bugün

Geçen gün birine kitap verdim. kitabı aldı Gaziantep’e gitti. Bugün mesaj attı “kitabın arasından para çıktı” diye. Kitaba 3 senedir elimi sürmedim. Bu 3 sene içinde paraya çok ihtiyacım olan günler oldu, refaha kavuştuğum günlerde param olduğunu öğrendim. Hayattaki şansım tam olarak budur. ihtiyacım olduğu zaman hiçbir şey bulamam, ihtiyacım olmadığı zaman akar. Uyumadan önce şansıma söveceğim ve kafamı yastığa bastırarak ağlayacağım. (bkz: swh)
Tanısanız çok seversiniz, bilseniz belamı sikersiniz.
Daha önce eksikliğini hissetmediğim ve ihtiyacım olmayan şeylere ihtiyaç duymaya başladım.
Sözlüğün diyetisyeni olarak dm den gelen her soruyu cevaplıyorum bugün. Daha önceki sorularını soranlar hariç .
Her şeyin amına koydum ve düzelecek gibi durmuyor pek. Etrafımdaki herkes uzaklaştı benden alkol problemim yüzünden. Duzelip onlara kavuşmam gerek tekrar, ama şuan bir barda oturup içiyorum arkada da benden adam olmaz çalıyor. Bırakmak istemiyorum, bırakamıyorum. Bırakırsam uyuyamıyorum, yaşayamıyorum, yaratamıyorum.
Nasıl ah ettiyse bir türlü mutlu olamadım...
Sanırım ben obsesifim.
kadir mısıroğlunu çok ama çok seviyorum.

görsel
feci derecede asosyal olmak istiyorum. yeni insanlarla tanışmak, hatta mevcut tanıdıklarla bir araya bile gelmek istemiyorum. işim gereği zaten iş yerinde sike sike iş arkadaşlarımla diyalog halinde olmak durumunda kalıyorum. onun dışında bazı hobilerim yüzünden de bu hobiler ile ilgilenen diğer insanların bir araya geldiği gruplara dahil olmak durumunda kalıyorum. ya istemiyorum bi s.ktirin gidin kafa dinleyeyim lan azıcık. çoğu kişi için bu bir psikolojik sorun olabilir, "lan insan asosyal olmak ister mi manyak herif?" diyenler olabilir, zerre s.kimde değil, ben böyle odama kapanıp, kimseyle konuşmadan kitabımı okuyayım, hobilerimle tek başıma ilgileneyim, kimse bana gelip bir iş bir görev vermesin, yeni birileri ile tanışmayayım, tanıdıklarım beni çağırmasın, ellemesin kimse de biraz keyfime bakayım aq.

olmuyor, denedim aq dedim bir süre mevcut arkadaşlardan kaçınayım, hobi gruplarından uzak durayım, davetleri mavetleri reddedeyim, sessizce ortadan kaybolayım, kimse farketmeden biraz keyfime bakayım, olmadı lan, hemen memleketten misafir filan geldi, şirkette yeni toplantılar, akşam iş çıkışı bir yerlere gidek teklifleri, ısrarcı tipler... "niye asosyalim ben ya sosyalleşmek istiyorum" diye üzülen arkadaşlar, asosyal olmanın sırrı nedir? birileri ile tanışmadan, samimi olmadan, ortamlara davet edilmemeyi nasıl başarıyorsunuz aq? şu sırrı bana da öğretin.

edit: covid19 münasebeti ile iş yerinden evlere gödnerildik, odama kapandım, kimseyle konuşmaksızın kitabımı okuyorum. ofisten öyle çok fazla iş vermiyolar. keyfime bakıyorum.

keşke başka bir şey isteseymişim aq.
Nasıl mutlu olunur gerçekten bilmiyorum. Şu hayattan zevk almayı öğrenemedim bi.
1. Sınıfta en yakın arkadaşımın doğum günündeydim ...
Evi uzak olduğu için 2 saatte ancak gittik. Kız olmama rağmen koyu beşiktaşlıydım o yaşta ve futbol oynamakta yaşıma göre bayağı iyiydim hedef tutturabiliyordum dgdfd kısacası arkadaşımın evine girdik ve sınıfla oyun oynamaya başladık sonunda.
Nerden çıktı bilmiyorum ama biri bahçeden top bulmuş sokmuş içeri gizlice işte sektiriyoruz falan . millet hemen havaya girdi yok işte en çok ben yaparım bilmem ne dayanamadım aldı topu sektirmeye başladım 26 taneyi aralıksız yapabilir misin diye iddialaştı çomarlardan biri, sektirmeye başladım tam 16.sayıdayken bu mal beni itti , tüh düştü sayılmaz dedi ... o sektirirken ben bir şey yapmadım tabii :-)( o anlık)
5 dk geçmeden millet dans etmeye başladı topu bırakmışlar bi köşeye . Aldım topu bi tekme attım hem çocuğun dudağı patladı, yüzünden duvarda sekip avizeye çarptı... avizeyi indirdim ve hiç kimse anlamadı benim yaptığımı dhdgfgd yanımdaki çocuk ben yaptım galiba deyip deyip durdu ona kaldı.
(Çocuk özürlüydü)
4 kasım pazartesi ne kadar gereksiz bir gün aq. Bugün hiç kimsenin dolu bir iş yapabileceğini zannetmiyorum.
Kötü alışkanlıkları olan biriyim.
birisi dikkatimi çekiyor ancak iyi yöndemi kötü yöndemi çözemedim birisi dikkatimi çekiyorsa illahaki bir sebebi vardır.
sırf birgün nicimi öğrenecek diye ortak sözlükte yazar olan sevgilim hakkında olumlu olumsuz şeyleri yazamıyorum. çünkü ben onunkini biliyorum,
olası bir ihtimale göre ailem farklı bir şehre taşınacak.
bir büyük şehirde çalışmaya başlayacaklar.

ben ise memlekette çalışmaya devam edeceğim.

çocukluk yıllarını memlekette geçirmiş ve onlarca yıldan sonra isteyerek memlekete dönen aileme yeniden yolların görüneceği ve memlekette kalanın ben olacağımı hiç tahmin etmezdim.

ilerleyen süreç böyle mi işleyecek çok merak ediyorum.

ve garip olan farklı bir detay.
memleketteki ilk aylarımda pişmanlık yaşayan benim, farklı bir sıkıntı yaşamayacağım takdirde kalmak istiyor oluşum.
eskiden ilk entry için yarışılan başlıktı. vay be.
Seni sevdiğim kadar kimseyi sevmedim. Benle kal! Her şey güzel olucak diyorum ya olucak bana güven. Ben duvar gibiyim yıkıl bana önemli değil istediğimde bu aslında! Sen, yanımda cenneti yaşayacaksın. Bende cenneti yaşatacam.

Seni çok seviyorum. BENiMLE KAL,BENiMLE KAL, BENiMLE KAL.
‪Kahve falımda aklında yer etmiş kişi de senle aynı şeyleri hissediyor diyor. Sorun şu ki; şu an aklımda yer etmiş yaklaşık üç dört kişi falan var, acaba hangisinden bahsediyor?
Nefes alabildiğim ,sağlıklı olduğum için ,annem ,babam , kardeşlerim yanımda olduğu için ,allahım verdiğin tüm nimetler için şükürler olsun . Sana inandıkça altından kalkamayacağım hiçbir zorluk yok ,biliyorum .
az önce bir toplantidaydim, böyle bir toplanti hayatim boyunca görmedim. su an beynim yaniyor sözlük. öyle böyle degil. direkt beynimdeki proteinler denatürasyon geciriyor, felc oldum olacagim. aha gözlerim kamasmaya basladi, elim ayagim titriyor yeminlen.

6 saat boyunca tek molali, 5 kisi ufacik kic kadar bir bürodaydik. kendimi bir konserve kutusuna sikistirilmis sardulya gibi hisettim. havasizliktan ve isiksizliktan uyumamak icin göz kapaklarima kürdan koymamak icin savastim. digerleri konustu ben dinledim. dinlemenin zor bir eylem oldugunu bilirim ama bu kadar zor olacagi aklimin ucundan bile gecmezdi.

o toplantida gereksiz yere konu disi konusan ve tartismayi büyüten her bireyi esrefle kinamanin yani sira sülalerine saydiriyorum. yüzlerine söyleyemedigim icin burada itiraf ediyorum. onlarin ben cene eklemlerine japon yapistiricisi dökeyim. dilleri büzülüp anüslerine girsin.

o bi bok anlasilmayan cad cizimini bana gösteren gereksiz mahlukata mühendislik ünvanini veren profesörün odasini döseyen möbilyacinin testeresi enlemesine girsin.
sordugum soruya ici bos bir cevap verirken lafi dolandirarak anlatan, bir dirhem mantiga sahip olmayan, süslenmekten baska bir bok bilmeyen süs bebeginine de kuaförünün sac ütüsünü tasarlayan mühendisin t-cetveli enlemesine girsin.
o yerli yersiz soru soran, konuyu ve tartismalari alakasiz yere uzatan koypu sifatli dürzüye de gözlügünün caminin geri dönüsümünü saglayan firina hammaddeyi kepceyle atan operatörün tuttugu kollar girsin.

az da olsa bi rahatlama geldi.
sagol sözlük. sen de olmasan...
Çok uzun zaman sonra geri döndüm sözlük 5 sene olmuştu sanırım.
Kimler kimler var acaba * ?
birileri ile sohbet etmek isterim.
Sözlükte neler olmuş görmeyeli acaba.
Misafir geleceği için evden çıkınca memlekete döndüğünden beri (18 gün) hiç sokağa çıkmadığımı fark ettim. Sonrasında da gidecek bir yerim olmadığını. Ha hafta sonu bir arkadaşım gel buluşalım dese ne gereği var deyip bir şekilde ekerim. Ne yapmak istiyorum ben de anlayamıyorum.
Kimseyi sevemiyorum. Sadece sevmeyi seviyorum. Cografi konum magduru muyum acaba diye iki gundur dusunuyorum.

Belli bir kalibi olmayan, birebir vakit gecirdikten, inceden flortlestikten sonra sanki yillardir o kisiyi seviyormusum gibi hissediyorum. O kadar cok guveniyorum ki o kisiye icten ice... bu anlattigim kesinlikle bir sahisla alakali degil. Bunlari karsimdaki kisiye de anlatmiyorum.

Icimde yaklasik 3 hafta 1 ay yasayip, absorbe ettikten sonra (kendime aci cektirmek diyebiliriz buna) bi’sey olmamis gibi hayatima devam ediyorum.

Hayatima birini de almak istemiyorum, kotu etkileyecekmis gibi geliyor. Batakliga cekecek, rahatimi bozacakmis gibi.

Ben iyi degilim.
Şu an canım patates yemeği çekti. Yanında da turşu. Aç da değilim. Bu neyin iştahı? Git aklımdan git kışt kışt.