bugün

alternatifler arasında tercih yapmak diye tanımlayabiliriz. bu arada hiçbir tercih yapmamak da bir seçimdir, seçmemeyi seçmiştir insan. aşk ile iş arasında olabileceği gibi cumhurbaşkanı adayları arasından da bir seçim yapabilir insan. çok nadir de olsa seçenklerin tümünü seçmek gibi bir durumla karşılaşabiliriz ki bunun sonucunun iyi ya da kötü olup olmadığını yine o seçimlerin sonucu belirler. seçimi en gaddar yapan şey ise biz ve onlar kavramıdır. işte o seçim seçim olmaktan çıkar ve zorbalığın tahakkümü formuna dönüşür.
16 gün kaldı.
Solak bir zihniyet diyorki seçim haktır,Tayyip seçimi gasp etmek istiyor. Bunun kafaya göre türkiyede tek sorun seçim.
Seçim olursa her şey düzelecek,
Devlet yapacak Tayyip konacak diyor.
Velhasılı korku sarmış bunları.
inanın bir yılda evler yapılmasın Tayyip yıkılsın diye mum yakıp ,ağaçlara bez bağlıyorlar.
onların güzel giyimleri ve havalı saçları var. ayakakbıları bile aynalı sanki. benimse yürürken canımı acıtan bir çift ayakkabım var. yedeği yok. pantolonum desen 2 tane. 5 tanede mintanım var yalan olmasın ama 2'si dar geliyor. zaten ezelden beri iriyimdir. en zayıf halimde bile 2x giyiyorum malum omuzlar geniş. benim omuzum, onların mezhebi geniş.

ben seni sevdiysem, benimsindir. başkası ile paylaşmam. bakıyorum da sevgililere, adamın sevdiği kız başkasının koluna giriyor ulu orta. bu ne cesaret? aynısını sende yapıyorsundur -bilmiyorum- . keşke yapmasan. zaten yapmasan yanımda olurdun.

ne bileyim onlar janjanlı içkiler içerler partilerde, bense rakıdan şaşmam. bulduğumda da 4 duble içerim, üstü kalır. tekilalara limon doğruyorlar. bense rakı şişesini saygıyla açıp dolduruyorum kadehlerini büyüklerimin. muhabbet dinliyorum. zaten 4 dubleden sonra bende konuşmaya başlıyorum. onların konuşmak için sarhoş olmalarına gerek yok, gitsen yanına anlatırlar zaten hayatlarını, nerden geldiklerini, nereye gittiklerini. benimse kilidim zor açılıyor.

onların sana gelip, seninle olmak için konuşacak kadar cesareti vardır - gelen olmuştur- benimse, gözümü açacak halim yok korkudan. seni görünce titriyorum. korkudan diyorum kendi kendime, alıştım bu yalanları söylemeye. dur.. bir dakika, dürüst olayım. korkmuyorum esasında seninle konuşmaktan olmaktan falan. biraz kaygılarım var. şimdi seninle bir gönül işine başlasak karşılıklı nefret edersin benden. boğarım seni kıskançlıklarımla. böyle en azından benden kaçmıyorsun. lan yoksa, bu da mı yalan?

doğruyu bilmiyorum, onlar kesin biliyordur. keşke doğru ne bilsem, bilsem de kendimle paylaşsam ilk baş. ne yaptıysan bana, başaramıyorum - neyi başşaramıyon amınagoyum-
boşuna yapılıyor. sonuç belli. bundan sonra sandığa filan gitmem.
Seçimler sömürüyü bitirebilecek olsaydı, seçimler yasaklanırdı.
yerel ve genel olarak ikiye ayrılır.
milyonlarca seçmenin sandık başına gittiği ve sonunda akp'nin kazandığı bir oyundur.

görsel
En yakın olanı 31 martta olanıdır. En gerekli seçimlerden biridir. istanbul'un bir an önce Binali Yıldırım'a ihtiyacı var kahramanın seçilmesi için bu seçimlerin gelmesi gerekiyor. Güzel istanbul sabahlarına uyanacağımız günler dileğiyle.
Atatürkçülerin uzun zamandır kazanamadığı ve kazanamayacağı şey.
görsel önce seçimdeki sorumluluklar öğretilmeli insanlara sonra seçim yapılmalı. yoksa ülkenin durumu zaten kötü hepten daha da kötüleşecek. Tabi buna katkıyı da başlatanlar kendi görüşlerini dikdatörlüğün yeni tarzları olan insan uyutma ve gizlemeyle kabul ettirip kötü şeyleri de normalmiş gibi alıştıranlarda ve alışanlarda. sonrasında ne yazık ki bazı insanlar partilerdeki sadece en yetkiliye veya birkaç isme göre tercih yapıyorlar ki böyle insanları partilere yetkili görev veriyorlar. bu tarz haberleri gördükçe insanın seçimden çok hangisini seçmemeyi düşünsem dese haklı. zaten oldum olası ülke seçinlerini pek sevememiştim bu haberlerle gittikçe soğuyorum. *bir ülke nasıl bu kadar yürütülemez ve yürütemeyenler yürütemediklerini kabullenip yürütebilecek birilerini bulup vermezler?* çok zor soru değil ama çıkarlara uymadığından yetkililerde cevap yoktur çözümü olabileceklerde de yetki. sanırım dünyadaki liderlerin çoğunluğa uyuyorlar ve düşmanlık ediniyorlar ama hata yapıyorlar ülke helak olmaya gelmez inşaallah. çoğunlukla ilgili birçok ayete Kur'an'dan bakabilirsiniz sadece 1 tanesini yazıyorum: *Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta ve haram yiyicilikte çabalarına hız kattıklarını görürsün. Yapmakta oldukları ne kötüdür. (Maide Suresi 62. ayet)* başka bir haber linki de burada isteyen bakabilir:
https://onedio.com/haber/...e&utm_medium=facebook.
"sorsalardı vazgeçerdim iblîs içime girmeden"..
aylarca, yıllarca süre gelen hiç bitmeyecek secim maratonu.
http://strawpoll.me/4558904 sevgili yazarlar anketimize katılımınızı beklerim.
taktiği aslın da çok zor değil, mesela türkiye de milletçe alkışlıyoruz sloganıyla oy alamazsın, neden? çünkü bizim ülke de analiz yok, araştırma yok, en çok duyduğunu en iyi sanma var, mesela güncel olarak "chp ye oy ver!" diye reklam yaparsan ilk slogandan çok daha iyi bi slogan olur, çünkü önemli olan adını duyurmak ne de olsa toplumun çok büyük kısmı araştırmıyo. ak parti de bunu yapıyo sürekli, ak partisiz slogan yapmıyo. ama diğer partiler sadece kendilerini zaten anlayacak kesime slogan yapıyor, oysa ısrarla parti adının geçtiği bi slogan olursa bence daha çok işe yarar.
(bkz: friedrich wilhelm nietzsche/#14426171)
türkiye için seçim tanımı: hapisten tutuklu kaçırma operasyonu!
aylardir o kadar fazla konusuldu tartisildi ki artik mide bulandiran bir terim oldu.

o tisortle bu tisort arasinda bile secim yapmak istemiyorum.
seçimler eğer düzeni değiştirebilseydi, yasal olmazlardı.
Çaresizlik öğrenilmiştir.
Başarılı olmak da öğrenilebilir.
Sende sandığından fazlası var!
Gelebileceğin en iyi yerde değilsin.
Yeni bir hayat için gereken, yeni bir akıldır.
Doğru şeyi yapmak için yanlış zaman yoktur.
Rüzgarı suçlamayı bırak, yelkenleri kullanmayı öğren!
Seyirci koltuğundan sıkıldıysan, sahneye çık.
Zirvede her zaman bir kişiye daha yer var.
Her şey seninle başlar!
Başkaları yapabildiyse, sen de yaparsın.
Hayatta ya tozu dumana katarsın,
Ya da tozu dumanı yutarsın.
Seçim senin!
(bkz: 12 haziran 2011)
(bkz: insan yaptığı seçimlerin ürünüdür)
halka yönetime katılıyorsunuz imajı vermektir.
Siyasi seçimler hem siyasilerin hem de siyasi partilerin gerçek yüzüdür. Görülmeyen tarafıdır. Kirliliktir. Nefrettir. Sevgiler sahtedir. Bugün desteklediği partinin yarın arkasından küfretmektir. Birbirini yermektir. Karşılıklı sövüşmektir. Bayraklarla etrafı kirletmektir. Seçim otobüslerinde dinlettirilen şarkılarla milleti delirtmektir. Gecenin 11'inde çalan telefonu açınca kulağa gelen reklam kaydındaki gevrek sestir. Vatandaşı üçkâğıda getirmektir. Duyguları sömürmek, ruhsuz gülümsemektir. Para vermektir. Yüz binlerce insanı aylarca idare edecek parayı reklam için sokağa dökmektir. iftara atmak sonra bir kenara çekilmektir. Ve tüm bunları sindirmektir.
o bir hayattır... yaptığımız tercihler, bilincimizin seviyesidir....