bugün

sol frame'de görünce yeni yazı gelmiş dedirten ve sevindiren blog yazarıdır. michael sikkofield ne güzel insan.
ebcedciliğe başlamış olan kişidir.çelakılvari hareketler. yok şunu şunla toplayınca şu ayetin numarasını ekleyince şu çıkıyor felende filan falan. ebcedciliğe başlayacağı belliydi, bu tür tefsiri dahada ilerleterek yakında ispritizmacılığa -doğaüstü varlıkları aracı olarak kullanma- işlerinede başlar. bilirsiniz arap kültürünün islama bir öğesidir bu tür tefsir. ebcedle başlar gaybdan haber için yapılan ispritizmacılık -en yüksek seviyedir tefsirde- ile biter.

edit:imla
http://michaelsikkofield....0/insan-din-ve-kuran.html

yeni yazısı gelmiştir sonunda. benim yazdığım eleştiri yazısı uzun bir yazı olacak şimdiden söyleyeyim de sonradan sövmeyin.

lan kaynatasız özlettin kendini ama sana biraz içerledim gel konuşak anlaşak.

ben senin yazıları çok seviyorum ve agnostiğim. yazdığın her yazıyı okuyorum ne kadar dinle ilgili olsada ne kadar lady gaga'nın içine cin kaçmış desende okuyorum çünkü okunmayı hak ediyorsun. bazı yazılarına katılmıyorum tabii ki ne de olsa dünya görüşümüz farklı ama senden çok yeni şeyler öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum. şimdi gelelim son yazının eleştirisine.

--spoiler--
Örneğin Tanrı, aynı zaman dilimi içerisinde yaşayan insanların bir kısmına kendisinin bir çocuk sahibi olamayacağını söyleyip, diğer bir kısmına da isa'nın kendi oğlu olduğunu söyleyebilir mi? insanların bir kısmına eşleriyle istedikleri kadar seks yapmayı serbest bırakıp, bir kısmına da ermeleri için hayatları boyunca hiç seks yapmamayı öğütleyebilir mi? insanların bir kısmına kendisinden başka hiçbir şeye tapınmamaları gerektiğini söyleyip, diğer kısmına da Buddha heykellerine tapınmaları gerektiğini söyleyebilir mi?
--spoiler--

dediklerin çok mantıklı fakat o sonda bir buddhaya tapma olayı geçmiş. budizmden bahsediyorsan, buddha'ya tapmak gibi bir şey yok dostum yemişler seni. orada sadece saygı göstermek var nasıl ki hz. muhammedin her adı geçtiğinde salavat getiriyorsa müslümanlar budizm'de de saygı amaçlı heykelinin önüne tütsü koymak ve onun önünde meditasyon yapmak vardır. ha eğer hinduizm'i kastediyorsan nasıl ki sünniler alevileri sapmış bir inanç olarak görüyorsa budistler de hinduistleri sapmış bir inanç olarak görüyorlar. zaten budizm bir din değildir tanrı lafı geçmez budizm'de neyse konuya odaklanalım. sırada bana göre kendi ellerinle yazdığı çelişkiler var.

--spoiler--
Peki şimdi size Kuran'da, zamanın izafi oluşuna örnekler verildiğini söylesem?

Secde 5: "iş ve oluş, sizin 1000 yıl saymakta olduğunuz 1 günde yine O'na yükselir."
Mearic 4: "Melekler ve Ruh, süresi 50.000 yıl olan bir günde O'na yükselir."

burada 50.000x365,25 büyüklüğünde bir zaman farkı vardır. Yani bu, Cebrail'in ve meleklerin çok yüksek hızda hareket ettiği anlamına gelir. Aynı şekilde Secde suresinin 5. ayetine göre, iş ve oluşun Allah'a ulaşma hızları da çok ama çok yüksek hızlardır. Allah, iş ve oluşlar ile meleklerin kendisine ulaşma hızını, zaman üzerinden açıklamıştır ve bu sürelerin bize 1000 yıl veya 50.000 yıl gelen 1 gün olduğunu söylemiştir.
--spoiler--

--spoiler--
Ankebut 14 - "Yemin olsun, biz Nûh'u toplumuna göndedik de o onların arasında bin yıldan elli yıl eksik kaldı. Sonunda onları tufan yakaladı. Çünkü zalimlerdi onlar."
--spoiler--

--spoiler--
Yasin 80 - "O size, o yeşil ağaçtan bir ateş oluşturdu da siz ondan tutuşturup duruyorsunuz."

1- "Yeşil" ağaç vurgusu yapılıyor, bu da demektir ki bahsedilen ağaç yeşil yapraklı, klorofillere sahip bir ağaçtır.
2- "Yeşil ağaçtan oluşan ateş" ifadesi oksijeni temsil eder. Zira ortamda oksijen yoksa, yanma reaksiyonu da gerçekleşmez. Oksijenin olmadığı yerde bir çakmak bile yakamazsınız.
2- "Yakıyorsunuz/yakarsınız/tutuşturup duruyorsunuz" ifadelerinde bir süreklilik vurgusu vardır. Yani insanların sürekli bu işlemi uyguladıkları belirtiliyor.
--spoiler--

--spoiler--
Bakara 6 - Şu bir gerçek ki, o küfre batmış olanları sen uyarsan da uyarmasan da onlar için aynıdır; iman etmezler.
Bakara 7 - Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır. Onların kafa gözleri üstünde de bir perde vardır. Onlar için korkunç bir azap öngörülmüştür.
--spoiler--

kızma lan daha fazla okuyamadım sonrası hakkında sonradan editlerim.

ilk olarak secde5 ile mearic4 ü ele alalım. iki zaman arasındaki orantısızlık yok mu? melekler ve ruhun(cebrail) dünyadaki iş ve oluştan daha hızlı hareket edebilmesi gerekmez mi? sende demişsin ki 1000 yıl veya 50000 yıl gelen 1 gün diye kutsal bir kitapta kesinlik olması gerekmez mi canım kaynatasızım? hadi bunu geçtim.

ankebut14 te nuhun 950 yıl yaşadığı veya nuh'un zamanındaki insanların 950 yıl yaşadığını düşünelim. vücut yapımızın hiç bir pisliğe bulaşmadan optimum seviyede çalışma süresinin 150 yıl olduğu açıklandı ya la araştırmalarda. hadi dedin ki o zamankiler farklıydı o zaman arkeolojik çalışmalarda şu anki vücudumuzdan daha gelişmiş insan iskeletleri bulunması gerekmez miydi? hadi onuda geçtim dünyanın hiçbir zaman bir kıtayı kaplayacak kadar büyük bir sel felaketine maruz kalmadığı da açıklandı ki nuh tufanını büyüklerimiz bana tüm dünya diye söylemişlerdi tam bilgim yok fakat. neyse bunu da otomatik geçtim.

yasin80 deki hayal gücün bana çok ilgi çekici geldi lan. ben bunu bilimi dine uydurma olarak yorumluyorum, bu yazımda sana söylediğim en ağır söz bu oldu heralde. neyse geçtik ve son olarak.

bakara6 ve bakara7 allah beni neden bilerek yakıyor cehennemde neden bana vurmuş bu mührü. ki ben sorduğum sorulara mantıklı cevap aldığım zaman inanabilecek birisiyim bağnaz değilim ve bu yüzden ateist değil agnostiğim. ama bi açıkla hele allah neden bazı kullarını bilerek cehenneme atmak istiyor? neden onların kalbini mühürlüyor ve onlara sonsuz azabı altın tabakta sunuyor? ne suçumuz var lan bizim ağlayacam şimdi.

kısacası sikko seni çok sever ve sayarım bi tuvalete gidip geleyim yazının kalanını da okuyacağım fakat bazı şeyler konusunda büyük çelişkiler var.

burayı hiç okumayacağını düşündüğüm birisine mektup gibi bir şey yazdım lan. neyse sikko senle konuşmak güzeldi. yeni yazılarını heyecanla bekliyoruz kaynatasız.
'' insan okuyacak bunları , acaba kısa mı yazsam azcık ''diye düşünmeden uzun uzun yazan yazar. son yazısını okumadım. böyle de sığ bi insanım.
blog sitesiyle tamamen şans eseri karşılaştığım kaynatasız şahıs. ayrıca bir de babası ile ilgili yazıları vardır ki insanın içine işlememesi elde değildir. Allah rahmet eylesin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor sikko efendi, mekanı cennet ola...
böyle adamlara sonuna kadar saygım var. bir şeyleri söylüyor ama kanıt oluşturarak yapıyor bunları. boş boş konuşmuyor. yazdıklarında da harika bir beyin fırtınası ve emek var. bu adamın her bokunu eleştirenler fırtına yaratacak beyine sahip olamayanlardır..
perdeleri açıp karşı komşunuzun yaptığı sapıklıkları gösteren adam, sen açtın gözümüzü reis.
Prison Break dizisindeki kurgusal bir karakterdir.
sürekli illuminati'den bahsedip, bu adamların amaçları karşısında nasıl bir duruş sergilenmesi ve kurtuluşun yolunun ne olduğunu veremeyen bir inci sözlük yazarı...

(bkz: bal yapmayan arı)

edit: bir çözüm önerisi var da biz mi görmedik?
adam müslüman olmuş kutlarım.
darısı diğer ateistlere.
son yazısı çok uzun ve bol kanıtlı.

ebu leheb istese müslüman olup islam dinini çürütebilirdi fakat allah izin vermedi.
kalbi mühürlü olduğu için müslüman olup kuranı kerim insan yazımı bir kitap diyemedi.
mübarek insan. okuyunca huzuru buluyorum resmen.

edit: ciddi ciddi anlamaya çalışamayanlar var. neymiş var olan şeyleri, oradan buradan okuduğunu yazıyormuş. e adam olmayan şeyleri mi yazacaktı, uyduracak mıydı bi taraflarından. adam bir buçuk saatlik programı türkçeye çevirtip koymuş bloguna, twitter'a. gerçekleri görelim diye.
bir filmde küçük şımarık bir kız babasına 'daddy is a drama queen, daddy is a drama queen' diye şarkı söylüyodu.
işte aynısını ben yapmak istiyorum bu herifin bloguna yazdıklarına baktıkça.
'maykıl is a drama queen, maykıl is a drama queen'
koyun olmadığı için eleştirilen insanlardan birisidir.
ingiltere 3. liginde oynayan futbolcu.
kadın değildir. twitter hesabına bi aralar kendi resmini koymuştur.

buyrun http://galeri.uludagsozlu...to%C4%9Fraf%C4%B1-257124/
okuyup okuyup aşık olduğum üstad. sinirine kurban.
"insan, din ve kuran" başlığıyla bir yazı yayınlamış, takdirlerimi kazanmıştır.

http://michaelsikkofield....0/insan-din-ve-kuran.html

--spoiler--
Benim gerçeklere ihtiyacım vardı ve onları da Kuran'da buldum.
--spoiler--
sınav döneminde kafamın fena halde karışmasına yardımcı olmuş insandır. olsundur.
olmak istediğim insan.
yıllardır takipçisiyiz efendim, gerçekten değerli bir insan. yazılarını okumak gerek. sağdan soldan duyduklarını yazıyor diyenlere gelince, bu dünyada herkes bildiği her şeyi sağdan soldan öğreniyor, kimse gidip bir şeyler icat edip insanlara anlatmıyor. mühim olan sağdan soldan öğrendiklerini insanlara yorumunu katıp paylaşabilmek, insanları aydınlatmak da böyle bir şey işte.
blogundan keşfettiğim vatandaştır. incide de yazmış burdan öğrendim. yazıları eğlencelidir.

burada ordan burdan toladıklarını yazmış vs diyen arkadaşlar olmuş. nerden toplcaktı *bir yerden kaynak göstermese bu sefer de götünden uydurdu demeyecek miydiniz?
insan din ve kuran başlıklı yazısı harika olmuş. iyisin kaynatasız. bazı ikilemler yaşadığım şu süreçte imanımı tazeledin yemin ediyorum.
her söylenene inanmamak gerektiğini ve araştırmanın önemini vurgulamasıyla dikkatimi çekmiştir. o zamandan beri ilgiyle takip ettiğim blog yazarıdır.
Yazılarından yürüttüğüm çıkarımlarla gizem perdesini az biraz araladığım yazardır. ve şu kadar net konuşuyorum ki biri benim hakkımda böyle bir detaylandırma sürecine girse altıma sıçardım, şu an kendimden bile korkuyorum.

evet başlıyoruz.

Öncelikli olarak yaş hesabına gireceğim, üniversite öğrencisi olduğu su götürmez bir gerçek, ama hangi üniversite, ona da değineceğim.

Ama şimdi soluklan kaynatasız.

Cezve isimli yazısında, ki her okuduğumda göğsüme öküz oturmuş hissiyatı veren bir yazıdır. babasının ölümünün üzerinden 3 yıl geçtiğini belirtmiştir.

- yazının başlarında 4. satır başında ya da siktirtmeyin belanızı ctrl+f yapıp 3 yıl yazın-

http://michaelsikkofield....ot.com/2011/10/cezve.html

Elbet bir gün adlı yazısında ise ''Sonra 6 ay yaşar dedikleri baban, bir şekilde sen 18 yaşına gelene kadar yaşadı. '' demiştir.

http://michaelsikkofield....012/11/elbet-bir-gun.html

Bu şartlar altında 18+3=21 ve milliyetçi hareket partisinin 40. yılı kutlu olsun sürecine girmiş bulunmaktayız diyebiliriz.

Bonus:Ego üzerine adlı yazısında ise ''Mesela bazı dalyaraklara gittiğim okulu söylediğimde ilk iş olarak "paralı mı okuyon orda? diye soruyorlar.e be yolunu siktiğimin çocuğu zaten devlet okulu ismi söylemişim sana bu ne sikimsonik bir sorudur'' der. Ki ben bu ülke üzerine ''özel mi? devlet mi?'' tartışmasının süregeldiği tek bir okul biliyorum, o da galatasaray üniversitesi, ki galatasaraylı olmayanı almıyorlarmış tartışmasına bile şahit oldum, ona değinmiyorum bile mına koyuyum, ilkokulda yaşanıyor o tartışma.

http://michaelsikkofield....04/bonus-ego-uzerine.html

Bu husustaki bir başka delilim ise Star Tv'nin Prison Break'i Yayınlaması adlı yazısına "itü sözlük'te de yazardık yarram ehehe" dipnot düşmüştür. itü sözlükteki nicki ise ''dedim bak dedim yanlış adama çattın dedim''

Ve bu nick ile yazdığı bir entrysi http://www.itusozluk.com/...lar+ve+akrabalar/@3539246

''- ne okuyosun sen şimdi?
+ işletme.
- kaç yıl okuycan?
+ 6 sene dede. 2 sene fransızca hazırlık var (söylerken omuzların dikleşmesi, gururlanmak, taşaklı okuldayım tripleri)
- nasıl? (torununa değil de adeta bir boka bakıyormuşcasına küçümseyici bir tavırla) ee kuzenin turgut 2 yılda bitirdi ya işletmeyi?''

Ki twitterda'da şu an bulamıyorum ama birine attığı mentionda ''sen de mi gsülüsün'' gibisinden bir şey yazmıştı, göztepesporlu musun demiyorsa, galatasaray üniversitesinden misin diyor muhtemelen. ki bu koşullar altında galatasaray üniversitesinde işletme okuduğu gerçeği, benim hasta ruhlu bir dalyarak olduğum gerçeği kadar yadsınamaz bir gerçekliktir.

isim mevzusuna gelince onun adı cemre ise benim adım da izzet altınmeşe amına koyuyum, o konuda hiçbir güvencem yok, ama cemre olmadığına eminim, itü sözlükteki entrylerinde 'adnan'ismine olan saplantısından ötürü, adnan olduğu ihtimali üzerinde durmaktayım, ama dediğim gibi bu mevzuda hiçbir güvencem yok, şayet dediği gibi isimler sözlüğünden bakılarak kanaat getirdilerse abidin, baha gibi isimlerden sonra cemreye kadar yol alınabileceğine dair inancım yok, ki abidinden sonra pek yol katedileceğine dair hiçbir inancım yok, ayrıca isimler sözlüğü ne amına koyuyum bir ismin dedenin ismi olur, bir ismin modern gibisinden bir isim olur, benim komple isimler sözlüğüne inancım yok, yani losing my religion kaynatasızlar.

Deşifre bizim işimiz eheheh.

özet: şarkıcı bengü'nün yok saydığı babasını tek göz odada yaşam mücadelesi verirken bulduk.

edit: adamın anasının kızlık soyadının üçüncü harfini vermediğim kaldı buna rağmen nereliymiş diye soranlar var, kırşehir çiçekdağlı olsa kaç yazar, new jerseyli olsa kaç yazar, hemşehri mi çıkmaya çalışıyorsunuz arkadaşım, hayır yani napacaksınız?