bugün

Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi. Ciddi mana da psikoloji bozan ve bütün emeklerini bi kenara atmayı düşündüren bir eylem.
çoğu vasıfsız üniveriste öğrencisinin yazamadığı, kopyala yapıştıran öteye gidemediğidir.
Bi an önce yapmam gereken eylem.
adının tam tersi işlemdir. çabuk yazarsanız red yersiniz.
Malesef bu sene gerçekleştireceğim eylem. Geçen sene okulu dondurma hatasında bulunduğum için bu sene hiç tanımadığım 3 kişiyle birlikte yazacağız. Kolay bir süreç olmayacağı şimdiden bariz belli.
Fotoğrafları numaralandirmak ve kaynaklarını belirtmeyi unutmamak çok önemlidir. Fotografraf boylarını tek bir standarda uydurmak tezdeki düzeni sağlamak için bir ipucu.

Yazmaya başlamadan önce genel bir araştırma yapıp kaynakları belirlemek en doğru ilk adım olacaktır. Kaynak seçimlerini kitaplar makaleler ve tezlerden yaparsanız daha havali olur, kaynaklarda kitap ve dergi adları görmek hocaları daha çok tatmin eder.

Gözünüzde buyutmeyin, kulaklikla arapça şarkılar dinlemek tez yazımı esnasında bir ritim tutturmaniza yardımcı olabilir. Bende öyle olmuştu.
bilmem falan falan bir şeyin falan falancaya etkisi araştırılacak. bla bla örneklemi şu şu şurası olacaktır bilmem şu kadar kişi ankete katılacaktır tarzı başlayıp abuk subuk alıntılarla geçen şey.

şöyle adam akıllı tez yazanı göremezsiniz. kaliteli tezler piyasadaki toplam ne kadar tez varsa % 0. 001 i falandır. sırf akademiyi nasıl süsleyebiliriz, başarı olarak neyi kıstas alabiliriz diye yüksek lisansa koyulan hede.

kasıntı doçentlerin üşenmeyip 1-2 tezini okuyun ne dediğimi anlayacaksınız.
Ne kadar iyi yaparsanız yapın jüride okunmayan tezinize yönelik saçma sapan eleştiriler yapılacaktır, çok feci bozmak isterken danışmanınızla gözgöze gelip ona saygınızdan susarsınız, dışarı çıktığınızda hayatınızda içtiğiniz en keyifli sigaralardan birini içersiniz, farklı bir deneyimdir.
en önemli konulardan biri "TEZ"inizin ne olduğu? TEZ KONUSUnun ne olduğu ise ayrı bir husus. Hem yazım aşamasında hem tez jürilerinde en çok sorun yaşadığımız konulardan biri bu ikisi arasındaki ayrımı yeterince yapamamamızdan kaynaklanıyor. Çünkü "teziniz nedir?" diye sorduğumuzda, genelde öğrenciler "tez konunuz nedir?" diye anlıyor ve tez konusundan bahsediyor. Oysa tez konusu ayrı birşey. Bu tez konunuzu işlerken, "hangi tezle hangi iddiayla, hangi temel üzerine, hangi orijinal/özgün yorumunuz üzerine tezinizi yapılandırdığınız" konusu ise apayrı birşey.

Bir başka ifadeyle, MESELA,
tez konumuz "Roosevelt" olabilir; ama bu tez konumuzu işlerken, ROOSEVELT HAKKINDA HANGi "TEZi" iddia ettiğimiz/öne sürdüğümüz yani ROOSEVELT HAKKINDA TEZiMiZiN ne olduğu çok önemli...
Roosevelt'in New Deal (Yeni Uğraş)'i uygularken "şu şu yönlerden eksikleri ya da başarıları olduğunu" iddia etmek, öne sürmek, ispatlamak, göstermek vb. bir "TEZ"dir; bu "TEZ"i yeni bilgi/belgelerle desteklemek de TEZiN METODUNU şekillendirir, TEZin dayanağını güçlendirir.

****Bu nedenle, GENEL iLKE OLARAK,
yazdığınız tez metinlerinizin, (tercihen) "Önsöz" ya da "Giriş" kısmında, hem "TEZ KONUSUnun ne olduğu" hem de bu tez konusuyla ilgili olarak "TEZiNiZin ne olduğu" hususunun net bir şekilde ifade edilmesi gerekiyor.

(1)."TEZ KONUM ŞUDUR" dedikten sonra ve "şu şu başlıklar/bölümler halinde tez konumu ilgilendiren 10 konu varsa, ben bu tezimde bu 10 konudan 5-6 tanesi üzerine yoğunlaştım" demek, TEZ KONUNUZUN SINIRLARINI belirtmek anlamına geliyor. Böylece tez konunuzla ilgili gördüğünüz tüm konuların/unsurların farkında olduğunuzu göstermelisiniz, ancak TEZ METNiNiZiN tez konunuzla ilgili olarak, örneğin, "sadece 5-6 hususa odaklanarak oluşturulduğunu" da belirtmeniz yani tez konunuzun sınırlarını çizmeniz gerekiyor. Çünkü bu sayede tez metninizi okuyanlar, tez konunuzun hangi temel hususlara odaklandığını daha iyi anlayabilir.
Öte yandan,
(2)."TEZiM ŞUDUR" derken de, incelediğiniz tez konunuzu işlerken, HANGi SONUCU/SONUÇLARI çıkarım olarak elde ettiğiniz ve bu tezinizi/iddianızı, "hangi/nasıl yeni bilgi ve belgeyle desteklediğiniz hususu" ön plana çıkmış oluyor.

(3).Kısacası, "tez konu"nuzun sınırlarını çizmek ve bu tez konusuyla ilgili olarak ileri sürdüğünüz "tezi"nizi net bir şekilde ortaya koymak; ardından da, bu tezinizi orijinal bilgi/belgeyle ve güçlü bir yazım metoduyla desteklemek,
bir bütün olarak bizleri tez yazımında daha etkin bir hale getiriyor.
yaşadığın ülke eğer türkiye ise aptallıktır. hiçbir zaman ne maddi olarak ne manevi olarak karşılığını alamayacaksın. kürt müteahhit senden fazla kazanacak ve senden fazla saygı görecek, benden demesi.
büyük gerginliklere sürüklenmeme sebebiyet veren durum.
önerilere, ‘ben böyle yaptım sen yapma’ yakarışlarına vs açığım.
Hayattan soğutur.
Çok okumuş biri olmayı gerektirir.

Aksi halde bir paragrafı düzenlemek bile çok zaman alabilir. Belli başlı kalıplara hakim olmayı gerektirir. Ve alanınızın terimlerini, ifadelerini çok iyi bilmek zorundasınızdır.
yavaş yaz, sacın başın dagılmasın.
nitel ve nicel olmak üzere iki tür araştırma tekniği kullanılır.
doktorayı bitirmiş biri olarak yeni bir yüksek lisansa başlayarak yine yeni yeniden içine düştüğüm durum. ben akıllanmam.
Allah belasını versin bunun. Doktora tezimi yazıyorum.

Şu kadarını söyleyeyim, akademide torpiliniz falan yoksa hiç yüksek lisans ve doktora hayalleri kurmayın. Yoksa benim gibi 30 yaşınızda sürünürsünüz. Çok net.
90lı yılların sonunda iyi para kazandıran olaydı.

En azından benim için, ingilizce ise sayfa başı para artardı, hele içinde şekil şükül varsa deymeyin keyfime.
'çabuk' yazmak anlamında kullanılmayan bir vaziyetülihkânitahsil.
şu dergi akademisyenliği kadar komik şey yok dünyada. kimsenin bakmadığı bir halta yaramayan sırf yapmak için yapılmış fasaryaden içi boş kırtasiye. kağıt ziyanlığı malesef.
türkiyede bile isteye adama düzgün işe yarayan tez yazdırmazlar. hoş zaten nerede bu akademik işlere giren adam varsa onların da alayı kolpacı intihalci bu işi nasıl bedavadan sıyırırım kafasında. türkiyede her şey kantitatiftir kalite içerik kimsenin umurunda değildir yapılmış mı yapılmış. osuruktan bir halta yaramaz bir ton çer çöp tez diye yutturulur. doktoralar ayrı bir komedi onlara hiç girmiyorum. oysa bu işler için tezler gerçekten bir ihtiyaç ve gerçek bir amaca yönelik yapılmalıdır ve içeriğin işe yararlığı çok sıkı ciddi denetlenmelidir. içerik boşsa kimi çocuğu bilmemnenin yeğeni bilmemkimin tanıdığı ne olursa olsun geçirilmemelidir.
Tamam ben de çok sövüyorum ama bu kadar da değil akademinin olmazsa olmazıdır tez. Bir kere daha önce çalışılmış herhangi bir konuyu çalışıyorsanız danışmanınız tam bir maldır acilen değiştirin. Ama şöyle de bir şey var bu seviyedeki insanlar artık belli yaşlara gelmiş kalkıp kendin araştıracaksın danışmanın literatür tara demesine gerek kalmadan. Ya aslında her şey merak. Merakın yoksa olmaz. Zulüm olur. Onun bunun dürtmesi ya da yönlendirmesiyle tez olmaz. Tez konusunu danışman hoca seçmez sen kafandaki teze göre o alanda daha önce çalışmaları olan bir hocayı seçersin yani böyle olmalı. Salak salak triplere girmeyin.
ben çok zevk alıyorum. bir konuyu en iyi bilen kişilerden biri oluyorsun. kimsenin bilmediği bir şeyler keşfediyorsun ya da bir meseleye kimsenin bakmadığı bir yerden bakıyorsun. amazing. ama bunun için sana para vermiyorlar. ben de doktoramı yakıp avrupa'ya taşındım. akademide harcadığım eforun yarısını bile harcamıyorum, akademide aldığımın fazlasını ödüyorlar amq.
teknoloji var ama onu bütünsel bir yaklaşımla uygulayacak tek merkez yok. Sistemi kurup işletmeye alanın ilk adımı, sistemin istedikleri bilgileri kendisinin doldurup sistemi kendi üzerinde denemek olmalıdır. işin tamamını bilmeyenler işleri yarım yamalak yapıyor ve maalesef bunun farkına da varamıyor.
Hem çalışıp hem de tez yazmak çok zor. Zaten ben problematiği serimlerken adım adım, birbirini açan sorunlarla hareket etmeyi seviyorum. "Hop ben bunu önemli buluyorum, o yüzden bunu tartışıyorum tezde" tarzından hoşlanmıyorum. Bakmayın çok yaygınlaşmış. O yüzden yavaş ilerliyir.