Yönetmen : Denis Villeneuve
Oyuncular : Emily Blunt , Benicio Del Toro , Josh Brolin , Jon Bernthal , Jeffrey Donovan

vurdulu kırdılı bir abd-meksika sınır filmi.
kaçak göçmen konusunu tarafsız bir şekilde anlatması güzel.Bir de karakterleri ve başarılı oyunculukları ekleyince, kendini sıradan aksiyon filmlerinden ayırıyormuş.

ama kadro çok sağlam.

https://www.youtube.com/watch?v=G8tlEcnrGnU
Nete düşse de tekrar izlesek filmi. Enfesti gerçekten. Pek kimsenin haberi yok bu filmden, sözlüğe ikinci entrysini ben giriyorum. Bursa'da iki tane sinemada vardı sadece ve seansta sadece dört kişi izledik filmi. O an bilet kuyruğundaki herkes yerli korku filmine ya da yerli sözde komedi filmine girdi tabi ki. Bu utanç da bize bir ömür yeter.
Bizim şehrimize gelmeyen film. Anne bana niye püskevit almıyorsunuz bizde niye yok diyen çocuk gibiyim. Kaliteli bir sürümü hak eden film.
Dvdsinin çıkıp da malum ortamlara düşmesini beklmekten ağaç olduğumuz film. 5 ocak dediler gelmedi bi türlü o 5 ocak. Sinemadaki o tadı tekrar yaşamk istediğimden kalitesiz sinema çekimlerine falan tamah etmiyorum. Ancak malum köprüdeki pusu sahnesini elemanın biri kaliteli çekmiş youtube'a atmış. Günlük doz olarak bunu izliyorum. Sanırım ispanyolca, bi bok da anlamıyorum ama güzel yine de amk.*
link; https://www.youtube.com/watch?v=aIMTP88pqv8

sadece bu sahnenin ya da tüm filmin buna yakın kalitede ingilizcesini bulanın bütün ölmüşlerine duacı olurum lan.
Kendini hemen içine alan ve gerilimi bir an bile düşmeyen çok güzel bir film.

Bundan sonrası spoiler:

--spoiler--

bir çok kişi filmin başında benim gibi emily blunt'ın başrol olacağını düşünmüştür ama Benicio del toro öyle bir döktürmüş ki filmde ne emily blunt dikkat çekiyor ne de josh brolin. iki erkeğin emily bluntile olan ilişkisi filmin gerilimi zirvede tutan ana unsur olmuş. Çatışma sahneleri de bu gerilimi macera ile süslemiş.

gece görüş kamerası ile çekilen sahneler çok güzel olsada bence en gerçekçi olan yemek masası sahnesiydi. Çok insani bir an olmasa bile filmde anlatılan dramı yaşayan herhangi biri de aynı şekilde davranırdı bence.

yukarıda da değindim ama emily blunt'ı ve canlandırdığı karakteri hiç sevmedim ben. Filmin başında çok hırçın başlayan kadın aşırı korkak bir şekilde bitirdi filmi.

--spoiler--
Bir kaç gün önce malum ortamlara düşen ve bugün de türkçe altyazısı çıkan 2015 yapımı denis villeneuve filmi. başlıktaki her iki entryden birinin bana ait olmasından bu filmin nasıl bir hayranı olduğum az çok ortaya çıkıyor zaten. tahmin edebileceğiniz gibi bugün de filmi tekrar izledim, aynı hisleri tekrar yaşadım, tekrar ve tekrar çok beğendim bu filmi. filmin daha başında "hey yavrum hey be film başlıyor be" dedirten müthiş bir soundtrackli giriş sahnesi var ki, insanı en başından filmin içine çekiyor ve bir daha da bırakmıyor. yer yer tempo düşüyor evet ama merak unsuru ve gerçekten her bir planın her bir diyalogun çok kaliteli işlenmiş oluşu filmi izlenir kılıyor. denis villeneuve'ün prisoners'ta da birlikte çalıştığı usta sinematograf roger deakins'in bu filmi bir seviye daha yukarıya taşıyan bir görsel şölenin mimarı olduğunu ve bu filmdeki performansıyla oscar'a banko aday olacağını düşündüğümü de belirteyim. - ki bence kazanmalı da -. film gerçek bir görsel şölen ve drama. sinema adına çok fazla şey içeren bu filmi her sinemasever mutlaka izlemeli.

--spoiler--

köprüdeki pusu ve tüneldeki termal kamera çekimleri, tepeden görüntüler falan dehşet ya. denis abi önünde saygıyla eğiliyorum bundan sonra benim için üstatsın, idolsün.

--spoiler--
kısaca süper film.
benicio del toronun karizmasını daha adamın ilk sahnesinden buram buram izleyiciye aktaran ortalamanın üstünde seyirlik bi film.
az evvel izledim güzel bir film. izlemenizi tavsiye ederim.
orda bi pislik iş yapan bir aile babasının evine baskın yaptı del toro. şöyle bir konuşma geçti ve aklıma birileri geldi.

- her gece bir aileyi öldürüyorsun ve buna rağmen burada akşam yemeği yiyorsun.

sanırım kirli işler yapanlar ailesiyle sofraya oturunca tüm kirli günahlarını unutuyorlar.
2015 yapımı harika bir film. kesinlikle izleyin derim.
sigim gibi film. Denis Villeneuve yetenekli bir yönetmen ama hikayenin nereye gideceğini belirleyememiş ya da gittiği yeri sevmeyince basmış hollywood klişesini. orjinal hikaye anlatacak gibi başlayan film g.i. joe'ya bağlanmış.
kült bir intikam sahnesi olan güzel bir film.

ancak başrolde ki kızımız neden olaya dahil ediliyor, dahil oluyorda ne iş başarıyor anlayan varsa bana anlatsın lütfen.
uyuşturucu kartelleri arasındaki savaşa cia ve fbi'ın dahil olmasını konu alan film.

açıkçası filmden beklentim daha yüksekti, ancak yine tatminkar denilebilir. gerilim ve aksiyon unsurları daha ustaca kullanılsa müthiş bir yapım ortaya konabilirdi. ilk sahnedeki patlama sahnesinden sonra beklentiyi yükseltirken, devamında daha durağan seyrediyor.

finali tahmin etmek hemen her izleyici için çok kolay. emily blunt çok iyi oynamış. benicio del toro zaten kendini ispatlamış bir oyuncu olarak karakterin de etkisiyle kendi standartlarında bir oyun çıkartıyor.

nitekim eksik kalmış, tahmin edilebilir, çok iyi kurgulanmamış ama iyi çekilmiş bir film diye düşünüyorum.
Ilk sahnede beklentiyi tavan yaptirip giderek temposunu dusuren film.
en muazzam sahnelerinden biri aşağıdaki linkte olan film.

https://www.youtube.com/watch?v=U-QtpEk_c8Y

tünele giriş öncesi tepeden çekimler, termal kamera ve gece görüş kamerasıyla bizi içeride olacak o çatışmaya gerçekten hazırlayan yönetmen, tüneldeki çatışma sırasında da bir düşman, bir ölü hatta bir tane bile merminin gittiği yeri göstermeden; sadece tünelin o basıklığı, karanlık ve silah sesleriyle emily blunt'la birlikte gerçekten çatışmanın içindeymişçesine inanılmaz bir gerilim yaratmayı başarıyor. ben bu cümleyi kurmaya çalışırken götümden ter aktı adam bunu filmde yapmış valla helal olsun. büyüksün villeneuve.
meksika suç örgütlerinin abd'ye de fena halde taşan faaliyetlerini ve bunları önlemek için kanun içi-dışı demeden kafa göz dalan abd (ve abd-meksika ortak) operasyonlarını ele alan ve bunu da oldukça karamsar, bir yandan da anlatım tarzıyla çarpıcı bir bakış açısıyla yapan bir film.

benicio del toro yine döktürüyor. "sen benim geceleri uyuduğumu mu sanıyorsun memati?" repliğini adam filmde resmen yaşayarak, sürekli hali-tavrıyla atıyor, aslında bu performans da ödüllük bence. emily blunt'ın gözünden olayların anlatılması da bir yandan olaylar kurtlar vadisi tadında akıp giderken, bir yandan işi hukuki boyuttan ve de az çok dışarıdan gören bir göz olması açısından güzel olmuş. ama işte o gözden bakınca da bol bol geriliyor, şok oluyor ve iğreniyorsunuz. üstelik film bazı yerlerde çatır çatır adam öldürtürken, bazı kritik yerlerde (misal tüneldeki operasyon sahnesi) fazla bir şey izletmeyip yorumu seyirciye bıraktığı halde.

izlemeye değer bir film, ama yine de yer yer hanımlara ve çok gençlere ağır gelebileceği hatırlatmasını yapmak kaydıyla.

filmden işin boyutlarını vurgulayan kara mizah tınılı bir diyalog (operasyon öncesi brifing çıkışında ekipteki tanımadığımız iki hayvani tip arasındaki diyalogdan):

--spoiler--
+ sen hapiste değil miydin koçum?
- bu iş için adam lazımmış diye çıkardılar...
+ iyi halden mi, kötü halden mi?
--spoiler--
Sinematografisi çok güzel olsa da yer yer sıkıldım. Belki sabaha karşı yarı uykulu izlemenin de bu duruma etkisi olabilir ama genel olarak aksiyon filmi beklentisi ile izlemek isteyenlere hiç tavsiye etmiyorum. Çatışma sahneleri özellikle gerçekçi ele alınmış. Birbirlerine saatlerce ateş edip 15 metreden birbirini vuramayanlar yok. Herkes takır takır ölüyor. Filmde bir pusu sahnesi vardı ki hani tekrar tekrar izlenir. Filmin finalinde söylenen cümleyi ispatlarcasina adamın kadına bakması ve kadının bir tepki verememesi çok şiirsel bir sahneydi. Kurtlar vadisinde olduğu gibi mermiye koşarak kafa atan figüran yok bu filmde. Klasik kartel ile savaşan abd özel kuvvetleri filmi değil.

(bkz: intikam isteyene fırsat en büyük vaattir)
henüz ilk yarım saatinde olduğum ama şimdiden bile gerilimin hiç eksik olmadığı film. arkadaş ekranın başına çivilendim resmen her an bir silah patlayacak ve ortalık cehenneme dönecek hissindeyim. Geri kalanı da başlangıcı kadar iyidir umarım.

edit:

film bitti ve diyebilirim ki gerilim aksiyon seviyorsanız mutlaka göz atın. filmin başındaki konvoy sahnesi ve tünelde termal-gece görüşle geçen sahnelerdeki gerilim çok iyiydi.

mesajı ne kadar verdi iyi anlattı bir şey diyemem ama, cia ajanı elemanın bizim fbi kıza tünel çıkışında anlattığı işin iç yüzü aslında o kadar gerçek ki. devlet işine yarayan ve kontrol edebildiği suç-terör örgütleri ile kol kola, edemediklerini ise yok etmekte en az onlar kadar acımasız.
basit bir aksiyon filmi.meksika abd arası uyusuturucu trafiğini anlatıyor.
Bu filme laf eden karşısında beni bulur. Tamam herkese hitap eden bir film olmayabilir ama film kesinlikle çok iyi film. Blockbuster sevenlere gelmez o ayrı.
Filmden pek bir şey anlaşılmıyor ama o son yemek sahnesi var ya sırf o sahne için izlenir. Acımasız, insafsız, vicdansız insanların hakettikleri şey tam olarak budur.

Del Toro'nun villaya tek başına yaptığı operasyon da nefisti.
Henüz izleyip de soru işareti deryasına boğulduğum film. Pek sevemememin sebebi de bu olsa gerek. Anladıklarım mevzubahis operasyonun Amerika tarafında yasal olması için FBi ajanı olan Kate da operasyona dahil ediliyor ama kızcağız sadece eli iyi silah tuttuğu için alındığını sanıyor. Bu yani. Bir de aslında tüm uyuşturucu düzeni cia ve fbi tarafından sağlanıyormuş.
görsel
çok basarılı buldugum ve izlenmesi gerektiğini düşündüğüm bir film.