bugün

ebru gündeş şarkısı sözleri;

öyle çapkın bakma bana,
cilveyle naz yapma bana,
çarpar kalbim yana yana.

gülüşleri bir hoş etti,
durgun gönlüm delilendi,
sanki ömrüm tazelendi.

tatlı, tatlı, tatlı bela,
tatlı, tatlı, tatlı bela,
bu ne iş ve bu ne ela,
dünya kalmaz sana bana.

her gece sen düşlerimde,
biraz anla insaf eyle,
olmaz tatlım olmaz böyle.

bir görünüp kaybolursun,
böyle âşık zor bulursun,
yaktın beni helal olsun.

tatlı, tatlı, tatlı bela,
tatlı, tatlı, tatlı bela,
bu ne iş ve bu ne ela,
dünya kalmaz sana bana.
zamanının popüler mirc nicklerinden biri.

(bkz: tatli kis)
(bkz: chatlak)
(bkz: melissa_17)

falan filan.
atıf yılmaz ın yönettiği orhan Günşiray ve Neriman Köksal ın oynadıkları 1961 yapımı türk filmi.
Jamie McGuirre'nin yazdığı, Boran Evren'in çevirisiyle yabancı yayınları'ndan çıkan 427 sayfalık roman.
Kitap ABD'de orjinal ismi olan "Beautiful Disaster" ismiyle yayımlandı ve bu kitabın devamı niteliğindeki "Walking Disaster" şu anda New York Times'in listesinde 1. sırada yer almaktadır.

--spoiler--
spoiler içermektedir.
--spoiler--

Romanda saflık derecesinde iyi bir kız ile saplantılı derecede kötülüğe eğilimli bir gencin çelişkilerle dolu aşkı anlatılıyor. Karanlık bir geçmişe sahip Abby Abernathy, alkol kullanmayan, küfür dahi etmeyen sakin bir kızdır. Günün birinde Abernathy'nin karşısına , hayatını dövüşerek kazanan Travis Maddox çıkar. Aykırı Maddox'un gelişiyle, Abernathy'nin kötü geçmişi onu yoklayacak ve genç kadının sevgi ve iyiliği sınava geçecektir.
julia roberts'ın başrolünde oynadığı 2000 yapımı muazzam bir biyografik filmdir.
Jamie McGuirre'nin yazdığı roman.

Tipik bir Alacakaranlık furyasındaki kitap daha... 2 erkek arasında kalmış kadın senaryosu... Klasik Hollywood replikleri, bol miktarda aşk sahnesi, asi erkek arkadaş, ilişki gel gitleri. Kitabın tek iyi yönü inanılmaz sürükleyici olması.

Erkek okurlara tavsiye etmiyorum. Ama kadın okurların duygusal boşluğuna hitap edeceğini söyleyebilirim.

vesselam...
bazı sayfaları beni fena ağlatan güzel kitap.
Okuduktan sonra:

Öncelikle kitabın tanıtım yazısı janjanlı bir ambalajmış. Yani kitabın tanıtımında baş karakter kızımızın alkol bile kullanmadığı söyleniyordu ama gerçeği çok yansıtmıyor. Travis Maddox yani kitabın baş er karakteri ise kötülüğe eğimli değil, sadece hayatını dövüşerek kazanıyor. Bunu dışarıda bırakacak olursak Abby'den iyi biri olduu bile söylenebilir.

Günümüz süper kahramanlı fantastik filmlerinin bir benzeri gibi aslında kitap. Burada karakterlerin süper güçleri, büyüleri yok ama kendilerini diğerlerinden ayıran başka farklı özellikleri var. Kızımız Abby çok güzel bir kız bir kere. Herkes ona hasta oluyor, herkes onunla yatmak istiyor, herkes onu çok seviyor. O kimse için iyilik yapmasa bile herkesten isteyeceği birşeyler var ve herkesten onun bu dileklerini yerine getirmek için adeta seferber oluyorlar. Oysa insanların arasında tebasını selamlayan kraliçe gibi dolanıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi çok da iyi bir poker oyuncusu. Burada rakibi yok. Oysa ki sadece 19 yaşında. Ucu açık bırakılmış bir tarafı bu. Kalbi sadece travis Maddox için atıyor ve onun "güvercin"i...

Travis Maddox ise hayatını dövüşerek kazanan biri. Ama o da bu işi o kadar iyi yapıyor ki kendisi istemedikçe bir kişi bile ona vuramıyor, yumruk dahi almıyor. Bütün kızlar da ona hasta. Yatmadığı kız kalmamış ama aradığını bir türlü bulamamış. Tek gecelik ilişkiler sonrası kızları büyük bir zevkle postalıyor.

Kitaptaki herkes bu çiftin saadeti için çalışıyor adeta. Çiftin arkadaşları America, Kara, Finch, kuzen Shepley ölmek üzere olan kişinin son istekleri gibi Abby ve Travis etrafında dolanıyorlar. Kitapta bu karakterler kral ve kraliçe olarak betimlenmiş.

Kitap içindeki karakterler genel anlamıyla çok sığ, çok yüzeysel. insanların nerede nasıl yaşadıklarını anlamıyoruz. Neyin neden yaptıkları da belli değil. Zaman belirsiz. hangi zamanda yaşadıkları belli değil. Dünyada gerçekleşen olayları bırakın yaşadıkları yer hakkında bile kitap çok az şey söylüyor.

Bununla birlikte günümüzün genç kuşağının çok hoşuna gitti kitap. Aynı kuşak zaten "Alacakaranlık" serisine de hayran kalmıştı. Zaten Abby ile Alacakaranlık'taki Bella da bir bakıma aynı şeyi yaşıyorlar. Bella'nın okula geldiği günü hatırlayacak kadar filmi seyrettiyseniz orada Bella'nın ilgisini çekmek için gösterilen abartılı ilgiyi de hatırlayacaksınız. Durum burada da aynı. Vampir Edward yerine ise vurduğunu deviren Travis Maddox var.

Her zaman her derde koşan yardımcı karakterler Alice, Dr. Cullen gibi karakterlerin yerine ise Maddox'un kuzeni Shepley ve onun sevgilisi ve Abby'nin cankuşu America var. Bu formül tutmuş olacak ki kitabın devamı niteliğindeki ayaklı bela da yayımlanmış.

Edebiyat sahası sayısız ve çok derin, okudukça insanın içini gerçekten acıtan ve yaşanılanı hissettiren başyapıtlarla dolu. işte "Tatlı Bela" o kitaplardan biri değil. Ama sevimli Amerikan gençlik Filmleri gibi tüketiliyor. Bir "Kendini iyi hisset" kitabı.

Büyük yazarlar bize kitabı daha derinden hissettirebilmek için ortamı, insanları hatta zaman zaman bir sehpayı bile sayfalarca aktarırlar.Yazar Jamie Mcguirre de o yazarlardan biri değili. Karakterler çok yüzeysel. Birbirleriyle olan ilişkileri dışında hiç bir şey olmuyor.Bu tip kitapların artık olmazsa olmazı olan yatak sahneleri de eksik edilmemiş. Bakire Abby bir anda çok şehvetli bir hatuna dönüşüyor. isterdim ki onun Travis ile olan ilk gecesi, yaşadıkları ve hissettikleri bir kadının gözüyle sağlıklı bir şekilde aktarılsın. Ama ne mümkün?

Herkesin kendisini sevmesine o kadar alışkın ki çiftimiz bu yüzden diğer insanlara zaman zaman köpek gibi davranıyorlar. Kimsede "Hastir" çekemiyor bunlara. Okuduğum kitaplar içinde en çok "Cyrano de Bergerac" taki Roxanne karakterinden nefret emiştim. Gerçek aşk bu kadar yakınında olmasına rağmen onu kaybedinceye kadar sahip olduğunu anlayamayacak kadar salak olduğu için. Abby Abarnathy genel hal ve hareketlerinden dolayı onun yanında yerini alacak.

Bu ikisinin kitap boyunca yaşadıkları aşk da değil... Şehvet ya da cinsel arzu diyebiliriz. Ama aşk değil. Aşk biraz da acı çekmektir. Acı çekmelerine neden olan tek şey kendi şapşallıkları.Ülkemiz sınırları içinde onca kaliteli yazar varken bu kitabın ülkemizde de böylesine popüler ve çok satar olmasının ardında pazarlama taktiklerinin olduğunu düşünüyorum. Canan Tan'ın "Yüreğim Seni Çok Sevdi" kitabını okuyup beğendiyseniz hemen bu kitabı alabilirsiniz. Oradaki Aslı ile Murat'ın hikayesi ile benzerlikleri çok. Ama iz bırakacak bir kitap değil. Önermem.
bir garip aşk'ın devamı niteliğinde çekilen bir hint dizisi. kanal 7'de yayınlanıyor. çok güzel bir dizi. shlok ve asta ikisi de çok tatlılar.
kanal7'de yayınlanan yeni hint dizisi. güzel ve eğlenceli bir dizi.
Hiç kaçırmadan izlenilmesi gereken hint dizisidir.

Yav Shlok'un hiç suçu yokken işten atılıyor, çok kötü ya.*

O değilde adam 25 dakikadan beri

- defol git kovuldun

Cümlesini tekrar ediyor, bu cümleyi her kuruşunda 3 dakika gözler beleriyor

Dum duv!!! Gibi müzikler çalınıyor *
Ajitasyonun dibine vuran Hint dizisi.Garip bir şekilde izletiyor ve kendine bağlıyor bu arada bir aile komple nasıl cenabet olur sorusunada en iyi cevabı veriyor zira agnihotri ailesi başına gelmeyen felaket kalmayan bir aile...
Artık benim de bir sevgilim olsa da ergenler gibi sevgilimin ismini rehbere böyle kaydetsem. Ehe.
güncel Önemli Başlıklar