuncularina ragmen cok iyi kotarilmis. ha mantik hatalari var elbette, bu tur filmlerde kacinilmaz oluyor fakat favorilerimin arasina girmis bulunmakta kendisi. Taninmamis dedim de liam hemsworth'u ayri tutuyorum elbette. Herkes taninmamis oyuncular diye tutturunca ben ama bu tanidik lan ya da cok benziyor liam hemsworth'a dedim durdum. De zaten kendisiymis.

--spoiler--
filmi izlerken dikkatli izlemeye calistim. dakika bir gol bir ani benim gemiden kacan jess'in kendi evinin ziline bastigi andi. o an dedim o zile kesin aslinda sen bastin ve filmin sonunda hakli ciktim. arabaya o koca bavulu yerlestirirken lan onun icinde ceset mi var dedim orda da hakli ciktim. oncelikle hersey bir loop icinde degil. dikkat edilirse filmin basindaki jess'in rihtim sahnesiyle sonraki rihtim sahnesindeki konusmalar farkli. bu olaylarin degiskenlik gosterdigine isaret. fakat benim anlamadigim bir durum var ki, belki cok sacma da gelebilir ama jess neden herkesi öldürmek zorunda ki arkadas? amac oglunu tekrar gormekse, ne bilim gemiye biner binmez at kendini asagiya. sonucta bir kisirdöngü icinde de degilsin, olaylar farkli gelisebilir. jess bunu diger elemanlar kendi benzerlerini gormesinler diye mi yapiyor merak ediyorum. gercekten kafa karistirici. ben filmin ortalarinda jess gercekten kurtulacak ve ogluna kavusacak sanmistim fakat ters kose oldum. maalesef jess ogluna hic kavusamiyor. filmin sonu yeni yeni soru isaretleri doguruyor insanin kafasinda. jess ilk defa arabayla kaza yaptiginda ogluyla beraber ölüyor. anlamadigim uzerindeki kiyafetler neden baska ki? ilk defa ordan kalkip taksiye yuruse neden uzerinde beyaz t-shirtu ve kisa pantolonu var ki? kendisini öldürüyor bagaja atiyor. Yani oyle saniyor. tekneye biniyor, ruyasinda aslinda kendisini goruyor. olaylar olaylar. derken sahile vuruyor. o uzerindeki beyaz t-shirtin rengi siyaha donusuyor. hirkasini da gemide birakiyor. ben tam diyorum e bunlari sonra nasil giyecek bir daha diye. tam evden cikarken bakiyorsun t-shirt yine bembeyaz ve uzerinde ayni hirka. taksici maksici demisler abi kadin orda zaten ölü ne polisinden ne sahitliginden bahsediyorsun ki?

benim icimi en cok yakan sahne, kötü jess'in ogluna attigi tokat aldi. aklimda o tokat sahnesi kaldi resmen. uzuldum cocuga. uzun lafin kisasi, hala cevaplayamadim bircok soru var. youtube da filmseverin teki aciklayici bir video yapmis fakat devamini getirmemis. kesinlikle izlemekte fayda var.

http://www.youtube.com/watch?v=l53_AO-QFSs
--spoiler--

tekrar tekrar izlenebilecek bir film bence. inception ve turevini sevdiyseniz bunu da seveceksiniz.
zimbabwe premier ligi'nde top koşturan futbol takımı.
başrolünde melissa george'un ve oldukça yakışıklı sarışın bir abinin oynadığı, hayatımda izlediğim en gereksiz filmlerin başına koysam yerinde olur filmi. izlemeyin, zaman kaybından da öte.
melissa george'nin kısa şort ile arz-ı endam ederek bitirdiği film.
arafta kalmayı anlattığına inandığımız film.* Yüksek kafa izlenmesi gerekir, çünkü filmin bir sonucu yok diğer filmlerdeki gibi olay şu aslında demiyor. film bitince, anlamak adına bir saat muhabbet edilebilecek kadar güzel.
kötü davranışlarından dolayı yetmiş sene yuvarlanan bir kişiyi izleme cezasının verildiği yunan mitolojisini anlatan film.

kurgu ve senaryonun güzel örneklerinden. sinema bir hakikati doğrudan değil dolaylı anlatan bir sanattır. imadır. bana göre bu film bunun en iyi örneklerinden biridir. tıpkı hz. yusuf kıssası gibi.
star bu filme kafayı taktı. son 5 ayda 4. kez yayınladı. hem de ismine tecavüz ederek, okyanusta av ne lan..
an itibariyle star da okyanusta av adıyla yayımlanan ve beni yusuf yusuf nidaları eşliğinde koltuğa yapıştıran filmdir. finali de güzelmiş diye okudum, tırsarak bekliyorum.
iç açıları toplamı 180 derece olan geometrik cisim.
--spoiler--
(bkz: devr-i daim)
--spoiler--
dvd aldığım elemanın ısrarı üzerine aldığım bir filmdi.film iyi başladı fakat sonlara doğru iyice saçmaladı,kız manyak,sürekli hayal görüyor şizofren ötesi.böyle bir sürü atraksiyon falan,gemi de sürekli hayal görüyor,1.5 saatlik filmin 10 dakka çekilmiş gerisi hayal meyal paso geri sarıyorlar,yapabilicekleri bütün olasılıkları düşünmüşler,bir an korktum acaba kız bütün arkadaşlarının yerinde kendini de görecek mi diye de allahtan öyle bir şeye girmemişler,yoksa limit olurdu artık.ya bir kere kaza yapıyorsun,polis molis geliyor,lan türkiye de olsa görgü tanıklarını bile hemen karakola alıyorlar ki film de kadın elini kolunu sallaya sallaya taksiye binip gidiyor,e ne anladık.bomboş bir film.sonu kopuk,mantık hatası fazlasıyla mevcut.
cok hos bir film, neredeyse bir elin parmakları kadar oyuncuyla cekilmiş ama gayet tadında ve bu türleri sevenler icin kacırılmaması gereken bir gerilim.
sıkıcı, berbat, zaman kaybı, tanımlarını sonuna kadar hakeden bir film.
çok güzel bir film, kafa karıştıran türleri sevenler için...
bana hep tribeca* çağrışımı yapan yazar. bir de bir zamanlar lakers ın daha doğrusu phill jackson ın bir triangle zone* taktiği vardı. iki ya da üç kez şampiyon olmuşlardı o numara ile.
üç bölümlük bir dizidir.konu olarak bermuda şeytan üçgeninin gizemini anlatmaktadır.*
edit: (bkz: lost) severler mutlaka izlemeli