-kuran'da yüzlerce ayette araştırın öğrenin denmesine rağmen bazılarının kuran'ı bilimsel bir kitap olarak kabul etmeleri.

-başına ne gelirse allah'a şükür demek, en ufak bir şeyi allah'a ortak koşma sanmak.

-şükür etmenin yanlış yorumlanması.

-kadının ikinci sınıf vatandaş olarak kabul edilmesi, cinsel bir obje, günahkar bir varlık olarak görülmesi.

-bazılarının resim, fotoğraf gibi şeyleri günah kabul etmesi. tarihi binaları, putlaştırmaya davetiye çıkarıyor diye yakıp yıkması. buna bağlı olarak resim, fotoğraf, tarih, sinema gibi sanat dallarında bazılarının ilerleyememesi.

-bazı zengin müslüman ülkelerinin halkı sefaletle, eğitimsizlik, cahillik, açlık ile boğuşurken, ülkenin başındakilerin aşırı derecede lükse düşkün yaşam sürmeleri.

-öteki dinlere karşı hoşgörüsüzlük. bağnazlık, yobazlık. (bkz: dinden cikaran 99 soz ve hareket/#2461059)
(bkz: tembellik)
(bkz: islamiyet i yanlış anlamak)
müslüman olmalarından degil kafalarını kullanmamalarından kaynaklanan nedenler.
islam ülkelerinde demokratik devrimin tamamlanmamış olması ve tarihsel gelişmeye ayak uyduramamaları, sanayi ve teknoloji devrimlerine geç geçilmesi.
dinde reform yapılmaması... islam ülkelerindeki geriçi, yoz yapılaşma.

gelmiş geçmiş tüm tiranların, din elçilerinin, katil yöneticilerin yaptıkları kötülüklerin üzerini daima tanrısal bir kutsallıkla örtmeleri.

din'in, kitab'ın, peygamberin dokunulmazlık zırhına sokulması, bunları eleştirme cesaretini gösterenlerin hakkında idam fermanı çıkarılması, öldürülmeleri veya diri diri yakılmaları.
tam manasıyla müslüman olmayı başaramamaları, müslümanmış gibi görünmeleri-yaşamaları.

(bkz: müslüman)
Bilincaltinda yatan "Biz muslumaniz Allah bizi sever, bize kiyak gecer" beklentisi.

Bir meczubun sozleriyle aciklamak gerekirse: "Allah muslumani degil, calisip ilahi sifatlari ortaya cikartani sever."

Kainatin yaratilisinda var olan en basit kural: "istedigin seyi bulabilmek icin birseyler yapmanin gerekliligi"dir. Ha arada sansin gercekten yaver giderse o da sana kaderinin oyunudur. Yani Allah'in yardimidir.
(bkz: eşyanın tabiatı)
(bkz: aptallik) *
yanlis yere odaklanmadan dolayi geri kalinmistir.

biri surekli "bana bir harf ogretenin 40 yil kolesi olurum" der durur.
oburu gider alfabeyi ogrenir, okuyup yazmaya baslar, diger insanlarada ogretir.

biri "ilim cin'de bile olsa gidip ogreniniz" der durur.
oburu ilimi kendi gelistirir, baskalarina ogretir.

fark burdadir. biri surekli dinin aslinda amac degil arac oldugunu unutur, oburu dini arac olarak kullanir ve uzaya gider, teknolojiyi gelistirir, dunyaya hakim olur.
islamiyetten uzaklaşmalarıdır.
(bkz: istanbulcool)
daha önce zilyon kere farklı başlıklar altında incelenen olgu... sözlükte nesiller değiştikçe, aramaya inanmak katsayısı azaldığından yeni başlıklar altında zuhur eden mevzu. bu tartışmanın tarihi en az orospuluk tarihi kadar eskidir, ve her türk bu konuda kendini en az memleketi her gün kurtaran kaave insanı kadar yetkili sayar. bu nedenle illa ki söyleyecek bir şeyi vardır.

(bkz: islam ülkelerinin geri kalma nedenleri)
(bkz: islam ulkelerinin kronik sado mazo egilimi)
kanımca tüm müslümanlar geridir şundan şundan demek yanlış olur. çünkü tarihi incelediğimizde geri kalmışlığın hep el değiştirdiğini görürüz.

batı ve doğu uygarlıkları tarih boyunca hep aynı özellikleri gösterdiler. doğu kültürlere verdiği önemle, batı ise bilim ve sanata verdiği önemle ön plana çıktı. milatdan sonraki döneme bakacak olursak, ilk başlar antik yunan, daha sonra roma imparatorluğu, batıyı doğu karşısında öne geçirmişti. daha sonra osmanlı ile birlikte yüzyıllar boyunca doğunun kültür ve edebiyatı hep batının önünde yer aldı. son olarak fransız ihtilali ve onunla birlikte gelen fikir akımları, batıyı günümüze dek öne geçirdi. bunun değişmeyeceğini asla bilemeyiz. günün birinde doğudan bir devlet, belki türkiye cumhuriyeti üstünlüğü tekrar doğuya geçirebilir.
osmanlı, bilindiği üzere yayılmacı bir politika izliyordu. fethettiği yerlerdeki mala mülke el koyuyordu. düzen o zamanlar böyle işliyordu. ne zamanki batı coğrafi keşifler ile dünyanın farklı noktalarını keşfettiler, osmanlı toprağı üzerinden mal taşımak yerine denizden götürmek gibi yöntemleri keşfettiler. rönesans ve reform yaptılar. işte o zaman osmanlı sıçtı kavuğuna. ekonomisi çöküşe girdi. batı, kilisenin etkisini azalttı. matbaayı kullandı. gelişti. osmanlı ise 300 küsür sene din icabı matbaayı kullanmadı. bu matbaayı kullandırmayan akılsızlara ne demeli? bu şeyhülislamlar değil miydi dini yanlış yorumlayan, kendi çıkarına göre yorumlayan?
devamında batı sanayi devrimini yaptı. osmanlıda tık yok. neden?
nedeni şu: kaderciliğe, şükretmeciliğe alıştırılmış, saraydan dışlanmış bir türk halkı vardı osmanlıda.
tabi ki kaderin yeri vardır. şükürün de yeri vardır. ama kötü şartlarda yaşayan halkı susturmanın yegane yolu buydu: onları uyuşturmak.

müslümanlar teknolojik ve bilimsel açıdan geridedir. üretip tüketmeyi değil üretmeden tüketmeyi benimsemiştir. ilaç işindeki bir amerikan şirketi araştırma geliştirme için 5 milyar dolara kadar bütçe ayırmaktadır. devlet değil bu şirket. ona rağmen o kadar para. peki bizde ne var? bir borç yumağı. boynumuzda batının tasması.

müslümanlar arasında ilerleme konusunda yakın tarihte sadece bir atatürk geçmiştir bu diyarlardan.
onu da anlamadı ya bu odun kafalı siyasetçiler ve onların takipçisi olan halk.

hala müslümanlar yıkanmış beyinlerini temizleyememiştir tam anlamıyla.
şii ile sünni aynı dinden olmasına rağmen, amerikanın oyunu olduğunu hiç düşünmeden birbirlerini katletmekteler.
batı ise, plazalarından bu manzarayı keyifle izlemektedir.

(bkz: çuval içindeki kediler)*
geri kalmak istemeleridir.
'oku' emrini son yüz yıldır ıskalamamız...
muslumanlarin geri kaldigini sanan zihniyetin sallamasidir.
en başta haksız kazancın tatlı gelmesidir.çalışmadan daha çok kazanma hırsı.en önemli nedenlerinden biri imanın git gide yok olası ve bunun sonucu iman gücünün yerini üç kağıt yeteneğinin alması ve bunun çok matah bir şeymiş gibi gösterilip çocukluktan itibaren bunun insanlara özendirilmesidir. (bkz: entry sana diyorum başlık sen anla)
bugün dünya ya yön veren toplumların pozitif bilimlere daha fazla önem vermesi olarak açıklanabilir.
zira müslüman ülkeler yeniliğe açık değildir. bildiğimiz üzere,eğer yeniliğe açık olmazsan değişemezsin, değişmezsen gelişemezsin, gelişmezsen de sömürülürsün.

bakıldığında dünya üzerinde savaşların, kargaşanın, kardeş kavgasının en yoğun yaşandığı coğrafya müslüman coğrafyasıdır. afganistan, pakistan, ırak, sudan, somali(kısmen müslüman), filistin gibi ülkelere bakıldığında açık ve net görülmektedir.
medreselerde pozitif bilimlerin öğretilmesinden vazgeçilmesinden bu yana müslümanlar geri kalmaktadır. bunun bizzat islam dininin kendisiyle de ilgisi olduğunu düşünmüyorum. zira islam anlayışında ilim, müminin kaybolmuş malıdır. çin'de bile olsa gidip alınmalıdır. fakat halkın aydınlanmasını tehlike olarak algılayan iktidar sahipleri kutsal din duygularını halkı zapturapt altına almak için kullanmışlardır.
ülkemiz göz önüne alınıp bakılığında cok yanlış bir benzetmedir. Bu ülkede din de özgürlük gercek manası ile vardır. Hiç kimse seçtiği dinle yada dinsizlik ile suçlanmaz. Öyle olsaydı ateizm diye bas bas bagıran başıkları burada dahi acamaz olurduk. Ortada bir geri kalmışlık var ise bunun tek sebebi tembelliktir. Daha doğrusu yetişen bir çok bilim adamını ülkemizde tutamamızdan kaynaklanmaktadır. (bkz: Beyin göçü)

kadınlarının giyimine, saç rengine, dışarı cıkmasına, erkeklerin de sakal traşlarına karışan sözde müslüman ülkeler kastedilmekteyse, şahsen onların dininden süphe duymaktayım. Kaldı ki bilim..
ar-ge'ye gereken onemi vermemek.
kader-kaza anlayışını terk edip, kadercilik anlayışını benimseleri, bu vesile ile ilimi elinden kaçırmaları.
(bkz: eşarilik)
(bkz: maturidilik)
allahın ilk emrini bile (oku) yerine getiremeyen insanlar olduğumuzdan olabilir.

peygamberimizin ilim çin de de olsan gidin demesini idrak edemediğimizden olabilir.

kuran-ı kerim de kahveden çıkmayın diye yazmıyor, ondan da olabilir.

ancak isteyen hristıyan olup bizi muasır medeniyyetler seviyesine çıkarabilir.
kasmaya gerek yok :

ilhan arsel - şeriat ve kadın

bir toplumun geri kalmasının yegane sebebi, temelinde kadınlara verdiği değerdir.
bu da benim böyle bir sözümdür.

imza : nny*