bugün

Askerlik dairesi.
askeri yaz kamplarının kimliği olmayan arkadaşları sokmak için izin almaya gidilen bölümüdür ayrıca.*
hacettepe üniversitesi beytepe kampüsünün girişine verilen isim
soğuk bir havası vardır
kapıdakilerin hepsi aynı anda hem gıcık hem harika insanlar olabilirler*
Askeri birliğe giriş ve çıkışların yapıldığı kapıdır. Sorumlusu astsubaydır ve komtanın giriş ve çıkışlarında panik havası esen yerdir. nizamiye çavuşu, komtan geldiği zaman içerde ki birçok yeri arayıp haber verir. onlarda karşılar.
Tanzimat ordusunun asıl silah altında bulunan kısmı.
Deniz Kuvvetleri'ne bağlı birliklerde ve gemilerde karşılığı (bkz: lumbar ağzı)dır.
askere ilk defa gidenlerin kapısından geçtiği andan itibaren hayattan umutlarını kestikleri giriş ve çıkış yeri.
nizam*ın başladığı ilk yer olması hasebiyle girişe bu ismi vermişlerdir.
selçuklular zamanında nizamılmülkün adına hitafen yapılan medreselerdir.
lojman çocuklarının kale kapısı.
içerisi fazlaca güvenli dışarısı ürkütücü.
ayrıca asker abilerle muhabbet alanı.
askerliği boyunca burada görev yapanların, emniyetinden sorumlu oldukları yer.

ayrıca askerliğin resmen başladığı yerdir. askere gelen gencin, ailesiyle vedalaşma yeri. hayır dualarının edildiği yer. son sözcükler burda çıkar ağızdan. evladını sivil olarak son kez burda görürsün. 15 aylık koşunun başladığı yerdir. bu nedenle, evladını uğurlamak için buralara kadar gelen anneler ağıt yakar, senin için parçalanır. hadi oğlum gir artık içeri allaha emanet ol der ve arkasını dönüp ağlamaya başlar babası. seninde gözlerin dolar. burası tam bir ayrılık yeridir. hasretin başladığı yerdir. ve belkide ölüme bir geri sayımdır. şehit olmaya doğru giden bir gençtir o. benim kışlamdaki her 1000 askerden 1 nin şehit olduğu gerçeğini sakladık hep burası nasıl bir yer diye soran anne babalardan. iç güvenlik tugayıydı çünkü, burdan çıkan askerler ayrımsız olarak güneydoğuya, çatışmaya, operasyona gönderilirdi. aileleri daha fazla üzemeye hakkımız yoktu. tugay 10000 asker almıştı yani ortalama 10 şehit çıkacaktı. 10 ocak yangın yeri olacak, 10 anne 10 baba sayısız kardeş abi abla yıkılacak... belirsizliğe doğru uzanan bir yolun kahramanları gözüyle baktık nizamiyeden içeri giren her askere. belki hiç teröristle çatışmadım askerde, hiç bir düşman unsuruyla karşılaşmdık belki. bizim ki daha çok psikolojik harp idi. ağıt yakarken baygınlık geçiren anneler, oğlunun ardından baka kalan babalar, gözyaşları hiç dinmeyen kardeşler, ve ölüme koşan kahraman evlatlar...
ilk askerlik devresi.
nizamdan yani askeri sistemlerin temelini oluşturan düzek kelimesinden gelir.
kamil ağanın oğluyla, ayhan efendinin oğlu pek bi havalı girerler nizamiyeden içeriye sanki dersin, sünnet telaşı, göz açıp kapatıncaya kadar biter oğlum telaş etme! vatan borcu, erkek işidir. gazı’da çabası. kapıdan girer girmez, önce bi’ dal taşak dalga geçilir anadan doğma. * sonra önlerinde çoban rızanın oğlu, elinde kavalı marş marş komutuyla bağırta bağırta marş söyleterek tavaf ettirir, ustalaşmış kurtların aç aç sesleri arasında. O’an genç bir kız tedirginliğinde, abazanların dünyasında vatan borcunu götü kaybetmeden ödemenin yollarını düşünmeye başlarlar, Ayhan efendinin oğluyla, kamil ağanın oğlu. bunların nizamiyeden çıkışı bile olaydır, elleri kulak memelerinde, biri avrat diğeri karı diye saçı uzun herkese sarkarlar.

ayrıca: usta birliğinde, nizamiye de acemi erlerin girişlerini kayıt etmekle görevliydim. izledikleri filmlerden etkilenerek, Amerikanvari rahatlığıyla, çift valizle asker ocağına gelenleri teselli etmek en zor olanıydı. burası "tatil adası ya da izci okulu değil" demenin kaç yolu varsa anlatılırdı kendilerine.