bugün

ya ben şimdi ne alıcamki , ne giyer ne sever ne ister bilmiyorum ki tam sorunsalı

kemiğe dayandı mı hediye mevzuğunda insanı 'len harbi güzel bişey aldım ha' moduna sokabilecek

mağaza. otantik egzantrik seksü şeyler bulunmakta. takdir ettim.
(bkz: pulbiber)
serbest çağrışım
bir çanta gördüm, vuruldum. alalı uzun zaman olmasına rağmen hala kullanıyorum. kaliteli bir yer ve biraz marjinal.
pull and beer seklinde kirolama soylenisleri de mevcut olan marka. hata sudur zannimca: ingilizce ayi kelimesiyle bira kelimesinin farkina vakif olmamak.
pul end biir(aynen söyleniş) gibi yanlış bir telaffuzla ağza alınan tiki mağazasıdır.
(bkz: bershka)
(bkz: zara)
özellikle erkekler için çok güzel ürünlerin bulunduğu mağaza. çantaları ise kesinlikle harikadır.
kendini sevdirmiş markadır.öyle görünüyor ki ballı bir müşteri kaptı.
daha şık ve daha orijinal kıyafetler için;

(bkz: tally weijl)
inditex grubunundur kendileri.
çok ukala mağaza müdürleri ve çalışanları olan inditex gruba bağlı ispanyol markadır.
yaratıcı ve eğlenceli ürünlerin satıldığı mağazadır.
son dönemde sağlam bir indirime girmiş, farklı ve hoş işler çıkarabilen giyim mağazası. giyim mağazası demişken; bugün pull and bear'dan bir kulaklık aldım ve gerçekten müthiş. 60 lira civarında ve çok güzel renk çeşitleri var. bir bakın derim.
skinny fit pantolonları guzel olan marka.
gömleklerini beğendiğim bir markadır. Fiyatlarıda çok pahalı olmadığı için tercih edilebilir.
bershka-stradivarius-pull and bear üçlemesinden biri..

bu üçünden en az tercih edileni.
eğer şahsım gibi iri yarı 191 boy geniş omuz-kanat, kol ve bacaklara sahipseniz. (bkz: vücut geliştirme) t-shirt'ten başka bir şey alamayacağınız mağaza. ama fiyatları çok ucuzdur değildir ona karışmam.
bugün bir ayakkabı almaya kalktım buradan, çevirmediğim entrika kalmadı. ayakkabı bölümü tam bir karmaşa. ayakkabının birini buluyorsun diğer teki mağazanın diğer ucundaki deneme bölümünde duruyor... her neyse sadede geleyim. ben deniz buradaki bir ayakkabıyı çok fazla beğendim ve alıp denedim. bazen "cuk" diye oturur ya aynen öyle oldu işte... geri döndüm diğer tekini almak için ama o da ne! diğer teki yok ayakkabının... bir süre dolandım, aradım taradım ama nafile. tam ayakkabıyı geri bırakmak için reyona geri dönerken, bir anne oğulun elinde gördüm beğendiğim ayakkabının diğer tekini... elimdeki ayakkabıyı hemen arkama sakladım ve geri geri yürüyüp deneme bölümüne oturdum. acaba o da 42 numaramı diye düşüncelere daldım... anne, oğul ayakkabının diğer tekini arıyorlardı ve bütün mağaza çalışanlarını seferber ettiler. her yer aranıp-tarandıktan sonra delikanlı üzüle üzüle bıraktı ayakkabımı * sonra mağazayı terk ettiler. hemen gidip ayakkabıya baktım ve o da 42 numaraydı * kadınların neden kıyafet konusunda bu kadar yırtıcı olduğunu bugün anladım... kasaya gidip ayakkabıları verdim. kasiyer "az önce bu ayakkabının diğer tekini her yerde aradık, siz nereden buldunuz?" dedi... şuralardaaa bir yerlerdeeeydi dedim. ayakkabıları satın alıp kaçtım... umarım çocuğun gözü ayakkabılarda kalmamıştır... yazık ya harbi içim acıyor şimdi... eğer bu yazıyı görüyorsan özür dilerim kardeş * ama ayakkabılar gerçekten çok fenaa *
erkekler kesinlikle burdan giyinmeli dediğim marka.
fason giyim üreten merdiven altı tekstilcilerinden bile başarısız giyim firması. evet, evet meridven altı tekstilcisi. hani şu en kalitesiz şekerler, ne idüğü belirsiz karışımlarla bokun içerisinde kçaka üretim yapıp uğur dündar ve türevlerinin can düşmanı olmuş rezil adamlar var ya ha işte pull and bear o üreticilerin tekstil sektöründeki karşılığıdır. ama siz bilemezsiniz bunu. aldanırsınız dış görünüşlerine kıyafetlerin. çünkü allayıp pullamışlardır. çok güzel görünür. 'beni al' der gibi bakarlar adete sizlere. kanarsınız, aldanırsınız ve alırsınız bir tane. bu aldanma devam eder bir süre. ta ki aldığınız ürün kirlenip de yıkama ihtiyacı hissedene dek. yıkadığınız zaman yüzündeki makyaj akar pull and bear ürünlerinin. ve gerçek yüzlerini görürsünüz siz. bir yıkamadan sonra götü başı kaymış kıyafetlerin iğrençliğini. şiddetle salık veriyorum ki buradan ürün almayın. bi kere memnun kalmış olsanız da almayın. hobi olarak bile almayın pull and bear markalı ürünleri. ama zara başka bak. oradan çıkça alın.
mankende gördüğüm montu almamla başladı her şey, oysa bana çok güzel gelmişti ama iş yerine geldiğimde lan bu brandayı nereden buldun, üzerine çadır kurmuşlar lan, gibi alaycı sözlerle karşılaştım allahtan kış bitti artık mutluyum.
erkekler tercih ettiğinde "ibne misin olm" sorusuyla karşılaşabilir, fakat bu bireylerin geri kafalılığındandır, son derece şık tasarımları vardır. kötü yönleri yok mudur? tabiki var, mesela bi tişört seçtiniz mutlaka ışığa tutup dikişini kontrol ediniz, daha önce ön tarafı düz fakat arka tarafı çapraz giden bi tişört satın almışlığım vardır, aman dikkat. ufak bi ayrıntı olmasına rağmen önemlidir. ayrıca; 100tane sıradan ürün varsa 2 tane farklı ve zevkli ürün bulabilirsiniz fakat bulduğunuza değer.
gereğinden fazla pahalı olan marka. tasarımları güzeldir o ayrı.
tişörtlerini pazarda 5 liraya çok rahat bulabileceğiniz marka. boşuna 4 kat fazla para ödemeyin. aynı şekilde koton un tişörtlerinide çok rahat bulabilirsiniz. *
daha çok gençlere yönelen marka. senede 2 kere büyük indirimler(şubat ve temmuz) yaparak ürünlerini neredeyse bedavaya satar. bu indirimleri değerlendirirseniz pişman olmazsınız. benim en çok tercih ettiğim markalar arasındadır.
en kısa zamanda online shop'u acilacak olan marka. bekliyoruz.

(bkz: http://www.pullbear.com/#/onlinesalescomingsoon)