sözlük yazarlarının itirafları

Samimi olarak itiraf ediyorum arkadaşlar;

Bu kadar neden iyi kalpliyim anlayamıyorum. Yahu kalbin kırılmış, herkese polyanna oluyorsun, 5 günde toplasan 15 saattir uyuyorsun. O ne yapiyor? Yapma dediğim, canımı yakıyorsun dediğim her şeyi yapmaya devam.

Düşünüyorum, ben yapsam ne olur?!

Kan çıkar diyeceğimi bekliyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Çünkü, anladim ki inadına yapsam da hersey hoşuna gidiyor. Çünkü önemsemiyor. Amaaannnnn neden anlattım ki zaten.

Neyse, ben artık susma kararı aldım sözlük.

Sabır güzel şey, sevgiyle sınanırsa...

Edit: bakın yazdıklarımın burayla alakası yoktur. Lütfen sacmalamayin.

Evet.

Önceden beğenildiğimi düşünüyordum.

Ama artık öyle düşünmüyorum. Bakmayın, kendini sevmekle ilgili hep konuşurum ama, kendinden de aynalardan da nefret eden benim aslında.

Çevresel koṣullardan etkileniyorum maalesef. Örnek vermek gerekirse biri orospuluk ederse ona orospu gibi davranmaya başlıyorum. Başlarda direnmeye çalışsam da sonraları ona normal insan gibi muamele edemiyorum.
Ne yapayım ben de insanım, benim de zaaflarım var.

Ben adaletsizliklerden bıktım. Hayatın neresinden bakarsam bakayım dört bir yanımızı adaletsizlik sarmış. Artık son raddeme geldiğim için isyan ediyorum. Nasıl bir devre geldik anasını sattığımın dünyasında ?

--spoiler--
özellikle ikincisine yakıyorum bu akşam..
--spoiler--

Üçüncüsüne yaktırma ya rabbi, amin.

Bir takım itiraflar.

Akşam anneme "inanamıyorum, ben ne ara 40'lı yaşlara yaklaştım?" Diye sordum. Annem de dediki "ya ben ne yapayım bende 70'e yaklaşıyorum. 70 yaşında öleceğim belki. Ölüme yakın olduğunu bilmek daha kötü ama ne yapalım ölüm de yaşamın bir parçası" Dedi. Ne yaşadık? Ne yaptık? Belirsiz gibi geliyor. Nasıl geçiyor yıllar?
Hayatınıza sahip çıkın. Sanki üç yıl gibi bir şey. iyi yaşayın. Senede iki kere görüşebildiğim ailemle ayrılıyorum işte bugün. Veda vakti geldi..

az önce spordan çıkarken salonun olduğu avm nin bomboş otoparkında sağa dönerken sinyal verdim...

TUiK'e göre ortalama insan ömrü 78 yıl, biz 80 diyelim. 15 yılı çocukluk olsun, 15 yılı ihtiyarlık dönemi, kalan 50 yılın yarısı uykuda geçiyor tabiatı ile 25 yıl kalıyor, çalışma hayatı yeni yasaya göre 7200 prim iş günü 19 yıl yapar 50-19 = 6 yıl.

Bu ülkede insan, kendi işini yapmıyor yahut mutlu olduğu bir iş yaşantısı yoksa hepi topu 6 yıl yaşıyor. Bu kısa zaman dilimi için siyasi hukuki yahut içtimai zeminde ayrışmaya, sahtekarlığa, riyaya dişil itirazlara(swh) gerek yok. Zevklerinizi kültürle, açık görüşlülükle, görgüyle saygı ve yaşanmışlıkla rafine edip tadını çıkarın.

Prosesi bu denli kısa/saydam ve tekinsiz bir atmosferi olsa da keyfinize bakııın, anı yaşayın, an'da kalın.

Sevgiler.

görsel

https://www.youtube.com/w...5PqFWHc&start_radio=1

bugün başlayan bir huysuzluk ve huzursuzluk var üzerimde bir kaç gün, hafta, belki ay sürer. aferin sprite, aferin...

Hastaları mescidden topladım tek sıra halinde getirip tansiyonlarını ölctüm. Umarım farzlarını kılmıslardır.

Bilinmezlikler beni çok strese sokuyor, psikolojik derecede.
Kendimi atasım geliyor.

birini koşulsuz sevmek kadar insanı yıpratan bir şey yok. ben hiç kimse yüzünden bu kadar acı çekmedim ve gelecekte de çekmeyeceğime eminim.

onceden kotu zamanlar gecirirken ileride gelecek guzel gunleri dusunup motive olurdum. artik her zaman yasanabilecek bi olumsuzluk oldugunun bilincinde, gayet hakli bir anksiyetenin icinde cirpinip duruyorum. karamsarlik degil. kabullenis.

Yaptığım ıspanaklı meyveli (muz, çilek, mandalina) pastayı kociş 2 gündür Antep fıstıklı sanarak yiyordu. Ispanaklı olduğunu öğrenince daha da yemiyor. Çok mu kötüyüm. Swh.

Teravih namazından sonra camide uyumuştum. Klimada sıcak sıcak esiyordu. Güzel bir ortamdı.

itiraf değil de burukluğumu paylaşacağım az önce yaşadığım. Yıllar oldu facebook hesabıma girmeyeli. Bir girip bakayım dedim arkadaş listeme. Zamanında oturup muhabbet edip, gülüp eğlendiğimiz 4 arkadaşımın artık hayatta olmadığını farkettim. Ölenin arkasından bir kaç gün yas tutuyorsun, ortak kişilerle geçmişi yad ediyorsun. Sonra unutuyorsun, sanki hiç hayatına girmemişler gibi hayatına devam ediyorsun. Çok üzücü değil mi sözlük? Kötü oldum gece gece vallahi.

Cezalandırıldım sanarken, kurtarılmış olduğumu bilemedim.

Oysa ben hayırsız herkesten uzaklaştırılmışım. Gördüm, binlerce kez şükür olsun Allah'ım...

Bir noktada Kendi dünyamı bir başkası yarattı ama ben de düzeltmek için hiç uğramamışım ve üstüne o kişiye yardımcı olmuşum sanki. Belki Henüz geç bile değil ancak yine de içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor.

Her şey için çok geç kalmışım. Ölmek için bile.

Öyle şımarık ve kötü insanlar var ki ve mutlu mesut yaşıyorlar ki şaşırıyorum.
Gerçek hayat, sanal hayat, farketmiyor, adamın gözünü öyle bir kin ve kötülük bürümüş ki şuraya intihar ettiğim videoyu koysam onu bile eksiler. Benim çoktan unuttuğum olay yüzünden benim bütün entrylerimi açık eksi oylayan kötü mü kötü, karanlık mı karanlık, ruhsuz mu ruhsuz şahıslar var.
Bu sözlük de dünya da böyle değildi ya. Beni boşverin, ki Allah bile sesimi duymuyor, siz ne zaman bu kadar kötü kalpli oldunuz ?
Bir şey diyemiyorum, çok üzgünüm ama her entrymde olduğu gibi bunu da açık eksi oylayacak canavarlar var. Belki de o kötülüğün yuttuğu canavar yazarlara inat yaşamalıyım, bilemiyorum.
Allah’ tan tek dileğim babam hayattayken canımı almasın. Hadi bunu da eksile !!!

eskiden bu başlığa yazmak için insanlar gece 00.00 beklerdi ve 00.00 olduğu gibi onlarca itiraf girilirdi.

sen de yalnızlaşmışsın be sözlük.

risk almaktan korkuyorum,muhtemelen memur bir babanın çoçuğu olduğum için ama bulunduğum durumdan da hoşnut değilim,bi kabullenmeyi öğrenemedik sözlük.

kendime aptal dediğim zamanlar zeki dediğim zamanlardan daha fazla. yahu ben aptal mıyım acaba?topluma göre zekiyiz falan da.. hayır yani kendime aptal demekten de zevk alıyorum biliyor musunuz? bilmiyorsunuz tabii. nerden bileceksiniz..

iyi değilim..

bir on güne 61 olacaktın. uiy hamsi diye seninle dalga geçemeyeceğim için biraz sinirlerim bozuluyor. dün gece rüyama geldin beni kokladın ne güzel kokuyorsun dedin. ben de sana layering falan anlattım şunu sürdüm bunu sıktım bilmem ne. yüzünde her zamanki he he ifadesiyle beni dinledin. geçenlerde dkny be delicious iyi ki çok popüler değil de sağda solda anamın kokusunu alıp hüzünlere gark olmuyorum diye düşünüyordum. sanırım o yüzden parfüm ve sen temalı bir rüya gördüm. gelip sana bunu anlatsam ay ne demekmiş acaba diye kahvaltı boyunca anlamını araştırtırdın bana kesin. beş ay oldu alışmadım desem yalan olur, sen de bunu isterdin eminim. ilkler zor olacak biliyorum. ilk doğum günün, ilk bayram, ilk doğum günüm... en çok olanı biteni sana anlatmayı özlüyorum, yeni bir şeyler aldığımda sana göstermeyi özlüyorum. yalan değil birkaç kere de dizinde ağlamak istediğim oldu sensiz geçen süre zarfında. kaşe kabanlarıma, kruvaze elbiselerime, kumaş pantolonlarıma sen koca karı işi demeyince giyinip süslenmenin eski tadı yok. sana göre insan kırkına kadar tayt sweatshirt falan giymelidir, haklısındır belki giyiyorum artık daha sık. o çok heveslendiğin mevzu yalan oldu ama ben haklıyım. torunun kocaman oldu ve yürüyor artık. elimden tutup sağa sola götürüyor beni, çok yakışıklı olduğu için karşı koyamıyorum. en iyi sen anlarsın bunu bence. o meşhur spikeri görünce aklıma sen geliyorsun ve çok gülüyorum. "çirkin adam görmek istemiyorum değiştir şunu!" ben de istemiyorum anam. seni çok özledim, iyi ki doğdun iyi ki annem oldun.