bugün

atm'lerden para cekip, makarna depoluyorlardi.

iste tam da bu yuzden evet verecegim. rte hayircilar gibi vatanini satmamistir. bu hayircilar ise her zaman ve her sekilde vatanini satmaya hazirdir.
ben alkol depoluyordum kardeş, makarnaya göt veren reisciler oluyorlar, karıştırma.
Film izliyorduk.

Bir soru.
lan Çorumda düğündeydik diyorum allah zaten bu iki şeyi birlestirip belamı vermiş darbe falan koymaz yani tank görseydik üstüne çullanırdım ama tank bulamadım Çorumda rare miş.
(bkz: türk siyaseti aklın yolunu terk ettimi)
10 günde bir aynı mal başlıklar.
evet atm kuyruğundaydık amk, her şeyi çaldıkları için paramızı da bu fırsattan faydalanıp çalmasınlar diye atm kuyruğundaydık.
başlığın sahibi belli ama şu masalları gördükçe troll de olsa deliriyorum amk..!!!!
böyle dangalakça başlıklar açılmasın diye düşünme yeteneği olmayan insanlara düşünme yeteneği kazandırmak için çabalıyorlardı. yani yine bilim için çalışıyorlardı. nereden anlasın elin şişko, çirkin, boş kafalı, tek marifeti dedikodu yapabilmek olan bir kadın otur oturduğun yere.

aynen coni.

görsel
yuh amk. vatan kurtarıyor denilen adam uçakta siyasi iltica talebinde bulunuyordu. halk meydanlara inince uçak da indi.
Vatanı mı kurtarıyordu götünü mü kurtarıyordu ben anlamadım. Asıl darbe olsaydı o sokağa dökülen çomarlar pas pas gibi yerlere yapıştırılırdı, kusura bakmayın gerizekalı insan nüfusumuz gün geçtikçe artıyor ve o kadar sahtekar, tükürdüğünü yalayan bir nesil yetişiyor ki götümüz sikilmesin diye ülkeyi bile satılığa çıkartacaklar, nerde patlayan bombalar, terör haberleri, tacevuzler, orman yangınları he nerde? bu saatten sonra hipnoz değilde akli dengenizin yerinde olmadığına şüphe duymaya başladım. kendi çıkarlarınız için değil geleceğiniz düşünerek şu kafatasınızın içindekini çalıştırın.
(bkz: pokemon go)
vatan kurtaran(!) adam bi de akçözüm üretip terörü desteklemişti. sonra da kandırıldım dedi.

2004 yılında yapılan mgk toplantısında kendisine brifing verildi ve fetö nün türkiye iiçin bir tehdit olduğu anlatıldı.yıl 2004´tü. bu konuda hazırlanan belgenin altına " bana fetö´nün ne kadar tehlikeli olabileceği konusunda brifing verildi, söylenenleri dinledim ve anladım" anlamına gelen imzasını attı.

mgk belgesinin altında tc başbakanı olarak tayyip erdogan´ ın imzası var.

bahsi geçen şahıs ne kandırıldı ne de vatan kurtardı.

imzalı yazılı çizili belgeler varken akgöt çenesini kapayacak.
rte vatanı kurtarırken mi?
bu cumleden sonra bir gülme geldi gerisini okumadım!
çok güzel güldüm aq. harflerin arasına da saygıdan boşluk koymuş kıyamam ya.
Vatanın güneydoğusu gitti kardeş sen ne diyorsun?

Bir akepeli beyanı.

Gerçekleri ne zaman göreceksiniz çok merak ediyorum.
(bkz: akp den gittikten sonra açılacak milyonlarca dava)
r t e türkiyenin içine sıçmıştır bu gerçeği kabul etmemiz gerekli.

artık iş bulamıyoruz.
Canlı yayına bağlanarak ülkemizi düşmanlardan kurtarıyordu. Evet hemde son teknoloji 4.5g ile.
görsel
vatan kurtarma oyununu izliyordu.
vatanı kurtarırken mi yoksa toprak bütünlüğünün bozulmasına açık kapısı olan bir anayasaya taslağına halkı ikna ederken mi?
ilhami'ye bir tesbih emanet edilmiş. hakiki oltu taşından, el oyması desenlerle bezeli, gümüş kakmalı çok kıymetli bir tesbih. hatta yapan usta için, ömrünü adadığı eser derler bu tesbih için.

bir gün hidayet adinda bir arkadaşı ilhami'den bu tesbihi ister. der ki; "bi kaç bi şey yapacam, daha da güzel olacak bu, ikimiz de daha çok sevecegiz"
ilhami tereddüt etmeden kabul eder bu teklifi. çünkü tesbihin emanet olduğunu unutmuş, sahiplenmiştir artık. ve kendisine ehilleri tarafından emanet edilen tesbihi, gider layık olmayan birine emanet eder, hadsizce.
gün geçer, hafta geçer, ay geçer ama tesbih geri gelmez. hatta hidayet orda burda tesbihin kendisinin olduğunu söylemeye başlar. üzerinde oynamalar yapar, zarar verir.
artık dayanamayan ilhami tesbihi, kendince "tesbihini" geri ister. hidayet pislik yapar, vermek istemez. türlü oyunlarla etraftaki insanlara tesbihin kendisine ait olduğunu ispat etmeye çalışır. "uzun zamandır bu tesbihe hizmet ediyorum ben, benim ve benden olanın hakkıdır bu" der.
başka çaresi kalmayan, emaneti kaptıran ilhami, zor kullanarak, döverek, söverek alır tesbihi geri.
bu tesbih hidayet'in diyenleri de, bu tesbih ne hidayet'in ne de senin sana emanet bu diyenleri de aynı kefeye koyarak bertaraf eder. tesbihin tek sahibinin kendisi olduğunu iddia eder.
hidayet vazgeçmez. o da zor kullanarak geri almaya çalışır. tüm arkadaşlarıyla saldırır hidayet'in üzerine. ilhami'nin cevresi daha kuvvetli çıkar ve bu saldırıyı savuşturur.
ancak daha temkinli davranmak isteyen ilhami, tesbihin kendisine ait olduğunu kabul etmeyen herkesi alaşağı etmeye başlar. masumlara da kıyar.
ilhami bugün, tesbihin esasında emanet olmadığı ve kendi malı olduğuna dair kanun çıkarmaya çalışıyor. çünkü emaneti sahibine iade etme zamanı yaklaşmakta.
tesbih mi, çıkan bu kavgalarda imamesi kırıldı, taşları çatladı, bölük pörçük oldu.
ilhami tesbihi ehil olmayan ellere kendi iradesiyle, şahsi çıkar elde etmek için teslim ederken yapma etme diyenler, bugün de diyor ki; "bu tesbih senin babanın malı değil, elbet sahibi gelir, elinden aliverir bir gün. ve verdiğin zararın da hesabını sorar."