nizamiye

askerliği boyunca burada görev yapanların, emniyetinden sorumlu oldukları yer.

ayrıca askerliğin resmen başladığı yerdir. askere gelen gencin, ailesiyle vedalaşma yeri. hayır dualarının edildiği yer. son sözcükler burda çıkar ağızdan. evladını sivil olarak son kez burda görürsün. 15 aylık koşunun başladığı yerdir. bu nedenle, evladını uğurlamak için buralara kadar gelen anneler ağıt yakar, senin için parçalanır. hadi oğlum gir artık içeri allaha emanet ol der ve arkasını dönüp ağlamaya başlar babası. seninde gözlerin dolar. burası tam bir ayrılık yeridir. hasretin başladığı yerdir. ve belkide ölüme bir geri sayımdır. şehit olmaya doğru giden bir gençtir o. benim kışlamdaki her 1000 askerden 1 nin şehit olduğu gerçeğini sakladık hep burası nasıl bir yer diye soran anne babalardan. iç güvenlik tugayıydı çünkü, burdan çıkan askerler ayrımsız olarak güneydoğuya, çatışmaya, operasyona gönderilirdi. aileleri daha fazla üzemeye hakkımız yoktu. tugay 10000 asker almıştı yani ortalama 10 şehit çıkacaktı. 10 ocak yangın yeri olacak, 10 anne 10 baba sayısız kardeş abi abla yıkılacak... belirsizliğe doğru uzanan bir yolun kahramanları gözüyle baktık nizamiyeden içeri giren her askere. belki hiç teröristle çatışmadım askerde, hiç bir düşman unsuruyla karşılaşmdık belki. bizim ki daha çok psikolojik harp idi. ağıt yakarken baygınlık geçiren anneler, oğlunun ardından baka kalan babalar, gözyaşları hiç dinmeyen kardeşler, ve ölüme koşan kahraman evlatlar...