depeche mode un playing the angel(2005) isimli albümündeki bir parçanın adı.
(kıymetli, değerli; çok pahalı; ender; aziz, çok sevilen; aşırı itinalı, fazla nazik) gibi anlamları vardır.

Precious

Precious and fragile things
Need special handling
My God what have we done to You?

We always try to share
The tenderest of care
Now look what we have put You through...

Things get damaged
Things get broken
I thought we managed
But words left unspoken
Left us so brittle
There was so little left to give

Angels with silver wings
Shouldn't know suffering
I wish I could take the pain for you

If God has a master plan
That only He understands
I hope it's your eyes He's seeing through

Things get damaged
Things get broken
I thought we managed
But words left unspoken
Left us so brittle
There was so little left to give

I pray you learn to trust
Have faith in both of us
And keep room in your hearts for two

Things get damaged
Things get broken
I thought we managed
But words left unspoken
Left us so brittle
There was so little left to give

------------------------------
Kıymetli

kıymetli ve kırılgan şeyler(in)
özel bir ilgiye(dokunma, tutma) ya ihtiyacı vardır
tanrım senin için ne yapabiliriz

biz her zaman paylaşmaya çalışıyoruz
şevkatin en hassasını
şimdi önüne ne koyduğumuza bir bak...

zarar görmüş şeyler
kırılmış şeyler
bence bunları biz yaptık
kelimler konuşulmadan kaldı
bizi çok hassas bıraktı
verecek çok az şey vardı

gümüş kanatlı melekler
acı çekmeyi bilemezler
keşke senin için acı çekebilseydim

Eğer Allah'ın büyük bir planı varsa
sadece onun anladığı
umarım o senin gözlerindir
o senin gözlerinin içinden bakıyor

zarar görmüş şeyler
kırılmış şeyler
bence bunları biz yaptık
kelimler konuşulmadan kaldı
bizi çok hassas bıraktı
verecek çok az şey vardı

sana güveni öğrenmek için dua ediyorum
ikimizede inancım var
ikimiz içinde kalbinde yer ayır

zarar görmüş şeyler
kırılmış şeyler
bence bunları biz yaptık
kelimler konuşulmadan kaldı
bizi çok hassas bıraktı
verecek çok az şey vardı

PS: çeviriden yazar sorumlu tutulmaz, tutulamaz. tutulsada umrunda değil zaten
80ler brit pop tadını güzel yerinden yakalamış, pek leziz olmuş, şahane girizgahlı, ilginç klipli depeche mode harikası...
kült dm şarkısı enjoy the silence' daki gibi nakarat sonrası 7/8 lik kısa bir kopuş ritmi bulunan şarkı.

çok çok güzel şeyler anlatır bu şarkı. inandığınız bir insana, sevgiliye, ne derseniz deyin işte; söylenebilecek muhteşem sözlere sahiptir.
tanrının sadece kendisinin anlayabileceği muhteşem bir planı varsa eğer, ipucu olabilir size. zarar gelmiş şeyleri düşünün, ama sessizliğin de keyfini yaşayın.

üç sene sonrasının edit'i: precious'ları mahvetmeyin, çok üzülürsünüz.
muhteşem bir depeche mode eseri. kesinlikle dinlenilmeli.
en güzel gollumun telaffuz ettiği kelimedir
(bkz: my precious)
(bkz: kıymetlimisss)
smallville 5. sezonun ilk bölümününde çalan şarkıdır. şerefsizler ara ara böyle şarkı koyarak diziye olduğundan daha fazla değer vermemi sağlıyorlar. tıpkı 3. sezon bölümün tekinin sonuna dido white flag ya da 6. sezonda welcome to the jungle koydukları gibi.
aslında depeche mode'un bu şarkısını üstüne herhangi bir yorum yapmak ne kadar doğru olur.
things get damaged
things get broken... sözlerindemdir acaba sihir yoksa
angels with silver wings
shouldn't know surfering
dizlerinde mi aramak gerekiyor? bunu çözmüş değilim. ancak her ne olusa olsun insan kendisini bıraktığı con ender parçalardan. 4/4 lük diyebiliriz. hatta demezsek yuh olsun bize.
playing the angel albümünü açan single, olup synth pop denen müzik türünün nasıl olduğunu tamamiyle belgeleyen şarkı.. oldukça sağlam olup, özellikle sözleri de, pek bir anlamlıdır.. dave gahan yine konuşturur vokalini..
depeche mode on.
80 li yillarda yayinlanan degerli adli cizgi filmdeki kopegin adi.
lord of the rings deki gollum yorumunu dinlenesidir.
(bkz: my precious)
Lee Daniels'in yönettiği konusuyla bu yılın en iddialı filmleri arasında yer alan yapım. filmin konusu kısaca; öz babası tarafından ikinci kez hamile kalan ve çevresi tarafından dışlanmış obez bir kızın hikayesini anlatıyor. oscar'a aday olan film favoriler arasında yer alıyor.

edit: filmin başrolünde 500 kişi arasından seçilen Gabourey Sidibe Precious karakterini canlandırmakta.
Lakabı 'Kıymetli'; 16 yaşında bir kız; Babasından ikinci kez hamile kalmış genç bir kız; HIV pozitif, obez ve ilk çocuğu Down sendromlu, siyah bir kız;

bu kızın belgeselini mi derler filmini mi derler bişeyini çekmişler işte. seyretmeye de gerek yok. resmini bulun ve yüzüne bakın. en fazla 1 sene daha hayatta kalacak. sonra acılar içinde kıvranarak ölecek.

belki de ölümü bekliyodur kendisi bilemeyiz ama şu dünyada bir insanın başına bu kadar bela gelmemeli.
(bkz: #229387)
http://www.dailymotion.co...peche-mode-precious_music
olağanüstü depeche mode harikası olmakla birlikte, ulan bu adamlar bunca yıldır hala taş gibi müzik yapıyor dedirtesi, en sevilesi dm eserlerindendir.
bu denli kara tonda bir hikayeyi oldukça yalın, net ve sert aktarmasına ve seyirciyi boğazına inen bir yumrukla karşı karşıya bırakmasına rağmen oscar gecesi avatar' ın karşısına sürülmüş çerezlerden biri olmaktan kurtulamayan lee daniels filmidir.
gollum'un yuzugu ayni zamanda. my precious diye bagirip korkuturdu beni.

edit:kesme isareti kondu.
fragmanı oldukça etkili olan filmdir. kendisi nasıl olacak acaba diye düşündürüyor insanı.
Acı Bir Hayat Öyküsü
Precious: Based on the Novel 'Push' by Sapphire

Film, hayatın umutla bakılması gereken bir hediye olduğu düşüncesi ile hareket ediyor ve aynı zamanda, çaresiz insanların yalnız olmadıklarını, onlara her zaman yardıma hazır kurumların var olduğunu anlatıyor.

Aile içi şiddet ve tecavüzü masaya yatıran bir film.

Tüm yaşadıklarına rağmen 16 yaşında bir kız olan Precious içinde bulunduğu durumu kaderinin bir parçası olarak kabullenmiştir ve yaşadığı sorunlardan hayal dünyasında gezintiye çıkarak kaçmaya çalışmaktadır.
kaynak: milliyet
oscar adayı olmuş enteresan film. filmi beğendiğimi söyleyemeyeceğim. küçük bir kızın yaşadığı travmatik bir hayat anlatılıyor. yani precious rolündeki Gabourey Sidibe i izlerken bi rahatsızlık duyuyorsunuz. objektif olarak baktığımız zaman oyuncu seçimi yanlış olmuş sanki. sonu çok kötüydü bee...
filmi izlemedim ama ne güzel ve ne yalın bir afişi var. Dev anası gibi bir kızın arkasından çıkmış pembe kelebek kanatları. Oscar törenlerinde bu kızcağızı şöhreti tavan yapmış oyuncular yere göğe sığdıramadı. Bundan sonra nasıl bir rolde oynayabilir acaba. filmin yapımcılarından biri oprah winfrey. Mariah carey ve Lenny kravitz'in ufak da olsa rolleri var.
moniuge'e oscar aldıran film.
dun gece uykularımı kacıran saklayarak saklanarak buyuyen ınsanların hayallerıne nasıl sarıldıgını gordugumde ıcımı acıtan fılm.monigue oscarı dıbıne kadar haketmıstır zannımca.
i have learned so much from god to love.
filmi bir deftere acemice yazılmış bir soru ile anlatmak en doğrusu aslına: "why me?"

dibine kadar dramanın içinde sürprizler bekliyor sizi sahnelerde. bir sosyal çalışmacı olarak mariah carey; bir hemşire olarak lenny kravitz'i buluveriyorsunuz karşınızda ve hiç garipsemiyorsunuz.

hayatın, gözlerinizi kapatıp her şeyin iyi olacağını düşünerek iyileştiği bir dünyada yaşıyor iseniz gerçekten "zaten iyi bir hayat yaşıyor olduğunuz" anlamına geldiğini anlıyorsunuz bu film ile.

yaşadığınız eve, ellerinizden tutmuş anne ve babanıza şükretmeniz ve asla duyarsız kalmamanız için; tüm "değerli" kızlara adanmış.
görsel