bugün

(bkz: mario jardel)
fondan sürekli kendini tekrar eden, oyunla bütünleşen, garip bi muziği sahip olan oyun..
burada görüp demin açıp oynadığım oyun, eskiden gameboyda oynardık ama büyüdük artık eskisi kadar kolay level geçemiyoruz bayıyor sora
asla bitmeyen gıcık oyun.
oyunun sonunda, yani 8-4 nolu bölüm şifrelidir ve adeta bitmeyen labirenti andırır. o labiretlerin şifresini çözdükten sonra ikinci ve daha zor olan mario başlar. fakat onuda tekrar bitirince yeni bir mario yoktur. fakat gözler hep onu arar. ne fifa 2006'lar nede need for speed most wanted'lar onun yerini doldurabilmiştir.
(bkz: MARiO KOŞ)
1985 yılından beri gül gibi mesleği varken, prensesi kurtaracam diye kendini heder eden süper karakterli gerçekten süper bi insan. kardeşi de en az kendi kadar süperdir.

kuheylan: tuvaletim tıkandı mario nerdesin?
mario: sorry kuheylan but mario in another casttle.
kuheylan: hayiiirrrr.
prenses prensese benzemese bile,şimdi ki oyunlardan herzaman daha keyifli oyun.
oyun tarıhının efsanesıdır her kesıme hıtap etmesı acısından...dedem bıle oynamaya calısmıstır kı o noktada oyun benım ıcın efsanelesmıstır..
taaaaa homo erectus zamanında piyasaya sürülmüş anamıza babamıza kıçımızı yırtarak aldırdığımız aldırdıktan sonra mahallede kim war kim yok ewe çağırıp kimseye dokundurmadiğımız bi aletin içinde bulunan bi oyun.bi de prenses mi ne warmış allah belasını wersin bi türlü kurtaramadim bence o yerini beğendi ondan gelmiyo
mesgale bölümünde de iki çeşit versiyonu olan oyun.
eski atarilerin en karizma oyunudur. cok oynanmasına ragmen bitireni azdır.
mantar yiyince büyüyen, çiçek alınca ateş atan, hafif göbekli musluk tamircisinin prensesi kurtarmak için hayin mantarlarla, yeşil kaplumbagalarla verdiği mücadelenin üzerine kuruludur oyun. bir de bizim mario'nun hiç bir zaman onun kadar gözde olmayan sığıntı kardeşi luigi vardır. unutmamak gerekir. *
zavallı bir insandır çünkü o kadar kale aş koş ölümle yüz yüze gel ejderhayı öldür insan sanar sofia loren çıkcak çıka çıka kafasında bir mantar saçı sarı yüzü yamuk kürklü şişman bir prensesi çıkar yazıktır yazık....
vaz geçilmezmi unutulmaz küçük çocukların favori oyunu ve modası asla geçmiycek gibi gözüken zevklibir pc oyunu
bir aralar star tv de hugo gibi interaktif bir şekilde oynatılan oyundur..ama hugo'yu reyting savaşlarında geçememiştir..
ortaokuldayken uğruna bilgisayar kursuna yazıldığım oyundur. 10 dakka pw 20 dakka mario oynardık ne yıllardı be... buna rağmen ilk bilgisayarımı lise 2. sınıfta aldım ondan sonra bilgisayarın hayatımın bir parçası olacağı kimin aklına gelirdi.
bir de kankasi vardi mario'nun
(bkz: luigi)

ayrica bir filmi de olan oyun kahramani.
bu oyunun sonu var mı diye sormak istiyorum ? *
ben göremeden ölücem heralde. *
(bkz: bölüm sonu canavarları)
bülent ecevite benzeyen kaplumbağa boyundaki zıplak oyun kahramanı
çocukluğumuzun önemli oyunlarındandır. saatlerce oynadıktan sonra hep rüyalarıma giren oyunun adı.
90 lı yılların ilginc oyunu.. suan yeni versiyonuyla internette kullanıma acıktır ve oldukca zordur..
bıyıklı kahraman! halktan biri. ne severdim kardeşim nintendo diye bir şey vardı bende, tetrisin abisi. gözlerim bozuldu o kancık prensesi kurtaracağım diye. tipsiz karı!
canavara * yakalandığı vakit şöylelemesine "sıçtık" gibi bir ifadeyle ekrandan size bakan kahramanımsı. Sonra yukarı zıplayıp aşağı düşerdi, ekrandan kayardı. Tıpkı bir yıldız gibi * . Siz de bu esnada joysticki kırmakla meşgul olurdunuz.